başbakan recep tayyip erdoğan’ın, rio’da düzenlenen, sürdürülebilir kalkınma zirvesi’nde karşılaştığı iki yahudiye söylediği söz.
kendisine yaklaşarak, “ülkenizde yaşayan bizim insanlarımızı iyi koruyun” diyen yahudilere, “benim liderliğimde türkiye’deki yahudi topluluğu güvence altındadır, korumam altındadır. biz onları kardeşimiz olarak görüyoruz” demiş.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20817063.asp
ankara özel yetkili cumhuriyet başsavcılığı tarafından yürütülen 28 şubat soruşturması kapsamında, hakkında gözaltı kararı çıkarılmış.
avukatı, tatilde olduğunu ve pazar günü döneceğini açıklamış. döner mi artık bilinmez.
avukatı, tatilde olduğunu ve pazar günü döneceğini açıklamış. döner mi artık bilinmez.
eskişehirde oto tamirciler ve tornacılar sitesinde henüz belirlenemeyen bir nedenle yaşanan olay.
ilk belirlemelere göre 4 vatandaş hayatını kaybetmiş.
yine iş-işçi güvenliği gündeme gelecek, şu şu belgeleri, kontrolleri eksikti falan denecek ama suçlu da olmayacak; kimse görevini ihmal etmiş falan da sayılmayacak ve yetkili kimse de istifa etmeyecek, soruşturma geçirmeyecek. ölenlere rahmet... ecel işte!.. türkiye işte pardon.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20820911.asp
ilk belirlemelere göre 4 vatandaş hayatını kaybetmiş.
yine iş-işçi güvenliği gündeme gelecek, şu şu belgeleri, kontrolleri eksikti falan denecek ama suçlu da olmayacak; kimse görevini ihmal etmiş falan da sayılmayacak ve yetkili kimse de istifa etmeyecek, soruşturma geçirmeyecek. ölenlere rahmet... ecel işte!.. türkiye işte pardon.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20820911.asp
uçağın düşüş sebebi henüz açıklanmamış ancak pilotlar sağ olarak kurtarılmış.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20821111.asp
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20821111.asp
bitlis valiliğinin açıklamasına göre:
"21 haziran 2012 günü saat 20.00 sularında bitlis il merkezine cenaze defni için baykan-bitlis karayolunda seyir halindeki konvoya bölücü terör örgütü mensuplarınca silahlı saldırı düzenlenmiş, saldırıda konvoyda bulunan biri emekli 2 geçici köy korucusu yaralanmıştır. bölücü terör örgütü mensuplarının eylemleri esnasında yolda geçmekte olan araçlar içerisinde 1 asker, 2 öğretmenin kaçırıldığı bilgisi alınmıştır. yaralanan geçici köy korucuları, bitlis devlet hastanesi’nde tedavi altına alınmıştır. bölgede operasyonel faaliyetler devam etmektedir."
http://www.radikal.com.tr/radikal.aspx?atype=radikaldetayv3&articleid=1091912&categoryid=77
şeklinde gelişen olaydır. hatırladığım kadarıyla daha önce kaçırılan öğretmenler ve bir kaymaka henüz bulunamadı, serbest de bırakılmadı.
böyle de bir süper gücüz işte... tencere olsalar kapak olurdu birilerine.
"21 haziran 2012 günü saat 20.00 sularında bitlis il merkezine cenaze defni için baykan-bitlis karayolunda seyir halindeki konvoya bölücü terör örgütü mensuplarınca silahlı saldırı düzenlenmiş, saldırıda konvoyda bulunan biri emekli 2 geçici köy korucusu yaralanmıştır. bölücü terör örgütü mensuplarının eylemleri esnasında yolda geçmekte olan araçlar içerisinde 1 asker, 2 öğretmenin kaçırıldığı bilgisi alınmıştır. yaralanan geçici köy korucuları, bitlis devlet hastanesi’nde tedavi altına alınmıştır. bölgede operasyonel faaliyetler devam etmektedir."
http://www.radikal.com.tr/radikal.aspx?atype=radikaldetayv3&articleid=1091912&categoryid=77
şeklinde gelişen olaydır. hatırladığım kadarıyla daha önce kaçırılan öğretmenler ve bir kaymaka henüz bulunamadı, serbest de bırakılmadı.
böyle de bir süper gücüz işte... tencere olsalar kapak olurdu birilerine.
sözün söylenişinden anlaşılmayan bir şey var. o karar ankaradan mı çıkacak, washingtondan mı?
istanbul anadolu yakasında bulunan, radyo-tv antenleri ve yeşiliyle dikkat çeken alana cami yapılması fikridir. bir recep tayyip erdoğan vaadi ya da sözü olarak zihinlerde yer bulmuş ve fakat muhafazakar kalemlerce dahi "orada cemaat yok ki, neden orası" diye sorgulanıp eleştirilmiştir.
amaç bir ihtiyacı karşılamaktan çok, istanbulda bir iz bırakabilmektir sanırım. yorumsuz...
amaç bir ihtiyacı karşılamaktan çok, istanbulda bir iz bırakabilmektir sanırım. yorumsuz...
mağaza sayısı 3500e yaklaşmış ucuz market zinciri.
sultangazide aynı fonları ve üstelik toptan fiyatına perakende satış mottosunu da aynen kullanan sim adlı bir market açılıp kapanmıştı.
ayrıca: (bkz: üç harfliler türkiye)
sultangazide aynı fonları ve üstelik toptan fiyatına perakende satış mottosunu da aynen kullanan sim adlı bir market açılıp kapanmıştı.
ayrıca: (bkz: üç harfliler türkiye)
başbakan tarafından dillendirilen, yıllardır sözü edilen, muhtemelen yakında gerçekleşecek hadise.
meydanın istiklal caddesi girişine yakın bir yerde bulunan mescide sacdan uyduruk bir minare yaparak, yapılacak caminin mimarisiyle ilgili bir fikir vermemişlerdir umarım.
dün akşam cnn türkte bu konu konuşulurken bir vatandaş tweet atmış: taksimde cami aradığımı bilirim, yapılsın demiş. ağa camiini cuma vakitleri hariç bir görse ve onunla birlikte taksime cami yapacaz diyenler de bir görse sıkıntı kalmayacak ama işte...
maksat üzüm yemek değil de, bir yerlere bayrak dikmek, bir yerleri ele geçirmek sanki. gazze olayları sebebiyle taksimde protesto gösterisi düzenlemek de böyle bir bilinçaltından kaynaklanıyordu kanaatimce.
ağa camiinin kubbesini, çatlatma değil, bayağı yaran ucube demirören istiklali görmeyenler de aynı siyasi yapının aktörleri değil mi ki?
sıra selviler caddesinde de alman hastanesinden sonra küçük bir cami bulunuyor ve cumaları da öyle caddeye taşacak bir kalabalık bulunmuyor. ağa camiinde ise en fazla arka sokağa taşıyor cemaat. haftanın bir günü yaşanan ve ne araç ne de yaya trafiğini çok etkilemeyen bu sıkışıklık, üstelik meydana, bir cami dikmek için fazla eksik bir sebep.
aziz nesinden zübük, rahmetli kemal sunal oyunuyla ne de güzel izlenir şimdi. güleriz ağlanacak halimize.
meydanın istiklal caddesi girişine yakın bir yerde bulunan mescide sacdan uyduruk bir minare yaparak, yapılacak caminin mimarisiyle ilgili bir fikir vermemişlerdir umarım.
dün akşam cnn türkte bu konu konuşulurken bir vatandaş tweet atmış: taksimde cami aradığımı bilirim, yapılsın demiş. ağa camiini cuma vakitleri hariç bir görse ve onunla birlikte taksime cami yapacaz diyenler de bir görse sıkıntı kalmayacak ama işte...
maksat üzüm yemek değil de, bir yerlere bayrak dikmek, bir yerleri ele geçirmek sanki. gazze olayları sebebiyle taksimde protesto gösterisi düzenlemek de böyle bir bilinçaltından kaynaklanıyordu kanaatimce.
ağa camiinin kubbesini, çatlatma değil, bayağı yaran ucube demirören istiklali görmeyenler de aynı siyasi yapının aktörleri değil mi ki?
sıra selviler caddesinde de alman hastanesinden sonra küçük bir cami bulunuyor ve cumaları da öyle caddeye taşacak bir kalabalık bulunmuyor. ağa camiinde ise en fazla arka sokağa taşıyor cemaat. haftanın bir günü yaşanan ve ne araç ne de yaya trafiğini çok etkilemeyen bu sıkışıklık, üstelik meydana, bir cami dikmek için fazla eksik bir sebep.
aziz nesinden zübük, rahmetli kemal sunal oyunuyla ne de güzel izlenir şimdi. güleriz ağlanacak halimize.
amiral gemisi bim, ardından şok ve a 101 (a’yı çıkarsan üç harf) marketlerini kasteden başlıktır. öteki üç harflilerle zinhar bağıntısı yoktur.
son yıllarda şube sayıları hızla artan "ucuz" marketçilik, sosyolojik bir araştırmayı ve açıklamayı fazlasıyla hak ediyor.
bim’in yaptığı işi gören ülker grubu şok’u satın alark sektöre giriyor ve seda sayan’lı bir cıngılla kendisini sunuyor. a101 ankaralı turgut ve altan erkekli reklamıyla dillere, gözlere yerleşmeyi hedefliyor.
aracıyla bim’e yanaşıp ev alışverişi yapan aileler, öğlen yemeğini ya da atıştırmalığını 20-30 kuruşluk kek-çikolatalarla yapan gençler olması hiç normal bir manzara değil. üç beş kuruşa o yiyeck(?)lerin üretilip satılması normal olmadığı gibi, bazen o üç beş kuruşu dahi olmayıp bim’e bile girememesi hiç mi hiç normal değil.
bir taraftan binlerce şube, şu kadar çalışan falan iyi hoş, ekonomi gelişiyor gibi duruyor da aslında orta sınıf dibe vuruyor, sefaletten fırsat çıkarıyo kapitalizm. üç beş kuruşluk ürünlerin ne kadar sağlıklı, kaliteli olduğu da bir başka sorun.
son yıllarda şube sayıları hızla artan "ucuz" marketçilik, sosyolojik bir araştırmayı ve açıklamayı fazlasıyla hak ediyor.
bim’in yaptığı işi gören ülker grubu şok’u satın alark sektöre giriyor ve seda sayan’lı bir cıngılla kendisini sunuyor. a101 ankaralı turgut ve altan erkekli reklamıyla dillere, gözlere yerleşmeyi hedefliyor.
aracıyla bim’e yanaşıp ev alışverişi yapan aileler, öğlen yemeğini ya da atıştırmalığını 20-30 kuruşluk kek-çikolatalarla yapan gençler olması hiç normal bir manzara değil. üç beş kuruşa o yiyeck(?)lerin üretilip satılması normal olmadığı gibi, bazen o üç beş kuruşu dahi olmayıp bim’e bile girememesi hiç mi hiç normal değil.
bir taraftan binlerce şube, şu kadar çalışan falan iyi hoş, ekonomi gelişiyor gibi duruyor da aslında orta sınıf dibe vuruyor, sefaletten fırsat çıkarıyo kapitalizm. üç beş kuruşluk ürünlerin ne kadar sağlıklı, kaliteli olduğu da bir başka sorun.
sabah saatlerinde olay tvden duyurulurken, göçük altında bir kişinin kaldığından bahsediliyordu. sonra olay yerinden bağlanan muhabir bunun kesin olmadığını, araştırmanın sürdüğünü belirtiyordu.
olay yerine çok sayıda itfaiye, sivil savunma vs vs görevlisi sevk edilmiş. ekrana yansıyan, birkaç kişilik gruplar halinde toplanmış, fosforlu kıyafet giymiş, sigara içen görevlilerdi...
eğer o çukura bir vatandaş düştüyse ve sıcağı sıcağıan böyle çalışıyorsa ekiplerimiz helal olsun diyelim, göğsümüz pek çok kabardı. iyi ki varsınız...
olay yerine çok sayıda itfaiye, sivil savunma vs vs görevlisi sevk edilmiş. ekrana yansıyan, birkaç kişilik gruplar halinde toplanmış, fosforlu kıyafet giymiş, sigara içen görevlilerdi...
eğer o çukura bir vatandaş düştüyse ve sıcağı sıcağıan böyle çalışıyorsa ekiplerimiz helal olsun diyelim, göğsümüz pek çok kabardı. iyi ki varsınız...
kalabalıktılar, silahlıydılar, ihalardan gizlenmek için şemsiye kullanmışlardı, yağmur yağmıştı, şimşek çakmıştı... her zamanki gibi, bik bik bik bik bik bik...
diktatördü, zalimdi bu ne kadar gerçekse, ölümünün şüpheli olduğu da o kadar gerçek.
bir süredir şekeri çıktı, tansiyonu düştü filan gibi haberlerle kamuoyu alıştırılıyordu zaten.
ölümüne üzülen pek azdır, nasılını merak eden, umursayan daha az.
kullanıldı, kendi halkına zulmetti, gitti...
bir süredir şekeri çıktı, tansiyonu düştü filan gibi haberlerle kamuoyu alıştırılıyordu zaten.
ölümüne üzülen pek azdır, nasılını merak eden, umursayan daha az.
kullanıldı, kendi halkına zulmetti, gitti...
sebebi ne olursa olsun, trajedi, dram, isyan...
bir ülke ki... cezaevlerinde, ıslah evlerinde, bakım evlerinde, sokaklarında, hanelerinde, her bir vatandaşının kafasında huzur vardır; ey insanlık, ey yurttaş bil ki senin orasıdır vatanın.
bir ülke ki... cezaevlerinde, ıslah evlerinde, bakım evlerinde, sokaklarında, hanelerinde, her bir vatandaşının kafasında huzur vardır; ey insanlık, ey yurttaş bil ki senin orasıdır vatanın.
sanki iki eşit var, sanki iki halk ordusuyla savaşıyor... gaflet, dalalet ve hatta bal gibi de ihanet içinde olanların söylem ve eylemleriyle de cesaret verip yorumlarıyla zekamıza ve insanlığımıza hakaret eden söylemlerin sahibi, sahiplerinden...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?