yakında gerçek olacak hadisedir. yeni türkiye düzeninde yeri olmaması için bir tertiple içeri tıkılıp, itibarsızlaştırılmaya çalışılmış, yememiştir.
odatvnin haberine göre, fb başkanı aziz yıldırım, aynı hapishanede kaldığı cübbeli ahmet hocaya. hocam pensilvanya galatasaray için dua ediyor siz de bizim için dua edin, demiş. cübbeli hoca da fbye dua etmiş ve fb 26 yıl sonra türkiye kupasını kazanmış. dua ettikten sonra hoca merak edip maçları da takip ediyormuş. aziz yıldırım, cübbeli ahmet hocayı fbli yapmış ve hoca bak çıkınca cemaatin seni içeri attırdığını söyleyeceksin demiş.
http://www.odatv.com/n.php?n=cubbeli-hoca-1-pensilvanya-1-1006121200
http://www.odatv.com/n.php?n=cubbeli-hoca-1-pensilvanya-1-1006121200
erol köse, nihat doğan ve atilla taş üçlüsü twitter’da savaş tamtamları çalıyorlarmış.
malttweetler rumuzlu bir kullanıcı kapağı yapmış: bunları suriye’ye gönderelim, cana geleceğine mala gelsin.
malttweetler rumuzlu bir kullanıcı kapağı yapmış: bunları suriye’ye gönderelim, cana geleceğine mala gelsin.
pilotlarımızın akıbetinden hala haber yok.
geçmişte yaşanmış, benzer bir olayla ilgili, yılmaz özdilin bugünkü yazısı:
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20831921.asp
geçmişte yaşanmış, benzer bir olayla ilgili, yılmaz özdilin bugünkü yazısı:
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/20831921.asp
tatilden dönmüş ifade vermek üzere ankaraya doğru yola çıkmış. tutuklandığı haberi gelir bugün muhtemelen.
türkiye, natonun 4. maddesine göre toplantı istemiş.
natonun 4. maddesi çerçevesinde bir üye ülke ulusal güvenliği, sınır bütünlüğü ya da bağımsızlığı tehlike altına girmesi halinde istişareler için diğer üye ülkeleri toplantıya çağırabiliyormuş.
http://www.haberturk.com/dunya/haber/753445-natodan-olaganustu-toplanti
natonun 4. maddesi çerçevesinde bir üye ülke ulusal güvenliği, sınır bütünlüğü ya da bağımsızlığı tehlike altına girmesi halinde istişareler için diğer üye ülkeleri toplantıya çağırabiliyormuş.
http://www.haberturk.com/dunya/haber/753445-natodan-olaganustu-toplanti
olay yaşandıktan, neredeyse 12 saat sonra, başbakanın yurtdışından dönüp yaptığı güvenlik toplantısı sonrası açıklama yapıldı.
bugün büyük uluslar arası ilişkiler dehası dışişleri bakanımızın yaptığı açıklamaya göre, sayın başbakanımız salı günü açıklama yapacaklarmış. zatı şahanelerinin bölgesinde lider, süper güç olan bir ülkeye yakışır bir şekilde kıymetli vatandaşlarımızı itidale çağırıp, suriye halkının yanında olmaya devam edeceğimizi açıklamasını bekliyorum.
türkiye konuyu bmye taşıyacak, tazminat isteyecek, özür bekleyecek... bunları bir yerlerden hatırlıyorum sanki...
bugün büyük uluslar arası ilişkiler dehası dışişleri bakanımızın yaptığı açıklamaya göre, sayın başbakanımız salı günü açıklama yapacaklarmış. zatı şahanelerinin bölgesinde lider, süper güç olan bir ülkeye yakışır bir şekilde kıymetli vatandaşlarımızı itidale çağırıp, suriye halkının yanında olmaya devam edeceğimizi açıklamasını bekliyorum.
türkiye konuyu bmye taşıyacak, tazminat isteyecek, özür bekleyecek... bunları bir yerlerden hatırlıyorum sanki...
büyük stratejist ve düşünür dışişleri bakanımız ahmet davutoğlu, bu sabah trt ekranlarından çok büyük bir sükunet ve kendine güvenle, olayla ilgili türkiyenin neler yapacağını anlattı.
dinlemeye tahammülüm olmadı pek. gelen posta koydu, giden posta koydu. bize de kürsüler, mikrofonlari, kameralar kaldı. ha bir de seçim sandıkları... abi adamlar delikanlı be, dik duruyor; türkiye bölgesinde sözü geçen, saygı bir güç, bölgesinde süper güç!..
kimse türkiyeyi test etmesin, sayın muhteşem bakanımızın açıklamalarından aklımda kalan bir cümle.
hişt... abd! türkiyeyi test etme taam mı!.. bak askerimizin başına çuval geçirdin gördün naaptığımızı!..
hişt... israil! türkiyeyi test etme taam mı!.. mavi marmarada vatandaşlarımızı katlettin. bak bütün dünya ne tepki gösterdiğimizi gördü, ona göre, ayağını denk al!
hişt... esad, suriye! bizi test etmeyin taam mı!.. bak uçağımızı düşürdünüz, biz çok soğukkanlıyız, göreceksiniz ne yapacağımızı. yaptıklarımızı da yapacaklarımızın teminatıdır!
dinlemeye tahammülüm olmadı pek. gelen posta koydu, giden posta koydu. bize de kürsüler, mikrofonlari, kameralar kaldı. ha bir de seçim sandıkları... abi adamlar delikanlı be, dik duruyor; türkiye bölgesinde sözü geçen, saygı bir güç, bölgesinde süper güç!..
kimse türkiyeyi test etmesin, sayın muhteşem bakanımızın açıklamalarından aklımda kalan bir cümle.
hişt... abd! türkiyeyi test etme taam mı!.. bak askerimizin başına çuval geçirdin gördün naaptığımızı!..
hişt... israil! türkiyeyi test etme taam mı!.. mavi marmarada vatandaşlarımızı katlettin. bak bütün dünya ne tepki gösterdiğimizi gördü, ona göre, ayağını denk al!
hişt... esad, suriye! bizi test etmeyin taam mı!.. bak uçağımızı düşürdünüz, biz çok soğukkanlıyız, göreceksiniz ne yapacağımızı. yaptıklarımızı da yapacaklarımızın teminatıdır!
belki de pilotlar, olmadıkları için bulunamıyordur hala?
belki o kadar da beceriksiz bir oyun değildir, bir kısmını iyi kotarmışlardır?
dün öğlen saatlerinde, hürriyet gazetesi ankara temsilcisi metehan demir yazdı, hürriyet.com.trde. sonra tvde bu iddiasını tekrarladı.
ve bir örnek daha:http://www.ensonhaber.com/dusen-ucaktan-kurtulan-pilotlar-sag-ve-turkiyede-iddiasi-2012-06-23.html
belki o kadar da beceriksiz bir oyun değildir, bir kısmını iyi kotarmışlardır?
dün öğlen saatlerinde, hürriyet gazetesi ankara temsilcisi metehan demir yazdı, hürriyet.com.trde. sonra tvde bu iddiasını tekrarladı.
ve bir örnek daha:http://www.ensonhaber.com/dusen-ucaktan-kurtulan-pilotlar-sag-ve-turkiyede-iddiasi-2012-06-23.html
patlayıcı üretiliyormuş sözkonusu tesiste. eskişehir’de! kandil falan değil ha!
hayatını kaybeden 3 kişi, staj yapan üniversite öğrencisiymiş bir de.
http://www.aksam.com.tr/patlayici-imal-ediliyormus--123072h.html
hayatını kaybeden 3 kişi, staj yapan üniversite öğrencisiymiş bir de.
http://www.aksam.com.tr/patlayici-imal-ediliyormus--123072h.html
bir üniversitede yaptığı konuşmada başörtüsü ile ilgili, çıplak geldik çıplak gideceğiz. başörtüsü bir tekstil malzemesidir, dediği için sosyal medyada hakkında linç psikolojisiyle yazılar yazılan sanatçı.
e sorarım o halde, nedir başörtüsü? bir inşaat malzemesi mi? siz smokinle ya da robdöşambrla mı geldiniz dünyaya ve smokinle mi gideceksiniz? iyi misiniz?
e sorarım o halde, nedir başörtüsü? bir inşaat malzemesi mi? siz smokinle ya da robdöşambrla mı geldiniz dünyaya ve smokinle mi gideceksiniz? iyi misiniz?
ve kaybolan pilotları arama çalışmasının, adeta hele bir durun gösterecez biz size, dediğimiz suriye ile birlikte yürütülmesi... garabet değil de ne!?..
hatayın türkiye sınırlarına katılmasının 73. yıl dönümünde böyle bir olay yaşanması da tesadüf mü başka bir şey mi bilinmez.
23 haziran 1939da türkiye sınırlarına katılmış hatay. uçağımız 73 yıl sonra 22 haziranda düşürülüyor, resmi açıklama 23 haziranda günün ilk saatlerinde yapılıyor.
ömer çelakıllık bir durum var ortada.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20827979.asp
23 haziran 1939da türkiye sınırlarına katılmış hatay. uçağımız 73 yıl sonra 22 haziranda düşürülüyor, resmi açıklama 23 haziranda günün ilk saatlerinde yapılıyor.
ömer çelakıllık bir durum var ortada.
http://www.hurriyet.com.tr/gundem/20827979.asp
türkiyeye milyar dolar hibe etmiş, yeni müttefikimiz.
kraliyet ailesi yıllar önce satın aldıkları istanbuldaki sevda tepesine villa inşa edeceklermiş, çevre ve şehircilik bakanı erdoğan bayraktarın dediğine göre yeni yardımları da olabilirmiş zatı şahanelerinin!..
http://mehmetcik.tc/blog/?p=196
kraliyet ailesi yıllar önce satın aldıkları istanbuldaki sevda tepesine villa inşa edeceklermiş, çevre ve şehircilik bakanı erdoğan bayraktarın dediğine göre yeni yardımları da olabilirmiş zatı şahanelerinin!..
http://mehmetcik.tc/blog/?p=196
suriye ile savaşın kıyılarında elele dolaştığımız şu günlerin sebebi hikmeti...
recep tayyip erdoğanın, eş başkanlığını yaptığı proje.
oktay vuralın dediği gibi: kim verdi bu eş başkanlık görevini sayın başbakan?
recep tayyip erdoğanın, eş başkanlığını yaptığı proje.
oktay vuralın dediği gibi: kim verdi bu eş başkanlık görevini sayın başbakan?
pilotlarımızın kurtulduğu/kurtarıldığı ya da suriye tarafından bulunduğu bilgisi doğrulanmamış olmamasına rağmen ağızlardan kaçırıldı.
hürriyet gazetesi ankara temsilcisi metehan demir, sözüne güvenilir askeri kaynaklardan edindiği bilgiye göre, pilotlarımızın kurtarıldığı bilgisini, bu sabah çıktığı tv kanalında tekrar etti.
çok pis işler dönüyor. o kadar da pis ki, eline yüzüne bulaştırıyor birileri bu kurmacayı.
hürriyet gazetesi ankara temsilcisi metehan demir, sözüne güvenilir askeri kaynaklardan edindiği bilgiye göre, pilotlarımızın kurtarıldığı bilgisini, bu sabah çıktığı tv kanalında tekrar etti.
çok pis işler dönüyor. o kadar da pis ki, eline yüzüne bulaştırıyor birileri bu kurmacayı.
dün akşam saatlerinde, göçük altında kalan bir kişinin cesedine ulaşıldığı bilgisi haber kanallarının birinde altyazı olarak geçiyordu.
ankaranın göbeğinde, saatler sonra... kaç yüz metreymiş acaba bu çukur ki?.. en fazla birkaç metre. böyle de accayip süpper gücüz bölgemizde ha hacı!..
ankaranın göbeğinde, saatler sonra... kaç yüz metreymiş acaba bu çukur ki?.. en fazla birkaç metre. böyle de accayip süpper gücüz bölgemizde ha hacı!..
natosuz, ham hayal olan emperyalist kışkırtması.
rusyanın akdenizdeki tek üssü suriyede ve rusyanın kafası azıcık basıyorsa, ırak ve libyayı kaybettiği gibi suriyeyi de kaybedemez.
türkiyenin nato ile ve hele de tek başına böyle bir maceraya girmesi, bölgeye yıkım getirir. tarih unutmaz, yazar. ibret alan alır, almayan ay ay ay bu olaylar ilk defa yaşanıyor-muş gibi triplere girer.
rusyanın akdenizdeki tek üssü suriyede ve rusyanın kafası azıcık basıyorsa, ırak ve libyayı kaybettiği gibi suriyeyi de kaybedemez.
türkiyenin nato ile ve hele de tek başına böyle bir maceraya girmesi, bölgeye yıkım getirir. tarih unutmaz, yazar. ibret alan alır, almayan ay ay ay bu olaylar ilk defa yaşanıyor-muş gibi triplere girer.
göstere göstere provokasyondur.
birinci dünya savaşı’nı başlatan, avusturya-macaristan imparatorluğu veliahtının öldürülmesi provokasyonunu bilirsiniz. acaba ne olacak bahane, diye bekleniyordu,o oldu.
aylardır, dünyanın (şehit edilen askerlerimiz, kaçırılan asker, öğretmen, kaymakamımız dahil; kendi ülkemiz!..) hiçbir bölgeye ve ülkeye göstermediğimiz, tuhaf ve anlaşılması çok güç bir mantıkla gece gündüz suriye’ye angaje olmuş hükümetimiz ve sayın başbakan.
büyük ortadoğu projesi’ni hatırlarsak ve sayın başbakanımızın da sözkonusu projenin eşbaşkanı olduğunu unutmazsak, birçok şeyi görmüş, anlamış oluruz tabii.
afganistan’da, pakistan’da nato-abd güçleri patır patır çoluk çocuk vururken insan haklarından bahsedeni görmedik hiç.
ırak’ta, devrim sonrası mısır’da ve libya’da ölüp giden insanlar, kadın-çocuklar, müslümanlar da vicdan göstergemizde görünmeyip, dile de getirilmiyor dolayısıyla.
katar, ürdün, suudi arabistan demokrasiyle idare ediliyor sanki de, onlarla birlikte çalışarak suriye’ye demokrasi gelsin diye uğraşıyoruz!
suriye ile yaklaşık aynı dönemlerde bahreyn’de başlayıp kanlı, sert bir şekilde bastırılan isyanı da görmedik.
böyle bir dönemde göstere göstere bu kadar olur bir provokasyon.
uçağımızın suriye içlerinde hatta yakınlarında olsun, ne işi vardı?
silahsızmış, keşif uçağıymış.özrü kabahatinden büyük adeta...
sevgili "keşif" uçağımızın ne işi vardı sevgili komşumuzun hava, kara sahasında???
aylardır esip gürlüyoruz. suriye tak diye vuruyor burnunun dibine sokulan uçağımızı. hiç öyle, soğukkanlılıktı falan yok... tıpkı israil gibi, mavi marmara’da takır takır vurdu vatandaşlarımızı ama ne hikmetse biz erkek olduk, biz delikanlı olduk, biz kahraman olduk! biz diyerek kimi kastettiğimi de biliyorsunuz tabii ki.
bir de fıkra anlatayım uzatmadan. isteyen güler, isteyen anlar!..
adamın biri ceketini omzuna atmış, ayakkabısının arkasına basmış, kollarını yanlara açarak ağır ağır yürüyormuş. arkadan birisi ensesine bir tokat patlatmış. bizimki bir hışımla dönmüş arkasını. dönmesiyle de başını yukarı kaldırmış. kendisinin iki misli birisi... e serde kabadayılık da var, sokak ortasına bozmamak lazım. söyle bakalım, demiş, şakadan mı vurdun, gerçekten mi? gerçekten vurdum lan ne olacak, demiş esas kabadayı. haaa, demiş bizim sözde kabadayı, şakadan hiç hoşlanmam da...
aha işte böyle delikanlıyız, böyle erkeğiz, böyle kabadayıyız... israil de, suriye’de postasını koyuyor bırak ayarı gözüne gözüne vuruyor. biz de, allah’ım sen aklımı fikrimi koru, kahraman oluyoruz...
birinci dünya savaşı’nı başlatan, avusturya-macaristan imparatorluğu veliahtının öldürülmesi provokasyonunu bilirsiniz. acaba ne olacak bahane, diye bekleniyordu,o oldu.
aylardır, dünyanın (şehit edilen askerlerimiz, kaçırılan asker, öğretmen, kaymakamımız dahil; kendi ülkemiz!..) hiçbir bölgeye ve ülkeye göstermediğimiz, tuhaf ve anlaşılması çok güç bir mantıkla gece gündüz suriye’ye angaje olmuş hükümetimiz ve sayın başbakan.
büyük ortadoğu projesi’ni hatırlarsak ve sayın başbakanımızın da sözkonusu projenin eşbaşkanı olduğunu unutmazsak, birçok şeyi görmüş, anlamış oluruz tabii.
afganistan’da, pakistan’da nato-abd güçleri patır patır çoluk çocuk vururken insan haklarından bahsedeni görmedik hiç.
ırak’ta, devrim sonrası mısır’da ve libya’da ölüp giden insanlar, kadın-çocuklar, müslümanlar da vicdan göstergemizde görünmeyip, dile de getirilmiyor dolayısıyla.
katar, ürdün, suudi arabistan demokrasiyle idare ediliyor sanki de, onlarla birlikte çalışarak suriye’ye demokrasi gelsin diye uğraşıyoruz!
suriye ile yaklaşık aynı dönemlerde bahreyn’de başlayıp kanlı, sert bir şekilde bastırılan isyanı da görmedik.
böyle bir dönemde göstere göstere bu kadar olur bir provokasyon.
uçağımızın suriye içlerinde hatta yakınlarında olsun, ne işi vardı?
silahsızmış, keşif uçağıymış.özrü kabahatinden büyük adeta...
sevgili "keşif" uçağımızın ne işi vardı sevgili komşumuzun hava, kara sahasında???
aylardır esip gürlüyoruz. suriye tak diye vuruyor burnunun dibine sokulan uçağımızı. hiç öyle, soğukkanlılıktı falan yok... tıpkı israil gibi, mavi marmara’da takır takır vurdu vatandaşlarımızı ama ne hikmetse biz erkek olduk, biz delikanlı olduk, biz kahraman olduk! biz diyerek kimi kastettiğimi de biliyorsunuz tabii ki.
bir de fıkra anlatayım uzatmadan. isteyen güler, isteyen anlar!..
adamın biri ceketini omzuna atmış, ayakkabısının arkasına basmış, kollarını yanlara açarak ağır ağır yürüyormuş. arkadan birisi ensesine bir tokat patlatmış. bizimki bir hışımla dönmüş arkasını. dönmesiyle de başını yukarı kaldırmış. kendisinin iki misli birisi... e serde kabadayılık da var, sokak ortasına bozmamak lazım. söyle bakalım, demiş, şakadan mı vurdun, gerçekten mi? gerçekten vurdum lan ne olacak, demiş esas kabadayı. haaa, demiş bizim sözde kabadayı, şakadan hiç hoşlanmam da...
aha işte böyle delikanlıyız, böyle erkeğiz, böyle kabadayıyız... israil de, suriye’de postasını koyuyor bırak ayarı gözüne gözüne vuruyor. biz de, allah’ım sen aklımı fikrimi koru, kahraman oluyoruz...
o gıcık deyimle: düğmeye basılmış...
tepenin en yüksek yeri cami için (aslında dini tesis diyor, yani bir budist tapınağı da yapılabilir bu mantıkla)ayrılırken, turizm ve konaklama alanı ile rekreasyon alanı ve vericiler için de bir trt alanı ayırılmış.
tepenin en yüksek yeri cami için (aslında dini tesis diyor, yani bir budist tapınağı da yapılabilir bu mantıkla)ayrılırken, turizm ve konaklama alanı ile rekreasyon alanı ve vericiler için de bir trt alanı ayırılmış.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?