belkibirgunbiryerde

umit yasar oguzcan siiri..

"ben umitsiz asklar icin yaratilmisim
ayriliklar icin, sonsuz kederler icin
ne zaman ta derinden sevsem birini
ezilmeli yeni acmis gulleri kalbimin

en guclu zehir olmali ask dedigin
alkol gibi damarlarima yurumeli
sarmali her yanimi gece olunca
icimde bir cibancasina buyumeli

insan sevince her gun bir kez olmeli
her gun bir baska yerine saplanmaii o kursun
yollara dusmeli, perisan deli divane
erimeli potasinda o garip var olusun

artik uzak bir anidir huzur ve sukun
o buyuk yangin baslamissa yurekte
bir gun gelir de bu caresizligin
aranir butun tesellisi olmekte

o yerde sevilmek de yalan sevmek te
nereye baksan dizboyu karanlik
bosuna bir isik arama goklerde
her seyinle askin icindesin artik

boyle gitgide derinlere ceker o bataklik
orada olumsuz olur nice kara sevdali
sevmek, hic sevilmeden; korkunc guzel
ask dedigin karsiliksiz olmali"

sozlerinin umit yasar oguzcan’dan fazlaca esinlendigini dusundurten,guzel bir sarkidir..esinlenildigi dusunulen sozlerin gectigi siir umitsiz asklar icin basligini tasir,iki manzume arasindaki 7 farktan cok,benzerlik bulunur...

cerkezlerin bir koludur,turkiye’de pek cok kabardey yasar,ve bunlarin abhaz’lardan tek farki,kabardey oluslaridir..yoksa hemen her seyleri aynidir..kelimenin kobartay,kabartey gibi soylenisleri de vardir..

+ nerelisin sen arkadasim..
- sulale cerkez,kafkasya gocmeniyiz biz..
+ nihoohahah abaza misiniz len sulalecek?
- yok abaza degil o abhaz,ayrica biz abhaz degil,kabardey’iz..
+ nihhoo kabul et oglum iste,abazayim desene..
- bi siktir git basimdan!!

"sari sekerim,hadi bize gidelim,bana sekerini ver!" ya da "sen bana azicik ucundan versen" gibi,insanin aklina her turlu fesat dusunceyi getirtebilitesi yuksek, acaip sozlere sahip sarkilar..

son bir saattir yogun kar yagisi nedeniyle,catilarin,arabalarin,sokaklarin kaplandigi beyaz ortuden dolayi pek bi guzellesen,ilk kartopu cocuklarinin sokaklara cikip,civildasmaya baslamasiyla da senlenen sehir..

bu islemin yapilmasi icin oncelikle adam gibi bir kuafor bulunur,kadin da olabilir tabii..kuafor kisisi:"saclarinda boya bilmemne var mi?" diye sormaz da "hemen otur,yapiveriym!!" derse,acilen orasi terkedilmelidir..zira saclarda,daha onceden biraz ugrasildigina dair bir isaret var ise perma yapilanda tiftik tiftik yanmaktadir..diyelim,her sey perma yaptirmaya musait,o zaman da kuafor koltugunda yaklasik 5 saat gecirecek kisiye tavsiye edilecek sey,ya yakin bir arkadasiyla ortama girmesi ya da o bes saat boyu kuafor salonunda donen salak muhabbete katilmak istemiyorsa eline bir kitap falan almasidir..bu bes saatlik iskence ve izdirap dolu sure bittikten sonra,saclar acilir,kuafor tarafindan soylenen sudur,"bu perma tutmamis,uc-dort gun sonra yine gel!" bu da su anlama gelir,permaya heves etmis lepiska sacli bahtsiz kisioglu,ayni iskence ve izdirap dolu saatleri bir kez daha yasayacaktir..perma,tarafimdan kimseye tavsiye edilmez...(bkz: yasasin dogallik)

hâlâ hayatta oldugunu umdugum,bilgic arkadas...

ugur yucel’in,muhtesem bir oyunculuk sergiledigi dizidir..bu aksamki bolumunu izlerken "bu adamin hollywood icin yasi gecti mi acaba?" diye dusunurken yakaladim kendimi...

kriz sirasinda insanin beyninde milyonlarca solucan kiprasip durmaya,beyin damarlarinin icinde sikisiklik yapip gezinmeye baslar;zaten solucanlarin uykularindan uyanacagi eski tarihi filmlerdeki "gong"un cikardigi goooonnnnggggg sesiyle birkac saat onceden belli olmustur..bu goooonnnngg sesini duyan migren’den muzdarip bahtsiz kisi,acilen 1200 mg’lik %80’i uyusturu maddelerden olusan salak ilaci almamis ya da "36 saat uyumaktansa cekerim bu cileyi,heheeeyt!"gibisinden yari mazosist,yari salakist bir tutum icine girmisse,solucanlarla dolu,bir ise yaramayan beynini bir kursun sikip,tamamen ortadan kaldirmak ihtiyaci hissedebilir..ancak her seye ragmen hayat guzeldir...birkac saat sonra dogacak gunesi,sabah kapinin onunden gecen simitci cocugu,bakkalin sepete sut ve gazete birakirken "iyi sabahlar!" demesini,babasinin gazeteyi okurken,kimseye caktirmadan kendisine goz kirpmasini...daha gider bu dusunup vazgecer..zaten silahy da yoktur!!!

(bkz: bilgi sozluk sarki armagan etme servisi)

intihara mutemail bunyeye psikoterapi etkisi yapan sarkilardandir..an itibariyle cleirvoyant adli bilgic arkadasimiza acilen dinlemesi ve birkac saat sonra dogan gunese bakip migren sorunu olmadigina sukretmesi tavsiye edilmektedir..

(bkz: olmek istiyorum ulan)

sinavlarda bir-iki gunluk ertelemeler,sarkmalar yasanacagini,boylece ogrencilerin daha cok ders calisacak zamana kavusacagini mujdeleyen haber..
(bkz: algida secicilik)

sozleri,(tabii hatirladigim kadariyla):
"calin davullari caydan asagi
mezarimi kazin,belden asagi
koyun sularimi kazan dolunca
aman olum zalim olum uc gun ara ver
al basimdan bu sevdayi
gotur yâre ver.
selanik icinde sela’m okunur,
sela’nin sâdâsi cana dokunur,
gelin olanlara kina yakilir,
aman olum zalim olum uc gun ara ver
al basimdan bu sevdayi,gotur yâre ver" seklinde olan ve nisanli bir genc kizin olumu uzerine yakilan bir selanik agididir...

(bkz: mustafa)

(bkz: kulliyen yalan)

(bkz: ankara)’da bircok subesi bulunan,bir hazir giyim magazasi..

alegorik bir eserdir,konusu kisaca soyledir..
"beni muhabbet kabilesinde, ayni gecede biri kiz digeri erkek iki cocuk dogar. kiza husn (guzellik), erkege ask(sevgi,tutku) adi verilir. kabile buyukleri birlesip bu iki cocugu, dogduklari gun birbirine nisanlar. husn ve ask okul cagina gelince "mekteb-i edeb"e (edeb mektebi)giderler, burada molla-yi cunun’dan(delilik hocasi) ders alirlar. daha sonra bu okulda birbirlerine âsik olurlar. husn ve ask’a, suhan(dua,soz) adinda her seyi bilen ve her kiliga giren bir ihtiyar yardim eder. ask, husn’u babasindan ister. kabilenin buyukleri bunun zorlu gorevleri yerine getirdikten sonra gerceklesebilecegini soylerler. buna gore ask, gam ulkesini asmali, mumdan gemi ile ates denizini gecmeli, bin basli ejderhayla, cin ve devlerle savasmali, sonunda kalp diyarina varip oradaki iksiri alip getirmelidir. bunu yaparsa husn ona verilecektir. ask, gayret(caba,calisma) ve suhan’in(dua) yardimiyla bunu basarir ve husn’e kavusur..." bence yüzüklerin efendisi’ne "be?" basar..

dogru yazilisi "hâmûsân" dir..mevlevî dervislerinin kabristanlarina verilen isimdir..farsca bir kelimedir,ve "susmuslar,sessizler" anlamindadir..