şafak sezere flash tv ana haber bülteninde, flash tv spikeri mustafa yenigün verilen tarafından verilen ve barış mançonun "dünya dönüyor dostlar, ben dönmüşüm çok mu" dizeleriyle sonlandırılan ayardır. sette dövdüğü iddia edilen, emek işçilerine de değinilmiştir.
http://webtv.radikal.com.tr/turkiye/4454/safak-sezere-flash-ayar.aspx
bob dylanın 1970’te yayımlanmış ve yoğun eleştirilere maruz kalmış, en sevilmeyen albümü imiş. hatta rolling stone dergisi, albüm için “bu ne rezalet?” diyen bir başlık bile atmış. ama buna rağmen albüm ingiltere listelerinde 1 numaraya kadar yükselmiş. bob dylanın albüm hakkındaki yorumu ise hayli ilginç;
“insanların beni unutmasını istiyordum, onların nefret edeceği bir şey yapıp ilgi oklarını benden uzaklaştırmak istiyordum”.
“insanların beni unutmasını istiyordum, onların nefret edeceği bir şey yapıp ilgi oklarını benden uzaklaştırmak istiyordum”.
aralarında (bkz: george harrison)’la kaydettikleri hiç duyulmamış şarkıların da olduğu 35 şarkıyı topladığı ‘another self portrait’ adlı albümü 27 ağustos’ta çıkacakmış. heyecanla bekliyoruz.
çizgi roman olarak devam edecekmiş.
http://www.radikal.com.tr/kultur/dovus_kulubune_cizgiyle_devam-1143064
http://www.radikal.com.tr/kultur/dovus_kulubune_cizgiyle_devam-1143064
26 mayıs tarihinde danimarka’ya gitmek için iran’dan atatürk havalimanı’na geldi.
danimarka’ya gitmekten bir anda vazgeçen ve 40 gündür atatürk hava limanında kalan iran vatandaşı bir beyefendi. yasal herhangi bir sorun olmadığı için atatürk havalimanı’nda beklemesinde bir sakınca görülmeyen ve vatandaşın ve polisin yardım tekliflerini geri çeviren, ahmad gonjjou için yetkililer iran konsolosluğu ile iletişime geçecekmiş.
(bkz: the terminal)
danimarka’ya gitmekten bir anda vazgeçen ve 40 gündür atatürk hava limanında kalan iran vatandaşı bir beyefendi. yasal herhangi bir sorun olmadığı için atatürk havalimanı’nda beklemesinde bir sakınca görülmeyen ve vatandaşın ve polisin yardım tekliflerini geri çeviren, ahmad gonjjou için yetkililer iran konsolosluğu ile iletişime geçecekmiş.
(bkz: the terminal)
gezi parkı olayları sırasında polisin hukuksuz ve aşırı güç kullandığını, polisi yeleği giy, sopa kullanma, şahısları hedef alarak gaz fişeğini atma uyarılarının bulunduğu genelgeyle uyararak kabul etti. kabul etmiş de biraz da geç kalmış, kaldı mı suç polisin üzerine ! hadi bakalım ayıkla pirincin taşını.
http://www.radikal.com.tr/turkiye/bakan_gulerden_gec_gelen_genelge-1143080
http://www.radikal.com.tr/turkiye/bakan_gulerden_gec_gelen_genelge-1143080
robbie williams’a kalçasını imzalatmış isveçli bir hayranıymış.
turnesi kapsamında isveçin göteborg kentinde konser vermiş, bir hayranının pankartlı ricasını kıramamış ve kalçasına imzasını attı. ayrıca çapkınlığını elden bırakmamış ve kalçasına imza attıran lone mortinsen adlı genç kadının daha sonra facebook sayfasında williamsın kendisine " harika kalçaların var" dediğini yazmış. hadi bakalım hayırlı işleerrr !!
kolpaçino filmine nazire yapmıştır, şaşırmamak lazım.
hani,kedi halıya kusar, kustuğu yeri silersin, halının diğer yerleriyle böyle bir renk farkı olur sonra hepsini silmen gerektiğini farkedersin. o halının üzerinde değil de sanki futbol sahası üzerindesin gibi hissedersin kendini, sil sil bitmez. bir ara pişman olursun nerden başladım diye, halı biter yerler kirli görünür, sonra bakarsın koltukları kaldırmasan olmaz. koltuğu kaldırıken koltuğu da silem dersin. yarısına gelirsin hay nerden başladım dersin ama yarım bıraksan renk farkı gene! işte buna kelebek etkisi diyoruz. o kedi halıya değil de yere kussaydı , onu ordan toplayıp, silip, şu an koltuğuna uzanmış evin temiz olduğunu varsayacak, mutlu hayatıma devam edecektin.
özgüven abidesi garson, geçenlerde adını, marmarise tatile gelmiş, 16 yaşındaki ingiliz faye jones ile olan 4 günlük kaçış haberlerinden duymuştuk. bugün gazetelerde okudum, kendisiyle röportaj yapılmış, şok geçirdim, yani nedir bu özgüvenin kaynağı araştırılsın istedim. gereksiz özgüvene sahip başkaları için çok üzülüyorum bazen sözlük.
http://www.hurriyet.com.tr/planet/23763161.asp
http://www.hurriyet.com.tr/planet/23763161.asp
türk tabipleri birliği merkez konsey başkanı. ayrıca baknz;
http://www.marmaragenelcerrahi.com/ogretim-uyeleri/dr-ozdemir-aktan.html
http://www.marmaragenelcerrahi.com/ogretim-uyeleri/dr-ozdemir-aktan.html
domuz eti yemeyen, mahsurlu gıda tüketmeyen insanlardan elde edilecek kanmış. şaka gibi, aidsli kanı insanlara verdiğini unuttu sanırım sevgili kızılayımız, şimdi domuz eti yemeyen’in kanının peşine düştü. bu nasıl bir kafadır arkadaş, bilimsellikten uzak olmasını geçtik, sanarsın bir sen helalsin anasını satayım.
türk tabibler birliği başkanı özdemir aktan şöyle bir açıklama yapmış konuyla ilgili; “helal kandan helal ilaç üretilmesi gibi bir konu ve sağlık bakanlığı ile kızılay gibi iki kurumun böyle bir çalışma içinde olması şaşkınlık verici. birincisi milli kandan üretilen ilaç daha faydalı gibi bilimsel bir veri yok. ikincisi bir hekim olarak şunun kanı haram şunun kanı helal nasıl diyebiliriz. olayları hayretler içinde izliyoruz.”
http://tinyurl.com/n9rkz78
türk tabibler birliği başkanı özdemir aktan şöyle bir açıklama yapmış konuyla ilgili; “helal kandan helal ilaç üretilmesi gibi bir konu ve sağlık bakanlığı ile kızılay gibi iki kurumun böyle bir çalışma içinde olması şaşkınlık verici. birincisi milli kandan üretilen ilaç daha faydalı gibi bilimsel bir veri yok. ikincisi bir hekim olarak şunun kanı haram şunun kanı helal nasıl diyebiliriz. olayları hayretler içinde izliyoruz.”
http://tinyurl.com/n9rkz78
görür görmez aşık olduğum videodur, artık gün içinde çeşitli zamanlarda gizlice buluşuyoruz. bu ses, bu tat, bu doku, bu tizlik ! beklentim, black dogu tümden coverlaması arkadaşımızın, utanmasam robert plant kadar iyiydin diyeceğim. bir de ortam ve kıyafetlerin orjinaliyle aynı oluşu dikkatimizden kaçmadı.
http://tinyurl.com/p4eegu9
http://tinyurl.com/p4eegu9
şu videoda tüm ayrıntılarıyla anlatılan durum, çok zordur çok !! ama bu kadar doğaçlanamaz, "duyduğum ayet-el kursi" nin haddi hesabı yok ne ya !
http://tinyurl.com/nhma77q
http://tinyurl.com/nhma77q
makyaj, çok eski çağlardan beri kadınlar çekiciliği sürekli kılmak adına başvurdukları bir yöntemdir. şöyle ki; kadınların üreme dönemlerinde, hormonların da etkisiyle dudakların dolgunlaşması ve kırmızılaşması , gözlerin irileşmesi ve yanakların kızarması gibi durumlar sonucu, daha çekici ve güzel olurlarmış. ee tabi, çok eski çağlarda hemen bunu anlayan kadın, gözlere sürme çekerek gözleri irileştirir ,dudaklarına ruj sürer, yanakları allık yardımıyla kızartırlar, yani kısacası üreme dönemlerini taklit ederler. tabi dönemimizde biraz abartıldığı doğrudur.
söz yazmak için, işte ilginç olmak için aşırı kasalım, edgar allen poe etkileşimli, antik kuntik fikirlerim var abi diye ortaya çıkmış şarkıdır. ya ergen misiniz allah aşkına, pembe mezarlık ne, ölmek istemek ne? pamuk şekere saralım naaşını da bari.
utanmama neden olan, akıllara zarar videodaki korumadır ve taciz ediyor gibidir resmen, arkadakilerin, "seni çapkın gülüşleri" yok mu hele, üstelesek, "ya kadın aranmıştı zaten, biz fordlamasını da iyi biliriz" diyecekler gibi.
http://www.59saniye.com/tayyipin-korumasi-ne-yapiyor-orada/
http://www.59saniye.com/tayyipin-korumasi-ne-yapiyor-orada/
midesindeki bir rahatsızlıktan dolayı, ameliyat edilmiş, şu an yoğun bakımdaymış.
ingilizcede acayip, tuhaf manasına gelen sözcük.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?