confessions

axin ciwan

- Yazar -

  1. toplam entry 195
  2. takipçi 1
  3. puan 47597

kod adı aşk

axin ciwan
kod adi aşk



bir istisnayım artık kuralı bozuyorum

mışlı geçmiş bir şark çıbanıyım
şimdi yaşamın yüzünde sızlıyor izim

gündemde ilave tedbirler var, infaz bildirileri
ecelimi bir hamaylı gibi boynumda taşıyorum
potansiyel suçluyum, yasa da ceza da benim

lanetlidir artık gözlerine mil çekmiş
kurşun damlaları akıtmış kulaklarına
kösnül kasıklarında yalaz, üstü başı kan
şimdi isterik bir orospuyu oynuyor zaman

bütün kapılara ayrılığın suretini astılar
derme-çatma aşklar onarmaktan bitkinim
dün erkendi, yarın gecikmiş sayılırım
bir parça uçurum alıyorum terkime
kutsuyorum yolları bir iklim bulmak için

bozdum tüm oyunları şimdi satırbaşıyım
sıcak uzun yazlardan, kış uykulardan
sustukça derinleşen büyüyü bozdum
karlar içinde yorgun bir selam gibi
vakitsiz ve davetsiz giriyorum gecene
gözlerinin sıcağına konuk et beni

sonunda öğrendim konuşmayı, yürümeyi öğrendim
geçtiğim tüm köprüleri yaktım, dönüş yok
yollarla artık uğraklarla anlatırım kendimi
içime akmıyor kanım, yaramı sevdim
tazeleyin çoban ateşlerini ey ateş ustaları
kavallarınıza yeni delikler açın
emzirin sığınaklarımı uyak bulsun koyaklar

yeni bir sayfa açtım işte ömrümü çiziyorum
sensiz hiçbir şeyin hükmü yok benim için
ölüm durmadan tazelese de hünerini
yeni bir sayfa açtım kanımla yazıyorum artık
kod adım aşk’tır
ömrüm bu uzun hecenin ömrüne kayıtlıdır
çünkü miladı yoktur kod adı aşk olanın
ateşten gömlek giymiş bir şiirdir ülkesi







a. hicri izgören



çığlık

axin ciwan
çiğlik



bana kanlı mühürler kaldı
o tarih tacirinden
uçurumlar çığlıklar ve ölüm tarifleri

bildiğim tüm masallardan topladım acıları
yakama iliştirdim
yaşamak dedim adına sığınaklar emzirdim
bütün sözcükleri yüzleştirdim ateşle
anlatamadım günlerin cehennemini

ajans haberlerinde kirleniyor insanlık
bütün sevinçler çarmıhta hızla yaşlanıyor
çocuklar
bozguna uğramış aşk düşürmüş bayrağını
geceler unutmuş sevişmeleri

tanrılara bulaştırmak için bu cinneti
deliyorum aşkın ambargosunu
yeniden yollara vuruyorum kendimi

teninden soyunsun artık çığlıklar
şimdiki zaman’a çekiyorum bütün fiilleri
bakışlarında köprüledim uçurumları
uyak olup düşüyorum dünyanın gözlerine
taze bir çığlığım artık bu kontra mevsiminde
herkesin biraz "faili" olduğu
"meçhul" bir cinayetim şimdi

bana katliamlar kaldı
o tarih tacirinden
ağıtlar sürgünler ve muhbir suretleri

bütün yenilgilerimi temize çektim
ölüm boy veriyor artık
düşlerimle suladığım topraklarımda
gözlerine ayarladım tüm imgeleri






a. hicri izgören



uzak

axin ciwan
uzak



herkesin bir yağmuru vardır ve bir rüzgârı
aşk biraz ıslanmaktır
al götür beni o uzak yağmurlara

herkesin bir şiiri vardır ve bir şarkısı
aşk biraz çoğalmaktır
al götür beni o uzak şarkılara

herkesin bir akşamı vardır ve bir masalı
aşk biraz yorulmaktır
al götür beni o uzak akşamlara






a. hicri izgören



orda bir koy yok uzakta

axin ciwan
orda bir köy yok uzakta

düşlerimi kanatıyor her gece
dudaklarında donmuş gülümsemesi
o muhacir evde asılı duruyor hâlâ
yitirilmiş bir arkadaş sureti

anılar mı yakın bana acı mıdır en eski
bir sağnak yıkasa yaralarımı belki
yumuşayacak gecenin mimikleri ağrılarım dinecek
ya da korunak olacak karanlığın kendisi

hava su ve toprak kirlendi artık
tuz ve ekmeğe karışıyor yüksek gerilim
yeryüzünün bütün koordinatları
barınacak bir yer arıyor
haritadan silindi yüreğimin meskûn yerleri
her gün kütüklerden aşklar düşüyor hayat
artık "ölü sayısı..." belirliyor gündemi



a. hicri izgören

suskun

axin ciwan
suskun

susardın ve kar yağardı

gözlerinde başlardı gece
yarım kalmış kitaplarda biterdi.
alnımızda bilenen kör bir bıçaktı zaman
kırılmış aynalardı

susardın, durmadan susardın
ve kar yağardı

ocak ağaran saçlarımdı
şubat hayırsız bir evlattı, kaçaktı
ve uzaktı yaz bir anaydı
mart’ın izlerini taşırım bedenimde
aynı masalın ikizleri gibiydi günler
nisan saçlarımda ıslanırdı hep

susardın, durmadan susardın
ve yağmurlar başlardı

çok bekletti bizi,
hiç vaktinde gelmedi mayıs
haziran aram’dı ya da öyle biriydi
temmuz bir düştü belki

yaraları sarar gibiydi
ağustos yıldızlarla basardı gecemizi
bir gül suçüstü yakalanırdı
eylül bir çocuğun çığlıklarıydı

susardın, durmadan susardın
ve rüzgârlar başlardı

yolunu yitirmiş bir gezgin gibiydi ekim
sürgünlere uğurlardık kendimizi
kalan mı bizdik, giden mi
bilinmezdi
kasım rüzgârda bir yapraktı
ve biraz ıtri
kendi sesiyle irkilirdi
aralık günlerin son neferi

soluk bir düş geçse de
hiçbir mevsim gözlerin kadar
acımasız kullanmadı neşteri

susardın ve kar yağardı


a. hicri izgören


cam ağacı

axin ciwan
bildiğim bazı çamlar:
pinus pinea (fıstık çamı)
pinus nigra (kara çam)
pinus halepensis (halep çamı)
pinus brutia (kızıl çam)
pinus radiata (monteri çamı)
pinus canariensis (kanarya adaları çamı)
pinus griffithi (ağlayan çam)
pinus strobus (veymut çamı)
pinus silvestris (sarıçam).
pinus pinaster (sahil çamı)
pinus mugo (dağ çamı)

toprak

axin ciwan
organik yada inorganik kökenli katı,sıvı,gaz fazlarından oluşan, bu faz oranlarının koşullara bağlı olarak değiştiği dinamik bir denge yapısına sahip canlı ve üç boyutlu bitki,hayvan ve mikroorganizmaların yaşam olanağı bulduğu doğal bir ortamdır.

taxus baccata

axin ciwan
taxaceae familyasına ait tek türdür.
varteyeleri şöyle sıralanabilir
+ t.b. hibernica
+ t.b. rependans
+ t.b. cuspidata
+ t.b. fasgidata
yavaş bir gelişmeye sahip yarı gölge ve gölge ortamları ister.kuyu yeşil rengi ile göze çarpan bir dokuya sahip ve topiari sanatı için uygun olup bir vurgu bitkisidir.meyveleri de zehirlidir.

peyzaj mimarligi

axin ciwan
canlı yaşam ortamlarında bilim,teknoloji ve sanat temellerine dayalı olarak planlama,tasarım,onarım,koruma ve yönetim hizmetlerinin yürütüldüğü bilim dalı ve meslek disiplinindir.tanımlanabilir fiziksel çevreyi sadece insanlar için değil,tüm canlılar için olabildiğince uygun şekle sokma ve uygun mekan yaratma işidir.çalışma ortamı doğadır.
2 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol