bugün bostancı sahil yolunda yanımdan geçti kendisi. gayriihtiyari evinde gitarın var mı dedim seslice. duydu, güldü. gidelim öyleyse dedim. yanındaki selamladı, ben akın, dedi. biliyorm akın eldes diyecektim. şimdi bu ünlü insanlar şişinirler diye düşündüm, demedim. hatırladım ben seni yaw, dedi nejat. ankara da sanatolia sahnesinde elinde kutu efesle resim çektirmeye gelen sendin, dedi. e orda da tek bira içen kişiydin. dedim evde içecek bişiler var mı peki? şarap tabağı ve peynire ne dersin, dedi. şarabı tabaktan yalamasam iyi olurdu dedim. güldü, ben göbekten yalamayı tercih ederdim, dedi.
o sırada telefonum çaldı sanki: annemin sesi, kızım hadi adama yapıştın geldik, dedi. gözümü açtım, yorgo kifidis kılıklı bir adamın omzunda başım, adamın ağzı kulaklarında, babam ayakta lahavle çekmekten yorgun ben adamın neredeyse kucağında baygın. madam, dedi adam. birakinis matmazel uyusun, rahatsis etmeyinis.
kalktım, baktım büyükadadayız, vapur çoktan yanaşmış.
aşık olduğum vapur. şu ana kadar ondan başkası başımı öylesine döndüremedi.
bitterend (2. nesil bilgic) [msg] [kim]
elma sekeriiii (moderator) [msg] [kim]
laughter (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
atacamadesert (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
civeng (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
pompoen (comez) [msg] [kim]
bir sen bir ben bir de bebek.
elma sekeriiii (moderator) [msg] [kim]
laughter (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
atacamadesert (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
civeng (5. nesil bilgic) [msg] [kim]
pompoen (comez) [msg] [kim]
bir sen bir ben bir de bebek.
(bkz: facebookumda boncuk buldum)
benimki optimus prime. tam olarak aşk diyemem ama garip hislerim var bu autobota karşı...
bakın şuna bi;
http://www.pjlighthouse.com/wp-content/uploads/2007/07/optimus-prime-pjlighthouse-autobot-transformer.jpg
edit: dilli milli.
bakın şuna bi;
http://www.pjlighthouse.com/wp-content/uploads/2007/07/optimus-prime-pjlighthouse-autobot-transformer.jpg
edit: dilli milli.
sözlükte türkçe karakterli bir sürü başlık vardır:
(bkz: hacivat)
(bkz: karagöz)
(bkz: nasrettin hoca)
(bkz: dede korkut)
(bkz: keloğlan)
(bkz: hüsnü şenlendirici)
(bkz: hacivat)
(bkz: karagöz)
(bkz: nasrettin hoca)
(bkz: dede korkut)
(bkz: keloğlan)
(bkz: hüsnü şenlendirici)
dünyanın neresinden birileriyle arkadaşlık edinmek istediğinizi görüntülü olarak belirtebileceğiniz sitedir. ülke seçmek mümkün olduğuna göre islami sitelerin de pabucu dama atılacağa benzemektedir.
siyah beyaz renklerde varmış gözün.
bilgiçlerden en uzakta olanı gel bazı bazı bize.
amacım dantellerden kara kuşak örmektir.
sözlüğe girince bize yolla bi alo.
kurban olsun sana yedi yıldızlı burj el arab.
çünkü her daim temiz tutulmaktadır şişko göbekli yelkeni.
sen yine de arada sırada uğra bana.
kızmaz di mi evdekiler geç saate kalırsan.
ya da yola çıkmışken atlar gideriz mont blanc.
olacağı şu bir film çeker bizden quentin tarantino.
bilgiçlerden en uzakta olanı gel bazı bazı bize.
amacım dantellerden kara kuşak örmektir.
sözlüğe girince bize yolla bi alo.
kurban olsun sana yedi yıldızlı burj el arab.
çünkü her daim temiz tutulmaktadır şişko göbekli yelkeni.
sen yine de arada sırada uğra bana.
kızmaz di mi evdekiler geç saate kalırsan.
ya da yola çıkmışken atlar gideriz mont blanc.
olacağı şu bir film çeker bizden quentin tarantino.
sana akrostiş yolları bana kurşunlar.
sıçma ağızdan da olabilir.
(bkz: hassiktir diyoruz hassiktir diyoruz)
(bkz: hassiktir diyoruz hassiktir diyoruz)
hiçkimse yapayım demez şöyle bu saatte acıkan bilgiçler için bi pilav üstü döner butonu; yarım ekmek arası arnavut ciğeri butonu; bi hamburger bi kola butonu.. varsa yoksa hede höde.
hayat diye bir şey yok sürekli aynı cinayeti işliyor bir katil hep aynı tuşu basıyor devlet dairelerindeki ibm daktilolar klavyeler hep aynı şeyi soruyor google a gitarlar hep aynı akoru basıyor anneler hep aynı makarnayı pişiriyor çocuklarına ve aynı sıkıcı iç çamaşırları ile giriyorlar yatağa şoförler hep aynı viteste kullanıyorlar arabayı sevgililer hep aynı pozisyonda sevişiyorlar kumandalar hep aynı kanalı gösteriyorlar hangi düğmesine basarsan bas şişelerden hep aynı sıvı akıyor üstlerinde ne yazarsa yazsın gelinler hep aynı gelinliği giyiyor moda ne olursa olsun ve kadınlar hep aynı çocuğu doğuruyor hastane koridorlarında doktorlar hep aynı ameliyatı yapıyor hastanın neresini açarlarsa açsınlar kediler hep aynı yerlerini yalıyor tüylerinin yağmur hep aynı çisillikte yağıyor arabalar hep aynı beygir gücüyle hareket ediyor ve hep aynı yöne gidiliyor yollardaki envaiçeşit işaret ve işaretçiye rağmen asansör hep aynı katta bekliyor dünyanın en yüksek binasını yapmaya çalışanlar hep aynı katı inşa ediyorlar kumarhanelerde rulet hep aynı sayıyı gösteriyor geçmişi de geleceği de cinsiyeti de olmayan bir şarkıcı hep aynı şarkıyı söylüyor ve hep aynı yerinde elektrikler kesiliyor canlı olmayan yayının mum hep aynı hizayı yanıyor kitaplar hep aynı cümleyi yazıyor sayfalarca tüm politikacılar hep aynı yalanı konuşuyor kürsülerden tüm eğitim ve öğretim hayatımızın boyunca hep aynı bilgiyle donanıyoruz sınıf adımız değişse de güneş hep aynı açıdan doğuyor aynı açıdan batıyor saat hep aynı saatte aynı saati gösteriyor içine ne katarsan kat tüm yemeklerin tadı hep aynı ne kadar topuklu giyersen giy boyun hep aynı kiminle sevişirsen seviş sonu hep aynı aynı dudak aynı eller aynı bacak araları ve kıllar hep aynı ne ilacı içersen iç sevişmenin süresi hep aynı merhaba derken de hoşçakal derken de söylediğimiz hep aynı severken de döverken de hissedilenler hep aynı tüm kadınlık zarları ve onları yırtmaya yeltenen tüm pipiler hep aynı akan tüm kanlar kan akıtılan tüm sebepler hep aynı sen ben o biz siz onlar yok her dilde tüm diller hep aynı dili mişli muşlu geçmiş zaman diye bir şey yok zaman hep aynı aynadaki ben de bendeki sen de hep aynı aynanın aynılığından sıkılıp çıktık birimiz dışarı o kadar.
instrument çok renkli kişilikli ve güzel tınılar çıkaran ve hatta çölde olmayan bir vahada güneşlenirken gördüğü atacamadesert için gözlerine inanamayan bir çelloymuş, esrakesh le beraber bir dürümcüde turşu olarak çalışmaktaymış, elma şekeriiii ile en büyük asker bizim asker yapılırlarken tanışmışlar, independence ın bilgisayarına asiviral krem sürerken yakalanmışlar, fofay la beraber karadenize açıldıkları zaman yakalandıkları tsunami onları mitili nin hiç düşemediği bir adaya fırlatmış, ve adada yanlarına aldıkları üç şeyden biri melankomik in "daha onyedi" adlı şarkısıymış.
(bkz: fish fingers)
duyduğuma göre artık karikatürlerde iş bulamıyormuş. manisa tarzanıyla içip içip saza söze vermişler kendilerini.
benim derdim de seninle ilgili dertlerin derya olmuş benim sandalımın ise loch ness canavarının tepesinde kalmış scooby doo ve shaggy kadar komik görünmesi çünkü aslında canavar ve göl çizgi film hilesi sonradan çekim hatalarında veriyorlar görüntüleri; abant ta çekilmiş, aslında canavar olarak da artık adından cem gariboğlu kadar söz ettiremediği için medyanın gözünden düşen enflasyon canavarı rol almış göğsünde hep bi dolar amblemiyle gezerdi ya eskiden hani karikatürlerde.
(bkz: loch ness monster)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?