confessions

arutha

- Yazar -

  1. toplam entry 116
  2. takipçi 1
  3. puan 8124

bilgi sözlük ailesi

arutha
mafyoza aile tanımının internete taşınmış halidir. sadece daha yasaldırlar ama yapılanmaları aynıdır. misal: her mafya ailesinin bir başı, babası (admini) vardır. en az bir tane veziri, danışmanı (moderator) vardır. o’nun altında çeşitli işlerden ya da bölgelerden sorumlu teğmenleri-capoları (moderator ya da jedi de diyebiliriz) vardır. en alta da askerler ya da mafya üyeleri (yazarlar) bulunurlar. mafyaya giriş belli bir deneme (çaylaklık) sürecinin sonunda ve törenle olur. mutlaka direkt patrona haber veren gammazları mevcuttur. bu noktadan hareketle de internet forumlarının, sitelerinin benzeri yapılanmaları olduğu söylenebilinir. her iki düzlemde de kurallara uymamanın yaptırımları vardır. lakin bir farkla…

bir erkeği anlatabilecek şeyler

arutha
1- entel versiyon: okuduğu kitaplar, içtiği içkiler, konuştuğu konular, dinlediği müzikler, karşı cinsle olan münasebetleri ve tabiî ki yakın arkadaşları;

2- daha anonim versiyon: tuttuğu takım, sevdiği kurtlar vadisi karakteri, belindeki silahı, ne olacak bu memleketin hali konuşmaları, evindeki eşi ve başka bir evdeki metresi, kısaca: “at, avrat, kılıç” ekolü;

şeklindeki tanımlamalardır.

zenobia

arutha
ayrıca conan’ın eşidir. nemedia kralı ile yaptığı savaşı (güçlü bir büyücü sayesinde) kaybeden ve esir düşürülen conan’a zindandan kaçmasına yardım etmiştir. sonrasında nemedia ordusunu ve büyücüyü yenen conan, daha sonra zenobia’nın özgürlüğünü sağlamıştır. eh ardından da evlenmiştir. bir kaç tane de çocukları olmuştur.

hayranları tarafından eski aşkları düşünülünce, oldukça tartışılmış bir karakterdir. lakin ağır başlılığı ve zekası ile conan’ın diplomatik yönünü takviye etmiştir.

alay

arutha
alaylar kendi sancağı olan ve albay komutasında ki yaklaşık olarak 1000’er kişilik birliklerdir. lağvolmamışlardır, sadece eskisi kadar çok değillerdir. 2 ila 4 taburdan oluşurlar, genelde 3 muharip ve 1 destek taburu olur. tarihte çok önemli rol oynamışlardır. avrupa orduları modern askeri yapılara geçilirken belli bir kışlada konuşlu olan düzenli kuvvetlere ihtiyaç duyulmuştu. o dönemin savaş düzeni gereği askerler saflar halinde karşılıklı dizilir ve ateş ederlerdi. 3-4 sıra olunurdu ve buna bölük denilirdi. ya da süngü hücumuna kalkarlardı. en az dört saf ya da bölük gerekliydi ki kare formasyonun da süvariler durdurulabilinsin ya da üç kanat (sağ, orta, sol) halinde savaşılabilsindi. lakin aşırı kayıplardan dolayı en az 6-8 bölük lazımdı ki bu güç korunabilsin. işte bu birliklere alay denilmiştir. osmanlıcası tertiptir. komutanına da miralay denilirdi. daha sonraları asker, birlik sayıları artınca bölükler ile alay teşkilatı arasına taburlar kurulmuştur.

genelde alaylar aynı sınıftan (süvari, piyade gibi) askerlerden kurulurlardı. duruma göre topçu vb destek verilinirdi. ancak karma yapılı alaylar da mevcuttur.

tugay

arutha
osmanlı ordusundaki karşılığı liva olan askeri birimdir. liva osmanlı’ da ki sancağa denk gelir. yani her bir sancak, o sancakta kayırlı olan timarlı sipahilerle, onların beslediği cebellülerden oluşurdu. bunlarda kendi sancak beyleri altında toplanırlardı. onlarda beylerbeyinin oluşturduğu ordulara katılırdı. daha sonra düzenli orduya geçildiğinde livalar ikiden fazla tertipten (alaydan) kurulmuşlardı ve komutanları da mirliva (tuğgeneral) rütbesinde olurdu. lakin bu kağıt üstünde kalmış olup, genelde paşa sayısındaki azlıktan dolayı, tugaylara&livalara daha düşük rütbeli komutanlar komuta etmişlerdir. tümene karşılık gelen “fırkalar” kurulana dek, temel askeri birim olmuşlardır.

anglo-saxon ordularında tümenlerin ana savaş unsurunu oluştururlar. her bir tümen birden fazla alayı mevcuttur. bunun birer taburu görevde ise en az bir taburu da ülkede kalır ve rotasyona tabidirler. işte bu karma taburlar da genelde tugayların komutası altına verilirler. abd ordusunda albay, ingiltere ordusunda ise tugaycı diyebileceğimiz brigadeir rütbesindeki; ama general olmayan komutanların emri altındadır. büyük kıta avrupası ülkelerinde ise tugaylar soğuk savaş sonrasına dek genelde takviyeli alay konumunda ve istisnai olarak kullanılmışlar ama günümüzde hafif ve mobiliteleri yüksek olduğu için tercih sebebidirler.

günümüzdeki ordularda tugaylar birden fazla taburdan kurulur. bizim sistemde sancağı sadece alay ya da tugay alabildiği için, tugaylara bağlı alaylar görülmez. ama sonuçta bu kural gerekirse pek ala da değiştirilebilinir. tugaylar günümüzde tuğgeneral komutasında olup (erler tugaycı, subaylar “komutan” derler), kurmay başkanlığı ise kurmay ablay rütbesindedir. 3000 ile 4000 askerden oluşmaktadır. 4 ile 6 taburdan oluşurlar.

shogun

arutha
japonya’da feodal beyler aşırı güçlendikleri dönemde ortaya üç, dört güçlü aile çıkmıştı. bu aileler bir süre sonra mutlak güç için birbirlerine girdiklerinde, ortaya şu sorun çıkmıştı. tanrının oğlu olarak gördükleri imparatorun yerine geçmeleri, yani onu devirmeleri demek; sistemi yok etmek demekti. bu durumda da gerek halkın, gerekse de düşük dereceli diğer beylerin (daimo) karşısında meşruiyetlerini yitireceklerdi. işte tam da bu nokta da imparatorlar siyasi erklerini, daha doğrusu dünyevi işlerinden vazgeçtiler ve kullarına devrettiler. bu noktada imparator adına ülkeyi yöneten yöneticilere “shogun” adı verilmişti. kim ülkedeki yerel beyleri ardında toplar ve iktadarı ele geçirirse, imparator da o’onu yeni shogun ilan ederdi. tabidir ki mevcut imparatorla geçinemeyen shogunlar bazı komplolar da düzenlemişlerdir. aynı bizim osmanlı imparatorluğu tarihinde olduğu gibi baştaki monarkı, aynı ailenin başkaca bir bireyi ile değiştirebilirdiniz. ama hanedana dokunamazdınız. shogunlar aynı anda hem bürokratik hem de askeri liderdiler. imparatorların orduya komuta etmesi pek görülmüş şey değildir.

bir de total war serisinin aynı adlı oyunudur. medieval serisine kıyasla “atlı okçu” üniteleri daha öldürücüdür.

asena

arutha
adana-incirlik ana jet üssünde konuşlanmış 101. tanker filomuzun çağrı adıdır. diğer uçakalara havada ikmal yaptığı için, tanker uçaklarımıza asena adı takılmıştır.

osmanlı imparatorluğu

arutha
osmanlı devleti, doğu roma imparatorluğunun güçsüzleşmesiyle birlikte ortaya çıkan jeopolitik otorite boşluğunu dolduran imparatorluktur. imparatorluktur, çünkü kendi içersinde bir den fazla milleti, devleti ya da jeopolitik hakim noktaları birleştirmiştir. imparatorluk ve emperyalizm türdeş değildir. emperyalizmde amaç güçlü bir merkezin iktisadi ihtiyaçlarının giderilmesidir. burada emperyal devletin merkezi kendisine tabii bölgelerdeki halkları asla sisteme dahil etmez. elitlerinin, zekilerinin kendisinde eğitim almasını teşvik eder. ama asla kendi devlet yönetimine dahil etmez, aksine kendi ülkelerine gönderip orada kendi kültürünü yaymasını, bir çeşit melez aydın olmalarını beklerler. en fazla düşük dereceli devlet memurlukları ile düşük rütbeli askeri görevlere getirilebilirler. ama asla üst derecelere, rütbelere ulaşamazlar. hatta varsa parlamentolarda da yer alamazlar. son olarak emperyalizm, imparatorlukla özdeş ise, fransa, hollanda, belçika, portekiz de birer imparatorluktu o zaman.

imparatorluklarda da emeğin, siyasi otoritenin vb. toplandığı merkezler olur. ancak herkesin (bağlı her devletin) imkanlar ölçüsünde bundan yararlanmasına çalışılınır. yani, imparatorluk birden fazla jeopolitik, kültürel ya da ekonomik merkezi ortak bir amaç doğrultusunda karşılıklı dayanışma veya paylaşım amacıyla bir araya getiren siyasi oluşumdur. bu karşılıklı çıkar birliği imparatorluğu ayakta tutar. bundan dolayı da imparatorluklar bünyesinde ki milletlerin belli alanlarda uzmanlaşması söz konusudur. yönetici erke ise katılım açıktır. osmanlı’da da, perslerde de bu böyleydi, hatta roma’da bile . bu üç imparatorluk da da vezir veya buna denk derecelere ulaşmak için sadece yetenek ve sadakat aranırdı. en azından sömürge bakanlığı gibi bir kurum mevcut olmazdı. çünkü imparatorluklar oldukça karmaşık bir yapıda olduğu için onun işleriyle uğraşacak uzman bir kadro gerekliydi. bu kadro o imparatorluğun tüm yapısını bilmeli, ona nüksetmeliydi. bunun içinde bütün kimlikleri bünyesinde barındırmalıydı, memurlarını çok iyi bir eğitimden geçirmeliydi.

osmanlı imparatorluğunu ya da bir başkasını takım tutar gibi eleştirmemek gerekir. çünkü siz taraf tutabilirsiniz ama tarih tutmaz. tarih affetmez de. bundan dolayı hiçbir ideolojiye onu kurban vermeden yani iyi ya da kötü gibi sıfatlarla incelememeliyiz.

f 5

arutha
soğuk savaş yıllarında abd’nin müttefiklerine yok pahasına verebileceği ve nispeten fakir olan bu ülkelerin de bakabileceği kadar bakımı ucuz olması gereken uçak ihtiyacına binaen dizayn edilmiş bir avcı uçağı modelidir. oldukça iyi bir manevra kabiliyeti olmakla beraber, menzil ve mühimmat kapasitesi bakımından çok zayıf bir modeldi. üstelik de pek çok modelinde radar bile yoktur.

kıbrıs barış harekatında da kullanılan bu uçak, türk hava kuvvetlerinde temel savaş uçağı olmamıştır. uzunca bir süre f-104’lerin tamamlayıcısı olmuş, günümüzde ise f-16’ları kullanacak pilotların harbe hazırlık eğitimlerini vermekte kullanılan bir eğitim uçağı olmuşlardır. bu amaçla modernize de edilmişlerdir.

north and south

arutha
westpoint askeri okulunda birlikte okuyan, sonrasında meksika savaşında yer alan lakin kaderin acı oyunları sonucunda amerikan iç savaşında karşı taraflarda yer alan iki arkadaşın ve onların ailesinin hikâyelerini anlatan bir dizidir. trt-1’de 80’li yılların ikinci yarısında gösterilmişti. türkiye’de ki bölümleri savaşın bitişi ile bitmiştir. hâlbuki yayınlanmayan sezonlarında iki belki üç nesillin daha hikayesini anlatmıştır.

oldukça geç saate yayınlanan bu diziyi izleyebilmek için pek çok yaşıtım gibi aynı dizideki gibisinden mücadele vermek zorunda kalmıştım. çünkü 80’li yıllarda çocukların 9-10 gibi yatmasına yönelik manasız bir kural mevcuttu.



wing tsun

arutha
rakibe direkt yapılan saldırılara dayanan, diğer dövüş stillerinin aksine felsefeden ziyade direkt dövüşe odaklı olan bir kungfu sitilidir. bu bağlamda “zincir yumruk” olarak da adlandırılan bir birisi üstünden atılan yumruklar, farklı tekmesi ve yerde yapılan dövüşleri de içermesi onu diğer stillerden ayırır. filmlerde görülmeye alışılan hareketlere bu stilde rastlamak mümkün değildir. zira öğrenciye bir sokak dövüşünde en etkili olabilecek sade teknikler öğretilmektedir. düzenli olarak antrenmanlara devam edilmesi halinde bir ile iki yıla kadar kişinin kendisini savunacak düzeye geleceği iddia edilen bir kungfu çeşididir. aikido’da ki gibi manevi yönler arayanlara hitap etmeyen bir stildir. türkiye’de bu ekolün temsilcisi ebmas dövüş stilidir.

5 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol