her daim yapılması gereken şey.uykunun dozunu kaçırmamak.zaten çok kısa olan ömrümüzü neden uyuyarak geçirelim ki bu ömrün sonunda bizi sonsuz bir uyku beklerken.
malesef çok doğru ve yerinde bir söz.karşısındaki kişinin doğru söylemesini isteyen bazı insanlar genelde bu doğrular canını acıtmaya başlayınca o kişiyi sırf doğru söylediği için ve belki de kendine bile söylemek istemediği doğrular ortaya çıkınca bu yola başvururlar.
an itibariyle comez olduğunu ögrendiğim kişi.son zamanlarda sözlükten uçurulan yada comez olan kişilere bakınca neyin içinde olduğumu anlamamda güçlük çekmeme neden olmuş olay.sözlüğün en kaliteli yazarları uçurulursa geriye kimler kalır diye düşünmeden de edemiyorum.
istanbulu dinliyorum gözlerim kapalı
bir kadın çığlık atıyor,derinden
bir kapkaçcı olmalı kafasına vuran
istanbulu dinliyorum gözlerim kapalı
önce bir çarpışma sesi geliyor e5 ten
bir adam çıkıyor elinde bir gölgeyle
muhtemelen silah olmalı
istanbulu dinliyorum gözlerim kapalı
istanbulu dinliyorum gözlerim kapalı
çocuklar geçiyor arabaların önlerinden
abi bi ekmek parası be diye bağırıyorlar
bir yosma geçiyor kaldırımdan,silahlar bıçaklar kavgalar savruluyor
istanbulu dinliyorum gözlerim kapalı
otururken salonun en tenha yerinde
bir ses geliyor pencereden
bir hırsız olmalı elinde çuvalıyla
istanbulu dinliyorum gözlerim kapalı...
bir kadın çığlık atıyor,derinden
bir kapkaçcı olmalı kafasına vuran
istanbulu dinliyorum gözlerim kapalı
önce bir çarpışma sesi geliyor e5 ten
bir adam çıkıyor elinde bir gölgeyle
muhtemelen silah olmalı
istanbulu dinliyorum gözlerim kapalı
istanbulu dinliyorum gözlerim kapalı
çocuklar geçiyor arabaların önlerinden
abi bi ekmek parası be diye bağırıyorlar
bir yosma geçiyor kaldırımdan,silahlar bıçaklar kavgalar savruluyor
istanbulu dinliyorum gözlerim kapalı
otururken salonun en tenha yerinde
bir ses geliyor pencereden
bir hırsız olmalı elinde çuvalıyla
istanbulu dinliyorum gözlerim kapalı...
kesilmeyi bekleyen koyun gibi melül melül süzer etrafı,aletlere bakar,doktora bakar,en yakın çıkış kapısını belirler,dizleri titrer, gözleri pörtler.ama yapacak bir şey yoktur çoktan oraya oturulmuştur.
(bkz: burası dişçi burdan kaçış yok)
(bkz: burası dişçi burdan kaçış yok)
üçüncü nesil bilgiç adayı.hoşgeldin.
(bkz: have are you ne var you) şeklinde çeşitlenebilen cümlelerdir.
(bkz: ayı love you)
birinci şema,
-ee şey benimle çıkar mısın
-hayır
-tamam o zaman arkadaş olalım
-ya bi git işine
-ama neden ki arkadaş olmakta mı yasak
ikinci şema
-sen benim ebedi kankimsin kız
-eyvallah
-ama senden çok hoşlandım belki çok iyi sevgili oluruz
-git işine ya
-tamam o zaman yine arkadaş olalım.
-ee şey benimle çıkar mısın
-hayır
-tamam o zaman arkadaş olalım
-ya bi git işine
-ama neden ki arkadaş olmakta mı yasak
ikinci şema
-sen benim ebedi kankimsin kız
-eyvallah
-ama senden çok hoşlandım belki çok iyi sevgili oluruz
-git işine ya
-tamam o zaman yine arkadaş olalım.
her ne kadar tartışsanızda, beni anlamıyor desenizde,üzülsenizde hiç kimse ama hiç kimse ne amca ne yenge ne teyze ne eş hiç kimse anne babanın özellikle de annenin yerini doldurmuyor.bu malesef birlikteyken anlaşılmasada ayrı düşüldüğü zaman çok iyi anlaşılıyor.hiç bir yemek onun ki gibi leziz,hiç bir çamaşır onun yıkadığı gibi mis kokulu,hiç bir pantolon onun ütülediği gibi olmuyor ve başınızı okşayan hiç bir el onun ki gibi sıcak gelmiyor.hiç bir göz onun gibi bakmıyor,hiç bir yürek onun gibi sevmiyor...
entrylerimi takip ettiğini bildiğim ve aynı şekilde kendisini takip ettiğim severek okuduğum adaşı olmayan yazar.
genelde bayanların başına gelen sinir bozucu olay.yemek kitaplarındaki o an bulunması imkansız malzemelerle yapılan,doğal olarak bulunamadığı için imkansızlaşan yemeklerdir.birey günler önceden hazırlamıştır kendisini. belki sevgilisine bir kek belki teyzesine bir kurabiye belkide annesine güzel bir akşam yemeği yapmak ister.o hevesle gider bir sürü para ödeyerek yemek kitabını alır eve gider.sayfaları çevirir ve kafası karışmaya başlar.
-yaban mersini ne bi baharat mı acaba.
-gıda boyası mı bakkalda var mıdır
-glikoz bu şeker gibi bi şey heralde
-yaprak jelatin ne yav bu bildiğimiz jelatin mi
-rom mu..bira olur mu acaba
-30 cm genişliğinde 42,5 santimlik kek kalıbı..mezuram nerde benim.
birde bunların ölçüleri olur tabi normal bir evde ölçü kapları teraziler bin çeşit ölçü tartı kalıbı olurya...netice itibari ile pastaneye gidilir ve güzel bir pasta alınır.
-yaban mersini ne bi baharat mı acaba.
-gıda boyası mı bakkalda var mıdır
-glikoz bu şeker gibi bi şey heralde
-yaprak jelatin ne yav bu bildiğimiz jelatin mi
-rom mu..bira olur mu acaba
-30 cm genişliğinde 42,5 santimlik kek kalıbı..mezuram nerde benim.
birde bunların ölçüleri olur tabi normal bir evde ölçü kapları teraziler bin çeşit ölçü tartı kalıbı olurya...netice itibari ile pastaneye gidilir ve güzel bir pasta alınır.
günlerden bir gün bu cismin bana müsallat olacağını kim bilebilirdi dedirten şahsiyet.manasız entrylere manasız eksi oylar vererek beni derin hüzünlere boğmuştur kendisi.
(bkz: biri onu durdursun)
(bkz: biri onu durdursun)
(bkz: armes)
bizimki de hayatmı be suda yaşıyoruz balık değiliz,adımız kaplumbağa ama karada değiliz.önceden en azından bi itibarımız vardı şimdi akvaryumlarda sürünüyoruz.uykumuz geliyor biraz kestirelim diyoruz kendimizi klozette buluyoruz.üstüne üstün bana kek veren manyak bir sahibim var.ah ulan ah batsın bu dünya...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?