"son sigara" adlı şarkıyı sadece son sigarayı anlatma ve anlamadan ibaret görmeme sebep olmuştur çünkü (bkz: son sigaram)
düşününce.. ne eşkiyadan, dünyaya hükümdar olur,ne de eşkiya olan bir dünyaya hükümdar iki taraflı önerme ya da mantık felsesi süzgecinde iki taraflı doğru önerme olabilir.
evet yaa dedirtten bir sürü saptamayla doludur bu kitap ve hakan gündayın diğer kitaplarının kesinlikle bir adım önündedir.
"ben yirmi bir yaşına kadar hiç hata yapmamıştım ama mutluluğu da bulamamıştım.çünkü kurulan hiç bir mantıklı denklemde yer alamayacak kadarr garip düşünceler geçiyordu içimde.sonra bir sürü hata yaptım.yüzlerce.en küçüğünden en büyüğüne kadar.bir çok zamann teğet geçtim mutluluğa.belki daha az düşünseydim dokunabilirdim o sürekli duyguya,ama mutluluğun,tatmin olmanın bir göz kırpması kadar kısa sürdüğünü anlamam zor olmadı.uğruna hatalardan kaçınılıcak bir bok değildi mutluluk".
antik mısıra meraklı olanların okumaktan çok keyif alacağını düşündüğüm sürükleyici bir kitap.. yazarı: matt bondurant.
"en güzel günlerimin
üç melun adamı var:
ben sokakta rastlasam bile tanımayım diye
en güzel günlerimin bu üç mel un adamını
yer yer tırnaklarımla kazıdım
hatıralarımın camını..
en güzel günlerimin
üç melun adamı var:
biri sensin,
biri o,
biri ötekisi..
düşmanımdır ikisi..
sana gelince...
yazıyorsun..
okuyorum..
kanlı bıçaklı düşmanım bile olsa,
insanın
bu rütbe alçalabilmesinden korkuyorum..
ne yazık!..
ne kadar
beraber geçmiş günlerimiz var;
senin
ve benim
en güzel günlerimiz..
kalbimin kanıyla götüreceğim
ebediyete
ben o günleri..
sana gelince, sen o günleri -
kendi oğluyla yatan,
kızlarının körpe etini satan
bir ana gibi satıyorsun!.
satıyorsun:
günde on kaat,
bir çift rugan pabuç,
sıcak bir döşek
ve üç yüz papellik rahat
için...
en güzel günlerimin
üç melun adamı var:
biri sensin,
biri o,
biri ötekisi...
kanlı bıçaklı düşmanımdır ikisi...
sana gelince...
ne ben sezarım,
ne de sen brütüssün...
ne ben sana kızarım
ne de zatın zahmet edip bana küssün..
artık seninle biz,
düşman bile değiliz.."
bazen inatla meydan okudumuz şeydir.
dünya basketbol şampiyonası sırasında kontrollerine gitmeyerek kanser tedavisini aksatmış, basınımız tarafından bu hareketi profesyonellik olarak algılanmıştır.üzücüdür.
(bkz: benim de söyleyeceklerim var)
rivayete göre şu günlerde philip morris tarafından indirim yapılacağı söylemiştir.(bkz: bizi bir türlü teğet geçmeyen hadiseler)
çay küçük ama vermez avını,
sen erittin yüreğimin yağını..
saraydım yarin servi boyunu,
isterlerse kollarımdan kırsınlar..
karac’oğlan der ki halimiz nice,
o yarin sevdası gönlümden yüce,
saraydım yari bari bir gece,
isterlerse kefenime sarsınlar..
sen erittin yüreğimin yağını..
saraydım yarin servi boyunu,
isterlerse kollarımdan kırsınlar..
karac’oğlan der ki halimiz nice,
o yarin sevdası gönlümden yüce,
saraydım yari bari bir gece,
isterlerse kefenime sarsınlar..
(bkz: ela gözlerini)
haberlere göre fiba’dan ponpon kız cezası alan ilk ülkeymişiz.
yaşar kurt ve arto tunçboyacıyana ait bir parça..sözleri itibariyle bizi bize anlatmaktadır.
bazen insan balık gibidir
denizin içinde denizi bilmez
bazen insan kuşun kanadı gibidir
uçmayı bilmez
bazen insan çiçek gibidir
mevsimlerle yaşamayı bilmez
bazen insan, insan gibi görünür
görüntüyle düşünceler birleşmez
bazen insan nehir gibidir
sonsuza akar, geri dönmez
bazen insan toprak gibidir
bütün kötülükleri affeder
bazen insan güneş gibidir
hayatın gücünü bilen
bazen insan, insan gibidir
insan gibi yaşamasını bilen.
bazen insan balık gibidir
denizin içinde denizi bilmez
bazen insan kuşun kanadı gibidir
uçmayı bilmez
bazen insan çiçek gibidir
mevsimlerle yaşamayı bilmez
bazen insan, insan gibi görünür
görüntüyle düşünceler birleşmez
bazen insan nehir gibidir
sonsuza akar, geri dönmez
bazen insan toprak gibidir
bütün kötülükleri affeder
bazen insan güneş gibidir
hayatın gücünü bilen
bazen insan, insan gibidir
insan gibi yaşamasını bilen.
herkesin bildiği,bir çoğunun bilmemezlikten geldiği gönderme.
şu sıralar kaybolan his.
her 30 ağustos zafer bayramında olduğu gibi harbiye marşı coşku vermiştir ama son birkaç senedir birazda duygu vermiştir.ve 30 ağustos zafer bayramı atatürke özlemi biraz daha derinden hissettirmiştir bu sene.
uzun süre sonra yazdıklarını okuyunca bazen hüzün bazen gülümseme yaratan hadisedir ki ilk güncem 4 sene önceymiş mesela.
beklenen sondur süpriz değildir.demekki neymiş formaları yanyana getirip,renklerle kafa geçip altına bikaç bişe yazınca young boys maçı kazanılmıyormuş.
trt türkte yaptığı röportajda yeni klibin yobaz adlı parçaya çekilebileceğinin sinyalini vermiştir kendisi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?