ufak kuzenimin ben bilgisayarda insanüstü bir yoğunlukla çalışırken, yanımda 10 dakika dikilip duvardaki adana demirspor formasına baktıktan sonra sorduğu soru ve akabinde gelişen diyalog;
-abi adana demirsporun hayvanı ne...?
+nasıl yani...?
-hani galatasaray aslan ya, adana demirspor ne...?
+hmm, bizim öyle bir hayvanımız yok, şimşek denir adana demirspora...
+ohooo...! hayvansız takım mı olur ya...
özledim keratayı...
türban altından yürütülen örtülü faşizm, bugün karşısına dikilen gururlu insanların nefesini daha iyi hissetmiştir mutlaka...!
hepimiz türk olduğumuz için ermeniyiz, hepimiz ermeni olduğumuz için türküz...
lütfenin almancası...
sonuna schön geldiğinde ise rica ederim demeye tekabül eder...
+danke schön
-bitte schön
gibi...
(bkz: bitte schön)
sonuna schön geldiğinde ise rica ederim demeye tekabül eder...
+danke schön
-bitte schön
gibi...
(bkz: bitte schön)
(bkz: bitte)
uluslararası ilişkilere ilişkin konularda kişinin karşısına sıklıkla çıkan bir kavram...
(bkz: prisoners dilemma)
(bkz: security dilemma)
(bkz: prisoners dilemma)
(bkz: security dilemma)
yüzeysel bir inceleme ile gayet iyi niyetli, insani olarak görülen fakat abd siyaseti ile ilişkilendirilip incelendiğinde, ortaya atılırken amaçlananların aslında görülenlerden farklı olduğunun farkına varabileceğiniz ilkeler...
abdnin avrupa pazarlarıyla da ilgilenmeye başladığının göstergesi olarak da düşünülebilir...
şöyle ki;
uluslararası ticarette serbestliğin sağlanabilmesi için öne sürülen maddeler kapitalizmi besleyerek abd politikalarına hizmeti amaçlanmıştır...
azınlıklara özerklik hakkı avrupada daha çok başlı bir siyasi yapıya neden olmuş ve büyük parçadan kopan küçük devletler elde tutulması daha kolay piyonlar haline getirilmişlerdir...
bu ülkelerde kurulan hükümetlerin liberalizme eğilim göstermesi yaratılan bu havadan dolayı olmuş, ülkelerin sınırları çizilmeden yönetim şekilleri tayin edilerek sosyalist bir yapı kurulmasının önü tıkanmıştır...
maddeleri aşağıdakilerden farksızdır;
1. barış antlaşmaları açık ve şeffaf biçimde yapılmalı, gizli antlaşmalar yapılmamalıdır.
2. karasuları dışındaki denizlerde dolaşım, savaşta ve barışta, özgür olmalıdır. uluslararası kararla, uluslararası antlaşmalara uyulmasını sağlamak için genel veya bölgesel ablukalar oluşturulabilir.
3. uluslar arasındaki bütün ekonomik engeller kaldırılmalı ve serbest ticarete izin verilmelidir.
4. uluslar, iç güvenliği sağlamaya yetecek miktarın dışında silahlanmamalıdır. bunun sağlanması için garantiler verilmelidir.
5. dekolonizasyon sağlanmalı ve sömürge topraklarında uluslara kendi kaderini belirleme hakkı verilmelidir.
6. rusya topraklarındaki yabancı birlikler ayrılmalı ve devletlerin de yardımı ile rusyaya kendi gelişmesini sağlamak için her türlü imkan verilmelidir.
7. almanya, işgal ettiği belçika topraklarını boşaltmalı ve belçikada savaş önceki durum yeniden kurulmalıdır.
8. almanya, işgal ettiği fransa topraklarının boşaltılmalı ve prusyanın 1871de ilhak ettiği alsaz-loren fransaya geri verilmelidir.
9. italyanın sınırları ulusçuluk prensibine yeniden düzenlenmelidir.
10. avusturya-macaristan imparatorluğu halklarına kendi kaderini tayin etme hakkı sağlanmalıdır.
11. romanya, sırbistan ve karadağ toprakları boşaltılmalı ve sırbistana denize açılma imkanı verilmelidir. balkan devletlerinin sınırları ulusçuluk prensibine göre düzenlenmelidir.
12. osmanlı imparatorluğunun türk olan kısımlarına egemenlik hakkı tanınmalı, fakat türk olmayan halklara bağımsızlık verilmelidir. çanakkale boğazı, sürekli olarak, bütün milletlerin ticaret gemilerine açık olmalı ve bu durum milletlerarası garanti altına konmalıdır.
13. bağımsız bir polonya kurulmalı ve baltık denizine açılmalıdır.
14. büyük ve küçük, bütün devletlere siyasi bağımsızlıklarını ve toprak bütünlüklerini karşılıklı olarak garanti altına almak imkanını sağlamak amacı ile, uluslarası örgüt kurulmalıdır.
(bkz: wilson prensipleri)
abdnin avrupa pazarlarıyla da ilgilenmeye başladığının göstergesi olarak da düşünülebilir...
şöyle ki;
uluslararası ticarette serbestliğin sağlanabilmesi için öne sürülen maddeler kapitalizmi besleyerek abd politikalarına hizmeti amaçlanmıştır...
azınlıklara özerklik hakkı avrupada daha çok başlı bir siyasi yapıya neden olmuş ve büyük parçadan kopan küçük devletler elde tutulması daha kolay piyonlar haline getirilmişlerdir...
bu ülkelerde kurulan hükümetlerin liberalizme eğilim göstermesi yaratılan bu havadan dolayı olmuş, ülkelerin sınırları çizilmeden yönetim şekilleri tayin edilerek sosyalist bir yapı kurulmasının önü tıkanmıştır...
maddeleri aşağıdakilerden farksızdır;
1. barış antlaşmaları açık ve şeffaf biçimde yapılmalı, gizli antlaşmalar yapılmamalıdır.
2. karasuları dışındaki denizlerde dolaşım, savaşta ve barışta, özgür olmalıdır. uluslararası kararla, uluslararası antlaşmalara uyulmasını sağlamak için genel veya bölgesel ablukalar oluşturulabilir.
3. uluslar arasındaki bütün ekonomik engeller kaldırılmalı ve serbest ticarete izin verilmelidir.
4. uluslar, iç güvenliği sağlamaya yetecek miktarın dışında silahlanmamalıdır. bunun sağlanması için garantiler verilmelidir.
5. dekolonizasyon sağlanmalı ve sömürge topraklarında uluslara kendi kaderini belirleme hakkı verilmelidir.
6. rusya topraklarındaki yabancı birlikler ayrılmalı ve devletlerin de yardımı ile rusyaya kendi gelişmesini sağlamak için her türlü imkan verilmelidir.
7. almanya, işgal ettiği belçika topraklarını boşaltmalı ve belçikada savaş önceki durum yeniden kurulmalıdır.
8. almanya, işgal ettiği fransa topraklarının boşaltılmalı ve prusyanın 1871de ilhak ettiği alsaz-loren fransaya geri verilmelidir.
9. italyanın sınırları ulusçuluk prensibine yeniden düzenlenmelidir.
10. avusturya-macaristan imparatorluğu halklarına kendi kaderini tayin etme hakkı sağlanmalıdır.
11. romanya, sırbistan ve karadağ toprakları boşaltılmalı ve sırbistana denize açılma imkanı verilmelidir. balkan devletlerinin sınırları ulusçuluk prensibine göre düzenlenmelidir.
12. osmanlı imparatorluğunun türk olan kısımlarına egemenlik hakkı tanınmalı, fakat türk olmayan halklara bağımsızlık verilmelidir. çanakkale boğazı, sürekli olarak, bütün milletlerin ticaret gemilerine açık olmalı ve bu durum milletlerarası garanti altına konmalıdır.
13. bağımsız bir polonya kurulmalı ve baltık denizine açılmalıdır.
14. büyük ve küçük, bütün devletlere siyasi bağımsızlıklarını ve toprak bütünlüklerini karşılıklı olarak garanti altına almak imkanını sağlamak amacı ile, uluslarası örgüt kurulmalıdır.
(bkz: wilson prensipleri)
birinci dünya savaşı öncesinde general alfred von schlieffen tarafından almanyanın çift cepheli savaş endişesine çözüm yaratabilme amacıyla üretilmiş olan strateji...
çift cepheli savaş korkusunu almanlara zerk eden şey batıda fransanın, doğuda da rusyanın tehditkar duruşlarıdır...
almanya olası bir savaş halinde bu iki cephe ile baş edebilmesinin çok zor olduğunun bilincinde olduğundan evvela tüm birliklerini batıya kaydırarak fransa ile olan meselesini sonuçlandırıp, doğuya; yani rusyanın karşısına arkasında fransa tehdidini bırakmadan çıkmak istemektedir...
bu noktada planın işleyeceğine dair olan inançlar rusyanın seferberlik için uzun bir zamana ihtiyacı olması ve avusturya-macaristanın rusyayı oyalayacak bir tampon bölge işlevi görmesi gibi durumlardan ileri gelir fakat uygulamada bu böyle olmamıştır...
almanya fransaya giden yoldaki rotasını belçika üzerinden çizer, belçikadan zararsız geçiş hakkı talep eder, savaş sonrası sınırlarının değişmeyeceğine dair garanti verir ve belçikanın herhangi bir zarar görmesi durumunda tazminat ödeneceğini vadeder...
fakat ingilterenin bölgedeki hakim rolü bu zararsız geçiş hakkının almanya tarafından elde edilmesine mani olur, belçika tarafsız bölge ilan edilir...
bu durum almanyanın belçikaya savaş açmasına, akabinde de ingilterenin almanyaya savaş açmasına neden olur...
belçika almanyaya karşı hatırı sayılır bir direniş göstererek alman birliklerini 12 gün uğraştırmıştır, sonuç itibari ile almanya belçikaya üstünlük sağlamış olsa da doğuda rusya tahmin edilenden çabuk bir şekilde seferberliğini tamamlayarak almanyanın karşısına dikilmiş, böylece alman birliklerinin bir kısmı batıda yapılması gerekenler henüz birtirilmeden doğuya kaydırılmıştır...
bu da almanyanın iki cepheli savaş korkusunun gerçeğe dönüşmesi, shlieffen planının başarısız olması demektir...
çift cepheli savaş korkusunu almanlara zerk eden şey batıda fransanın, doğuda da rusyanın tehditkar duruşlarıdır...
almanya olası bir savaş halinde bu iki cephe ile baş edebilmesinin çok zor olduğunun bilincinde olduğundan evvela tüm birliklerini batıya kaydırarak fransa ile olan meselesini sonuçlandırıp, doğuya; yani rusyanın karşısına arkasında fransa tehdidini bırakmadan çıkmak istemektedir...
bu noktada planın işleyeceğine dair olan inançlar rusyanın seferberlik için uzun bir zamana ihtiyacı olması ve avusturya-macaristanın rusyayı oyalayacak bir tampon bölge işlevi görmesi gibi durumlardan ileri gelir fakat uygulamada bu böyle olmamıştır...
almanya fransaya giden yoldaki rotasını belçika üzerinden çizer, belçikadan zararsız geçiş hakkı talep eder, savaş sonrası sınırlarının değişmeyeceğine dair garanti verir ve belçikanın herhangi bir zarar görmesi durumunda tazminat ödeneceğini vadeder...
fakat ingilterenin bölgedeki hakim rolü bu zararsız geçiş hakkının almanya tarafından elde edilmesine mani olur, belçika tarafsız bölge ilan edilir...
bu durum almanyanın belçikaya savaş açmasına, akabinde de ingilterenin almanyaya savaş açmasına neden olur...
belçika almanyaya karşı hatırı sayılır bir direniş göstererek alman birliklerini 12 gün uğraştırmıştır, sonuç itibari ile almanya belçikaya üstünlük sağlamış olsa da doğuda rusya tahmin edilenden çabuk bir şekilde seferberliğini tamamlayarak almanyanın karşısına dikilmiş, böylece alman birliklerinin bir kısmı batıda yapılması gerekenler henüz birtirilmeden doğuya kaydırılmıştır...
bu da almanyanın iki cepheli savaş korkusunun gerçeğe dönüşmesi, shlieffen planının başarısız olması demektir...
(bkz: şalgama şalgam suyu demek)
evet, bahsi geçen içecek şalgam bitkisinden üretilen bir içecektir ve mantıken şalgam suyu olarak adlandırılmalıdır fakat özellikle adanada (ki şalgamın ana vatanı burasıdır) suyu kelimesi kullanılmadan, sadece şalgam olarak anılır...
şalgam suyu diyenler de arkadaş çevrelerine alınmamak, halı sahada sadece kaleci kontenjanından maça dahil olabilmek gibi örneklerini (büyük bir zevkle) çoğaltabileceğimiz, feleğin çeşitli sille türlerine maruz kalırlar...
şalgam suyu diyenler de arkadaş çevrelerine alınmamak, halı sahada sadece kaleci kontenjanından maça dahil olabilmek gibi örneklerini (büyük bir zevkle) çoğaltabileceğimiz, feleğin çeşitli sille türlerine maruz kalırlar...
(bkz: şalgama şalgam suyu demek)
(bkz: ahirim sensin)
endüstriyel futbol;
parası olmadığı için beleş tepede kouşlanan adamın 90 dakika boyunca iç geçirmesinin müsebbibidir...
endüstriyel futbol;
teneke kutularla ders aralarında futbol oynayan çocukların giydiği burunları açılmış ayakkabıların, bir ayakkabı fırmasının en son model kramponları ile kıyaslandığında değersiz bulunmasıdır...
endüstriyel futbol;
futbol topu üreticilerinin, evdeki çorapların iç içe sokulması suretiyle top yapılabileceğini tahayyül edememesidir...
endüstriyel futbol;
ilkokulda derse giriş zili çaldıktan 5 dk. sonra kıpkırmızı suratlar ve körük gibi çalışan ciğerlerle sınıf kapısını çalmaya cesaret edemeyen çocukların 30 yıl sonra ellerinde kombine biletlerle maç saatinde stat önünde belirmelerini sağlayabilecek sürecin ürünüdür...
endüstriyel futbol;
zamanında top oynarken kuyruk gibi sallanmasın diye gömlek cebine sokulan kravatların, televizyonlardaki futbol tartışma programlarında boy gösteren janti abiler sayesinde en mühim aksesuar niteliği kazanmasıdır...
endüstriyel futbol;
localarda sırtını sahaya dönüp duvardaki plazma tvlerden maçı seyretmektir...
endüstriyel futbol;
üretim ilişkilerinin oluşturduğu sınıfsal yapının, numaralı tribün ve kale arkası tribün farkı sayesinde bir stada sokulmasıdır...
parası olmadığı için beleş tepede kouşlanan adamın 90 dakika boyunca iç geçirmesinin müsebbibidir...
endüstriyel futbol;
teneke kutularla ders aralarında futbol oynayan çocukların giydiği burunları açılmış ayakkabıların, bir ayakkabı fırmasının en son model kramponları ile kıyaslandığında değersiz bulunmasıdır...
endüstriyel futbol;
futbol topu üreticilerinin, evdeki çorapların iç içe sokulması suretiyle top yapılabileceğini tahayyül edememesidir...
endüstriyel futbol;
ilkokulda derse giriş zili çaldıktan 5 dk. sonra kıpkırmızı suratlar ve körük gibi çalışan ciğerlerle sınıf kapısını çalmaya cesaret edemeyen çocukların 30 yıl sonra ellerinde kombine biletlerle maç saatinde stat önünde belirmelerini sağlayabilecek sürecin ürünüdür...
endüstriyel futbol;
zamanında top oynarken kuyruk gibi sallanmasın diye gömlek cebine sokulan kravatların, televizyonlardaki futbol tartışma programlarında boy gösteren janti abiler sayesinde en mühim aksesuar niteliği kazanmasıdır...
endüstriyel futbol;
localarda sırtını sahaya dönüp duvardaki plazma tvlerden maçı seyretmektir...
endüstriyel futbol;
üretim ilişkilerinin oluşturduğu sınıfsal yapının, numaralı tribün ve kale arkası tribün farkı sayesinde bir stada sokulmasıdır...
beraber olabileceğiniz güzel günlere dair tüm umutlarınızı yitirdiğiniz an bir platonik sevgili için kullanılacak en uygun ve en hüzünlü ifade...
dar alanda kısa paslaşmalar filminden bir repliktir aynı zamanda...
dar alanda kısa paslaşmalar filminden bir repliktir aynı zamanda...
filmde geçen kapalı dükkana kira ödedik işte repliği insanı hacamat eder...
izmir...
adana demirsporun ligdeki grafiğine göre de adana kaçamaklarımız mevcuttur...
adana demirsporun ligdeki grafiğine göre de adana kaçamaklarımız mevcuttur...
halk icinde muteber bir nesne yok devlet gibi / olmaya devlet cihanda bir nefes sihhat gibi
şeklinde olan sözü, günümüz magazin gazetecilerinin yaptığı gibi kırparak anarşizme uyarlama istaği sonucunda ortaya çıkarılmış ifade...
şeklinde olan sözü, günümüz magazin gazetecilerinin yaptığı gibi kırparak anarşizme uyarlama istaği sonucunda ortaya çıkarılmış ifade...
etek giymesine rağmen karizmasından ödün vermeyen halk kahramanı...
öte yandan anavarza zine yazarlarından birinin mahlasıdır w.wallace...
öte yandan anavarza zine yazarlarından birinin mahlasıdır w.wallace...
uluslararası ilişkileri simgeleyen kısaltma olup ayar şeklinde okunuyor olmasından dolayı uluslararası ilişkiler öğrencileri bu kısaltmadan zeka ürünü espriler türetirler...
kiminle muhabbet edip kiminle aranıza mesafe koymanız gerekeceğine dair ipuçları bulursunuz bu iğrenç esprilerde...
kiminle muhabbet edip kiminle aranıza mesafe koymanız gerekeceğine dair ipuçları bulursunuz bu iğrenç esprilerde...
sinmek anlamına gelen, kendisini kullanmayı çok sevdiğim kelime...
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?