evet, butun dertlerim cozuldu bu kaldi efenim, su an aklim, pizzanin son diliminin sivri ucunda..
nedir lan bu ayrimcilik?
butun gunun verdigi aclikla pizza soylersiniz, gelir o daha simsicak haliyle, motorsikletin yaptigi her titresim malzemeleri ortaya toparlar hafiften.. karinlar zaten zil caliyor, sirayla bir.. iki.. pizza azalir..her alinan dilimde sivri kisim suner, buyuk parca yerde birakilir..
bu buyuk parcalarin burakilmasinin ardindan gelinen son dilim zurnanin zirt dedigi yer efenim, herkes yudumlarini yavaslatir, sinsi bakislar arada bir rakiplere.. normalde birakin yemek yerken, kosu yaptiktan sonra dahi su icmeyen insanlari su icerken gorebilirsiniz.. niye?.. pizzanin son diliminin sivri ucu icin. gunun galibi son dilime, tersden baslar.. bu tersden baslayan adam cocuklugunda cekirdek citlerken butun cekirdekleri sol yanak boslugunda biriktirip sonunda hepsini birden yiyen cocugun aynidir zaten, buyuyunce de bunu yapiyor terbiyesiz.en son yutar sivri ucu..
neyse efenim, netice de durum su; pizzanin son diliminin sivri ucu, pizzanin en degerli kismidir. bu parcayi alabilmek icin yasanan mucadelelerde cok kanlar dokulmus, cok arkadasliklar bozulmustur.ben bu duruma artik son vermek istiyorum, pizzanin malzemelerinin ortada toplanmasina bir dur demek istiyorum.. yetkililere sesleniyorum bu baslik araciligiyla, bir cozum bulun arkadas!
dipnot: evet cok aciktim, saat 2 15 de acik pizzaci da yok ki..tuh.
topuklu ayakkabi ile kosan kiz.. uff, evet kosan kiz cok kotu, kizlar kosmasin,hep yurusun istiyorum topuklu ayakkabi giydiklerinde..
kot sort, su kisacik olan,altina muhtemelen kahverengi kucuk ihtimal de baska renklerde, desenli kulotlu corap giymeleri..
ve ucuncu guncel ornek geliyor..kollarina taktiklari yeni nesil bavullari saat 2 yonunde 90 derecede sabit tuttuklari dirseklerinde tasimak, bu sekilde nefes almak dahi yetiyo itici olmaya..
not: buraya boyle, "ah erkekler ne salaksiniz, kizlarda insan, sizin istediginiz gibi olmak mi zorundalarmis hem? hih.." tribi atan ileti de yazilabilirdi, bir anda entry puani costurulabilirdi. yapmiyorum, huzurluyum.
kot sort, su kisacik olan,altina muhtemelen kahverengi kucuk ihtimal de baska renklerde, desenli kulotlu corap giymeleri..
ve ucuncu guncel ornek geliyor..kollarina taktiklari yeni nesil bavullari saat 2 yonunde 90 derecede sabit tuttuklari dirseklerinde tasimak, bu sekilde nefes almak dahi yetiyo itici olmaya..
not: buraya boyle, "ah erkekler ne salaksiniz, kizlarda insan, sizin istediginiz gibi olmak mi zorundalarmis hem? hih.." tribi atan ileti de yazilabilirdi, bir anda entry puani costurulabilirdi. yapmiyorum, huzurluyum.
ustunde atleti, altinda pacalari kisa gelen pijamasi vardir. kapaga da dis izini birakir, yillar sonra bile o sisedeki tirtiklarin yanindaki bilimum kopek ve azi disleri izlerini gorup, o ani animsayabilirsiniz.
ilk bakista yolculuk sehirler arasi gibi gorunur, biliyorum. ama o is oyle degil, o sadece sahirlerin arasinda gibi gorunen yol aslinda insanlarin arasindadir ve her otobus ortalama 40 civari yolcuyu birilerinden ayirir, her kavusma dahi yeni ayriliklarin mujdesi vermektedir.
ben bu yollarda 5. yilimi geciriyorum, belki 150 belki 200 kez gittim, geldim. ilk zamanlari biliyorum, ölümdu her yol. hepsinin basi gozyasiydi. ve hep biticek diye basliyordum yollara, cunku oyle demislerdi bana. oysa yollar bitmiyor, insan bir kez koptugu zaman bir daha koptugu yere tutunamiyor. yollar yalanciydi, sehirler arasi gidip gelen butun otobusler de yalancidir zaten. ilk adiminizi attiginizda alirsiniz yalanin kokusunu, o ustunde birazi yirtilmis cicekli etiketi bulunan belli ki hic bir market rafi gormeden bir toptancidan alinmis spreyden cikar koku, guzel gibi gelir, bir sure sonra sıkar,bogar. ilk kez muavin nereye gittiginizi bilmesine ragmen sordugunda farkedersiniz gulumsemesinin ardindaki samimiyetsizligini, cayi yarim bardakda verdiklerinde farkedersiniz yudumlarinizin soyledigi yalani, nescafesinin her yudumu daha acidir hic bir yerde bulamassiniz zaten o aciyi, yalanin, ayriligin tadidir o. yaninizda kimi zaman luzumsuz bi adam oturur, gereksiz sorular sorar, belki iyi niyetli ama sussun diye yalvarirsiniz, ondeki hic bir zaman dusunmez sizi rahatsiz edebilicegini, o koltuk hep dizlerinize kadar iner. cama kafanizi dayarsiniz, buz gibi sogugu alninizda hissedersiniz, asfalti olusturan taslar artik cenenizde titrer, sofor tarafindaki dijital saate gozunuz dalar, cam da onun aksini gorursunuz, cam da kendi aksinize bakarsiniz, biliyorum der, susarsiniz.
ilk mola .. mola yerleri hep soguktur, otobusler hep soguk yerlerde durur. ihtiyac molasi.. halbuki ihtiyac duydugunuz seyden yaklasik 3.5 saat once o otobus ayirdi sizi, hala da ayiriyor, "benim ihtiyacim 3.5 saat geride muavin abi, burasi neresi ki?".. tuvalete gitmek adettir, bir el yuz yikanir, cisiniz olmasa da gidersiniz, parayi verdiginiz adam sanki onun agzina sicmissiniz gibi bakar, uykusu da vardir ustelik.. plastik sisesinden bir kac damla kolonya dokersiniz ellerinize, peceteyi elinizde eritirsiniz.. belki seneye de giyerim diye buyuk aldiginiz ayakkabinizdan tasmaktadir ayaklariniz, kalbiniz butun duygularin farkinda olsada newton yercekimini cok once bulmustur, kani vucuda pompalar ama o ayaklariniza toplanir 3.5 saatte, bir takim garip isinma hareketleri yaparsiniz, kucukken gittiginiz spor kursunda ogretilen ayaklarinizi dondurme hareketi, ayaklariniz hala sistir, ama aldirmassiniz.yaninizda oturan adam, o en basta sizinle konusmak icin cirpinan adam, hala uyuyodur, onu rahatsiz etmemek icin gerilirsiniz ama cam kenarina gecmenin baska yolu yoktur,egilip bukulerek tekrar oturursunuz..
hava aciksa o gece yildizlari saymak rahatlatir insani, belki sevdicegin belki 4 yasindaki kardesiniz belki annenizin babanizin ayni yildiza baktigini dusunur, yuzlerini izlersiniz el verdigince.. yol surer, bundan sonraki molada isinmaya da zaman yoktur.. iser, yuzunuzu yikar, ensenizde sogugu hisseder yine oturursunuz hala sicak olan koltuga..
gun ışır, yol biter.. muavin "gecmis olsun" der.. yalan oldugunu bilirsiniz, bavulunuzu rahat rahat alabilmek icin insanlari beklersiniz, herkesin acelesi vardir ne de olsa.. 65 kiloluk bedeninize 30 kiloluk esyalari bir sekilde yerlestirirsiniz, bir daha ki seferi dusunur zihniniz, yollarin, sehirler arasi otobus yolculuklarinin insanin hayatina girdigi anda, bir daha hic cikmayacagini farkedersiniz.. ilk yol, insani oldugu yerden soker ve bir daha o buz gibi mutamadiyen titreyen camdisinda hic bir yerde rahat etmez kafaniz..
(bkz: su an agliyorum biliyor musun)
ben bu yollarda 5. yilimi geciriyorum, belki 150 belki 200 kez gittim, geldim. ilk zamanlari biliyorum, ölümdu her yol. hepsinin basi gozyasiydi. ve hep biticek diye basliyordum yollara, cunku oyle demislerdi bana. oysa yollar bitmiyor, insan bir kez koptugu zaman bir daha koptugu yere tutunamiyor. yollar yalanciydi, sehirler arasi gidip gelen butun otobusler de yalancidir zaten. ilk adiminizi attiginizda alirsiniz yalanin kokusunu, o ustunde birazi yirtilmis cicekli etiketi bulunan belli ki hic bir market rafi gormeden bir toptancidan alinmis spreyden cikar koku, guzel gibi gelir, bir sure sonra sıkar,bogar. ilk kez muavin nereye gittiginizi bilmesine ragmen sordugunda farkedersiniz gulumsemesinin ardindaki samimiyetsizligini, cayi yarim bardakda verdiklerinde farkedersiniz yudumlarinizin soyledigi yalani, nescafesinin her yudumu daha acidir hic bir yerde bulamassiniz zaten o aciyi, yalanin, ayriligin tadidir o. yaninizda kimi zaman luzumsuz bi adam oturur, gereksiz sorular sorar, belki iyi niyetli ama sussun diye yalvarirsiniz, ondeki hic bir zaman dusunmez sizi rahatsiz edebilicegini, o koltuk hep dizlerinize kadar iner. cama kafanizi dayarsiniz, buz gibi sogugu alninizda hissedersiniz, asfalti olusturan taslar artik cenenizde titrer, sofor tarafindaki dijital saate gozunuz dalar, cam da onun aksini gorursunuz, cam da kendi aksinize bakarsiniz, biliyorum der, susarsiniz.
ilk mola .. mola yerleri hep soguktur, otobusler hep soguk yerlerde durur. ihtiyac molasi.. halbuki ihtiyac duydugunuz seyden yaklasik 3.5 saat once o otobus ayirdi sizi, hala da ayiriyor, "benim ihtiyacim 3.5 saat geride muavin abi, burasi neresi ki?".. tuvalete gitmek adettir, bir el yuz yikanir, cisiniz olmasa da gidersiniz, parayi verdiginiz adam sanki onun agzina sicmissiniz gibi bakar, uykusu da vardir ustelik.. plastik sisesinden bir kac damla kolonya dokersiniz ellerinize, peceteyi elinizde eritirsiniz.. belki seneye de giyerim diye buyuk aldiginiz ayakkabinizdan tasmaktadir ayaklariniz, kalbiniz butun duygularin farkinda olsada newton yercekimini cok once bulmustur, kani vucuda pompalar ama o ayaklariniza toplanir 3.5 saatte, bir takim garip isinma hareketleri yaparsiniz, kucukken gittiginiz spor kursunda ogretilen ayaklarinizi dondurme hareketi, ayaklariniz hala sistir, ama aldirmassiniz.yaninizda oturan adam, o en basta sizinle konusmak icin cirpinan adam, hala uyuyodur, onu rahatsiz etmemek icin gerilirsiniz ama cam kenarina gecmenin baska yolu yoktur,egilip bukulerek tekrar oturursunuz..
hava aciksa o gece yildizlari saymak rahatlatir insani, belki sevdicegin belki 4 yasindaki kardesiniz belki annenizin babanizin ayni yildiza baktigini dusunur, yuzlerini izlersiniz el verdigince.. yol surer, bundan sonraki molada isinmaya da zaman yoktur.. iser, yuzunuzu yikar, ensenizde sogugu hisseder yine oturursunuz hala sicak olan koltuga..
gun ışır, yol biter.. muavin "gecmis olsun" der.. yalan oldugunu bilirsiniz, bavulunuzu rahat rahat alabilmek icin insanlari beklersiniz, herkesin acelesi vardir ne de olsa.. 65 kiloluk bedeninize 30 kiloluk esyalari bir sekilde yerlestirirsiniz, bir daha ki seferi dusunur zihniniz, yollarin, sehirler arasi otobus yolculuklarinin insanin hayatina girdigi anda, bir daha hic cikmayacagini farkedersiniz.. ilk yol, insani oldugu yerden soker ve bir daha o buz gibi mutamadiyen titreyen camdisinda hic bir yerde rahat etmez kafaniz..
(bkz: su an agliyorum biliyor musun)
o dantelin ustunde mutlaka ya bir biblo ya da bir yapma cicek gorebilirsiniz.. ve eger o evin kucuk cocugu iseniz, top mutlaka oraya gelicek, o dunyanin en hassas biblosu kirilicak ya da o taneleri bibir yere sacilan, topragi abuk subuk bir sey olan vazo dagilicaktir.
(bkz: murphy yasalari)
(bkz: murphy yasalari)
zilan seni kiniyorum ve sana laflar hazirladim. ustelik agdali.
yzatms karktri gçen br entry yazp onu edtlmk icn onbs dakkdr kasyorm, bos bi adm da diilm aslnda finllrm bsliyo oyski pzrtsye nyse tm olrk byle br sey olsa grk.
bu durum ozellikle erkek yurtlarinda gorulesi, yasanilasidir. makarna konusunda pratik yapmis usta eller , yemekleri cesitlendirirken , okul disinda part time bulasik yikayan guzide insanlar ortama nese katar. her yemek sonrasi "ulan bi kiz arkadasimiz olsaydi, bize yemek yapsaydi" modundaki muhabbetler isin cilvesi, adeta nazar boncugudur.
not: is bu entry az once yenilmis makarnanin, ardindan yikanilan bulasiklarin sebep oldugu burusuk anneanne parmaklariyla yazilmistir, ve evet az sonra muhabbeti yapicaz.
not: is bu entry az once yenilmis makarnanin, ardindan yikanilan bulasiklarin sebep oldugu burusuk anneanne parmaklariyla yazilmistir, ve evet az sonra muhabbeti yapicaz.
ulkede olan kotu seylere isyan edebilirsin, baskasi seni gaza getirir ulke kurmak isteyebilirsin, bize esitlik yok su yok bu yok diyebilirsin, buraya kadar butun bunlari anlamak mumkun, argumanlarini ne kadar savunmasamda algilayabiliyorum..
ama; eger sen isyan ettigin ulkenin askerlerinin cocuklarini, daha da geneliyle tamamen masum insanlari hedef alip saldiri duzenlersen dunyanin en hakli sebebine sahip olsan dahi bundan sonra kendini savunamazsin.. kendi halkini filan cezalandirmiyor pkk uyeleri, gayet iyi biliyolar diyarbakir in askeri acidan onemini kendileriyle olan mucadelede, onlarla savasan birliklerin, onlara bomba atan ucaklarin kalktigi birliklerin diyarbakir da oldugunu.yildirma calismalari evet, 7. kolordu kara birligidir, ama orada bir de hava ussumuz bulunmakta, ordaki rutbeli askerlerimizin cocuklari diyarbakir da okumakta, simdi o askerlerin ici nasil rahat olucak, ucagin pilotunun akli nerede olucak?.. uzun suredir gordugum en soysuz saldirilardan biri yasandi bugun diyarbakir da, hadi diyelim basardilar istediklerini, hadi diyelim kurdular bir kurt cumhuriyeti diyarbakir da..bunun hesabini kendi cocuklarina dahi veremezler, butun dunyada tek bir adi var yapilanin, kurtulus mucadelesi, varolus cabasi filan degil, tum igrencligiyle teror..pkk ya teror orgutu diyemeyenler simdi ne dicekler cok merak ediyorum, pkk orgut uyeleri bundan sonra nasil kacarlar ne yaparlar bilmiyorum.
basimiz sagolsun, yaralilara acil sifalar dilemek disinda da fazla bir sey gelmiyor elden.
ama; eger sen isyan ettigin ulkenin askerlerinin cocuklarini, daha da geneliyle tamamen masum insanlari hedef alip saldiri duzenlersen dunyanin en hakli sebebine sahip olsan dahi bundan sonra kendini savunamazsin.. kendi halkini filan cezalandirmiyor pkk uyeleri, gayet iyi biliyolar diyarbakir in askeri acidan onemini kendileriyle olan mucadelede, onlarla savasan birliklerin, onlara bomba atan ucaklarin kalktigi birliklerin diyarbakir da oldugunu.yildirma calismalari evet, 7. kolordu kara birligidir, ama orada bir de hava ussumuz bulunmakta, ordaki rutbeli askerlerimizin cocuklari diyarbakir da okumakta, simdi o askerlerin ici nasil rahat olucak, ucagin pilotunun akli nerede olucak?.. uzun suredir gordugum en soysuz saldirilardan biri yasandi bugun diyarbakir da, hadi diyelim basardilar istediklerini, hadi diyelim kurdular bir kurt cumhuriyeti diyarbakir da..bunun hesabini kendi cocuklarina dahi veremezler, butun dunyada tek bir adi var yapilanin, kurtulus mucadelesi, varolus cabasi filan degil, tum igrencligiyle teror..pkk ya teror orgutu diyemeyenler simdi ne dicekler cok merak ediyorum, pkk orgut uyeleri bundan sonra nasil kacarlar ne yaparlar bilmiyorum.
basimiz sagolsun, yaralilara acil sifalar dilemek disinda da fazla bir sey gelmiyor elden.
- abi ben hayatimin prensesini buldum!
- krallara soytarilik etmek seni kesmiyo artik demek.
(bkz: erdener abi)
- krallara soytarilik etmek seni kesmiyo artik demek.
(bkz: erdener abi)
import.java.sayko.yilbasi;
public class yilbasi
{
public static void main(string args[] ){
dilekgenerator dilek= new dilekgenerator();//dilek araligi= {iyi yillar,mutlu yillar}
int psbltyfsvdicek=0;// possibilty of sevdicek
int psbltyfhalay=0;
for(int p = newpersonwhocallsyou; p>o; p--)
{
string dilek1 = dilek.newdilek();
system.out.println("sana da" + dilek1);
if(new person= kiz)
psbltyfsvdicek=psbltyfsvdicek+10;
else
{cry; //allah korusun
psbltyfhalay=psbltyfhalay+10;
}
}
if(psbltyfsvdicek<10&&psbltyfhalay<10)
{
alone= you;
cry;
opentv.watchdansoz();
}
else if(psbltyfsvdicek<10 && psbltyfhalay>10)
{
for(int i=365; i>0; i--)
{ halay;
cry;
}
daginikyatak.uyu();
}
else
{
system.out.println("file not found");
}
}
}
bir muhendis icin cok farkli bir yil olucaga benzemiyor 2008 de.. yilbasi da cok farkli diildi zaten, gece 12 de odamdan disari havai fiseklere baktim, ortaokuldan beri kullandigim casio dijital saatimde 08 i gordum, bilgisayarimin basina geri dondum..keske daha iyi olsaydi her sey, ama olsun..birilerinin calismasi lazim..cok halay cektim ben dun, iyi yillar bilgisozluk..umarim sizin icin farkli bir yil olur..
public class yilbasi
{
public static void main(string args[] ){
dilekgenerator dilek= new dilekgenerator();//dilek araligi= {iyi yillar,mutlu yillar}
int psbltyfsvdicek=0;// possibilty of sevdicek
int psbltyfhalay=0;
for(int p = newpersonwhocallsyou; p>o; p--)
{
string dilek1 = dilek.newdilek();
system.out.println("sana da" + dilek1);
if(new person= kiz)
psbltyfsvdicek=psbltyfsvdicek+10;
else
{cry; //allah korusun
psbltyfhalay=psbltyfhalay+10;
}
}
if(psbltyfsvdicek<10&&psbltyfhalay<10)
{
alone= you;
cry;
opentv.watchdansoz();
}
else if(psbltyfsvdicek<10 && psbltyfhalay>10)
{
for(int i=365; i>0; i--)
{ halay;
cry;
}
daginikyatak.uyu();
}
else
{
system.out.println("file not found");
}
}
}
bir muhendis icin cok farkli bir yil olucaga benzemiyor 2008 de.. yilbasi da cok farkli diildi zaten, gece 12 de odamdan disari havai fiseklere baktim, ortaokuldan beri kullandigim casio dijital saatimde 08 i gordum, bilgisayarimin basina geri dondum..keske daha iyi olsaydi her sey, ama olsun..birilerinin calismasi lazim..cok halay cektim ben dun, iyi yillar bilgisozluk..umarim sizin icin farkli bir yil olur..
anamur halkinin deyimiyle muz baskentidir anamur. zaten boyle yasadigimiz yerleri bi seylerin baskenti yapma takintimiz hep var bizim, olsun guzel oluyo. yanlis bilmiyorsam ismini anemurium (ruzgarli burun) antik kentinden alan bu guzel ilcemiz, halen turizmin yipratici gucune yenik dusmemis dogal haliyle durmakta. dolayisiyla bu durum her emekli icin anamur u ilk tercihler arasina sokuyor, nitekim bu ulkedeki bu farkedis anamurda etkisini buyuk olcude gostermekte ve ardi ardina binalar dikilmekte. isin garibi, anamur halki bu bozulmamislikla her daim ovunur, kucucuk iskeledeki gezilen tabiri caiz se piyasa yerinde ise donen muhabbetler genelde "burda nasil bi otel olmuyo ya?, simdi burda turist olsa nasil gelisirdi oysaki buralar.." turunden, dolayisiyla acayip bi celiski yasanmakta. fakat genel olarak anamur da klasik akdeniz insani sicakligini ve esmerligini bulabilirsiniz, sessiz ve sakin bir tatil mukemmel bir deniz icin en dogru secim.
bi kac dipnot var..
[1] : turkiyenin en guneyindeki ilce icin; hatay, yayladagi .
[2] : kibris i gorebiliceginiz baska ilceler icin; ,bozyazi , aydincik .
[3] : bir de genelde en cok caretta caretta yuvasi dalyan da diye bilinir, anamur akdenizin en fazla caretta caretta yuvasina sahip mekanidir.
bi kac dipnot var..
[1] : turkiyenin en guneyindeki ilce icin; hatay, yayladagi .
[2] : kibris i gorebiliceginiz baska ilceler icin; ,bozyazi , aydincik .
[3] : bir de genelde en cok caretta caretta yuvasi dalyan da diye bilinir, anamur akdenizin en fazla caretta caretta yuvasina sahip mekanidir.
ota boka "seriat, basortusu kacin!" diye papagan gibi oten adamlar seriat nedir bilmiyor, demokrasi nedir, cumhuriyet nedir bilmiyor. birileri seriat gelicek diye korkuyor, kimileri vay dinsiz imansizlar diye otuyor. iki taraf da ne birbirini dinliyor, ne birbirine saygi gosteriyor. seriatin gelmicegini, gelemicegini gormek zor degil, zaten kimsenin istedigi de bu degil. korler sagirlar birbirlerini agirlar.
o, bu degil de.. kendimizden baska tanri varsa ve bizi izliyosa inanilmaz egleniyodur.
netice de anlamsiz soz, bos laf.
edit: gelen eksi oylari gorunce bir kez daha sasirdim, harbi harbi akp nin seriat getiricegini mi dusunuyosunuz?.. sizce bu onlarin neden isine gelsin ki?.. boyle yapin ya da ne biliyim, evet tayyipi at bile kabul etmedi, evet ataturk un ciftciye davranisi ile tayyip inki farkli bir resim gosteriyo bunu zaten, siz boyle elestirin iktidari. bence o zaman bi yerlere gelirsiniz, o zaman yapilan butun yolsuzluklar, butun dis, ic politika hatalari gorulur. aferin.
o, bu degil de.. kendimizden baska tanri varsa ve bizi izliyosa inanilmaz egleniyodur.
netice de anlamsiz soz, bos laf.
edit: gelen eksi oylari gorunce bir kez daha sasirdim, harbi harbi akp nin seriat getiricegini mi dusunuyosunuz?.. sizce bu onlarin neden isine gelsin ki?.. boyle yapin ya da ne biliyim, evet tayyipi at bile kabul etmedi, evet ataturk un ciftciye davranisi ile tayyip inki farkli bir resim gosteriyo bunu zaten, siz boyle elestirin iktidari. bence o zaman bi yerlere gelirsiniz, o zaman yapilan butun yolsuzluklar, butun dis, ic politika hatalari gorulur. aferin.
cok gec oldu ama.. olsun.
elimizde bi adam va, sanatci, guzel piyanocaliyo belki de elimizdekilerin en iyisi hatta. bu adam bi gun bir roportaj veriyor ve gitmek istedigini soyluyor. normalde her seyden ayri dusundugumuzde gayet normal degil mi? bir insan ulkesinin yonetiminden, halkindan, bayragindan hatta isminden memnun olmayabilir, dunyanin baska bir yerine goc edebilir. bu dogal bir ozgurluktur, hatta kendilerinin secmedigi bir millete olumune baglanan, dusunmeden seven dusunmeden yasayan zihniyetlere gore bir nebze akillica sayilabilir bu davranis. ama biraz ayrintiya iniyosunuz, yine ayni sey!
ulan be adam birincisi madem gidiyosun banane? biri sana gidiyo musun diye mi sordu ki sen beni kiskirtiyosun? napalim? kampanyalar mi duzenleyelim, stadlarda taraftariz biz cekeriz cefa, fazil abi bizi birakma diye mi bagiralim? niye kasiniyosun durduk yere? ikincisi ulan nasi bi argumandir o? yetenekle zeka arasinda hic bir korelasyon yoktur diye biriyle iddiaya girmis gibisin. simdi sen ki her yerde ozgurluk diye bi yerlerini yirtan bi insansin, nasi bi zihniyetsin ki basi kapali bakan eslerini kaldirmiyo senin bunyen?.. cumhuriyetin kuruldugu gunden bu yana salak yerine konuluyosunuz, sizin partiniz sizin siyasetcileriniz hep muhalefet farkinda misin? neden diye sordun mu hic? napiyorum ulan ben dedin mi? hayir.. niye? o kadar bagnazsiniz ki, o kadar daracik bir dunyada yasiyosunuz ki bi kez olsun buyuk resmi gormediniz. gitsin fazil say, umrumda diil.. kalsin, yine umrumda diil. ama hic kimsenin, sanatci dahi olsa bu tarz dingil yorumlar yapmaya hakki yok. oraya kadar gelmissin, sana mikrofon uzatilmis, tek sey isteniyo senden dusun, oyle konus.
bu boyle bir teranedir iste, adam piyano caliyo ben ona aptal saptal yorumlari yuzunden ileti yaziyorum, gazeteler haftalarca bu adami yaziyo, halkin bi cogu zaten adamin adini fenerbahce ile duydu, bakiyolar gazeteye "lan bu adam kim?" diyorlar, dur bakiim bu adama piyanist diyolar nikah masasi ni caldi mi diye eserlerini dinliyor. sonra noluyo, fazil abim kazaniyo, halk soyuluyo.. kim suclu diye ariyoruz.. ben de giderim ulan, ben de giderim.
dip not: karsi ciktigin fikre saygi gostermeden, onlari gerizekali yerine koyarak yapilan muhalefet, her daim muhalefet olarak kalmaya devam edicek bu ulkede. elli yil sonra da onlari goruceksiniz.
elimizde bi adam va, sanatci, guzel piyanocaliyo belki de elimizdekilerin en iyisi hatta. bu adam bi gun bir roportaj veriyor ve gitmek istedigini soyluyor. normalde her seyden ayri dusundugumuzde gayet normal degil mi? bir insan ulkesinin yonetiminden, halkindan, bayragindan hatta isminden memnun olmayabilir, dunyanin baska bir yerine goc edebilir. bu dogal bir ozgurluktur, hatta kendilerinin secmedigi bir millete olumune baglanan, dusunmeden seven dusunmeden yasayan zihniyetlere gore bir nebze akillica sayilabilir bu davranis. ama biraz ayrintiya iniyosunuz, yine ayni sey!
ulan be adam birincisi madem gidiyosun banane? biri sana gidiyo musun diye mi sordu ki sen beni kiskirtiyosun? napalim? kampanyalar mi duzenleyelim, stadlarda taraftariz biz cekeriz cefa, fazil abi bizi birakma diye mi bagiralim? niye kasiniyosun durduk yere? ikincisi ulan nasi bi argumandir o? yetenekle zeka arasinda hic bir korelasyon yoktur diye biriyle iddiaya girmis gibisin. simdi sen ki her yerde ozgurluk diye bi yerlerini yirtan bi insansin, nasi bi zihniyetsin ki basi kapali bakan eslerini kaldirmiyo senin bunyen?.. cumhuriyetin kuruldugu gunden bu yana salak yerine konuluyosunuz, sizin partiniz sizin siyasetcileriniz hep muhalefet farkinda misin? neden diye sordun mu hic? napiyorum ulan ben dedin mi? hayir.. niye? o kadar bagnazsiniz ki, o kadar daracik bir dunyada yasiyosunuz ki bi kez olsun buyuk resmi gormediniz. gitsin fazil say, umrumda diil.. kalsin, yine umrumda diil. ama hic kimsenin, sanatci dahi olsa bu tarz dingil yorumlar yapmaya hakki yok. oraya kadar gelmissin, sana mikrofon uzatilmis, tek sey isteniyo senden dusun, oyle konus.
bu boyle bir teranedir iste, adam piyano caliyo ben ona aptal saptal yorumlari yuzunden ileti yaziyorum, gazeteler haftalarca bu adami yaziyo, halkin bi cogu zaten adamin adini fenerbahce ile duydu, bakiyolar gazeteye "lan bu adam kim?" diyorlar, dur bakiim bu adama piyanist diyolar nikah masasi ni caldi mi diye eserlerini dinliyor. sonra noluyo, fazil abim kazaniyo, halk soyuluyo.. kim suclu diye ariyoruz.. ben de giderim ulan, ben de giderim.
dip not: karsi ciktigin fikre saygi gostermeden, onlari gerizekali yerine koyarak yapilan muhalefet, her daim muhalefet olarak kalmaya devam edicek bu ulkede. elli yil sonra da onlari goruceksiniz.
bu cumle icin yorum hakikatten onemlidir, fakat bazi noktalari da atlamamak gerekiyor. dusunmek, dusuncelerimizde imgeler yaratmak imgelerin varligindan daha cok bizim varligimizi ispatlamakta temel dusunce budur. simdi ihsan oktay anardan ufak bi alinti yapicam. madem dusunuyoruz oyleyse variz, o zaman dusunen bi adam dusunelim, hatta bu adamin dusuncesine de kendimizi yerlestirelim. yani dusunen adam kendini dusunen birini dusunsun, ki o biri biziz bunu yineliyorum. bu durumda biz bu adamin dusuncesi de olabiliriz. var miyiz?
yersen..
yersen..
aciklama size de tekerlekli ofis sandalyesinde donerek kendi reklamini yapan adana milletvekili adayini animsatmadi mi?..
(bkz: abdurrahman boztas)
(bkz: biz firildak degiliz)
(bkz: abdurrahman boztas)
(bkz: biz firildak degiliz)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?