abraxas

hırvatistan maçında gol sonrası hareketleri, eşi ve rte ile yaptığı pes6 sevinişinin ardından, gözümdeki yeri "uefa başkanı benim babamdır" diyip başkanın elini öpmeye çalışan haluk ulusoy la bir olmuştur.

önemli mevkilere bir anda gelen diğer yurdum insanları gibidir, yusuf ziya özcan dır bir yerde.

tırttır, kurban keser sevincinden.

dolmuşta inicek yer söyleme probleminin sadece küçük bir alt kümesidir. fazla seçenek hayatın her alanında olduğundan daha çok gerer dolmuşta bünyeyi.

inmek lazım dolmuştan, zaten nasılsa asla gidiceğiniz yerin tam önünden geçmez o dolmuş, mutlaka vardır bi yürüme mesafesi, kimi zaman 100 mt kimi zaman 500 mt, ama vardır bütün inadıyla.

bi defa eğer ışık varsa, çok yüksek ihtimalle bir kavşaktır orası, e her kavşağın da bir köşesi olur, seçenek ilk kısımda ikiye çıkar zaten, ışıklarda mı iniceksin, kavşakta mı yoksa ışıklara gelmeden mi?(üç oldu lan)

sonraki kısım nerde oturduğuna bakar biraz.
a."ışıklarda inicek var",
b."ışıklarda kaptan!",
c."hocam ışıklarda lütfen"..
minübüsün içindeki konumunuza, toplum içindeki konumunuza, gidiceğiniz yere hepsine bakar bu cümle.. agresif dolmuş şöföründen zaten tırsarsınız bi laf yer miyim diye,bi de her dolmuşta bir adet bulunan güzel kız gerer bünyeyi.

o anda aklınıza "müsait bir yer" kalıbı gelir ki.. seçenekler katlanır bir anda.

seçemeyip ışıkların 100 metre ilerisinde inen biriyle sizde inersiniz.

zaten hiç önünden geçmez dolmuşlar gidiceğiniz yerin.

not: bir sosyopatın anıları.

kimin hangi konuda üstad olduğunu gayet iyi bilen yazardır kendisi..

kapitalistdir, liberaldir. hamurundaki o az biraz solculuk babasından kalmadır. ama kendisi gayetiyle sağcıdır. demokrasiyi iyi kavramış, türkiye portresine her daim hakimdir. kendi insanını tanır, sistemlerin ve sorunların toplumdan çok birey kaynaklı olduğunu bilir. demokratik sistemlerde, sistemin işleyişine muhalefetin en az iktidar kadar etkisi olduğunu bildiğinden her daim muhalefeti eleştirir. haftada bir ve ya ayda bir engin ardıç yazısı okuyanlar, atatürk düşmanı sanır kendisini, halbuki o ataputçulara karşıdır. chp nin neden kabuk değiştirmeden hep muhalefet kalacağını yüzbinlerce kez açıklamıştır.

kalemi ağırdır, dengesiz yazar, kimi zaman ayarını tutturamaz. ama doğrudur tesbitleri, köşesinin hakkını verir.

neresinden tutsaniz, elinizde kalicak argumandir. bir sey ima edilmeden acikca soylenmeli bazen zihinden gecenler, korkup da caktirmadan laf sokup, kaypaklik etmeye gerek yok.

- ayy, tikisu goruyor musun su ortulu gezen kizlari?
+ ayy harbidegn, ne kadar ezikler diyil mig??
- allaaam, yareabbim, nasi dayaniyolar ki oyle? kim onlari begenir ki?.. iyykk..
+ ben de inanamiyorum sekeriiggm, cok salaklar falan ya.. baksanaagg kesin babasi demistir buna ort diyegg.. yoksa bi kiz neden gostermesin ki? vermek zorunda diyilsign, ama gosterebilirsin, cok guzel duruyo acignca dig mi?
- evet, sekerim inagnmiyorum ya, seraatci filanmis bunlar, aciklari cehennemde yakcaz filagn diyolarmis dusunebiliyo musugn?..
+ ayy neyse, sekeriiggm, annem gelmistir simdi cumhuriyet yuruyusunden, once starbucks a ugrar sonra bizim eve geceriz, hadi geceligm..


aferin, alemin zekileri sizsiniz. neyi savundugunuz konusunda haklisiniz, ama nasil savundugunuz konusunda iyice sacmalamaya basladiniz.

yazik.

bu şarkı 1240 kişilik erkek yurdunda kalan bir bestekarın isyanıdır.

sözlerini de yazayım da tam olsun.


soğukta ossuranlar bilirler o dumanı
soğukta ossuranlar yaşarlar pişmanlığı
çok uzun ossurukta aynı çarpar iki lob
çok soğuk bir havada yellendiğini bilerek

gün gelir için yanar canın çeker leblebi
gün gelir kuru fasulye yersin turp ile
yaz gelir sıcak olur akşam sahil yollarında
fosur fosur salarsın, gözün dalar uzaklara

rüzgar bu kokuyu hemen dağıtsa
dağlara tepelere sıçsa
saçlarina bulaşsa

soğukta ossuranlar bilirler o kokuyu
sen benim eş ruhumsun
ossurmuş olsan hissederdim
ossurmuş olsan yanımda durmazdı her sabah bu parfüm
koklamak için geri geldim
sen ossuralı cok olmuş
nereye ossurursan ossur
çantanda bir resmim, burnunda o koku olsun
az once gerçekten ossurdum
bitmez demiştim bitmedi

tek basina subat ayinin, deyim yerindeyse, agzina sican gundur. keske subat ayi 13 cekse..

insanlarin hafizalarinda degisik konumlara yerlestirdigi universitedir. dun gece yolda yasadigim bir olayi birebir aktariyorum.

klasik bir sehirler arasi otobus yolculugu , ilk basta yanimda kimse yok diye sevinmis olsam da, bu sevinc kisa surdu. yanima bir kucuk dev oturdu. neysem, saatler ilerledi, yanimdakinde bir konusma durtusu.. farkindayim. sonunda dayanamadi sordu;

y: yolculuk nire?
abraxas: ankara ya gidiyorum.
ic ses: lan, siz nereye gidiyonuz diye sorsam mi acaba?..pff napicam lan?..
abraxas: siz?
y: ben de. okuyon mu?
abraxas: hmm, evet..
y: angara universtesi mi?..
ic ses: aha, ankarali lan bu cocuk.
abraxas:yok, bilkent universitesi .
y: himppff..

deyip bana kicini dondu, manzarayi gordum, korkuya kapildim, uykuya daldim, kabus gordum..

demem o ki disaridan pek de sevimli bir okul gibi gozukmemekte bilkent universitesi.

o goze batanlari, bilimum ajanslardan para alarak tutulan seyircilerdir, sakin olmak lazim. muhtemelen bir iki seminer verip yolluyolar televizyona, kadinlar da para kazaniyo, millet de inaniyo bole, " kadina bak yaa, her gun geliyo buraya" diye..

halbuki her gun tv nin basina ayni saatte giden de sensin, en azindan o para kazaniyor.

(bkz: mutemadiyen gocuyorlar efendim durduramiyoruz)
(bkz: ben 6 yasimdan beri gocuyorum ulan)

+ husnu abi nasilsin?
- iyiyiz sukru allaha sukur..
+ husnu abi, bizim ulkemiz piril piril parliyor, her yanindan ozgurluk fiskiriyor, bi turbanlilar kalmisti ozgur olmayan, onlari da hallettik.. egitim desen, dunyanin en kulturlu ulkesiyiz.. esitlik, hak, hukuk desen bak basbakanin cocugu hakkari de askerlik yapti, insan haklari desen herkes dusundugunu soyleyebiliyor, yayinlayabiliyor bu ulkede, halbuki avrupa da youtube u bile yasaklamislar, biliyo musun?
- ne diyosun lan?
+ bu sartlar altinda ak parti aydinlik turkiyenin adresidir diyorum husnu abi.
- lan neyse ben bir sey demiyorum , siktir git bi cay koy sukru!

bunun yani sira;
her insan da dusunebilen bir canli degildir.

hiyardir.

karninizin tam ortasina okuz oturmasidir.

eski gunler gelir akla, gecen subatin basinda cektiginiz cileler, "lan ne alsam acaba, hayir ya bu da olmaz, daha guzel bisey olmali daha guzel.." tripleriniz gelir akliniza. kucaginizda uyudugu gun, saatlerce ona bakmaniz, her nefes alisini izlemeniz, onu operken bile ona kiyamayisiniz, 2 saat habersiz kaldiginizda "acaba bi sey mi oldu?.. birisi ona zarar mi verdi" diye endiselenmeleriniz gelir.
ayrildiginiz gun gelir sonra.. iki kisi de ayrildigina uzgunse neden ayrilir ki ciftler.. sorgulamak icin cok gec oldugunu farkedersiniz.

14 subat gunu butun yalnizliginiza ve butun ciftlere inat deli gibi gezersiniz sokaklarda.. icinizde ufak bi umut, acaba onunla karsilasir miyim diye.. kendinize bile itiraf edemessiniz.

ve o guya varligina inanmadiginiz kader aglarini orer, onu gorursunuz, elinizde hic bir sey yok bu sefer, ne bir hediye ne baska bir sey.. baldirlariniz gerilir adrenalinin etkisiyle ilk once, sonra kalp carpintisi her seferinde oldugu gibi..o ise cok sakindir, sanki eski bir dostunu gormus gibi yanaginizi oper.. "naber, nasilsin?" muhabbetine girer, gozleri hala isil isil, ama bu sefer baska bir sey var icinde.. o gozlerde size ilk kez sevdigini itiraf ettigi ani gorursunuz 14 subatin afrodizyak etkisiyle.. o ise sizin gozlerinizde kaybettiginizi gorur. farkedersiniz.. "hik.. mik.." derken.. size sarilir, o hala ayni kokmaktadir. sonra gider..

sizin eliniz hala bos, yanaginizda garip bir his.. onda ise anilariniz, umutlariniz..

adim adim..

gider.

lunapark a gidip kamikazeye binmeden eve donmektir.

caylaklarin yazdiklari entryler sol frame de gozukmese fena olmaz mesela."oha lan, ne yazilmis acaba?" diye gaza geliyorum, sonra goremiyorum, hayal kirikligina ugrayip, uzuluyorum.

gerenk yok..

vay ibneler vay!

abraxas show di mi lan bu?.. truman show da yalandi di mi ibneler?.. cocuk mu kandiriyosunuz lan, her sey tamam da bunu yemezler yavrum, sondurun lan isiklari, itiraf edin hadi yok oyle bir sey.. oynamayin duygularimla..

ortasinda tek $ olup da ikili soylenebilen kelimeler ayri bir zevk verir bunyeye;

(bkz: essek)
(bkz: kussak)

eski sevgilisinin adi melek olanlarin hic sorun yasamadigi durumdur..

musluman olmayanlara pic muamelesi edilen, insanlarin dogdugu anda nufus cuzdanina dini diye ibare acip icine de islam yazan, sakal biraktiginiz, kupe taktiginiz icin satanist ilan edildiginiz, insanlarin dusunmediklerini dusundugunuzde, sorgulamadiklarini sorguladiklarinizda icinize seytan girmekle atfedildiginiz memleketlerde hic de yadirganasi olmayan durumdur..

hatta ben o memleketlerde musluman olup, meleklere inanmayan; musluman olup, peygambere inanmayan; musluman olup allah a inanmayan insanlar gordum, her gun de goruyorum..

not: simdi "onlar musluman degil ki ulan, dupeduz kafir! " diye bi tepki gelmesin sakin, bu ulkenin yuzde 99 u musluman derken onu da sayiyosun yavrum..

bazi arkadaslari enteresan bir sekilde dogrucu davut tribine sokan taraftar guruhudur.

cunku butun dogrulari bu arkadaslar bilirler. mesela fenerbahce taraftari besiktas taraftarinin kullandigi besteyi kullandigi icin sucludur, cunku besiktas taraftari notalari kendi yazmis, patentini bizzat gidip almislardir. turkiyenin her yerinde bin bir turlu insanin olusturdugu bir toplulugu, cumlelerle genelleyip, insanlara tirt olma firsati sunar bu guruh.

ulan 80 bin kisilik stadda 150 kisi mac izledi sari kirmizili atkilarla..

ulan takima gotunu dondu 20 bin kisi, adam bicakladi, carsi adi altinda boyamadik duvar birakmadi, yaraticilik kisvesiyle carsi ona karsi buna karsi tripleri atti.. oturdugu her yerde rajon kesti, holiganlik yapti..

yapmadi mi?..

resimleri yapanlardan cok bakan gozler gorur oysaki..

fenerbahce taraftari bugune kadar kulubunun en cok arkasinda olan taraftar oldu. sampiyonluk macinda, denizli de kaybetti, butun bayraklar hazirken agladi ertesi sene kombinesini ilk alan yine o oldu, fenerium a gidip yeni sezon formalarini aldi. butun takim onunla gurur duydu, tipki besiktasin desibel rekoru kirdiginda takiminin duydugu gurur gibi, ayni ali sami yen cahennemi olusturan gs li taraftarlardan galatasarayli futbolcularin duydugu gurur gibi..

yilmadiniz lan!.. ne anliyosunuz her bokta ortami germekten bilmiyorum, nolucak abi? simdi fenerbahce ayni melodiyi kullandi diye bok mu oldu, uc bes zeki fenerbahceli uc bes safi kandirdi diye "tu, kaka" mi diyelim. hepiniz egitimli adamlarsiniz, cok mu zor lan sen de besiktas formasi ben de fener formasi kolkola inonu ye gitmemiz? aferin. devam edin.. eksi oy alicaginizi bile bile hem de..

edit: ben yazarken entry yi silmis goruyo musun..
edit2: duzeltme geldi, angelus silmis..