sosyomatı terketmiş kaçak kişi.
zordur yan gelip yazmak bir kez yanlamak gerekir hadi yanladık diyelim kaburgalarımızın alt kısmına yastık gerekir hadi bulduk diyelim yumşak olması gerekir hadi oldu diyelim laptop un ekran ayarları bozulmamış olmalıdır hadi oda oldu diyelim...
aa yan yazıyorum.
aa yan yazıyorum.
(bkz: bürş)
galatasarayı galatasaray yapan mükemmel adam melek olup göklere ucmuş aramızdan ayrılık kararıyla hepimizi üzmüştür.jupp derwallin dedigi gibi büyük bir aile gibiydik.
(bkz: sen git biz geliyoruz)
(bkz: egleniyor muyuz gencler)
final demek para demektir yaz kuponuna 0 ı alıp hemen ye paranı.
o kadar zengin bir ülkeyiz ki sadece internet degil herşeyimiz pahalı, bu kadar para bu kadar vergi ve hala özelleştirme adı altında satılan bir ülke.
(bkz: yazıklar olsun)
(bkz: yazıklar olsun)
can dündarın anlatımıyla ;
yükselen bir deniz, farklı bir cumhuriyet kitabı...
sizi atatürkün düşünce serüveniyle tanıştırıyor.
gerçekten elinize alıp okudugunuz zaman bilinmeyen yön ve zamanlara ışık tutan bir eser. tarih meraklıları icin bir belge.
yükselen bir deniz, farklı bir cumhuriyet kitabı...
sizi atatürkün düşünce serüveniyle tanıştırıyor.
gerçekten elinize alıp okudugunuz zaman bilinmeyen yön ve zamanlara ışık tutan bir eser. tarih meraklıları icin bir belge.
can dündarın okunması gereken kitaplarından biridir akıcı ve örnek anlatımıyla bir belgeseldir.
arka kapak ;
uygarlık tarihi biraz da aşkların tarihidir.
kadınla erkeğin, sevenle sevilenin,
âşıkla maşukun tarihi…
ama insanlık tarihi gibi, aşkların tarihi de
dikensiz gül bahçesi değildir.
kahkahalar ve buselerle olduğu kadar, acılar ve
gözyaşlarıyla da işlenmiş bir kanaviçedir bu…
yaşandığı döneme ilişkin ipucu verir ve dönüp
bakınca insana güzel gelir.
bu kitapta geçtiğimiz asra damgasını vuran
aşk hikâyeleri var. kimi meşhur olmuş, kimi unutulmuş,
kimi efsanevi, kimi berduş aşklar bunlar…
mustafa kemal ve latife hanım’dan,
enver paşa ve naciye sultan’a,
adnan menderes ve ayhan aydan’dan,
nâzım’la piraye’ye,
bedri rahmi-eren eyüboğlu’dan,
yüksel menderes ve ipek kramer’e,
yılmaz-fatoş güney’den,
yıldız kenter ve şükran güngör’e,
melih kibar ve çiğdem talu’dan,
selahattin pınar’la afife jale’ye...
bir dönem türkiye’yi sarsan gönül maceraları...
bir başka deyişle “yüzyılın aşkları”…
arka kapak ;
uygarlık tarihi biraz da aşkların tarihidir.
kadınla erkeğin, sevenle sevilenin,
âşıkla maşukun tarihi…
ama insanlık tarihi gibi, aşkların tarihi de
dikensiz gül bahçesi değildir.
kahkahalar ve buselerle olduğu kadar, acılar ve
gözyaşlarıyla da işlenmiş bir kanaviçedir bu…
yaşandığı döneme ilişkin ipucu verir ve dönüp
bakınca insana güzel gelir.
bu kitapta geçtiğimiz asra damgasını vuran
aşk hikâyeleri var. kimi meşhur olmuş, kimi unutulmuş,
kimi efsanevi, kimi berduş aşklar bunlar…
mustafa kemal ve latife hanım’dan,
enver paşa ve naciye sultan’a,
adnan menderes ve ayhan aydan’dan,
nâzım’la piraye’ye,
bedri rahmi-eren eyüboğlu’dan,
yüksel menderes ve ipek kramer’e,
yılmaz-fatoş güney’den,
yıldız kenter ve şükran güngör’e,
melih kibar ve çiğdem talu’dan,
selahattin pınar’la afife jale’ye...
bir dönem türkiye’yi sarsan gönül maceraları...
bir başka deyişle “yüzyılın aşkları”…
saçlarımda aklar,
gözlerimde yaşlar,
yollarını gözlerim,
geçmiyor akşamlar
sigaramda duman duman
kadehimde yudum yudum
seni hatırlıyorum
ellerimde ellerin,
gözlerimde gözlerin,
yıllar ne çabuk geçti,
sevgilim sen nerdesin.
söz-müzik: polat tezel
şöyle ki;
mehtaplı gecelerde hep seni andım ah
belki gelirsin diye boş yere yandım ah
yeter allah’ım yeter çektiğim çile ah
belki gelirsin diye boş yere yandım ah
mehtaplı gecelerde hep seni andım ah
belki gelirsin diye boş yere yandım ah
yeter allah’ım yeter çektiğim çile ah
belki gelirsin diye boş yere yandım ah
güzel bir tsm eseridir ;
inan sen gittin gideli
boğazimda bir hiçkirik
bekliyorum hergün seni
elimdeki kadeh kirik, kadehim kirik
inan sen gittin gideli
inan sen gittin gideli
sevemedi senin gibi hiçkimse beni
sevemedi senin gibi hiçkimse beni
yalvaririm, dön gel artik
unutmak mümkünmü seni
uzamasin bu ayrilik
neden terk ettin beni, terkettin beni
inan sen gittin gideli
boğazimda bir hiçkirik
bekliyorum hergün seni
elimdeki kadeh kirik, kadehim kirik
inan sen gittin gideli
inan sen gittin gideli
sevemedi senin gibi hiçkimse beni
sevemedi senin gibi hiçkimse beni
yalvaririm, dön gel artik
unutmak mümkünmü seni
uzamasin bu ayrilik
neden terk ettin beni, terkettin beni
şöyledir ki ;
makam: hicaz
usûl : düyek
beste: şükrü tunar
söyleyemem derdimi kimseye, dermân olmasın diye
inleyen şu kalbimin sesini ağyâr duymasın diye
sakladım gözyaşımı vefâsız o yâr görmesin diye
inleyen şu kalbimin sesini ağyâr duymasın diye .
makam: hicaz
usûl : düyek
beste: şükrü tunar
söyleyemem derdimi kimseye, dermân olmasın diye
inleyen şu kalbimin sesini ağyâr duymasın diye
sakladım gözyaşımı vefâsız o yâr görmesin diye
inleyen şu kalbimin sesini ağyâr duymasın diye .
maç 1-0 ;
aziz yıldırım : " kesin kabloları "
maç 2-2 ;
aziz yıldırım : " ulan mahmut kırmızı kabloyu kesecektin hangisini kestin maç 2-2."
aziz yıldırım : " kesin kabloları "
maç 2-2 ;
aziz yıldırım : " ulan mahmut kırmızı kabloyu kesecektin hangisini kestin maç 2-2."
(bkz: arz talep)
esat kabaklının elazığda yaşayan bir dayıyı neşeli bir şekilde anlattığı eseridir.sözleri şöyledir;
yolyemez yolyemez
elazizde bir dayı var yolyemez
derdemez derdemez
kendine dayı der nazmi yolyemez
beyaz gömlek yaka açık
azıcık şahkülden kaçık
emniyetle arası açık
yolyemez yolyemez
geçen gördüm gene yolda
tesbih elde ceket kolda
sabah akşam karakolda
yolyemez yolyemez
dayıdır dayıdır
herkes yegen o dayıdır dayıdır
çayıdır çayıdır
deli akar sanki murat çayıdır
yolda gider yamuk yumuk
sivri burun yumurta topuk
hayatı filim kopuk kopuk
yolyemez yolyemez
tavla oynar zarı yoktur
düşmanı dostundan çoktur
haram yemez karnı toktur
yolyemez yolyemez
sevdalı sevdalı
nazmi dayı bir güzele sevdalı
havalı havalı
gene bugün nazmi dayı havalı
ceket katlı sol elinde
falçatası sağ belinde
cümle alemin dilinde
yolyemez yolyemez
geçen gördüm gene yolda
tesbih elde ceket kolda
sabah akşam karakolda
yolyemez yolyemez
yolyemez yolyemez
elazizde bir dayı var yolyemez
derdemez derdemez
kendine dayı der nazmi yolyemez
beyaz gömlek yaka açık
azıcık şahkülden kaçık
emniyetle arası açık
yolyemez yolyemez
geçen gördüm gene yolda
tesbih elde ceket kolda
sabah akşam karakolda
yolyemez yolyemez
dayıdır dayıdır
herkes yegen o dayıdır dayıdır
çayıdır çayıdır
deli akar sanki murat çayıdır
yolda gider yamuk yumuk
sivri burun yumurta topuk
hayatı filim kopuk kopuk
yolyemez yolyemez
tavla oynar zarı yoktur
düşmanı dostundan çoktur
haram yemez karnı toktur
yolyemez yolyemez
sevdalı sevdalı
nazmi dayı bir güzele sevdalı
havalı havalı
gene bugün nazmi dayı havalı
ceket katlı sol elinde
falçatası sağ belinde
cümle alemin dilinde
yolyemez yolyemez
geçen gördüm gene yolda
tesbih elde ceket kolda
sabah akşam karakolda
yolyemez yolyemez
bu senede olmadı hadi hayırlısı aziz yıldıvımla seneye inşallah.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?