bunların 1000000 gayme mayışlarını gene halk mı ödeyecek amk
Bugünün doğum günüm olmasına mütevellit birkaç kelam etmek istedim. Uzunca bir süredir yazmıyordum ancak sustuklarım içimde büyümeye başlamıştı çoktan hatta taşmaya… İlk sorguladığım kavram dünyaya gelmek oldu. Elbet yalnız duvarlar arasında yapayalnız hissetmektendi. Doğduğumuzda mı yoksa anne karnına düştüğümüz gün mü geliriz dünyaya hiçliğin farkında olmasak bile? Peki niye, hiç anlamıyorum. Bir ana ve bir baba çocuk sahibi olmak istedi diye mi buradayız? Benim özgür ve sonsuz ruhumu dünyanın karanlığına, sınırlı bir vücuda tutsak etmek nedendir sorarım, sorarım da cevabını bulamam. Zihnim ruhumdan bir parça sanki ve buraya ait değil hissediyorum her bir düşüncemde, duygumda ve de varlığımda… Nedendir bu azap, bu doğum sancısı, var oluş sancısı? Zihnim geçmişte, gelecekte ve şuanda özgürce dolaşıp yeniden kurgulayabilir ve her şeyi değiştirebilirken bu kısıtlı vücutlar niye? Bilmediğim alemlerdeki geçmiş varlığım neyi yanlış yaptı da bugün buradayım ah bir bilsem. İstediğim zaman bir çıkışım var elbet ancak bu karanlıkta, evet karanlık diyorum; hangi birimiz görüyor önünü zaman akıp giderken, bilinmezler cezbediyor ruhumu.
Ağlayarak başlayan bu maceranın her yıldönümünde gülerek eğlenerek kutlamak niye? İlk ağlayışımızı unutmak mı yoksa geçmiş yaştaki acıyı dindirmek mi? Ömrü adayacak biri olmadığında, geçen yıllar, yaşlar ve hayatlar boşunaysa kutlamak nedendir? Bende kutlayamadım işte. Kutlanmıyor, yalnız duvarların arasında yapayalnız oturuyorum. En uzun dostluklarımdan uzun sigaram, birkaç yudum kahvem… Kuru bir “Mutlu yıllar” yazmış. Ben ona sayfalarca yazmıştım. Gene sustum. Çok yakıyor ama o da yanıyor. Birbirimize yasak olmuşuz bir o kadar da tutsak…
Ağlayarak başlayan bu maceranın her yıldönümünde gülerek eğlenerek kutlamak niye? İlk ağlayışımızı unutmak mı yoksa geçmiş yaştaki acıyı dindirmek mi? Ömrü adayacak biri olmadığında, geçen yıllar, yaşlar ve hayatlar boşunaysa kutlamak nedendir? Bende kutlayamadım işte. Kutlanmıyor, yalnız duvarların arasında yapayalnız oturuyorum. En uzun dostluklarımdan uzun sigaram, birkaç yudum kahvem… Kuru bir “Mutlu yıllar” yazmış. Ben ona sayfalarca yazmıştım. Gene sustum. Çok yakıyor ama o da yanıyor. Birbirimize yasak olmuşuz bir o kadar da tutsak…
uğursuz 13ten listeye girmişiz. sıralamada bile uğursuz bu meslek.
çok net söyleyebilirim ki, kadınlar istediği erkeği sever, sevmek istedği erkeği sever. şimdi ne dedi bu suser demeyin. bilale anlatır gibi yeniden anlatıyorum. bir kadın, bir erkeği seçer ve sever. ilgi,tip,karizma, erkeğin sevgisi, para çokta etken değildir. asıl etken beğeni,zevkler,ruhu ve kişiliğidir.
ısrar yada ilgi ile bir hayır evete dönmez. kendiğinden gelecek o kadındaki sevgi, kendiliğinden
ısrar yada ilgi ile bir hayır evete dönmez. kendiğinden gelecek o kadındaki sevgi, kendiliğinden
asla ve asla bir gidenin ardından hayatın bitmeyeceğini unutmayın. gidenler, gelecek olanlara yer açmak içinmiş meğerse yıllar sonra hala kalbinizi sızlatsa bile.
zirvede eğitim verdiklerinden değil şişirme notlardandır. (4 yıl önce olması lazım yanlış biliyorsam düzeltin.) obp yani okul başarı puanı değişti. önceden okuldaki tüm öğrenciler ve lisenin başarısına göre öğrencilere puan veriliyoru. sistem değiştikten sonra öğrencinin bireysel yani karne puanına göre puan verilmeye başlandı. buda özel okullardaki öğrencilerin şişirme notlarla devlet okullarındaki öğrencilerin önüne geçmesine neden oldu. özel okullarda tabiki zeki, çalışkan ve hedefi yüksek öğrenciler var. bu katkı saysinde ön planda oluyorlar.
ekleme: ygs gibi bir sınavda zeka yanında çalışma ile başarılı olunabilir. bu seneki ygs birincisinin "hayvan gibi çalıştım. sosyal aktivitelere vakit ayırmadım." sözlerini hatırlatak isterim. okul ve hocalarda bir yere kadar.
ekleme: ygs gibi bir sınavda zeka yanında çalışma ile başarılı olunabilir. bu seneki ygs birincisinin "hayvan gibi çalıştım. sosyal aktivitelere vakit ayırmadım." sözlerini hatırlatak isterim. okul ve hocalarda bir yere kadar.
insan öleceğini bile bile neden yaşıyor?
bu soruyu sürekli sorarım kendime.
bu soruyu sürekli sorarım kendime.
2014te üniversiteye yerleşmiştim. bu sene öylesine giricem derken bölüm üniversite değiştirme hevesi oluştu ve işler ciddiye bindi. rezalet bir sınav olmuş. 2014ten daha fazla net yapmama rağmen daha kötü sonuç geldi. sınavın kolay olması seçiciliği kaliteyi arttırmıyor.
pkk sorunun çözümü falan yok. bu çok net. bu it sürelerinin isteği yıllar öncesinden beri aynı ve değişmeyecek. kendi devletlerini kurmak istiyorlar. bu devlet sınırları türkiye'nin belli bölgelerini de kapsıyor. biz toprak verir miyiz? öyleyse çözüm de yok.
insanların asıl göremediği bunu tek başlarına yapmıyorlar. kurmayı hayal ettikleri devlet onların bile olmayacak. bölgenin kontrolünü tamamen eline almak isteyen ülkeler var. bunca destek, silah nerden gelecekti yoksa?
hdp siyasi oluşumu başlarda her ne kadar masum gözükse de yönetimi pkk'nın elinde.
kürt haklarıyla başlamıştı bunca yaşananlar kim hatırlıyor şuan? kürtlerin ne eksiği vardı ki bu ülkede. her t.c kimliği taşıyan vatandaşla aynı hakları vardı. sonra biz eziliyoruz kavgası, özerklik kavgası şimdide barış kavgası. yemezler artık
bi siktiriniz gidiniz
insanların asıl göremediği bunu tek başlarına yapmıyorlar. kurmayı hayal ettikleri devlet onların bile olmayacak. bölgenin kontrolünü tamamen eline almak isteyen ülkeler var. bunca destek, silah nerden gelecekti yoksa?
hdp siyasi oluşumu başlarda her ne kadar masum gözükse de yönetimi pkk'nın elinde.
kürt haklarıyla başlamıştı bunca yaşananlar kim hatırlıyor şuan? kürtlerin ne eksiği vardı ki bu ülkede. her t.c kimliği taşıyan vatandaşla aynı hakları vardı. sonra biz eziliyoruz kavgası, özerklik kavgası şimdide barış kavgası. yemezler artık
bi siktiriniz gidiniz
herhangi bir terör olayı yaşanmadan türk halkına, futbolculara, türk futboluna ağır darbe indrilen olaydır.
dünya basınında bu olay nasıl manşet edilir sizce, soruyorum? türkiye'nin en büyük derbisi dünyadaki en büyük derbilerden biri terör korkusundan dolayı ertelendi. türk güvenlik güçleri güvenliği sağlayamadı.
yabancı futbolcular türkiye'ye artık gelmek istemiyor. burda olanlarda kaçmak istiyor.
türkiye'deki düzen bozuldu, sürekli korku hakim, bombalar patlıyor. kaos oluşumu başladı.
yabancı ülkeden insanlar gelmek istemiyor ee haklılar da amk.
ekonomi her pazardan darbe alıyor.
ama istikrar bunlar.
edit:imla
dünya basınında bu olay nasıl manşet edilir sizce, soruyorum? türkiye'nin en büyük derbisi dünyadaki en büyük derbilerden biri terör korkusundan dolayı ertelendi. türk güvenlik güçleri güvenliği sağlayamadı.
yabancı futbolcular türkiye'ye artık gelmek istemiyor. burda olanlarda kaçmak istiyor.
türkiye'deki düzen bozuldu, sürekli korku hakim, bombalar patlıyor. kaos oluşumu başladı.
yabancı ülkeden insanlar gelmek istemiyor ee haklılar da amk.
ekonomi her pazardan darbe alıyor.
ama istikrar bunlar.
edit:imla
evde zor tutulan yüzde elli kısmından olan bir tanıdığımın görünüşünü aktarmak istiyorum sizlere."bunlar pkknın son çırpınışları bittiler başkanlık olmasın diye ortalığı karıştırıyo bunlar. köklerini kazıdık bunların. kalanlar hala çabalıyo ama son çırpınışları bunlar." dedi çomar tanıdığım.
zaten bunların hepsi aynı kalıptan çıktığı için tüm yüzde elli böyle düşünüyordur
vay çomarlar vay!
zaten bunların hepsi aynı kalıptan çıktığı için tüm yüzde elli böyle düşünüyordur
vay çomarlar vay!
-bilalin italyadan kaçması
-vakıflarda 45 erkek öğrenciye tecavüz edilmesi
-kürdistanın kurulması
-ankarada patlayan bombalar
-ekonominin her geçen gün kötüye gitmesi
-kayyum atamaları
-şuan fark edilmeyen ancak 10 yıl sonra çıkacak olan muhtemel suriyelilerin özerklik isteği sorunu
-basının önemli gelişmelerden bahsetmeyip halkı uyutması
-koltuk kavgası
-
şeklinde uzayan bir listeyle özetleyebileceğimiz hadisedir.
-vakıflarda 45 erkek öğrenciye tecavüz edilmesi
-kürdistanın kurulması
-ankarada patlayan bombalar
-ekonominin her geçen gün kötüye gitmesi
-kayyum atamaları
-şuan fark edilmeyen ancak 10 yıl sonra çıkacak olan muhtemel suriyelilerin özerklik isteği sorunu
-basının önemli gelişmelerden bahsetmeyip halkı uyutması
-koltuk kavgası
-
şeklinde uzayan bir listeyle özetleyebileceğimiz hadisedir.
(bkz: ülke elden gidiyor)
boşta duran ram gereksizdir bir işe yaramaz(yeterli bellek alanı olduğu varsayılarak söylenmiştir). windows 10 ile yazılım bir çok programı ön belleğe kaydeder ve geçişlerde yeniden çalıştırmalarda hız kazanmayı sağlar. 8gb ve üstü belleklerde yüksek performans sağlar.
dibine kadar yaşadığım histir. gece midir hüzünlendiren yoksa ben miyim hüzünlenmek için geceyi bekleyen bilemiyorum. kalbimdeki tüm hayallerin ezikliği geceleri ortaya çıkıyor sanki. görmek istediklerim, duymak istediklerim var. bazen o kadar sessiz ki, sessizliğin uğultusu kulaklarımda. tek başına yaşamak bir başına yabancı şehirde zor dostlar. bu şehirde beni yalnız bırakan bir gidenim var, hala uğurlayamadım içimden...
ne hasta bekler sabahı,
ne taze ölüyü mezar.
ne de şeytan, bir günahı,
seni beklediğim kadar.
geçti istemem gelmeni,
yokluğunda buldum seni;
bırak vehmimde gölgeni
gelme, artık neye yarar?
ne taze ölüyü mezar.
ne de şeytan, bir günahı,
seni beklediğim kadar.
geçti istemem gelmeni,
yokluğunda buldum seni;
bırak vehmimde gölgeni
gelme, artık neye yarar?
(bkz: park the bus)
ateşli taraftar gruplarının bulunduğu bölümdür. küfürler en net şekilde duyulabilir. heyecan doruklarda yaşanabilir. hatta herşeyi akışına bırakırsanız holigan bile olabalirsiniz kale arkasında.
2 yıldır kullandığım lacoste red (erkek) parfümü. alınız efenim hunharca sıkmadan kullanınız. kalitelidir, kokusu etkileyicidir.
gece uykunuzdan uyanıp balkona çıkarak yaktığınız ve sessizliğin hakim olduğu anlarda etrafı seyretiğiniz sigaranın tadı zevki diyorum. sigara altlığı yok ortada ama sigaranın muazzam keyfi orda saklı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?