veysel güney

ya basta viva zapatista
son mektubunun ilginçtir sakıncalı görülerek kara kuvvetlerinin arşivinden yıllar sonra çıkarıldığı devrimcidir.

sesonline net:12 eylül döneminde gaziantep cezaevi’nde idam edilen veysel güney’in ölmeden önce ( 11 haziran 1981 günü idam edilerek gizlice defnedildi.) babasına yazdığı ancak sakıncalı(!) bulunarak ailesine ulaştırılmayan mektubu 25 yıl sonra gün ışığına çıktı. mersin 78’liler araştırma ve dayanışma derneği ile güney ailesinin mektupla ilgili yaptıkları başvuruya, kara kuvvetleri komutanlığı’ndan yanıt geldi. komutanlık, güney ailesi ile 78’liler derneği’nin dava dosyasını incelemesine izin verdi. veysel’in idamından hemen önce babasına yazdığı mektup da bu dosyadan çıktı...

işte yillardir gizlenen ’son mektup’

değerli babacığım ve tüm dostlarım,

ben hiç bir şahsi çıkarımı gözetmeden ülkemin bağımsızlığı ve halkımın kurtuluşu için doğru bildiğim yolda inanarak mücadele ettim. benim kalbim insan sevgisi ile doludur. ben kimseyi öldürmedim, suçsuzum. gösterdikleri gerekçeyi dahi mahkemesi sonuçlanmadan karar verildi. onlara göre suçlu olabilirim. çünkü onlar ülkeyi yabancılara peşkeş çeken ve onlarla bir avuç işbirlikçi mutlu azınlık işbirliği yapmaktadırlar. halkıma ise zam, işkence ve ölüm reva görünmektedir.

işte ben buna insan olarak karşı geldiğim için onlara göre suçluyum. ama boşuna. çünkü insan kafasındaki düşünceyi yok edemedikten sonra işkence ve idamla bir yere varamayacakları açık.

babacığım,

ben ölüme seve seve gidiyorum, bir namussuzluk ve bir serefsizlik yapmadım. onun için hiç üzülmeniz gerekmez. benim binlerce annem babam olduğu gibi sizin de binlerce oğlunuz var. göndermiş olduğunuz mektupları bugün verdikleri için cevabını yazamadım. imam ve sultan’dan da mektup aldım. ayrıca sultan’ın gönderdiği çamaşırları da aldım. tüm dostlardan memnunum ve saygılarımı sunar mutlu yarınların halkımın olmasını dilerim. size bir tek dörtlük şiir yazıyorum:

mezarımı yol kenarına kazın
üzerine devrim şehiti yazın
başına yumruklu yıldız kazın
gidiyorum ölümsüzlüğe hoşçakalın...

selamlar.
gozlerihalacocuk
idamını hapishane arkadaşından dinleme şerefine nail oldum son bir kaç yıldır belki de kendimi şanslı olarak gördüğüm yegane olaydır. şöyle kahramanca öldü, böyle yiğitçe gitti yazmayacağım o bana düşmez, o notu tarih düştü zaten bir kenara tekrarlamaya ne hacet!

veysel güney o zaman dönemin en aktif devrimcisiymiş, haşa silahını doğrultmamış halka, zati vurduğunu iddia ettikleri subay solcu kimliğiyle bilinirmiş ve veysel in saklandığı yerden o nu vurması imkansızmış. oradaki faşist polisler öldürdü derler ya neyse...

veysel güney iyi de bir şairmiş ama bütün şiirleri bir anlık bir korkunun kurbanı olmuş, koğuşta veysel güney anması yapılırken askerler doluşmuş içeri, gençten bir devrimci de panik e kapılıp yakalanmasın diye yakmış veysel in emaneti olan şiir defterini. o nu teselli etmek arkadaşlarına düşmüş yine.. ezberlemişler ya bir kaçını 28 sene dile kolay akılda kalanlar da yarım yamalak neden yazmadınız bir kenara dediğimde veysel in arkadaşının acısına bir pişmanlık da benim o sorumun katacağından habersizdim tabii.. akıl edememişler gerçi kolay da değil bunu düşünmek 80 de askeri cezaevlerinde yatanlar için... idama giderken kendi yazdığı bir şiir i okumuş onu da yazayım da tam olsun :

derlenip toparlanıp döneceği er meydanlarına
zaman köhne düzenin cellatlarını affetmeyecek
gerek kalmaz savaş ilanlarına
erlerimiz fazla laf etmeyecek!

redfloyd
1980 döneminde netekim’ci cellatların iktidarı sırasında idam edilen devrimci.bu netekim cilerin veysel güney’in ölüsünden bile korkmaları nedeniyle ailesine yeri söylenmeksizin gizlice gömülmüştür.idamından 25 yıl sonra ailesinin bitmez tükenmez arayışları sonunda mezarının yeri tespit edilmiştir.
(bkz: mezarımı yolun başına kazsınlar, üzerine yıldızlı yumruk yapsınlar)
(bkz: ölüm adın kalleş olsun )

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol