üniversitede türban serbestisi

kafasında türbanla gezen kişi ben kuran’ın düzenini benimsedim,toplumdaki kadının yerini islam ile belirlerim demektedir kısaca.
e şimdi sorarım...
sen türbanınla tıp okudun sonra erkek hastaya bakacak mısın?
sen türbanınla hukuk okudun sonra savcı olup erkeklerle çalışabilecek misin?
bırakın bu işleri!
sen kafandaki o örümceklerle okumasan da olur arkadaşım!
(bkz: benim oğlum bina okur döner döner yine okur)!

19.09.2007 tarihi itibariyle yök başkanı erdoğan teziç’in açıklaması:türban yasağına ilişkin olarak ’’kılık-kıyafet yönetmeliğinde değişiklik hukuken mümkün değil" dedi.

19.09.2007 tarihi itibariyle yök başkanı erdoğan teziç’in açıklaması:türban yasağına ilişkin olarak ’’kılık-kıyafet yönetmeliğinde değişiklik hukuken mümkün değil" dedi.

basortusu turban basbagi veya adi her neyse..bu paranoyak yaklasimlar, seriat, irtica atiflari, demokrasi cigliklarinin koridorlarinda yankilanan universitelerle tezada dusmekten baska bir goruntu arzetmiyor...

"sen zaten basortunle okuyup doktor olsan da erkekleri muayene etmezsin, savci olsan erkeklerle calismassin..senin neyine gerek okumak git evinde otur" mu diyelim bunlara..hadi onlar yerine karar verelim ve evlenecekleri erkekleri de secelim..

bu yasaklarla hem basortusu inancini reddediyoruz hemde "oku" emrine tabi olmaktan ali koyuyoruz bu gencleri..

"oku" diyor ilk inen ayet...seriat demiyor veya cihad veya irtica..bunu bilen nitelikli bir inananin -- onune iki secenek sunuyoruz; ya basini acip egitimine devam edecek yada son verecek..egitimini sonlandirmalarinin bu ulkeye ne gibi bir getirisi olacagini izah eden edebilen beri gelsin..

bu gencler bu ulkenin ruhuna fatiha okumak icin degil, bu gencler milletin canina okumak icin de degil bu gencler yalniz ve yalniz ulkelerine hayirli evlat olabilmek adina okuyorlar..bunlarin onune tas koymak devletin onune tas koymaktir...

adama demezler mi milletin saciyla basiyla oynayip bunlarla ugrasacagina once universitelerine ceki duzen ver..el ezher’i begenme..ama ilk 500’e gireme..yapilan yayinlarin cogu calinti olsun..

alin bir paranoyada benden..bu basarisizliklari manipule etmek icin ugrasiyor olmayasinlar..

basortusu bir simge artik..ateistiyle, deistiyle, sosyalistiyle, milliyetcisiyle universitelerde inanc ve gorusleri yuzunden haksizliga maruz kalan tum -izm ve -ci lerin takipcilerinin mesru mucadelelerinin simgesidir..

ayrica; #653631

butun bokluk ozellikle refah partisi doneminde milli gorus yanlilari turbani siyasal bir simge haline getirdigi icin olaylar bu boyuta gelmistir.
oysa ki bir bez parcasini getirdikleri konum sasilasi bir durumdur.tasvip etmiyoruz.

çok abartılan olarak gördüğüm konudur. ama yine de rant sağlamak isteyenlerin daha çok gündemde tutacağı konudur.

"basortusu takilamaz takilmasi teklif dahi edilemez" yazin da bu ulke felaha(!) ersin..

"aslinda neden boylesine bir yasaga gidildi ki zaten" gibi bir soruyu akla getiren ozgurlukcu bir acilimdir. herkesin korktugu sekilde carsafli olan ya da basinda sarigi turbesiyle kimse de universitelere girmeyecektir. "devrim yasaları"na uygunluk baz alinarak gerceklestirilmesi planlanan bir girisimdir. olmasi gereken de budur. cunku devrim yasalari carsaf, sarik ve cubbe icin hukumlere sahiptir. bugun giyilen seyler de onların sozum ona modernize edilmis sekilleridir.

peki, universitelerde turban yasagi surmeye devam etse?

ondan sonra cikip da bu turbanlilar cok cahil, nereye gitsek basimiza sorun cikartiyorlar, egitim seviyeleri dusuk, bunlar nasil cocuk yetistirecekler gibi sorulari da sorunlar bu serbestlige karsi cikanlar olacaktir.

tabii, haklisiniz. basında ortusu olan bir kadinin hicbir seye hakki yoktur. yasamasin zaten. mahallelere giyotinleri kuralim ve basinda ortusu olanlari ve o grubu savunan insanlarin kafasini ucuralim. ileriye, gelecege, avrupaya, muassır medeniyetler seviyesine bizlerin gitmesini engelleyecek tum kusurlar da ortadan kalkar zaten.

ya da onlar okumasin. yasak aynen kalmaya devam etsin. aile icinde yasasin ve kendini gelistirecek, hayatı gorebilecek kimseyle iletisim kurmasin. sonra da on altısı ya da on yedisine geldiginde amcasinin, halasinin oglu ile (zorla) evlendirilsin ve tum hayati bu sekilde tekduze ve bos gecsin.

o zaman neden insan haklari diyoruz? neden ozgurlukten bahsediyoruz? yok efendim amerika ıraktan cekilmeliymis, israil tum dunyaya hukmetmemeliymis. bu kadar ozgurlukcuysek neden uzaklara gidiyoruz ki? yani basimizda gerceklestirdigimiz adaletsizligi, haksizligi, zulmu neden gidermek icin edimde bulunmuyoruz?

kimse esit degildir. herkes dogumuyla beraber esitsizlikler getirir yaninda. yok efedim vatandaslik temelinde, yok efendim insanlık temelinde biz esitledik onlari falan gibi bir zirvaya girmesin kimse. kimse esit degildir; esit kilmak da mumkun degildir. ama insan olmanin getirisi olarak herkes istedigi sekilde yasama hakkina sahiptir. bu da ancak ozgurlukle mumkun olacaktir.

ozgurluk sozcugunu ise yeniden tanimlamak gerekirse: bireylerin toplum icindeki herkes icin gecerli olabilecek soyut (ya da somut) kurallara sahip olmasi ve bunlara uygun bir sekilde yasamasi.

ornek verecek olursak (ki anayasada da bu yonde bir egilim mevcut); kimse kilik kiyafeti mazaret gosterilerek egitim ve ogretim hakkindan mahrum birakilamaz.

empati yapamayan erkekler icin yeniden belirtiyorum (ki bu durum kizlar icin daha kolay olabilir) : iran gibi bir yerde olsaydiniz bu kuralin gecerli olmasi icin elinizden geleni yapacak olurdunuz. o yuzden basindaki ortusu ile yuzyillardir bu topraklarda yasayan insanlari otekilestirmenin, iranda yasayip basi acik gezmek isteyenler gibi ozgurlukleri elinden alinan insanlar haline getirmenin hicbir manasi yoktur.

toplumsak, beraber yasayacaksak bireylerin tatminlerini karsilayacak duzenlere ihtiyacimiz vardir; eger bunu istemiyorsak hep bir kaos hali, karmasa ve celiski bizim icin halihazirda bekliyor olacaktir.

külliyen ateşe atmamak gerek karşıcıları da anlamanın gerektiği hassas bir konudur. karşıcılara yapılan karşı eleştirininde bir sınırı olmalıdır. çoluk çocuğu geçersek eğer akıllıca işlenmiş entrylerde söylenmek istenen anlaşılmaktadır.

şimdi anayasanın maddeleriyle oynayan bu adamlar şurda iki yıl evvelsinin yavşamış versiyonlarıdır. kaypak ve takkiyecidirler bu noktada bizler anlaşmaktayız aslında ki hakkı savunulan kızlar aslında ne simgeyle ne de bu yavşaklarla alakası olmayanlardır.

elbette yüz verildiğinde astarını isteyeceklerdir. elbette biraz gevşetsek düşüncemizi aşıp gideceklerdir bizi. ama neden bu inançsızlık ve korku. türk ulusu şunu bilmelidir ki; bir tek türbanla yıkılacaksa kalelerimiz varsın yıkılsın, mücadele etmeye değmez bir vuruşta yıkılacak safları korumaya. ki bu serbestlik birilerinin elini güçlendirecekse bu türkiye cumhuriyetinden başkası değildir. daha fazlası arzulanır deniyorsa içten bilmeliyiz ki onlar bir avuç.

universitede turban serbestisi kendi ideolojisi ve kar$isindakinin ideolojisini iyi bilmeyen iki kesimin harp meydanidir. ne eski milli goru$culer ve uzantilari nede yeni cumhuriyetci, demokrat, liberal yada ozgurlukculer kendi du$unce sistemlerini ve du$man sandiklari kar$i tarafin dusuncesini layikiyla bilmemektedir.

hic bir din ki$isel ozgurlukleri devlet icin feda etmeyi emretmemektedir. din cogulculuk anlaminda cumhuriyet, insan haklarinin ustunlugu anlaminda bir demokrasi, bireyin devletten ustunlugu anlaminda anti-holistik bir yaklasim, ve gercek anlamiyla devletin din islerini denetlemesi ama karismamasi olan laiklige engel değildir. milletimizde uzgunuz ki din simsarligi yapan az bir kesim (ben cok az olduguna inaniyorum) bunu bilmiyor.

diger yandan cumhuriyet, demokrasi, laiklik tanimi geregi insanların $ekilleri yüzünden dusuncelerini esir almaz, kamusal haklarini kisitlamaz hatta bunu devletin yuksek menfaati bahanesiyle dahi yapamaz. ancak malesef cumhuriyeti tekeline almi$, laikligi tekeline almi$ kimselerin bir cogu bundan habersiz gorunuyor.

hal boyle iken turban serbestisi tartismalari temelinde iki tarafin rant kavgasi ve paranoyasindan ibaret bir luzumsuz gundem maddesidir.

bunun cozumu her iki tarafin bireyci bir yaklasimla ozgurluklerin genislemesine calismasidir. ben inancsiz yasayabildikten sonra cumhurbaskaninin esi kapali olmus bana ne. yada ben inancli yasayabildikten sonra meclis baskaninin esi acik olmus bana ne.

neyin ne olduğu belli olsun,kapalı şekilde açık siyasetin yapılabilirliği ya da üçkağıtçılığı gözler önüne serilsin diyenlerin desteklediği siyasi simge sorunsalı...

serbest diyelim türban üniversite de, sonra arkasından hastane de; erkeğe dokunmayan ve bundan dolayı hastasının ölümüne neden olan doktorlar görelim, sonra erkek öğrencisinin fazla dikkatli bakmasını taciz olarak algılıyan ilkokul öğretmenleri olsun ve bu örnekler böyle devam eder dediğimiz olay.
eksi oyda verseniz, farklı görüşlere saygı duyun.

keşke herkes iyi niyetli olsa. ülkemizde gerçekten dini inancı için başını kapayan insan sayısı az ama siyasi ideoloji olarak kullananlar çoğunlukta ve bunu diğer inancı olan insanların üzerinden çok güzel kullanıyorlar. çoğunluğu ürküten de bu zaten; bunun sonu nereye kadar gider.

mezuniyet resmide şöyle bir hal alır heralde;

http://tinyurl.com/3x92ap

farklılıklarımız zenginliklerimizdir ifadesinin farklı bir yansımasıdır.budisti de gelsin hıristiyanı da çarşaflısı da.dvletin temel taşlarını bunların hiçbiri de birkaçı da yerinden oynatamaz.

derslere türbanla girilebilmesi sözkonusu olursa insanları slip mayo ile derse girmeye teşvik etmek için elimden geleni yapmayı düşündüğüm problemdir.
dahası kimse kimsenin kılığına kıyafetine yada allah’ını kafasında taşımasına karışmıyor. fakat unutulmamalıdır ki heryerin bir formatı vardır. madem öyle bende cuma namazına slip moya ile gireyim kim karışır? kılık kıyafet özgürlüğü diyenler bu durumu da savunabilirler mi ? ben böyle kendimi allaha yakın hissediyorum ibadetimi böyle sağlam hissediyorum olur mu böyle yani? birtane de kulp takarız "anadan doğduğum gibi, allahın yanından geldiğim gibi ibadet etmek istiyorum bu benim en doğal hakkım" desem kim ne karışabilir?? ama öyle şey olur mu hiç be kafir. üniversitenin formatı da neymiş . camiye girmenin bi adabı var üni ye girmenin yok . biri özgürlük oluyo diğeri kafirlik oluyo.
uzun lafın kısası bu olay serbest olursa beni televizyonlarda gazetelerde çok göreceksiniz...

benim anlamadığım bu bizim çoğu kötü eğitim veren üniversitelerden kovduğumuz türbanlı kızlar nasıl olupta avusturya üniversitelerinde yüksek dahi yapabiliyorlar. avusturya da ne gerici irticacı yermiş.

şimdi eğer demokrasi’nin hakim olduğu bir ülkedeysek gerekli bir serbesti. beri yandan din ile yüzyıllardır pamuk prenses vari uyutulan bir ülkede ne etki bırakır düşünmek gerekli.
birinci sorun şudur ki takanlar ya da takmayanlar ayrıcalık görecek mi? takanlar takmıyanlara sümük takmıyanlar takanlara salyangoz muamelesi yapacak mı? yoksa sadece kot pantalon ya da kilt gibi bir kişisel seçenek olarak herhangi bir tepkiye sebep olmadan yaşanıp gidecek mi? şimdi toplumumuzn diyalektiğini ele alalım hımm mini etek giymiş gavur. hımm allahın sıkmabaşı yobazı. üniversitede ki hormonal dengeyi göz önüne alalım biz geri kalmış bi ülkeyiz yuuuuhh biz geri bıraktırılmış bir ülkeyiz yuuuuh. hımm ne oluyor iki ucu boklu değnek. bu durumda toplumsal ahlak ve anlayış seviyesinin sınanması açısından önemli bir serbestidir. hiç bir bireyin baskıya maaruz kalması demokrasilerde yoktur. eğer bir demokrasi isek bir sınav vereceğiz takanlar alet olmayacak takmıyanlarda alet olmayacak kişilerin tercihi gibi algılandığı sürece sorun getirmeyecek bir serbestidir.

camiye slip mayo ile girmekle kıyas yapılacak kadar ayaklar altına alınmış demokratik bir haktır..ayrıca kim nereye nasıl gidiyorsa gitsin camiye, universiteye, cehennemin dibine, cennetin zirvesine..ister slim mayoyla ister ninja kıyafetleriyle..bir diğer yanda tıp ogrencilerinin cinsel icerikli derslere karşı tutumu..incinsende sözün özünü diyciyem..bize ağır geliyor demokrasi yada tek kardelenle baharı getirmeyi seviyoruz..

emre aköz’ün yazısı

http://tinyurl.com/2yl5d7

bir türlü anlayamadığım, insan olmanın onurunun sürekli ayaklar altına alındığı, her şart ve ortamda insan özgürlüğünün savunulması gerekirken bu ülkeyi babalarının malı gören bir takım çevrelerin hem sosyal demokratlıktan gem vurup hemde insanların yaşayabilme haklarını kısıtlamaya çalışmalarının bir sonucudur. hem kızları okula gönderebilmek için binlerce kampanya yapın hemde bazıları sebebi ne olursa olsun takındıkları bir bez parçası için okulda okumalarına izin vermeyin. kamusal alan saçmalığı sonucunda bir zaman sonra bakalım hangi kısıtlamalar gelecektir. bırakın türbanlılar okumak yerine fahişelik yapsınlar.