tutti frutti

ben cocukken yan balkonda yaslı bir amcanın seyrettigi program.evet evet cidden balkonda

ergenligin kres donemınde uygulanan egitim programı.

(bkz: tutti)

çin çin çin çin;meme merakını giderdiğimiz hugo ağbi’nin esprilerini özlediğimiz, nostaljik program.

çocukluğumuzun değişilmez programı...ergenliğin caylaklık dönemindeki en büyük eglencemiz ve ismini tuttu fırlattı dediğimiz program

tuttu fırlattı’sı vardır bir de bunun 30+ yaş için.

sunucu adamın kızların etrafında donerek ’evet, evet çok güzel harikasın devam et’ gibi konuşmalarını hatırlıyorum o yaştayken bile ne salak adam demiştim..

türk özel televizyonculuğun yapıtaşı olan ve sağladığı yarar sayesinde gençlerimize böyle toplar da varmış dedirten program.

zamanında televizyonun uzaktan kumandalı olmaması nedeniyle içeri biri girer korkusuyla 30 santim mesafeden izlenen ilk ergenlik heyacanı...

halkı uzun bi müddet, bir müddet de benim çocukluğumu zehirlemiş program...

kendisini o zamanlar kırmızı noktalı, b.ktan filmlere ve de show tv’nin kötü yaıyn kampanyası sonucunda iğreti programlara şartlandırmış bünyelerin, zamanında pek bir bol izlediği, ve de kendini tutamayıp boşalmaları öyle ya da böyle yaşadığı, efsanevi program. şahsımca da, anne babanın yatmasını beklemek için, en güzel sebeplerden birisi olmuştur, ilkokul dönemlerine denk gelen zaman dilimlerinde.


böyle böyle geçmişti yıllar. daha o zamanlar taş çatlasın 10-11 yaşlarında olmamıza rağmen, öğleci kontenjanından yırtıyor, annenin kış geceleri önce yatapı ısıtmasını, babanın da uyuya kalmasını ya da, ’’hadi iyi geceler’’ demesini dört gözle bekliyorduk. sonraları da, artık kim önce yatarsa, ötekine de misal, anneye ’’anne ben maç özetlerini izleyciim, 5 dakika sonra da yatıcam!’’ denmesi sonucunda, kumandanın inciğini cinciğini, her b.kunu bilmeye kadar varan bir kısır döngünün malzemesi olmuştur bu program. zira, o dönemlerde, yoldan geçerken, ışıkları kapalı ama, televizyon ışığı ile aydınlanmış evlere bolca denk gelebilirdiniz.

kişiliğim de, çok zaman televizyonun sesi kısılmış, parmağın birisi yine ses butonu, diğeri de, diğer kanala geçiş butonu ile pek bir sevişmiş, ’’allam n’olsun tuvalete kalkmasınlar’’ dilekleri arasında, zamanla biz büyüdük kirlendi dünya dizelerinin içine karışmış, ve de porno’nun farkına varan bir bünye olmuştur.

bir gece vakti televizyonu acan bir cocuk.ya$lari ise 9 10 civari.uykusu kacmi$tir,can sıkıntısından en buyuk eglencesi olan tv’yi acma gereksinimi hisseder kendinde.

show tv acilir direk.bir takim kadinlar dola$ir ekranda böyle tülü müylü bir $eyler giyip cibil cibil gezmektedirler.

anlam veremez tabi cocuk anlamaz nedir ne degildir. sabah olur anne babasina anlatir tuttu fruttinin ne oldugunu.baba anneye bakar anne $ok olmu$ bir $ekilde dinler.tokadi patlatir,bir daha boyle $eyler izlemiceksin diye.

dipnot:o gun ben ne gordum cok hatirlamiyorum ama cezasi agir olmu$tu,neyse.

#615282

butun egzotik mevyeleri sayesinde ögrendigim;her yerli mali haftasinda icime bir burukluk düsüren,"ah ulan nie bizim memlekette böyle meyveler yetismio dememe sebebiyet veren, cumartesi gecelerinin vazgecilmez eglencesiydi.
(bkz: hugo egon balder)

ablacığımın, anneannemle beraber izlediği programdı. ben yetişemedim.

(bkz: frutti)

bir donem turk genclerının haftasonu gecelerınde uykusuz kalmalarının sebebı olan ergen eglencesı

bugün bile sevgili ile andığım ahududu kodisimli hatunu bünyesinde barındırmış olan programdır kendisi. hey gidi.

küçük çocuklar için anla$ılmaz bir programdı.

$ahsen ben izlerken ne oldugunu anlamadıgım bir $ekilde tavus ku$u tüyleriyle ortalarda gezinen çıplak kadınlar bana çok anlamsız gelirdi. ama renkli elbiseler falan ilgi çekici olurdu. ismi beni çekerdi, tutti frutti. hani sakızlarda bulunan aroma filan. ben küçükken çok salaktım dicem ama yanlı$ ba$lıkmı$, pardon...