bu konuyu da içeren yazmakta olduğum tez var, bitince toparlayıp paylaşırım verileri.
türkiye de kitap okunulmamasının sebebi
türkiye'de kitap okunmamasinin nedenleri diye başlik acilamadigi icindir.
bu kadar yoğun televizyon izleyen bir toplum kitap okumaya zaman ayıramaz.
acun izlemekten vakitlerinin kalmaması.
bazı sebeplerdir.
öncelikle hayatlarımızın kitaplarda ki kadar giriş gelişme ve sonuçtan ibaret olması.
boş vakitlerimizi alternatif sıradanlıklar ile geçirmemiz.
öğrenmeye kapalı oluşumuz.
bir şeyler okumayı zaman kaybı olarak düşünmemiz. yada gerçekten zamanımızın olmayışı (yalan).
aklıma geldikçe yazacağım.
öncelikle hayatlarımızın kitaplarda ki kadar giriş gelişme ve sonuçtan ibaret olması.
boş vakitlerimizi alternatif sıradanlıklar ile geçirmemiz.
öğrenmeye kapalı oluşumuz.
bir şeyler okumayı zaman kaybı olarak düşünmemiz. yada gerçekten zamanımızın olmayışı (yalan).
aklıma geldikçe yazacağım.
belki kitapların çok pahalı olmasindan da bu yuzden satin almaya tesvik etmemesi kaynakli olabilir. universiteye kadar kitap okuma aliskanligim sifirdi. eksikligini hissetmeye baslayinca edebiyat seven bir arkadasimin destegiyle şu sıralar kendime aliskanlik edinmeye calisiyorum. aldigim bir kitap 20 lira. tas catlasin 3-4 gun icinde bitiyor. ogrenci halimle ne kadar fazla okuyabilirim. bence fiyatlar daha makul seviyeye inerse okuma oranı da artabilir.
silsilesi olan sebepler. bu silsilenin en depdebelisi ve en başta bulunanı, şüphesiz dinlemesini bilmeyen bir toplum olduğumuzdan dolayıdır. kitap okumak başlı başına dinleme ve onunla birlikte anlamayı gerektirir. dinlemesini bilmediğimiz sokaktan, caddeden, beşeri ilişkilerimizden, meclisten, açık oturum ve ekranlardan kendini belli eden bir olay. silsile birçok gerekçesiyle sürer ve herkesin kendince bir sebep sonuç ilişkisi var bu konuda. benim gerekçem çok gerçek, hayattan gerçek bir kesit. dinlemesini bilmeyen okumaya tahammül edemez. bunun için ilkin dinlemesini öğrenecek, hazmedecek ve sonrasında kâri olacağız. bu da zor bir ihtimal. ki anadolunun şöyle bir deyişi var: okuyup komünist mi olacan lan! bu deyiş yerin dibine batsın!
diyeceğim o ki; köhnemiş, yozlaşmış, örümcek ağı bağlamış zihinleri durulamak zor iş. yeni nesil diyeceğim de; net olayı hazırcı ve kahve kitap fotoğraflı bir nesil peyda ettirdi.
okuyalım, okuyun, oku.
mürekkep kokmayan bir yer pis kokar.
diyeceğim o ki; köhnemiş, yozlaşmış, örümcek ağı bağlamış zihinleri durulamak zor iş. yeni nesil diyeceğim de; net olayı hazırcı ve kahve kitap fotoğraflı bir nesil peyda ettirdi.
okuyalım, okuyun, oku.
mürekkep kokmayan bir yer pis kokar.
kitaba ne gerek var?
bizim milletten iyi bilen var mı?
cem yılmaz'ın ''bilmiyorum kelimesini en son ne zaman duydunuz?'' isyanı aklıma geldi.
gerçekten ülkemizde ''bilmiyorum'' diyen var mı?
yok işte bu yüzden kitap okunmuyor. okunmayacak. okunmaz.
edit:imla
bizim milletten iyi bilen var mı?
cem yılmaz'ın ''bilmiyorum kelimesini en son ne zaman duydunuz?'' isyanı aklıma geldi.
gerçekten ülkemizde ''bilmiyorum'' diyen var mı?
yok işte bu yüzden kitap okunmuyor. okunmayacak. okunmaz.
edit:imla
yeni fikirler edinmekten korkmamız.
urfa 'da kütüphane vardı biz mi gitmedik ?
kolaya kaçmaya alışık bir millet olduğumuz için.dini,siyaseti,sporu kahvehanelerden tarihi televizyondan öğrenmek varken kitabı kim ne yapsın allah aşkına şimdi birde sosyal medya var
(bkz: kitapsızlık)
insanların hobileri ya da özel ilgi alanları pek yok veya en azından yaşamlarında baskın önemde değil. durup dururken niye kitap okuyasın ki? amaç kitabı okumak değil kendini geliştirmek istediğin bir alanda bilgi kazanmak. tarihle ilgilenirsin tarih kitabı alırsın, enstrüman çalarsın müzik kitabı alırsın, spor yaparsın spor kitabı alırsın, uzayı falan merak edersin gider fizik kitabı alırsın. tek yaptığın işe gidip eve dönmek ve kazandığın para da yetersiz olduğu için tv başında kafa boşaltmaksa ya da eşin-dostunla çay içip memleket meselelerini tv haberleri üzerinden tartışmaksa ne yapacaksın kitabı? ihtiyacı olanlar okuyor, olmayanlar okumuyor.
bir de, kitap okumak ruhsal dinginlik ve tek başına kalabilme becerisi gerektirir. sessiz bir ortamda, bedensel olarak durağan şekilde ve içe dönük bir eylem kitap okumak. bizimki gibi anne egemenliği altında büyümüş çocuklardan oluşan, suçluluk duyguları ve bastırılmış cinsellikle yüklü toplumlarda tek başına kalabilmek ve ruhsal dinginlik kolay elde edilmez. bastırılmış kişilikler kitap okurken oluşan yavaşlığa ve yalnızlığa katlanamazlar. az önce duvarlara tırmanacak enerjisi olan adam daha üçüncü satırda esnemeler içinde kalır, göz kapakları ağırlaşır, içine sıkıntılar basar... niyeti başta okumak olsa bile yeterince olgun değildir yani... bu aslında tüm insanlar için böyledir de,.. bizim toplumda bu tip karakter biraz daha yaygın. kültürümüz böyle insanlar yetiştiriyor.
bir de, kitap okumak ruhsal dinginlik ve tek başına kalabilme becerisi gerektirir. sessiz bir ortamda, bedensel olarak durağan şekilde ve içe dönük bir eylem kitap okumak. bizimki gibi anne egemenliği altında büyümüş çocuklardan oluşan, suçluluk duyguları ve bastırılmış cinsellikle yüklü toplumlarda tek başına kalabilmek ve ruhsal dinginlik kolay elde edilmez. bastırılmış kişilikler kitap okurken oluşan yavaşlığa ve yalnızlığa katlanamazlar. az önce duvarlara tırmanacak enerjisi olan adam daha üçüncü satırda esnemeler içinde kalır, göz kapakları ağırlaşır, içine sıkıntılar basar... niyeti başta okumak olsa bile yeterince olgun değildir yani... bu aslında tüm insanlar için böyledir de,.. bizim toplumda bu tip karakter biraz daha yaygın. kültürümüz böyle insanlar yetiştiriyor.
şimdi kitabı okumak için teknoloji nimeti akıllı telefonlardan faydalanılıyor indiriyosun kitabı başladın okumaya hooop sosyal hesaplardan bildirimler geliyo ve sonuç olarak kitap okunmuyor.
türk aile yapısında boş zaman aktivitesi tv izlemek olduğundan,özellikle yeni nesil,0-15 yaş grubu,teknoloji çağı diye kaktırılan -tablet-akıllı telefon-dizüstübilgisayar-ürünlerden bolca kullanıyor.ailelerin çoğu bilinçsiz,ki dahi bilinçli olanlar ''zamanımız yok''bahanesini öne sürerek kitap okumanın güzelliğini göremiyor.
türkler her şeye olduğu gibi bilgiye de kolay yoldan ulaşmak istediği için sanıyorum ki uzun yıllar daha okuyan bir toplum olamayacağız.ne zaman ki insanlarımız evlerine tv satın almayı gereksiz bir harcama olarak görürse ,ülkemizde okuma oranı o zaman artar.
kısaca,toplum olarak;
-tembel olmamız
-kitabı gereksiz bir harcama olarak görmemiz
-kütüphane kültürümüzün olmaması
türkiye'de kitap okunulmamasının sebebidir.
(bkz: atarlıyazar)
türkler her şeye olduğu gibi bilgiye de kolay yoldan ulaşmak istediği için sanıyorum ki uzun yıllar daha okuyan bir toplum olamayacağız.ne zaman ki insanlarımız evlerine tv satın almayı gereksiz bir harcama olarak görürse ,ülkemizde okuma oranı o zaman artar.
kısaca,toplum olarak;
-tembel olmamız
-kitabı gereksiz bir harcama olarak görmemiz
-kütüphane kültürümüzün olmaması
türkiye'de kitap okunulmamasının sebebidir.
(bkz: atarlıyazar)
mustafa kemalin bir gecede harf inkılabını yaparak insanları cahil bıraktğını düşünen büyük bir kesimin olduğu ülküde , bu durumdan çokta dem vurmamak gerekir diye düşünmekteyim.
(bkz: dedemizin mezar taşını okuyamıyoruz)
üzerinde çokta düşünülmesi gerekmez zaten problemin kökü net islam kültürüdür. diğer nedenler teferruatdır.
(bkz: dedemizin mezar taşını okuyamıyoruz)
üzerinde çokta düşünülmesi gerekmez zaten problemin kökü net islam kültürüdür. diğer nedenler teferruatdır.
okunacak eserler mi var da okusunlar? son dönemlerdeki hangi kitap okumaya değer? özellikle eskiden yazarların halkı küçük görmesi, batı gezgini gibi kitaplar yazmaları, zevkleri yabancı, düşünceleri yabancı kitapları kendine yakın bulmadı halkımız. oysa mevlidlerde yunus emre şiirleri okuyan, türküler dinleyen bu halk neden okumasın ki? türk halkı kitaplardan halkını beğenmeyen yazarlar yüzünden soğudu.
bır gün çok istediğim başbakanlık makamına geldiğim zaman kesinlikle ilk müdahale edeceğim konudur. ben bu yaşımda sorunun ana kaynağının bu olduğunu tespit edebiliyorken nasıl şuan bu görevlerde olan insanlar tespit edemiyor gerçekten anlam veremiyorum. bır psıkolog adayı olarak bılıyorum kı ınsanlar karakterıstık özellıklerıne çocukluk dönemınde kavuşurlar ve ılerıde yaşayacağımız 60 yıl bızım 15 yıllık dönemımızde bellı olur. bız bu durumu bu yaşlarda öyle kolay halledebılırız ve ortaya kalıtelı bır ınsan grubu çıkartırız kı sonuçlarına ınanmakta güçlük çekılebılır emınım.
bakın bır örnek vereceğım 15 yaşında bır bıreye therese raquin kıtabını okutturursak o ınsan bır başka ınsanın canına kıymadan önce 100 kere düşünür.
lütfen bılınçlı olalım sız okumasanız bıle çocuklarınıza okutun kıtap bız ülke olarak çok ıhtıyaç duyuyoruz böyle bır nesıle.
edıt: aklıma daha yenı geldı 2. dünya savaşında bır alman subayın bır sözü var dıyor kı;''ben ıyı yetıştırılmış mühendıslerın yapmış olduğu fırınlarda yanan 1000lerce ınsan, ıyı yetıştırılmış doktorların esırlere yaptıkları akıl almaz deneyler gördüm öğretmenler bılgılı psıkopatlar yetıştırmesın.''eğıtımden önce ahlak. ama sonuçta kıtap okumayı bılınçlı bır kıtap okuma ne okuduğunu bılme halıne getırtebılırsek zaten bu sorun otomatık olarak ortadan kalkacaktır.
bakın bır örnek vereceğım 15 yaşında bır bıreye therese raquin kıtabını okutturursak o ınsan bır başka ınsanın canına kıymadan önce 100 kere düşünür.
lütfen bılınçlı olalım sız okumasanız bıle çocuklarınıza okutun kıtap bız ülke olarak çok ıhtıyaç duyuyoruz böyle bır nesıle.
edıt: aklıma daha yenı geldı 2. dünya savaşında bır alman subayın bır sözü var dıyor kı;''ben ıyı yetıştırılmış mühendıslerın yapmış olduğu fırınlarda yanan 1000lerce ınsan, ıyı yetıştırılmış doktorların esırlere yaptıkları akıl almaz deneyler gördüm öğretmenler bılgılı psıkopatlar yetıştırmesın.''eğıtımden önce ahlak. ama sonuçta kıtap okumayı bılınçlı bır kıtap okuma ne okuduğunu bılme halıne getırtebılırsek zaten bu sorun otomatık olarak ortadan kalkacaktır.
aşırı pahalıya kitap satışı olabilir
bilgiye değer verilmemesi olabilir
(bkz: iç anadolu kasabaları)
entel kelimesinin küfür içermesi sebebiyle olabilir.
fular aşağılama için kullanıldığı için olabilir
öğretmenlerimizin de okumadığından olabilir. (onlar da bu tedrisattan geçtiği için bu normal sanki (bkz: paradoks) )
bilgiye değer verilmemesi olabilir
(bkz: iç anadolu kasabaları)
entel kelimesinin küfür içermesi sebebiyle olabilir.
fular aşağılama için kullanıldığı için olabilir
öğretmenlerimizin de okumadığından olabilir. (onlar da bu tedrisattan geçtiği için bu normal sanki (bkz: paradoks) )
bu tamamen eğitim sistemimiz ile alakalıdır ! tıpkı bize 4. sınıftan itibaren ingilizce vermeleri ama bir türlü öğretememeleri gibi . kitap okumanın ehemniyetini kavrayamayan insanlar kitaplara zararlı maddelermiş gibi bakarlar .bknz:ne okuyorsun onu ateist olursun . !
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?