al pacino’nun müthiş oyunculuğuyla bezenmiş , genç bireyle her diyaloğunda zeka unsuru birşeyler barındıran, defalarca izlemekten sıkılınmayacak film. al pacino ya en iyi erkek oyuncu dalında oscar kazandırmıştır, tam olmuştur. jack daniels’a özendirip, tango öğrenme sevdasına düşürmek gibi yan etkileri olabilir.kaçamak new york a giden albay slade in kedisine veda cümlesi yüzümde 1 dk. boyunca değişmeyecek gevrek tebessüm ifadesi bıraktı.
(bkz: when in a doubt fuck)
scent of a woman
kör bir insan rolünü oynamak, çok zor olsa gerek. onu izleyenlere yaşatmak, daha zor bir şey olsa gerek. al pacino yeteneğe vasıl olduğunu cesurca sergilemiş başarılı sinema aktörlerinden biridir bence.
al pacino her nekadar bu filmde oldukça yıpranmış bir görüntüye sahip olsa da karizması tavan yapmıştır, beni benden almıştır..
ve tabiki meşhur sahneler..
por una cabeza ruhunuza işler
bir de albayımızın araba kullandığı sahne vardır unutulmazlar arasında..
ve tabiki meşhur sahneler..
por una cabeza ruhunuza işler
bir de albayımızın araba kullandığı sahne vardır unutulmazlar arasında..
al pacinonun filmin chris o’donnell in savunması icin dinlenıldıgı bolumde konusması ile ortamı yarması akıldan cıkacak gıbı degildir.
birde benı benden alan repligi.
barda icki isteyen al pacino jack daniel s ı john diye soyler.
barmen-jack danıel s olucak herhalde
al pacino-bana arkadasımın adını ogretme.
birde benı benden alan repligi.
barda icki isteyen al pacino jack daniel s ı john diye soyler.
barmen-jack danıel s olucak herhalde
al pacino-bana arkadasımın adını ogretme.
kör bi insanın nasıl gören bi insan takliti yaptığı muhteşem film. tango sahnesi akıllardan çıkmaz.
(bkz: por una cabeza)
(bkz: por una cabeza)
kim de tango kursuna gitmez,terbiyesizdir dedirten bi filmdir.(valla)
iyi bir senaryonun iki talihi olur. ilki kötü oyunculukla mundar olur diğeri normal oyunculukla normal normlarda görünür ancak al pacino ile unutulmaz olur. bu filmde bunun en iyi örneğidir.
bknz bayan parfümlerihttp://www.kozmetikcim.com/default.aspx?pageid=17&catid=27
frank slade: resepsiyona söyle oday bol miktarda john daniels getirsin.
charlie:jack daniels olmasın
frank slade: hu haa...40 yıllık dostumun adını benden daha mı iyi bileceksin çocuk...
gibi mükemmel diyalogların var olduğu ve (gbkz: al pacino)nun hasretle beklediği altın adama kavuştuğu efsanevi film.
charlie:jack daniels olmasın
frank slade: hu haa...40 yıllık dostumun adını benden daha mı iyi bileceksin çocuk...
gibi mükemmel diyalogların var olduğu ve (gbkz: al pacino)nun hasretle beklediği altın adama kavuştuğu efsanevi film.
hayatımda izlediğim en iyi 5 filmden biridir.al pacino zaten aşmış bir insan evladıdır.performansına şaşırmamak gerekir.
i am in dark here,i am in dark...
repliğinin geçtiği sahne de asla unutulmaz...
i am in dark here,i am in dark...
repliğinin geçtiği sahne de asla unutulmaz...
gabrielle anwar ve al pacino nun por una cabeza adlı parça eşliğinde tango yaptıkları ve pek çoklarımızın belleğinde bu bilindik sahne ile yer etmiş güzel bir film.
al pacinoya insanin ici dusecegi film. o filmde ben olmaliydim ve bu kor adamla ben tango yapmaliydim dediginiz film. o nasil muziktir ve o nasil bir kordur? bu filmin felsefesine inilmez. klasiklerde yerini alcaktir. cok huzunlu, entrysini bile girerken insani aglatacak film... 10 kere yayinlansa 10 kere seyredilcek film.
kör albay rolüyle ilk defa oscar kazanan al pacino gerçekten muhteşem bir iş çıkarmış. kendisine bir kez daha hayran oldum.
filmde beni büyüleyen, etkisi altına alan o kadar çok sahne, o kadar çok konuşma var ki. hangisini yazacağımı bilemiyorum. tango sahnesi, ferrari’yle tur atmaları, albayın intihara teşebbüs ettiği an… hepsi etkileyici ve muhteşemdi. ama sanırım en etkili sahne finalde, albayın okulda yaptığı konuşmaydı. bu konuşmanın bir kısmını (maalesef ingilizce) bloguma alacağım. ama önce, albayın, beni çok güldüren uçaktaki konuşması... cennetin anahtarına dikkat!...
lt. col. frank slade: women! what can you say? who made em? god must have been a fuckin genius. the hair... they say the hair is everything, you know. have you ever buried your nose in a mountain of curls... just wanted to go to sleep forever? or lips... and when they touched, yours were like... that first swallow of wine... after you just crossed the desert. tits. hoo-ah! big ones, little ones, nipples staring right out at ya, like secret searchlights. mmm. legs. i dont care if theyre greek columns... or secondhand steinways. whats between em... passport to heaven. i need a drink. yes, mr sims, theres only two syllables in this whole wide world worth hearing: pussy. hah! are you listenin to me, son? im givin ya pearls here.
lt. col. frank slade: i dont know if charlies silence here today is right or wrong; im not a judge or jury. but i can tell you this: he wont sell anybody out to buy his future!
lt. col. frank slade: out of order, i show you out of order. you dont know what out of order is, mr. trask. id show you, but im too old, im too tired, im too fuckin blind. if i were the man i was five years ago, id take a flamethrower to this place! out of order? who the hell do you think youre talkin to? ive been around, you know? there was a time i could see. and i have seen. boys like these, younger than these, their arms torn out, their legs ripped off. but there isnt nothin like the sight of an amputated spirit. there is no prosthetic for that. you think youre merely sending this splendid foot soldier back home to oregon with his tail between his legs, but i say you are... executin his soul! and why? because hes not a bairdman. bairdmen. you hurt this boy, youre gonna be baird bums, the lot of ya. and harry, jimmy, trent, wherever you are out there, fuck you too!
kadin kokusu (scent of a woman)
yönetmen :martin brest
oyuncular : al pacino, chris odonnell, james rebhorn, gabrielle anwar, philip seymour hoffman, richard venture, bradley whitford
yapım : 1992-abd
tür : dram
filmde beni büyüleyen, etkisi altına alan o kadar çok sahne, o kadar çok konuşma var ki. hangisini yazacağımı bilemiyorum. tango sahnesi, ferrari’yle tur atmaları, albayın intihara teşebbüs ettiği an… hepsi etkileyici ve muhteşemdi. ama sanırım en etkili sahne finalde, albayın okulda yaptığı konuşmaydı. bu konuşmanın bir kısmını (maalesef ingilizce) bloguma alacağım. ama önce, albayın, beni çok güldüren uçaktaki konuşması... cennetin anahtarına dikkat!...
lt. col. frank slade: women! what can you say? who made em? god must have been a fuckin genius. the hair... they say the hair is everything, you know. have you ever buried your nose in a mountain of curls... just wanted to go to sleep forever? or lips... and when they touched, yours were like... that first swallow of wine... after you just crossed the desert. tits. hoo-ah! big ones, little ones, nipples staring right out at ya, like secret searchlights. mmm. legs. i dont care if theyre greek columns... or secondhand steinways. whats between em... passport to heaven. i need a drink. yes, mr sims, theres only two syllables in this whole wide world worth hearing: pussy. hah! are you listenin to me, son? im givin ya pearls here.
lt. col. frank slade: i dont know if charlies silence here today is right or wrong; im not a judge or jury. but i can tell you this: he wont sell anybody out to buy his future!
lt. col. frank slade: out of order, i show you out of order. you dont know what out of order is, mr. trask. id show you, but im too old, im too tired, im too fuckin blind. if i were the man i was five years ago, id take a flamethrower to this place! out of order? who the hell do you think youre talkin to? ive been around, you know? there was a time i could see. and i have seen. boys like these, younger than these, their arms torn out, their legs ripped off. but there isnt nothin like the sight of an amputated spirit. there is no prosthetic for that. you think youre merely sending this splendid foot soldier back home to oregon with his tail between his legs, but i say you are... executin his soul! and why? because hes not a bairdman. bairdmen. you hurt this boy, youre gonna be baird bums, the lot of ya. and harry, jimmy, trent, wherever you are out there, fuck you too!
kadin kokusu (scent of a woman)
yönetmen :martin brest
oyuncular : al pacino, chris odonnell, james rebhorn, gabrielle anwar, philip seymour hoffman, richard venture, bradley whitford
yapım : 1992-abd
tür : dram
"sen acıyı ne bilirsin çocuk?" repliğiyle zihinlere kazınmış enfes bir film.
turkce meali kadin kokusu olan, tango sahnesiyle bazi kadinlarin aklini basindan alabilecek kadar karizmatik olan al pacino filmi.
al pacinonun oscar odulunu kazandigi filmdir.gercekten mukemmel bir oyunculuk ortaya koymustur,rivayete gore bu filmdeki rolu icin al pacino aylarca korlerin yasadigi bir reabilitasyon merkezinde kalmis.
ozellikle al pacino abimizin kendini vurma sahnesinde salya sumuk oldugumuz mukemmel film.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?