sabah ezanı

allah’ım hiç duymuyorum ya, nasıl bi gavur insan oldum ben bu günlerde.

-allah’ın kulları işte, kimisi duymaktan dertli, kimisi duymamaktan muzdarip...

duyduğumda mutlaka kalkıp dua ettiğim huzur bulduğum ezandır.

allah gunah yazmasin ama;

eger eviniz cami ile neredeyse diresek temasindaysa ve caminin imami kendini zeki muren, hafiz burhan gibi birisi zannediyorsa, ozellikle ilkbahar ve yaz aylarinda camlariniz acikken o ezan size kabu gibi gelir.

varligina kesinlikle kar$i degilim, tam aksine varligina sonuna kadar taraftarim oncelikle, ancak kimi kistaslar dahilinde.

oncelikle ezan nedir?

muslumanlari namaza davet eden, namaz saatinin geldigini muslumanlara bildiren bestelenmi$ sozler. allah kelami degildir, peygamber kelami degildir, dolayisi ile herhangi bir kutsalligi da bulunmamaktadir, tipki mevlid gibi.

ezan, islamiyetin o donemki ko$ullarinda muslumanlarin ihtiyac duyduklari bir uyaricidir. oysa gunumuzde boyle degil. istisnasiz herkesin evinde en az bir adet alarmli saati vardir. kaldi ki her cep telefonu, her dijital saat de bu gorevi gorebilmektedir. dolayisi ile ezan’in uyariciligina kesinlikle gerek yoktur. ancak ote yandan ezan bir tur ritüel’dir ve kesinlikle varligini devam ettirmelidir. ancak bu devam ettirir$ de bir rituel oldugunun bilincinde olarak olmalidir. sonuna kadar acilan mahalle camisinin hoparlorunden sabah 04 / 05 sularinda ciglik cigliga okunan bir ezan yerine, daha sessiz sedasiz, derinden gelen ama huzur veren bir ses olarak surdurmelidir varligini. kimsenin ezan sesi ile namaza hazirlandigi yok artik, herkes o konuda teknolojiye ayak uydurdu, lutfen ozellikle sabah ezani da bu geli$ime ayak uydursun. korkutucu bir ses yerine sessiz sedasiz derinden gelip manevi huzur veren bir ses yerini alsin.

allah kelamı değildir,
doğru.
peygamber kelamı değildir.
doğru.
salt bu sebepten ezanı gereksiz görmenin doğruluğuna bakalım bir.
şimdi,
ezanın ortaya çıkış hikayesini bilenler bilir. bilmeyenler için özet geçiyorum.

-------özet-----------
namaz vakitlerinde cemaatin tam toplanamadıgını gören peygamberimiz istişare yapar sahabelerle. herkes fikrini söyler. kimisi çan çalalım, kimisi borazan kullanalım, kimisi ateş yakalım, kimisi bayrak çekelim der.
fakat bu fikirlerin hiçbiri kabul görmez. zira çanı hıristiyanlar, borazanı yahudiler kullanmaktadır. ateş ise mecusilerin taptığı puttur. bayrağı da herkes göremeyeceği için müslümanlara has bir şey olmalı düşüncesiyle neticesiz bir şekilde dağılınır.

sonrasında bir sahabi, rüyasında ezanın okundugunu ve namaz kıldığını görür, peygamber efendimize anlatır. uygun görülür, onaylanır ve o günden bu yana okunagelir ezan.

---------özet---------

peygamberin söz, sükun ve takrirlerine sünnet denir.

şimdi takriri sünnet üzerinde duralım. sahabe tarafından söylenen sözlerin veya fiillerin peygamber tarafından onaylanması işidir.

bu durumda ezan sünnettir.

veda hutbesinde, bize iki emanet bırakılır:
biri kur’an, diğeri sünnet.
bu iki emanete sarıldıkça, insanoğlunun yolundan şaşmayacağının altı çizilir.

şimdi diyoruz ki, bundan vazgeçelim. geçmeyin efendim, geçmeyin. sabah ezanının sesi ürkütüyorsa, kötü sesli müezzinleri göreve getiren kuruluşlara seslenmeyi deneyin.

ancak şu da var ki, ezan sizin için bir şey ifade etmiyora, sesin kötü gelmesi de gayet olağan.

mehmet akif ersoyla noktalayalım,

rûhumun senden ilahî, şudur ancak emeli,
değmesin ma’bedimin göğsüne nâ-mahrem eli
bu ezanlar ki şehâdetleri dinin temeli
ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.

.

#1055270

deniyor ki;

"salt bu sebepten ezanı gereksiz görmenin doğruluğuna bakalım bir."

ve yine ayni cumleler icerisinde deniliyor ki;

"şimdi diyoruz ki, bundan vazgeçelim. geçmeyin efendim, geçmeyin. sabah ezanının sesi ürkütüyorsa, kötü sesli müezzinleri göreve getiren kuruluşlara seslenmeyi deneyin."

oysa $ahsen ben kendi yazimda demi$im ki;

"varligina kesinlikle kar$i degilim, tam aksine varligina sonuna kadar taraftarim oncelikle"

hatta bir de $oyle demi$im;


"ancak ote yandan ezan bir tur ritüel’dir ve kesinlikle varligini devam ettirmelidir. "

#1055267

okudugumuzu tek seferde anlayamiyorsak birden fazla okuyup sifirdan okudugumuzu yorumlamakta fayda var. ezanin varligina kimse kar$i degil ozetlemek gerekirse.

ankara’da bu sabah 05:26 da okunan ezan.

ramazan aylarinda sanirim daha bir ozenli okunuyor.