hele ki baskasinin ruyasina aglamak gibi enteresan islere girdiginizde ruya bazen cok muhterem bir eylem olabilir.
rüya
unlu’nun super yorumuyla iyice superlesen sarki.çok da matrak bir klibi vardyr bunun.
(bkz: ruya gibi)
aldani, sani,hayal.
baş ağrısı sebep olan bir eylemdir. zira görülen tüm rüyalar unutulmayıp beynin bir köşesine kaydedilip durduğu sürece bu ağrı geçmemektedir. ha nerden mi biliyorum? kendimden biliyorum a.k.
ve günlerimin tümü esrimeyle geçer,
ve geceleyin rüyalarım
senin gri gözlerinin ışıdığı
ölümsüz ırmakların kıyısında
göksel danslar eden adımlarının
parladığı yerlere ilişkindir.
(bkz: to one in paradise)
(bkz: edgar allan poe)
ve geceleyin rüyalarım
senin gri gözlerinin ışıdığı
ölümsüz ırmakların kıyısında
göksel danslar eden adımlarının
parladığı yerlere ilişkindir.
(bkz: to one in paradise)
(bkz: edgar allan poe)
çocukların dünyasında etkilidir. uyandıktan sonra uzun süre ellerinde şeker aramaları izlenesidir.
kimi zaman fantastik olabiliyorlar ,hele ki rüyayı freudien açıklarsak durum içler acısına yaklaşabiliyor...
" eski sevgilinin en küçük kuzeninizle evlenip karşı komşunuz olması ve akabinde yaşanan küllü ilişkilerde kayboluş....
voltaire misali öyküleri rüyada yazmanaya başlamanın ilk safhası böyle birşey olsa gerek....
" eski sevgilinin en küçük kuzeninizle evlenip karşı komşunuz olması ve akabinde yaşanan küllü ilişkilerde kayboluş....
voltaire misali öyküleri rüyada yazmanaya başlamanın ilk safhası böyle birşey olsa gerek....
uyurken sıkılmıyalım diye gördügümüz seyler...
uyuduktan sonra gorulmeye ba$lanilan ve insanin hayal gucu ile dogru orantili olan film gibi bir $ey.
onune gelenın destekli desteksiz attıgı alanlardan bırı. bazıları beynın enfazla calıstıgı zaman der kimisi ote dunya ile baglantı portu der .uyumadan gorenıne(bkz: >sizofrenı denır daha gider bu ..izledıgım bi<bkz:)belgesel de sadece uykuda calısan beyın hucreleri oldugunu ogrendıgımde hep demek dumur olmusumdur.baska bi yerde eger kısının uykuda kabus cok fazla ruya goruyorsa aslında uyumadıgı hala uyanık oldugu sadece gozlerını kapattıgı nı soledirler ve bu kısıların dınlemeden uyandıgını ve sabah yorgunluklarının sebeblerınde bırını bu oldugunun solediler. derin konu vesselam ...
ben rüyayı “tabir edilebilir” bir zihinsel olay olarak da görmüyorum. benim birikimlerim, aklım, algılama kapasitem; rüyaların tabir edilebilir değil ancak “analiz edilebilir” bir zihinsel olay olduğunu söylüyor. rüyanın metafiziksel bir olay olduğunu inkâr ediyor değilim. benim karşı olduğum husus, metafiziksel bir olay olan rüyadan “geleceğe dönük, amacı aşan ve geleceği tahmin etme boyutuna varan sonuçlara ulaşılmaya çalışılması”.
gördüğümüz her rüyanın mutlaka bir anlamı vardır. fakat, bu anlam, kanımca, gelecekte değil, geçmişte aranmalıdır. sözgelimi, ben dün akşam hokkabaz filmini izledim. filmden binlerce imge beynimde yer etti. işte bu imgelerdir rüyamı besleyen. iki beyaz güvercin vardı filmde. bu iki beyaz güvercini, rüyamda beyaz bir gelinlik ya da çarşaf olarak göreceğim kim bilir. yine sihirli kutuyu, belki bir tabut; cem yılmaz’ın gözlüklerini, kalın bir pencere biçiminde görürüm. örnekler çoğaltılabilir.
dindar (=inançlı) insanlar arasında sıkça görülen rüya tabir etme geleneğinin; geleceği önceden tahmin etmeyi, yani falı yasaklayan dinimizde sanki meşru bir işmiş gibi kabul görmesine de anlam veremediğimi belirteyim.
gördüğümüz her rüyanın mutlaka bir anlamı vardır. fakat, bu anlam, kanımca, gelecekte değil, geçmişte aranmalıdır. sözgelimi, ben dün akşam hokkabaz filmini izledim. filmden binlerce imge beynimde yer etti. işte bu imgelerdir rüyamı besleyen. iki beyaz güvercin vardı filmde. bu iki beyaz güvercini, rüyamda beyaz bir gelinlik ya da çarşaf olarak göreceğim kim bilir. yine sihirli kutuyu, belki bir tabut; cem yılmaz’ın gözlüklerini, kalın bir pencere biçiminde görürüm. örnekler çoğaltılabilir.
dindar (=inançlı) insanlar arasında sıkça görülen rüya tabir etme geleneğinin; geleceği önceden tahmin etmeyi, yani falı yasaklayan dinimizde sanki meşru bir işmiş gibi kabul görmesine de anlam veremediğimi belirteyim.
eski sevgiliyi hasta gorup rahatsizlik duyabildiginiz garip paralel evren
uykuda sinema
(bkz: ruyalanmak)
çok ciddi şekilde; işin içinde başka şeyler olduğunu düşündüğüm olgu.
olamaz arkadaşım basit bi şekilde bilinçaltı işi olamaz bu yahu. ya seni bilmem ama benim gördüğüm rüyaları bir görsen nasıl bir bilinçaltım olduğunu dolayısıyla nasıl bir hayatım olduğunu sorgulardın. ya ben bildiğin senaryolu kısa filmler görüyorum arkadaşım. yani normalde düşünsem yaratamayacağım şeyleri, ruhum bedenimden ayrılmış vaziyetteyken görüp, nasıl sikindirik şekilde bilinçaltı diye açıklayayım. sen kimi kandırdığını sanıyorsun lan. olamaz öyle şey. var bunda bir iş de çözemedim. gerçi bir takım teorilerim var da deli deyip içeri kapatırlar düşüncesiyle eş dost haricinde pek açmmıyorum mevzuyu.
ama dayandırdığım bir şey de var: bundan yaklaşık 7-8 sene önce bir din hocam (bilemiyorum artık başından savmak için mi ama) rüyalarımızda gördüğümüz kişilerin ruhlarıyla buluşup o rüyayı ruhlarımızın yaşadığını söylemişti. eğer iş gerçekten bu şekildeyse, bilmem farkında mısınız ama ciddi bir mevzu var ortada. ve gerçekten sallanacak olursa, ciddi ciddi inandığım teorilerim de var benim. ha neye dayandırıyorum peki; ’gördüm bitti’ diyecek kadar basit bir anlamı olamayacağı gerçeği dışında hiçbir şeye.
olamaz arkadaşım basit bi şekilde bilinçaltı işi olamaz bu yahu. ya seni bilmem ama benim gördüğüm rüyaları bir görsen nasıl bir bilinçaltım olduğunu dolayısıyla nasıl bir hayatım olduğunu sorgulardın. ya ben bildiğin senaryolu kısa filmler görüyorum arkadaşım. yani normalde düşünsem yaratamayacağım şeyleri, ruhum bedenimden ayrılmış vaziyetteyken görüp, nasıl sikindirik şekilde bilinçaltı diye açıklayayım. sen kimi kandırdığını sanıyorsun lan. olamaz öyle şey. var bunda bir iş de çözemedim. gerçi bir takım teorilerim var da deli deyip içeri kapatırlar düşüncesiyle eş dost haricinde pek açmmıyorum mevzuyu.
ama dayandırdığım bir şey de var: bundan yaklaşık 7-8 sene önce bir din hocam (bilemiyorum artık başından savmak için mi ama) rüyalarımızda gördüğümüz kişilerin ruhlarıyla buluşup o rüyayı ruhlarımızın yaşadığını söylemişti. eğer iş gerçekten bu şekildeyse, bilmem farkında mısınız ama ciddi bir mevzu var ortada. ve gerçekten sallanacak olursa, ciddi ciddi inandığım teorilerim de var benim. ha neye dayandırıyorum peki; ’gördüm bitti’ diyecek kadar basit bir anlamı olamayacağı gerçeği dışında hiçbir şeye.
kimisi hiç göremiyor bunlardan. başında da ben geliyorum. dünyada rüya göremeyen ilk insanım ben. öyle düşünüyorum. ayda en fazla 3 kere görürüm. bunlardan ikisi de her erkeğin başına gelen rüyalardandır. öyle. bilin bunları.
feridun düzağaç ın olan fd 7 albümünden.
yürüyorum yanımdasın (yolumdasın)
aklımdasın fikrimdesin içimdesin
ben bunun için kızamıyorum kendime
sızlıyorum özlüyorum arıyorum seni
her günüm böyle geçiyor nerdeyse
her nerdeysen gözlerinden öperim
görüyorum kumsaldasın
gün batıyor usul usul
o yüzden ordasın
uzaktan gemilerle oyunlar oynuyorsun
orda olmak isteyince beni hatırlıyor korkuyorsun
ben uyanıyorum ben rüyamda bile seni özlüyorum
yürüyorum yanımdasın (yolumdasın)
aklımdasın fikrimdesin içimdesin
ben bunun için kızamıyorum kendime
sızlıyorum özlüyorum arıyorum seni
her günüm böyle geçiyor nerdeyse
her nerdeysen gözlerinden öperim
görüyorum kumsaldasın
gün batıyor usul usul
o yüzden ordasın
uzaktan gemilerle oyunlar oynuyorsun
orda olmak isteyince beni hatırlıyor korkuyorsun
ben uyanıyorum ben rüyamda bile seni özlüyorum
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?