tarihi bize çok çok eksik, yanlış ve çarpıtılarak anlatılan imparatorluk.
                    
    osmanlı imparatorluğu
söylerken içimi acıtan bir terim,niteleme.emperyal terimi osmanlının ruhuna aykırı bir anlayıştı çünkü.
                    
    varolduğu süreç içerisinde sadece kendi tarihsel kayıtlarını tutmuş, öncesini hiçe saymış bir imparatorluktur.
osmanlıda türkler dağ bayır gezen, göçebe, çoban, beşinci sınıf vatandaştırlar.
bu yüzden atatürk başa geçer geçmez asil orta asya kültürümüzün araştırılmasına yönelik çalışmalara ve türkçenin bilimsel olarak araştırılmasına ön ayak olmuştur.
                    
    osmanlıda türkler dağ bayır gezen, göçebe, çoban, beşinci sınıf vatandaştırlar.
bu yüzden atatürk başa geçer geçmez asil orta asya kültürümüzün araştırılmasına yönelik çalışmalara ve türkçenin bilimsel olarak araştırılmasına ön ayak olmuştur.
turkleri araplastirma seviyesine getirmis imparatorluk.
                    
    13. yüzyıl sonlarından 20. yüzyılın ilk çeyregine kadar varlıgını sürdürmüş türk devleti.
                    
    türklüğün ve türklerin  yüz akı olarak nitelendirilen bu şekilde akıllarda yer etmiş ve yaklaşık 600 yy varlığını sürdürmüş imparatorluktur. yalnız bugün bile modern dünyaya ayak uydurma çabamızın önüne geçmiş modern batıda hala hüküm süren bir önyargıya sebep olmuştur. osmanlı imparatorluğu bir kültür imparatorluğu olması hasebiyle dünya halkını belli bir çerçevede ki bu islam oluyor toplamayı başarmış yalnız son dönemlerinde türklüğe ve türkçülüğe önem vererek kendi çöküşünü hızlandırmıştır. velhasılı kelam fatihten  sonrası tam bir enkazdır.
                    
    dunya tarihinde kendisine biz senin himayeni istiyoruz gel al denilen tek devlettir.kırım bu sekilde alınmıstır.
                    
    gelmiş  geçmiş  en  büyük  medeniyetlerden  birini  küçümsemek  bizden  başka  millete  has  değildir  herhalde.  rönesansı  baştacı  olarak  görenlerin  kendi  geçmişlerinden  tiksinmeleri  100  yıl  önce  kurtuluşu  avrupadaki  çeşitli  ülkelerden  bekleyen  sözde  aydınların  tavrının  şimdiki  zamana  yansımasıdır.
                    
    vakt-i zamanında, birinci muratın kosova meydan muhaberesinnde, kendisiyle konuşmak isteyeceğini söyleyen bir sırp tarafından hançerlenerek öldürülmesi sonucu kendilerine gelen tüm elçilerin karşılarına çıkmadan önce kesik kafaların olduğu kapılardan geçirilmesine, imparatorluğun ihtişamını gösteren salonlarda kabul edilmesine ve sultanın önüne çıktığında önce yerlerin öptürülüp akabinde de hiçbir şey söylemeden huzurundan alınmasına, söyleyeceklerini divanda sadrazama ve diğerlerine söylemesi sağlanırdı. bu şekilde onları korkutup, ihtişam karşısında şaşırtıp kendilerini güvene alırlar; hem de bu şekilde geçmişin intikamını alırlardı.
                    
    hanedanin son uyelerinden olan 	fevziye osmanoğlu da ya$amini yitirdi.
                    
    1299 senesinde selcuklularin yikilmasi ile kurulmu$ ve 1923 senesinde cumhuriyet rejimi nin gelmesi ile hayatina son vermi$, uzun zaman dunyaya hukmetmi$ bir imparatorluk..
                    
    bircok avrupa ulkesinin korkulu ruyasi olmus ve uzun bir donem dis dunyaya halkinin onurunu duyurmus olan devlet.
                    
    sogut domanic yakinlarinda osman bey tarafindan kurulmu$tur
                    
    bir zamanlar dünyanın gelmiş geçmiş en güçlü imparatorluğu...
                    
    (bkz: devlet i ebed müddet)
                    
    osmanlı devleti, doğu roma imparatorluğunun güçsüzleşmesiyle birlikte ortaya çıkan jeopolitik otorite boşluğunu dolduran imparatorluktur. imparatorluktur, çünkü kendi içersinde bir den fazla milleti, devleti ya da jeopolitik hakim noktaları birleştirmiştir. imparatorluk ve emperyalizm türdeş değildir. emperyalizmde amaç güçlü bir merkezin iktisadi ihtiyaçlarının giderilmesidir. burada emperyal devletin merkezi kendisine tabii bölgelerdeki halkları asla sisteme dahil etmez. elitlerinin, zekilerinin kendisinde eğitim almasını teşvik eder. ama asla kendi devlet yönetimine dahil etmez, aksine kendi ülkelerine gönderip orada kendi kültürünü yaymasını, bir çeşit melez aydın olmalarını beklerler. en fazla düşük dereceli devlet memurlukları ile düşük rütbeli askeri görevlere getirilebilirler. ama asla üst derecelere, rütbelere ulaşamazlar. hatta varsa parlamentolarda da yer alamazlar. son olarak emperyalizm, imparatorlukla özdeş ise, fransa, hollanda, belçika, portekiz de birer imparatorluktu o zaman. 
imparatorluklarda da emeğin, siyasi otoritenin vb. toplandığı merkezler olur. ancak herkesin (bağlı her devletin) imkanlar ölçüsünde bundan yararlanmasına çalışılınır. yani, imparatorluk birden fazla jeopolitik, kültürel ya da ekonomik merkezi ortak bir amaç doğrultusunda karşılıklı dayanışma veya paylaşım amacıyla bir araya getiren siyasi oluşumdur. bu karşılıklı çıkar birliği imparatorluğu ayakta tutar. bundan dolayı da imparatorluklar bünyesinde ki milletlerin belli alanlarda uzmanlaşması söz konusudur. yönetici erke ise katılım açıktır. osmanlı’da da, perslerde de bu böyleydi, hatta roma’da bile . bu üç imparatorluk da da vezir veya buna denk derecelere ulaşmak için sadece yetenek ve sadakat aranırdı. en azından sömürge bakanlığı gibi bir kurum mevcut olmazdı. çünkü imparatorluklar oldukça karmaşık bir yapıda olduğu için onun işleriyle uğraşacak uzman bir kadro gerekliydi. bu kadro o imparatorluğun tüm yapısını bilmeli, ona nüksetmeliydi. bunun içinde bütün kimlikleri bünyesinde barındırmalıydı, memurlarını çok iyi bir eğitimden geçirmeliydi.
osmanlı imparatorluğunu ya da bir başkasını takım tutar gibi eleştirmemek gerekir. çünkü siz taraf tutabilirsiniz ama tarih tutmaz. tarih affetmez de. bundan dolayı hiçbir ideolojiye onu kurban vermeden yani iyi ya da kötü gibi sıfatlarla incelememeliyiz.
                    
    imparatorluklarda da emeğin, siyasi otoritenin vb. toplandığı merkezler olur. ancak herkesin (bağlı her devletin) imkanlar ölçüsünde bundan yararlanmasına çalışılınır. yani, imparatorluk birden fazla jeopolitik, kültürel ya da ekonomik merkezi ortak bir amaç doğrultusunda karşılıklı dayanışma veya paylaşım amacıyla bir araya getiren siyasi oluşumdur. bu karşılıklı çıkar birliği imparatorluğu ayakta tutar. bundan dolayı da imparatorluklar bünyesinde ki milletlerin belli alanlarda uzmanlaşması söz konusudur. yönetici erke ise katılım açıktır. osmanlı’da da, perslerde de bu böyleydi, hatta roma’da bile . bu üç imparatorluk da da vezir veya buna denk derecelere ulaşmak için sadece yetenek ve sadakat aranırdı. en azından sömürge bakanlığı gibi bir kurum mevcut olmazdı. çünkü imparatorluklar oldukça karmaşık bir yapıda olduğu için onun işleriyle uğraşacak uzman bir kadro gerekliydi. bu kadro o imparatorluğun tüm yapısını bilmeli, ona nüksetmeliydi. bunun içinde bütün kimlikleri bünyesinde barındırmalıydı, memurlarını çok iyi bir eğitimden geçirmeliydi.
osmanlı imparatorluğunu ya da bir başkasını takım tutar gibi eleştirmemek gerekir. çünkü siz taraf tutabilirsiniz ama tarih tutmaz. tarih affetmez de. bundan dolayı hiçbir ideolojiye onu kurban vermeden yani iyi ya da kötü gibi sıfatlarla incelememeliyiz.
din devleti degildir.onu batıran sey zaten dini hukumler ile yonetilmeye calısılmaya baslanmasıdır.yuksel me donemınde bakarsanız verilen butun hukumlerın cok gercekci oldugunu ama cokus donemınde ise surekli dını temelli fetvalr hukumler verilmisitir.bu da yıkılmasına sebeb vermıstır.
                    
    üst kademelere devşirme kökenlileri getirerek kendi ipini çeken, işgal politikasıyla büyüyen, padişahlarının bazılarının oğlancı olduğu, saray entrikaları ve kendini batıdan üstün görme gibi nedenlerle yıkılan imparatorluk.
                    
    türk toplumu tarafından çok mübalağa edilen atalarımız, yiğidin hakkı yiğide elbette ama uydurmamak gerekir.
                    
    neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?
