o meu pe de laranja lima

şeker portakalı kitabı türk örf ve adetlerine uygun değilmiş diye, derste sınıfa bu kitabı okutan öğretmen hakkında soruşturma açmışlar.
(bkz: sağda ölecek var)

komik insanlar sizi. eğer böyle bir soruşturmanın ardından "sakıncalıdır" ibaresiyle toplatılırsa bu kitap, onca yıldır bu kitabı okuyanlar ve okutanlar için bir şey yapılmamış olacak. al, buyur burdan yak. yarım akıllı kekomançiler.

yazari icin;

(bkz: jose mauro de vasconcelos)

ulkemizde şeker portakalı ismi ile bilinen kitap.

milli egitim bakanligi tarafindan ilkogretim okullarinlda okutulacak ilk 100 kitap icerisindeydi kendisi. oysa gunumuzde bahcelievler’de bir ilkokul ogretmeni ogrencilerine bu kitabi okumalari konusunda odev verdigi icin hakkinda soru$turma acildi.

sebep?

kitabin kahramani olan zeze turk aile yapisina orf ve adetlerine aykiri bir $ekilde kufurlu konu$uyor, dolayisi ile kitap mustehcen icerikler barindiriyor, cocuklar da bundan kotu etkileniyor. dunyanin en onemli kitaplarindan biri olarak kabul goren bu kitap ulkemizin aile yapisini temelinden sarsiyormu$ da haberimiz yokmu$.

olm hepten orflerimize geleneklerimize aykiri buyumu$uz ya la. daha beteri ailelerimizin de turk aile yapisindan haberdar olmamasi daha da yaralayici bir etken. alttan alttan saglam temellerimizi oyuyorlarmi$ tey tey.

http://haber.sol.org.tr/devlet-ve-siyaset/seker-portakali-kitabina-mustehcen-sorusturmasi-haberi-65422

bir üçlemenin ilk kitabıdır.

şeker portakal
can erik
ayşekadın fasulye

adeta bir başyapıt.okurken-ki okuduğumda yetişkindim-gözyaşlarıma hakim olamadığım dünyanın zalimliğini ve çocuk kalbinin yüceliğini anlatan kitap.devamı ise güneşi uyandıralımdır.

okuyan her kişiyi bu çocuk yada yetişkin olması farketmez üzüntüden komaya sokan paylaşmanın ve sevginin ne kutsal birşey olduğunu gösteren bir kitap bir insanın nekadar sevgiye ne kadar a olabileceğinide gösteriyor.

harikadır. herkesin mutlaka okuması gerekir. vasconcelos’un mükkemmel bir anlatımı vardır.

cok acikli bir kitapti. hele zeze’nin sevdigi amcaya -adini hatirlayamayacagim- tren carpmasi yok muydu! kitabin o kisminda resmen zeze’nin aglamalari duyuluyordu. diger serileri kafada cok yer etmiyor. ama seker portakali ve gunesi uyandiralim guzeldi...

(bkz: portakal kız)

orta okulda okuduktan sonra, aylarca etkisinden kurtalamayıp bir daha okuduğum hele hele son bölümünde yer alan yazar hakkında verilen bilgiyle tüylerimi diken diken etmiş çocukluğumun kitabı.

bir cocugun acıyı kesfini analtır bu kitap
zezeyle birlikte siz de kesfedersiniz acının cam giren ayaga pansuman yapılmasının degil yastıkta basını cevirecek gucunun olmaması oldugunu
fevkaleda bir kitaptır tek gecede okunur bir omur boyu yurekte tasınır

oniki günde yazılmıştır öykü.yazarsa şöyle demiştir bunun hakkında,ki bu söz hala tüylerimi diken diken eder;
"ama ben onu yirmi yıldan fazla yüreğimde taşıdım..."
deli fişek vardır bir de en son olarak.
zeze..

mükemmel bir kitaptir. aglamaktan okuyamama durumunu dogurur. hıçkıra hıçkıra aglarsınız, harfler gider gider gelir de okuyamazsınız kitabi. burdan "aglatan kitap iyidir" kanısını çıkartmalı mıyız? "işledigi konuyu, okuyucuyu aglatabilecek kadar iyi anlatan, içinde duygu saklı kitap iyidir" kanısını çıkartsak çok daha uygun düşer derim ben.

(bkz: yaban muzu)

cocuklugumda okurken gozya$larima hakim olamadigim roman.

devamı için : (bkz: güneşi uyandıralım)

vasconcelos tarafindan yazilmis ve her ortaokul cagina gelen cocugun cocuk kalbinden sonra acilen okumasi sart olmus roman.