türkiyenin en meşur belediye başkanlarındandır...
bunun birkaç sebebi var tabiki...
1.insanların gözünü boyamasını bilen yaptığı 1 puanlık bir işi 100 puanlık bir iş gibi gösterebilen bir kişilik olması...
2.hitabeti çok güçlü olması ve bizim halkımız için ne sölediği değil nasıl sölediği önemli olması örneğin hitabeti kuvvetli tayyip erdoğan...
3.belediye başkanlığı yaptığı yer solcu kalesi olması...
4.alakalı alakasız herkesin beğenisini topluyor olması örneğin alaksı olmadığı erzincan kemah futbol şenliklerine 4 otobüs vermesi 100 milyar para vermesi ve konser için ibrahim tatlıses gibi pahalı sanatçıları bedelini karşılayarak erzincanlıların bile ilgisini çekmesi bunu tabiki bütün ülkede uyguluyor bunu ben yakinen şahit olduğum için söylüyorum ...
ama bana sorarsanız çok boş bir insandır chp başkanlık adayına gelemeyişi buna bir örnektir zamansız öten horozun başını keserler hesabı geleceğini yakmıştır halbuki chp yanlıları onu tutuyordu , parti içi değil tabiki
mustafa sarıgül
son dakika haberine gore chpye donmus olan kisi.
hurriyet gazetesindeki haber:
sarıgül, mahkeme kararıyla ihraç edildiği partiye dönüş hakkı kazandı.
geçen chp kurultayındaki başkanlık yarışında deniz baykal ve mustafa sarıgülün karşı karşıya gelmesinin ardından sarıgül, partiden ihraç edilmişti.
sarıgülün bu kararı mahkemeyle taşımasının ardından, ankara 24. asliye hukuk mahkemesi, chpyi haksız buldu.
bu karara itiraz eden chp davayı yargıtaya taşıdı. yargıtay da yerel mahkemenin kararını bozdu.
ancak bugün karar veren yerel mahkeme sarıgülün chpye dönmesinin yolunu açan kararında direndi.
bugün itibariyle sarıgül chpye yine dönmüş oldu.
ancak nihai kararı yargıtay hukuk daireleri genel kurulu verecek.
sevin veya sevmeyin, ihrac karari haksizlikti. bu karar belden asagi vurmaya esdeger bir tavirdi. rekabet acikca yapilmalidir.
hurriyet gazetesindeki haber:
sarıgül, mahkeme kararıyla ihraç edildiği partiye dönüş hakkı kazandı.
geçen chp kurultayındaki başkanlık yarışında deniz baykal ve mustafa sarıgülün karşı karşıya gelmesinin ardından sarıgül, partiden ihraç edilmişti.
sarıgülün bu kararı mahkemeyle taşımasının ardından, ankara 24. asliye hukuk mahkemesi, chpyi haksız buldu.
bu karara itiraz eden chp davayı yargıtaya taşıdı. yargıtay da yerel mahkemenin kararını bozdu.
ancak bugün karar veren yerel mahkeme sarıgülün chpye dönmesinin yolunu açan kararında direndi.
bugün itibariyle sarıgül chpye yine dönmüş oldu.
ancak nihai kararı yargıtay hukuk daireleri genel kurulu verecek.
sevin veya sevmeyin, ihrac karari haksizlikti. bu karar belden asagi vurmaya esdeger bir tavirdi. rekabet acikca yapilmalidir.
kendisi halkın oy verebileceği,siyasette bol bulunan yalak tiplerden biridir.o gelirse chpnin oyu artar fakat itibarı daha da azalır.
deniz baykal’a "yerime geçecek!" şeklinde sarhoş nidası attıran kişidir.
(bkz: koltuk sevdalısı baykal)
(bkz: koltuk sevdalısı baykal)
deniz baykalın chp den gitmesi durumunda genel baskanlıga gelmesi en yuksek ihtimal gozuken şahsiyet
chp nin kurtarıcısı rolüne soyunan ki$i. baykaldan pek bi farkı yok zannımca. ha mustafa sarıgül ha mahsun kırmızıgül, chp nin ba$ına bu adam gelecekse baykal göreve devam etsin daha iyi.
kartelci bir başkan olacağı kesindir, hatta oy patlamasına yol acacağı da, ancak baykalı bir daha dinleyin. ne diyor bu adam diye, ya da partinin içine mafya bozuntularının girmesine göz yumun... son genel kuruldaki yumruklaşmalar bunun en güzel örneğidir.
şişli’de yapmış olduğu bir spor merkezi açılışında, " oha lan bu kadar atılmaz, hasiktir ne alakası var, ya git ulan " dememe sebebiyet olmuş, göt kadar spor merkezini, " avrupa ya gittim. çok dolaştım. ama böylesini görmedim" dediğinde " elli yıllıdır yoğurtçuyum böyle kâse görmedim amına koyayım " diyeceğini zannettiğim, aslında boş vaatlerde bulunmayan, dediğini yapan, şişli’de en çok müslümanların değil de hristiyanların oyları ile ayakta olan, propagandacı başkan.
chp nin başına gelirse ;ergün poyrazın "israilin sarı lalesi" diye hakkında kitap yazması ihtimali bulunan şahıs
deniz baykalı kastederek bu ülkenin başkana değil başbakana ihtiyacı var demiştir. bir yerde atatürk ve cumhuriyet kazanacak diyerek insanları chpnin dışına iten siyasi söylemin başkalaşmış hali.
(bkz: is as haydar bas)
kendisi ku$tepeye kültür merkezi binası in$aa ettirmi$tir.
chpliler dışında da çok seveni olan siyasetçi. sisli belediyesinin kullandığı slogan, tarzını özetliyor: sorun değil çözüm üretiyoruz
baykal isterse hiç bir zaman iktidara gelemesin ama sarıgül yerine gelecekse de o koltuktan kalkmasın dedirten insandır.
serdar akinanın 18 ağustos 2008 tarihli akşamdaki yazısından:
"cumhurbaşkanı erdoğan, başbakan sarıgül...
önceki günü mustafa sarıgül’le hacıbektaş’ta geçirdim. nasıl çalıştığını ve nasıl odaklandığını gördüm. şaşırtıcıydı... ama fazlası var...
yıllardır liderleri izlerim, en son adapazarı’nda cem uzan’da bu enerjiyi ve halkla karşılıklı etkileşimini görmüştüm. sarıgül çok başka bir profil çiziyor.
cuma öğlen saatlerinde buluştuk... sonra kaleme alacağıma söz verdiğim bir projesini gösterdi. nasıl bir siyasi vizyona sahip olduğunu ve türkiye gerçeği ile bunu nasıl örtüştürdüğünü gördüm. hayretler içinde kaldım.
sonrasında kayseri alanına indiğimiz andan itibaren çeşitli illerden gelen gölge teşkilat karşıladı.
tayyip erdoğan’ı en alttan bu noktaya, yıllar içinde taşıyan, kişiliğine nüfuz eden, karizma ve popülaritesini inşa eden temel elementler neyse aynısı sarıgül’de mevcut...
tayyip erdoğan ile mustafa sarıgül arasında ne sağa ne sola, ne şehirliliğe ne köylülüğe tahvil edilemeyecek bir başka kimyasal yapı var... bu onları keferelerin deyimiyle “natural born political animal” yani bi anlamda “doğuştan siyasetçi” yapan özellikler demeti.
yıllardır her sabah 7’de uyanan, beş kilometre koşan, mahallelerini dolaşan, helikoptere veya uçağa atlayıp gölge teşkilatlarıyla çalışan, tüm etki ve güç odaklarıyla örtülü açık bir ilişki armonisi yaratan, kendi siyasi geleceğini inşa eden ve bunun, şimdilik pr’ını yapmayan bir ‘’sarıgül’’ fenomeni var.
sabah 09.30’da hacıbektaş’taki alana girdiğinde ne ile karşı karşıya olduğumu anladım.
büyük bir titizlikle üzerinde çalışılmış bir programla o alana girdi... örgütlüydü.
chp lideri baykal’ın, nedense, gelemediği hacı bektaş’a solun önderi gibi alkışlar ve tezahüratlarla girdi.
zeki sezer’in, murat karayalçın’ın, süleyman soylu’nun, haluk koç’un polis barikatları arkasında vip’lere ayrılan bölümde beklediği o alana adeta yarın seçim varmış gibi girdi.
alandaki ninelerin ellerini öptü, gençlere sarıldı, çocukları kadınları tek tek öptü... gerçekten tuhaf bir enerji ile alanı salladı.
çok saygıdeğer, eski chp genel sekreteri yeni kültür bakanı ertuğrul günay yuhalanırken (neden şaşıramadım?) ve kürsüde siyaseten ufalırken o hâlâ hem protokolle hem bariyerler arkasındaki insanlarla göz teması kurarak zirve yoluna çakıl taşı toplamakla meşguldü.
türkiye’deki siyaset aygıtından midesi bulanan bir insan olarak yazının burasına kadar, “eee, tamam da sarıgül’ü sen neden böyle yere göğe koyamıyorsun?” diyebilirsiniz.
izin verin izah edeyim.
bugün bu ülkede hangi sektörde, hangi işkolunda olursa olsun çalışan, hedef koyan ve üreten insanlara; liderlere ihtiyaç var.
tayyip bey ve akp kadroları, müteahhit zihniyetli sağ iktidarların; mesut yılmaz’larını, demirel’lerini, tansu çiller’lerini sollayıp iktidara nasıl oturdu.
elbette bir küresel siyasi projenin konjonktürünü doğru okudular. pozisyon aldılar...
ama deliler gibi de çalıştılar... gece gündüz demeden... yiğidi öldürelim haklarını yemeyelim. büyük yolsuzluk yaptılar ama iş de yaptılar...
necip türk milleti cem uzan’a ne derdi, “ağbi adam amerika’yı dolandırmış... oyum ona...”
akp kadroları hem yoruldu hem doydu...
şimdi sarıgül başbakanlığa yürüyor.
yıllar önce ilk tanışmamızda konuğum olmuştu ve yayındaki tavrından hoşlanmadığım için ciddi kavga etmiştik. o bana laf soktu ben de ona misliyle mukabele ettim.
sonrasında skyturk’e konuk olduğu müddetçe de hep ayaküstü konuştuk. geçtiğimiz haftalarda tayyip bey’in yakınlarından biri, “tayyip ağbiden sonra sarıgül mazbatayı alabilir” diye ağzından kaçırınca mesajı aldım ve hemen onu aradım “sizin bir yurt gezinize gelmek istiyorum” dedim. derhal hacıbektaş’a davet etti.
iyi ki gitmişim... gördüklerim yukarıda paylaştıklarım sadece bir kısmı... son derece etkilendim.
tayyip bey ne ise sarıgül o... ne biri sağda ne diğeri solda... bu halkın, sokağın, anadolu’nun ruhunu çok iyi biliyorlar.
sarıgül, yerel seçimlerde akp’nin yüzde 60’lardan az almayacağını düşünüyor. sonrasında baykal’ın genel başkanlık koltuğunu zorlayacak. şayet baykal gene önünü tıkarsa (ki bence baykal’ın koltuğu chp’nin tabut tahtasıdır.) yeni partinin düğmesine basacak.
sarıgül, şişli’de yüzde 70’i garantilemiş... tıpkı erbakan’ın başak modeliyle çalışmış. değil sokak sokak, bina bina, eve ev şişli’ye hakim.
türkiye’nin hemen her köşesinde gölge yapılar kurmuş... danışmanlar kadrosunun bir kısmıyla tanıştım... ekip sağlam... onu iyi okuyan konusunun uzmanı beyinler. ve işin komiği ona ayak uyduramıyorlar.
sarıgül’ün mottosu çok açık: “ben her şeyi bilemem, böyle bir iddiam da yok, ama o işi en iyi bilenleri ben buluyorum...”
erdoğan’ın 2011’de çankaya’ya çıkacağını düşünüyor, “erdoğan’la büyük uyum içinde çalışırım...” diye açık açık konuşuyor.
türkiye’nin önünü tıkayan baykal mı? sarıgül mü? düşünün...
sarıgül geliyor..."
http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=127195,10,156
"cumhurbaşkanı erdoğan, başbakan sarıgül...
önceki günü mustafa sarıgül’le hacıbektaş’ta geçirdim. nasıl çalıştığını ve nasıl odaklandığını gördüm. şaşırtıcıydı... ama fazlası var...
yıllardır liderleri izlerim, en son adapazarı’nda cem uzan’da bu enerjiyi ve halkla karşılıklı etkileşimini görmüştüm. sarıgül çok başka bir profil çiziyor.
cuma öğlen saatlerinde buluştuk... sonra kaleme alacağıma söz verdiğim bir projesini gösterdi. nasıl bir siyasi vizyona sahip olduğunu ve türkiye gerçeği ile bunu nasıl örtüştürdüğünü gördüm. hayretler içinde kaldım.
sonrasında kayseri alanına indiğimiz andan itibaren çeşitli illerden gelen gölge teşkilat karşıladı.
tayyip erdoğan’ı en alttan bu noktaya, yıllar içinde taşıyan, kişiliğine nüfuz eden, karizma ve popülaritesini inşa eden temel elementler neyse aynısı sarıgül’de mevcut...
tayyip erdoğan ile mustafa sarıgül arasında ne sağa ne sola, ne şehirliliğe ne köylülüğe tahvil edilemeyecek bir başka kimyasal yapı var... bu onları keferelerin deyimiyle “natural born political animal” yani bi anlamda “doğuştan siyasetçi” yapan özellikler demeti.
yıllardır her sabah 7’de uyanan, beş kilometre koşan, mahallelerini dolaşan, helikoptere veya uçağa atlayıp gölge teşkilatlarıyla çalışan, tüm etki ve güç odaklarıyla örtülü açık bir ilişki armonisi yaratan, kendi siyasi geleceğini inşa eden ve bunun, şimdilik pr’ını yapmayan bir ‘’sarıgül’’ fenomeni var.
sabah 09.30’da hacıbektaş’taki alana girdiğinde ne ile karşı karşıya olduğumu anladım.
büyük bir titizlikle üzerinde çalışılmış bir programla o alana girdi... örgütlüydü.
chp lideri baykal’ın, nedense, gelemediği hacı bektaş’a solun önderi gibi alkışlar ve tezahüratlarla girdi.
zeki sezer’in, murat karayalçın’ın, süleyman soylu’nun, haluk koç’un polis barikatları arkasında vip’lere ayrılan bölümde beklediği o alana adeta yarın seçim varmış gibi girdi.
alandaki ninelerin ellerini öptü, gençlere sarıldı, çocukları kadınları tek tek öptü... gerçekten tuhaf bir enerji ile alanı salladı.
çok saygıdeğer, eski chp genel sekreteri yeni kültür bakanı ertuğrul günay yuhalanırken (neden şaşıramadım?) ve kürsüde siyaseten ufalırken o hâlâ hem protokolle hem bariyerler arkasındaki insanlarla göz teması kurarak zirve yoluna çakıl taşı toplamakla meşguldü.
türkiye’deki siyaset aygıtından midesi bulanan bir insan olarak yazının burasına kadar, “eee, tamam da sarıgül’ü sen neden böyle yere göğe koyamıyorsun?” diyebilirsiniz.
izin verin izah edeyim.
bugün bu ülkede hangi sektörde, hangi işkolunda olursa olsun çalışan, hedef koyan ve üreten insanlara; liderlere ihtiyaç var.
tayyip bey ve akp kadroları, müteahhit zihniyetli sağ iktidarların; mesut yılmaz’larını, demirel’lerini, tansu çiller’lerini sollayıp iktidara nasıl oturdu.
elbette bir küresel siyasi projenin konjonktürünü doğru okudular. pozisyon aldılar...
ama deliler gibi de çalıştılar... gece gündüz demeden... yiğidi öldürelim haklarını yemeyelim. büyük yolsuzluk yaptılar ama iş de yaptılar...
necip türk milleti cem uzan’a ne derdi, “ağbi adam amerika’yı dolandırmış... oyum ona...”
akp kadroları hem yoruldu hem doydu...
şimdi sarıgül başbakanlığa yürüyor.
yıllar önce ilk tanışmamızda konuğum olmuştu ve yayındaki tavrından hoşlanmadığım için ciddi kavga etmiştik. o bana laf soktu ben de ona misliyle mukabele ettim.
sonrasında skyturk’e konuk olduğu müddetçe de hep ayaküstü konuştuk. geçtiğimiz haftalarda tayyip bey’in yakınlarından biri, “tayyip ağbiden sonra sarıgül mazbatayı alabilir” diye ağzından kaçırınca mesajı aldım ve hemen onu aradım “sizin bir yurt gezinize gelmek istiyorum” dedim. derhal hacıbektaş’a davet etti.
iyi ki gitmişim... gördüklerim yukarıda paylaştıklarım sadece bir kısmı... son derece etkilendim.
tayyip bey ne ise sarıgül o... ne biri sağda ne diğeri solda... bu halkın, sokağın, anadolu’nun ruhunu çok iyi biliyorlar.
sarıgül, yerel seçimlerde akp’nin yüzde 60’lardan az almayacağını düşünüyor. sonrasında baykal’ın genel başkanlık koltuğunu zorlayacak. şayet baykal gene önünü tıkarsa (ki bence baykal’ın koltuğu chp’nin tabut tahtasıdır.) yeni partinin düğmesine basacak.
sarıgül, şişli’de yüzde 70’i garantilemiş... tıpkı erbakan’ın başak modeliyle çalışmış. değil sokak sokak, bina bina, eve ev şişli’ye hakim.
türkiye’nin hemen her köşesinde gölge yapılar kurmuş... danışmanlar kadrosunun bir kısmıyla tanıştım... ekip sağlam... onu iyi okuyan konusunun uzmanı beyinler. ve işin komiği ona ayak uyduramıyorlar.
sarıgül’ün mottosu çok açık: “ben her şeyi bilemem, böyle bir iddiam da yok, ama o işi en iyi bilenleri ben buluyorum...”
erdoğan’ın 2011’de çankaya’ya çıkacağını düşünüyor, “erdoğan’la büyük uyum içinde çalışırım...” diye açık açık konuşuyor.
türkiye’nin önünü tıkayan baykal mı? sarıgül mü? düşünün...
sarıgül geliyor..."
http://www.aksam.com.tr/yazar.asp?a=127195,10,156
ne baki$larinda ne de mimiklerinde zerre samimiyet yok bu adamin. yuzunde durustluge dair minicik bir ifade goremiyorum, hep incelerim oysa. burnu uzasa bir anda pinokyola$sa vallahi $a$irmam, rabbimin ilahi adaletidir der gecerim.
chpden ayrilarak dspye gecmi$. $i$li belediye ba$kanligi icin de ucuncu kez adayligini koyacakmi$.
bu sefer biraz zor sayin sarigul diyor ve sozu hava durumunu sunacak olan arkada$imiza birakiyoruz.
bu sefer biraz zor sayin sarigul diyor ve sozu hava durumunu sunacak olan arkada$imiza birakiyoruz.
belediye meclisindeki kontenjan adayları olarak, 2. cumhurbaşkanı ismet inönünün torunu hayri inönü, ankara eski belediye başkanlarından vedat dolakayın oğlu mimar hakan dolakay, şişlinin eski belediye başkanı fatma girikin kardeşi sanatçı günay girik ile ekonomist faik tunayı belirleyen, sevginiz için varım şişli için varım diyen şişli belediye başkanı.
yaptığı reklam çalışmaları ile ilgili tüm dikkatleri üzerine çeken, alışıla gelmiş seçim reklamları ile birlikte sosyal medyaya önem verdiğini bugün ispatlamıştır. mustafa sarıgül’ün projeleri arasında sosyal medyada varmış. şu an tüm sosyal medya yer aldı ve herkes onu konuşuyor. bu başarılı girişimlerinden dolayı kendisini tebrik etmek istiyorum.
mustafa sarigul * twitter:http://twitter.com/msarigul
mustafa sarigul * flickr :http://www.flickr.com/photos/msarigul/
mustafa sarıgül * friendfeed :http://friendfeed.com/msarigul
mustafa sarigul * facebook :http://www.facebook.com/profile.php?id=1368259142&ref=name
mustafa sarigul * twitter:http://twitter.com/msarigul
mustafa sarigul * flickr :http://www.flickr.com/photos/msarigul/
mustafa sarıgül * friendfeed :http://friendfeed.com/msarigul
mustafa sarigul * facebook :http://www.facebook.com/profile.php?id=1368259142&ref=name
bugun kapimin onunden bando takimi ile gecen birey. evet evet, bildigin bando takimi.
neymi$ efendim, bilmemne mahallesinin ismini bilmemkim mahallesi olarak degi$tiriyorlarmi$, bunu bando takimi e$liginde mustafa sarigul duyuruyor.
hafiz biraz da yollari falan asfaltlasan hani? eskiden secim arifesinde yapilirdi bu cali$malar, $imdilerde mahalle ismini bando e$liginde degi$tirmek sevdasindan olsa gerek, asfalt cali$malarini falan hepten unuttu. ya cocuk parki yapiyor ya mahalle ismi degi$tiriyor. daha mi ucuz nedir.
neymi$ efendim, bilmemne mahallesinin ismini bilmemkim mahallesi olarak degi$tiriyorlarmi$, bunu bando takimi e$liginde mustafa sarigul duyuruyor.
hafiz biraz da yollari falan asfaltlasan hani? eskiden secim arifesinde yapilirdi bu cali$malar, $imdilerde mahalle ismini bando e$liginde degi$tirmek sevdasindan olsa gerek, asfalt cali$malarini falan hepten unuttu. ya cocuk parki yapiyor ya mahalle ismi degi$tiriyor. daha mi ucuz nedir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?