midas

her zaman insanlarin bir maskesi oldugunu dusundum. elbiseleri bir maskeydi, nasil gorunmek istiyorlarsa oyle giyindiler,kendilerine guc ya da asalet cagristiran sifatlar taktilar. nasil anilmak istiyorlarsa o sifatlari kullandilar. kimi kendine sezar dedi, kimi napolyon ya da zeus, kimi prometyus kimi diyojen. isimleri kendileri icin neyi cagristiriyorsa kendilerini o sandilar. bunu sozlukten gercek hayata tasiyan napolyonlar, sezarlar tecrit altina alindilar. isimleri tanriligi cagristiranlar kendilerini tanri, asiligi cagristiranlar asi sandi. #94368 sonrasi malum. buna gore yasamaya basladilar. yasadiklari dunya kendi dunyalariydi. kendine gore hulk olan benim icin bruce bannerdi, ya da iron man tony stark. kendi kimlikleriyle gordum onlari . zeki olmak istemekle zeki olunmaz, kimse istedi diye human torch olamaz, aslinda hala jhony stormdur.kendini sozluge fazla gormek diger yazarlari gormezden gelmektir. megalomanidir. bu insanin irkci ya da fasist olmasinin aciklamasidir biraz da. yanlis yetistirilme tarzidir. cirkin ordek yavrusunun anne ordek tarafindan en guzel olduguna inandirilisidir. tarihte seri katilllerin komleksleri yuzunden bu suclari isledigi gercegiyle karsilasiriz. charles manson ya da richard ramirez ailesinin yanlis yonlendirmesi sebebiyle hasta birer ruh ve seri katil etiketi tasirlar. insanin sinirlarini bilmesi yalniz kendi icin degil cevresi icin de kaderin yazilma seklini belirler. kendinin sozlukten fazla oldugunu dusunmek beraberinde bunun ispati arzusunu da getirmelidir ki bunun komplekslerini ortme arzusundan kaynaklandigini dusunmeyelim. entryleri pislenen herkes bu sozluge fazla olsaydi benim havada ucuyor olmam gerekirdi. kaldi ki yazilan entry benim icin sacmaliktan baska bir sey degilse #93871 bunun hakkinda karsi gorusumu yazmaktan #93949 daha dogal, sonra da bu entryi kotulemekten daha demokratik birsey olamaz. fakat bunu anlayabilmek icin fasizme degil demokrasiye inaniyor olmak sartini goz ardi edemeyiz.

efendim bir konuyu acikliga kavusturmakta artik fayda var diye dusunuyorum ve acikliyorum. "midas’in kulaklari essek kulaklari" olayi bir gercegi yansitmaktadir. midas dogduktan sonra annesi onu henuz bebekken basini usutmesin diye bir bere yahut baslik takmistir. fakat annesinin taktigi bere midasin basina dar gelmistir. annesi bunun farkinda degildir. berenin darligindan dolayi midasin kulaklari deforme olmaya baslamistir ve sekil bozuklugu meydana gelmistir. yani bir sure sonra kulaklari en azindan essek kulaklari kadar olmasa da deforme bir sekile girmistir. bu yuzden kral midas hayati boyunca sekli bozulmus kulaklarla yasamak zorunda kalmistir ve kulaklarini bir baslikla ortmustur. bunu kanitlayan deliller mevcuttur ama ne yazik ki kaybolmustur. midas’a ait oldugu bilinen bir kafatasi arkeologlar tarafindan mezarindan cikarilmistir. bu kafatasinda midasin kafasinin iki tarafinda yani kulak tarafinda basiklik tespit edilmistir. bu tespit gosteriyor ki, midas’in kulaklari hakikaten normal insan kulaklarindan farklidir. fakat ne yazik ki bu delil artik yoktur. bu kafatasi yillar once ankara universitesi dil tarih cografya fakultesi arkeoloji laboratuvarinda muhafaza edilmekteydi. ama ne olduysa bu kafatasi ya calindi ya da kayboldu. kulturel mirasimiza ne kadar sahip ciktigimizi adeta suratimiza bir tokat gibi carparak belirten bir olaydir midas’in kafatasinin calinmasi. neyse, sonuc olarak "midas’in kulaklari essek kulaklari" efsanesi aslinda bir gercektir. ben arkeologum ondan biliyorum. boyle biline...

midas’la ilgili en tanınan öykü ,kulaklarının eşek kulakları gibi uzaığını anlatan öyküdür;

kral midas , bir gün boğazda dolaşırken , yunan tanrısı apollon ve pan’ın müzik yarışması yaptıklarına tanık olur. iki tanrı kimin daha iyi çaldığını belirlemesi için midas’ı hakem seçerler.midas, pan’ın çaldığı kavalı beğendiğini söyler.bu seçime kızan tanrı apollon midas’ın kulaklarını eşek kulakları gibi uzatır.

midas bu gizini uzun süre saklarsa da bir gün berberi onun eşek kulaklarına benzeyen uzun kulaklarını görür. berber, korkusundan kimseye açamadığı bu gizi , bir kuyu kazıp içine bağırır. berberin ilk kazmayı vurduğu yerden biten otlar, kamışlar, ’midas’ın kulakları, eşşek kulakları’ çığlıklarını tüm ülkeye yayar.

apollon tarafindan kullaklari essek kulagina cevrildigi rivayet edilen frigya krali.

yedigim somonlu, karidesli salataya dehset dolu bakislar firlatan, savunma olarak "denizden babam ciksa yerim tamam mi?" diyince, "denizden baban ciksa guvenme sen" diyerek beni kopartan insan....
ayni zamanda acikinca besin istiyorum diye tutturan yemek sofrasinda ise bir halt yemeyip insani strese sokan kedimsi...
nedir net modu..

esek kulakli kahraman. kahramanligi gozupek olmasindan kaynaklanmaz. o kulakla hayatta kalmasindandir.

her gelen ho$ gelir bilgi sozluk`e.kimdir nedir diye sorgulanmaz alinir ba$ taci edilir konsepte uygun oldugu sure zarfinda.fakat gelip de entryleri kotu oylanan her insan kendisininin sozluge fazla geldigini du$unurse halimiz ne olur du$unmek bile istemiyorum.benim du$unmek istemedigim $eyleri ba$kalari du$unse aslinda ne ho$ olurdu.misal kendisinin sozluge fazla gelmesinden daha ziyade sozlugun kendisine bir beden bol geldigini falan du$unse.ya da yazmak icin geldiyse yazsa da saga sola ta$ atmaktan vazgecse.ya da bir ba$ka amac ugruna buradaysa bu amacini daha acik bir $ekilde de$ifre etse de sozluge uygun olmadigi kanaatine varilsa.gune$ daha bir parlak dogardi gune herhalde.

tek bi efsaneye bagli kaldigini sansak da aslinda butun frigya krallarina verilen ad.sezar gibi bi sey..