midas

efendim bir konuyu acikliga kavusturmakta artik fayda var diye dusunuyorum ve acikliyorum. "midas’in kulaklari essek kulaklari" olayi bir gercegi yansitmaktadir. midas dogduktan sonra annesi onu henuz bebekken basini usutmesin diye bir bere yahut baslik takmistir. fakat annesinin taktigi bere midasin basina dar gelmistir. annesi bunun farkinda degildir. berenin darligindan dolayi midasin kulaklari deforme olmaya baslamistir ve sekil bozuklugu meydana gelmistir. yani bir sure sonra kulaklari en azindan essek kulaklari kadar olmasa da deforme bir sekile girmistir. bu yuzden kral midas hayati boyunca sekli bozulmus kulaklarla yasamak zorunda kalmistir ve kulaklarini bir baslikla ortmustur. bunu kanitlayan deliller mevcuttur ama ne yazik ki kaybolmustur. midas’a ait oldugu bilinen bir kafatasi arkeologlar tarafindan mezarindan cikarilmistir. bu kafatasinda midasin kafasinin iki tarafinda yani kulak tarafinda basiklik tespit edilmistir. bu tespit gosteriyor ki, midas’in kulaklari hakikaten normal insan kulaklarindan farklidir. fakat ne yazik ki bu delil artik yoktur. bu kafatasi yillar once ankara universitesi dil tarih cografya fakultesi arkeoloji laboratuvarinda muhafaza edilmekteydi. ama ne olduysa bu kafatasi ya calindi ya da kayboldu. kulturel mirasimiza ne kadar sahip ciktigimizi adeta suratimiza bir tokat gibi carparak belirten bir olaydir midas’in kafatasinin calinmasi. neyse, sonuc olarak "midas’in kulaklari essek kulaklari" efsanesi aslinda bir gercektir. ben arkeologum ondan biliyorum. boyle biline...