hayatımda izledigim ilk ve tek kurtlar vadisi xxx filmiydi bu. hatta daha geçenlerde, ablam ve is arkadasları vesilesiyle olmasa hayatımda hiç kurtlar vadisi izlememis bir bireydim. mutluydum da hayatımdan, simdi de bir sey eksilmedi o mutluluktan.
şimdi, film bayagı bir "dunyayı kurtaran adam" havalarında olması sebebiyle , şu silahlı saldırıları kesersek ki o zaman bi sey kalmayacak filmden ama , 7-13 yas cocuklara hitap ediyor her ne kadar filmi seyredebilme yaşı +13 olsa da. yani ne bileyim, izlerken kaç sahnede "çok saçma" dedim içimden/dışımdan bilmiyorum. film bitince arkadaki dallamaların alkışlamasına da bir anlam veremedim zaten. hatta o alkışın filmden bir efekt mi, yoksa arkadaki dallamalardan mı oldugu kargaşası "malkoçoğulları!" dedirtti bana içimden. neyse buralar çok onemli degil.
gelelim onemli noktaya: filistinli vatandasların neler yasayamadıgının, israilli askerlerin gözünü kırpmadan ve zerre acıma duygusu olmadan bir muslumanı nasıl da alçakça öldürebildiğinin en içten duygularla anlaşılması ve tek derdimizin sevgililerimizden ayrılmak, tek gözyasının yine sevgili ugruna döküldüğü, evlerimizde rahat rahat oturup her an bir bomba gürültüsü ve ölme tehlikesi yasamadan gecirdigimiz şu günler için binlerce kez şükretmeyi saglıyorsa bu film ne mutlu şaşmaz ve sülalesine! (yapımda emekleri çok ne de olsa)
gelelim gözden kaçırılan noktaya: yahu arkadas, bu filistinde hiç mi asker yok allasen? askeri geçtim polis sayısı bir araba dolusu mu yalnızca? bir ara göründü filmde bir araba dolusu polis, israil ordusunu malum mahalleye sokmamak için. ondan sonra puff! olmamış abiler..
bi de o ne öyle ya; çok pis özendiriliyor. hayır ben bile, çıkarken elimde silah oldugunu hayal edip her yeri taramak istedim bir an. hatta yarın kendime bi kurusıkı almayı planlıyorum.
bu alt yazı geçmemek de moda oldu zaten, oraya hiç deginmiyorum bile.
o degil de, çok duygusal bi filmdi. nur aysanin "ben de bi yuva kuracaktım ama olmadı, çünkü sevgilim terketti" dedigi sahne çok acıklıydı yeminlen. asdghjk.
kurtlar vadisi filistin
#913970
bugun ogrendigime gore tarih degi$mi$, 1 kasima cekilmi$ vizyona giri$ tarihi.
bugun ogrendigime gore tarih degi$mi$, 1 kasima cekilmi$ vizyona giri$ tarihi.
ah o gemide bende olsaydım şarkısı eşliğinde yola çıkan polat alemdar filistini kurtarmaya gidiyor zannımca.
filmin ilk fragmani yayinlanmi$;
http://video.mynet.com/ismvdo/kurtlar-vadisi-filistin/889585
http://video.mynet.com/ismvdo/kurtlar-vadisi-filistin/889585
yanan film negatiflerinin ardından 5 kasım 2010 olan vizyon tarihinin ileri bir zamana erteleneceğini düşündüğüm halde 4 gün geriye alınmasını şaşkınlıkla karşıladığım için psikolojik olarak sağlıklı olduğumu tekrar anlamamı sağlamış olan filmdir.
not:1 kasım tarihini öğrendiğim kaynak (bkz: #971298)
not:1 kasım tarihini öğrendiğim kaynak (bkz: #971298)
tarih 2011 ocaga kaydirilmi$. 28 ocak 2011 de vizyonda olacakmi$.
5 kasım boş geçilmemiş, ilk fragmanı çıkmıştır.
http://video.mynet.com/panafilm/kurtlar-vadisi-filistin-fragmani/1001017
http://video.mynet.com/panafilm/kurtlar-vadisi-filistin-fragmani/1001017
mavi marmaraya duzenlenen israil saldirisini konu ediyormu$. negatifleri yandigi icin filmi yeniden cekmek zorunda kalmi$lar. maliyete bak lan.
almanyada gosterimi yasaklanmi$;
sebep: "yahudi soykırımı kurbanlarını anma gününde vizyona girmesi."
bahanelere bak hey allahim ya;
haberin detayi;
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/16847560.asp?gid=373
sebep: "yahudi soykırımı kurbanlarını anma gününde vizyona girmesi."
bahanelere bak hey allahim ya;
haberin detayi;
http://www.hurriyet.com.tr/dunya/16847560.asp?gid=373
bugun itibari ile atv nin katkilari ile vizyona girmi$.
erdal beşikçioğlu sebebiyle izlenecek olan filmdir.
eğer siyâsî bir meseleyi işlemeselerdi en güzel aksiyon filmlerinden biri olurdu. efektler, sesler çok iyi...
kurtlar vadisi ekibinin halkın hassaslaştığı her konuyu paraya çevirdiği eserlerin şimdilik sonuncusu.
bir insan hiç sevmese bile kurtlar vadisi’ni, sadece erdal beşikçioğlu oynadığı için gitmeli. la kız olaydım diyorum bazen... üç saniye falan sürüyor bu düşünce. geçiyor sonra ama.
sinema cekimi malum ortamlarda bulunabiliyor. cok ayip bi$i tabi.
hic olmami$ hic.
olmu$ olan kismini soyleyeyim, efektler falan iyi. saglam bir butce ayrilmi$ filmin bu kismina amenna.
e ama karde$im, diger taraflarinda bir degi$iklik yok ki?
polat alemdara mermi degmez ama polatin havada havada ziplarken attigi mermi dahi $ak diye israil askerinin alninin ortasina yapi$iverir. 4 ki$i koskoca israil üssünü basar, elini kolunu sallaya sallaya cikar gider, kimse de bu adamlara mudahale etmez. filmden ogrendik ki bir üs icerisinde en fazla 15 asker bulunuyormu$ israil de. ha bir de bu adamlarin mermilerinin bitmemesi gibi bir kli$e var ki ne sen sor ne ben soyleyeyim. filmde de tipki dizide oldugu gibi bitmeyen bir mermi stogu var adamlarda ama mermiler sandikta falan degil, bildigin silahin icinde. nasil bir silahlari varsa $arjorleri 1000 mermi falan aliyor anladigim kadari ile. zannedersin ki call of duty oynuyorsun ama oynamadan once oyuna hile kodlarini girmi$sin, sinirsiz cephane ve sinirsiz hayat $ansin var. oyunda bile sinirsiz cephanen olsa dahi $arjor degi$tirmek zorundasin, film de o da yok vay arkada$ ya.
nihayetinde yuksek butceli bo$ bir film.
olmu$ olan kismini soyleyeyim, efektler falan iyi. saglam bir butce ayrilmi$ filmin bu kismina amenna.
e ama karde$im, diger taraflarinda bir degi$iklik yok ki?
polat alemdara mermi degmez ama polatin havada havada ziplarken attigi mermi dahi $ak diye israil askerinin alninin ortasina yapi$iverir. 4 ki$i koskoca israil üssünü basar, elini kolunu sallaya sallaya cikar gider, kimse de bu adamlara mudahale etmez. filmden ogrendik ki bir üs icerisinde en fazla 15 asker bulunuyormu$ israil de. ha bir de bu adamlarin mermilerinin bitmemesi gibi bir kli$e var ki ne sen sor ne ben soyleyeyim. filmde de tipki dizide oldugu gibi bitmeyen bir mermi stogu var adamlarda ama mermiler sandikta falan degil, bildigin silahin icinde. nasil bir silahlari varsa $arjorleri 1000 mermi falan aliyor anladigim kadari ile. zannedersin ki call of duty oynuyorsun ama oynamadan once oyuna hile kodlarini girmi$sin, sinirsiz cephane ve sinirsiz hayat $ansin var. oyunda bile sinirsiz cephanen olsa dahi $arjor degi$tirmek zorundasin, film de o da yok vay arkada$ ya.
nihayetinde yuksek butceli bo$ bir film.
büyük beklentilerimin olduğu fakat sadece açtışma sahneleriyle karşılaştığım film.beğenmedim ama yinede helal olsun
dvdsi cikmi$ bu filmin.
çalıştığım ofiste hemen herkes kurtlar vadisi tutkunudur. özellikle akşam vardiyasındaysam ve günlerden perşembeyse bilirim ki o gün kurtlar vadisi izlenecektir. herkes işini ona göre ayarlar ve dizi vakti gelincede tv nin karşısına kurulurlar. bende ortamdan ve muhabbetten uzak kalmamak için onlarla birlikte diziyi izlerim. ama evde olduğumda oturupta şöyle bi kurtlar vadisi izleyeyim dediğimde olmaz pek. kişisel kanaatim bu dizinin en iyi bölümlerinin ilk sezonunda olduğuna dairdir. şimdiki bölümler biraz temcit pilavı tadı vermiyor değil.
o yüzden az çok aşina olduğum bir alemdir kurtlar vadisi. elbette sinema filmleri daha farklı bir konsept. hatta diyebilirim ki diziye paralel başka bir dünya da geçiyorlar sanki (yani biz hem mafyaları çökertiriz, hemde gerektiğinde tüm dünyaya haddini bildiririz gibi bi durum var ortada). ben neyle karşılaşacağımı bildiğim için beklentilerim de o seviyedeydi. bir er ryanı kurtarmak, bir full metal jacketle karşılaşmıyacağımı biliyordum. zaten bu filmlerde de mesele filmin teknik ya da sinemasal değeri değil, değindiği konular oluyor (hepte öyle olmuyor mu zaten. bkz; new yorkta beş minare).
filme gelirsek, iraktan hallice. o filmdeki amerikalıların yerine israillileri koyun, alın size kurtlar vadisi:filistin. bu tarz filmlerde tahmin edebileceğiniz her türlü karakter ve durumla karşılaşıyorsunuz. burda da baş kötünün, düşmanın gücüne saygı duyan, duyarlı yardımcısı var. irak filminde esas adamın (polat) sevimli yardımcısı işlevini erhan yerine getiriyordu. burda filmin neşeli anlarını memati-abdülhey atışması oluşturuyor. burda da kurtarılması gereken iyi bir kız var. hatta bir dini lider, bir zikir sahnesi dahi eksik edilmemiş. zaten zikir sahnesini görünce "bende bişey eksikti ama ne diyordum, şimdi tam oldu." dedim içimden.
senaryo sıfır düzeyinde. diyaloglar fragmanda duyduklarınızdan fazlası değil. paso çatışma sahnesi var. çatışma izlemeye doyuyorsunuz diyebilirim. yine polat ve adamları asla vurulmuyor, düşmanlar ise bi kurşunda yere seriliyorlar. kaç kişi öldüğünü sayamadım, zaten saymakta imkansız. ama rahatlıkla bi rambo filmine rakip olabilecek kadar insan ölüyor diyebilirim.
filmin tek kayda değer tarafı filistindeki dramı bir nebze olsun gözler önüne seriyor olması... birde filmin başlangıcında gazzeye yardım götüren gemilere yapılan baskının gösterildiği sahneler...
yalnız finali çok kötü buldum. pardon, olmayan bişeyi nasıl kötü bulabilirim. en tırt hollywood aksiyonlarında bile bütün aksiyon bittikten sonra 1-2 final sahnesi çekilir. ne biliim, kahramanın eve dönüşü olur, iki sevgilinin kucaklaşması olur, bişey olur mutlaka. burda öyle değil. kötü adam ölür ve film biter diye bir sinema kuralı varda ben mi bilmiyorum.
işte, durum bundan ibaret. eğer polat ve ekürisinin iflah olmaz bir hayranı iseniz en yakın sinemanın yolunu tutabilirsiniz. gerisine pek birşey vaadedemiycem.
o yüzden az çok aşina olduğum bir alemdir kurtlar vadisi. elbette sinema filmleri daha farklı bir konsept. hatta diyebilirim ki diziye paralel başka bir dünya da geçiyorlar sanki (yani biz hem mafyaları çökertiriz, hemde gerektiğinde tüm dünyaya haddini bildiririz gibi bi durum var ortada). ben neyle karşılaşacağımı bildiğim için beklentilerim de o seviyedeydi. bir er ryanı kurtarmak, bir full metal jacketle karşılaşmıyacağımı biliyordum. zaten bu filmlerde de mesele filmin teknik ya da sinemasal değeri değil, değindiği konular oluyor (hepte öyle olmuyor mu zaten. bkz; new yorkta beş minare).
filme gelirsek, iraktan hallice. o filmdeki amerikalıların yerine israillileri koyun, alın size kurtlar vadisi:filistin. bu tarz filmlerde tahmin edebileceğiniz her türlü karakter ve durumla karşılaşıyorsunuz. burda da baş kötünün, düşmanın gücüne saygı duyan, duyarlı yardımcısı var. irak filminde esas adamın (polat) sevimli yardımcısı işlevini erhan yerine getiriyordu. burda filmin neşeli anlarını memati-abdülhey atışması oluşturuyor. burda da kurtarılması gereken iyi bir kız var. hatta bir dini lider, bir zikir sahnesi dahi eksik edilmemiş. zaten zikir sahnesini görünce "bende bişey eksikti ama ne diyordum, şimdi tam oldu." dedim içimden.
senaryo sıfır düzeyinde. diyaloglar fragmanda duyduklarınızdan fazlası değil. paso çatışma sahnesi var. çatışma izlemeye doyuyorsunuz diyebilirim. yine polat ve adamları asla vurulmuyor, düşmanlar ise bi kurşunda yere seriliyorlar. kaç kişi öldüğünü sayamadım, zaten saymakta imkansız. ama rahatlıkla bi rambo filmine rakip olabilecek kadar insan ölüyor diyebilirim.
filmin tek kayda değer tarafı filistindeki dramı bir nebze olsun gözler önüne seriyor olması... birde filmin başlangıcında gazzeye yardım götüren gemilere yapılan baskının gösterildiği sahneler...
yalnız finali çok kötü buldum. pardon, olmayan bişeyi nasıl kötü bulabilirim. en tırt hollywood aksiyonlarında bile bütün aksiyon bittikten sonra 1-2 final sahnesi çekilir. ne biliim, kahramanın eve dönüşü olur, iki sevgilinin kucaklaşması olur, bişey olur mutlaka. burda öyle değil. kötü adam ölür ve film biter diye bir sinema kuralı varda ben mi bilmiyorum.
işte, durum bundan ibaret. eğer polat ve ekürisinin iflah olmaz bir hayranı iseniz en yakın sinemanın yolunu tutabilirsiniz. gerisine pek birşey vaadedemiycem.
kurtlar vadisi ekibinin cekecegi yeni film. soylentiler bu yonde.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?