kuran ı kerim

0 /
nuvola
Anlayarak okuyanlarin buyuk cogunlugunun deist/ateist oldugu.
Inananlarinin ise aslinda hic okumadan inandigi ve okuyup inanmayanlara ise meallerin carpitildigini, ana dilinde okumak gerektigini iddia ettigi kitap.

Bilimle zerre ortusmeyen cok sayida yanlis bilgi, hurafe iceren.
Kendisi icin, evrensel olarak tum alemlere indirildigini iddia ettigi halde buyuk bolumunun icerisinden insani bir ders niteligi dahi tasimayacak nefret hikayelerinin bulundugu. Beddualarin bulundugu kitap. Bir cok ayet sadece o donemdeki insanlari kandirmak, yonetmek uzerine kurulmustur.
Nitekim peygamberin misafirlerinden biktigini, yemeilerini yedikten sonra hemen gitmelerini istedigi ancak utandigi icin bunu allaha soylettigi bir bolum vardir ki dillere destan. Okuyunca tum evren ve alemlerin ufku genisler.
Peygamberin esleri ile olan cinsel munasebetini istedigi sira ile secebilecegini buyuran ayet ise dunya insanlarini cok yakindan ilgilendirir. Yoksa sadece eslerden biri kiskandi diye inecek hali yok ya!

Tanim: masal
bendis
İnanç ve siyaset insanın duygusal noktasıdır. Herkes istediği kavramlara inanabilir ve teslim olabilir. Fikir ayrılıkları noktasında her birey düşüncelerini beyan edebilir lakin kimse kimsenin yargılarıyla alay edemez ve onu küçümseyemez. Sana zaten kimse sesini çıkarma yahut tepkisiz kal demiyor ne söyleyeceksen söylersin saygı çerçevesinde söylersin. Eğer bunu saygıyla yapmazsan duygusal nokta depreşir ve o an kaos başlar. İnsanlar bu yüzden dünya da barış içinde yaşayamıyor. Kuran-ı kerimde sayısı azımsanmayacak kadar insanın inandığı kutsal kitaptır ve bu inanca saygı duyulmalıdır. Alay etme olayın hiç bir yerinde barınmamalı,barınamaz.
herkonudafikrimvar
İslam'a gönül verenler diyor ki, Kuran'da şifre var, Kuran'da kuantum var, kUran değiştirilmez.
o zaman aşağıdaki bilgi ile çelişmiyor mu?

Hz. Peygamber (s.a.v.) devrinde vahiy devam ettiği için Kur'ân-ı Kerîm toplanıp bir kitâb haline getirilmemişti. İnen âyetleri, bazı sahâbîler, ezberliyorlar, kürek kemiklerine, hurma kabuklarına, ince beyaz taşlara ve zamanın yazı malzemesine yazıyorlar ve yazdıklarını saklıyorlardı. Fakat henüz vahiy devam ettiği için vahiy parçalarını içeren malzeme bir araya getirilip bir kitap halinde bağlanmamıştı.

Hz. Muhammed öldükten 30 - 40 yıl sonra derlenen bir kuran var ortada. diyen kim, 6. diyanet işleri başkanı süleyman ateş. kaynak mı? işte kaynak;
http://www.suleyman-ates.com/index.php?option=com_content&view=article&id=302:kuran-ne-zaman-derlendi&catid=34:ubat-2012&Itemid=112

Şimdi şöyle örnek vermek istiyorum,
ben bir grup arkadaşıma Hayvanlardan tanrılara sapiens kitabını okuyacağım. onlar da hurma kabuklarına,çakıl taşlarına not alacaklar. bundan 40 yıl sonra o arkadaşlarımdan bulabildiğim kadarını bulacağım ve notlarını getirmesini isteyeceğim. onları derleyip bir kitap oluşturacağım ve noktası virgülüne aynı olmasını bekleyeceğim..

ne kadar mantıklı?
herkonudafikrimvar
içinde milyonlarca mucize barındırıyormuş. ne zaman bir buluş olsa hemen 'bu kuran'da zaten vardı'..
ya tamam da sevgili kardeşim bilmece kitabı mı bu yoksa insanlığa yol göstermesi gereken açık bir kitap mı, bir kere de kuran ışığında bulunan bir bilimden bahset. hep nedense bulunduktan sonra 'ya zaten burada onu ifade etmişti'.
arkadaşım yüzüklerin efendisi kralın dönüşü kitabını da okusan, bu kadar geniş ifadeli cümlelerden zaten istediğin buluşa kılıf uydurursun.
biri de gelsin desin ki , kuran okudum uçağı icat ettim, kuran okudum interneti buldum, kuran okudum çiçek aşısını buldum. yok ne zaman bir şey bulunsa ya aslında burada şifrelenmiş bilmem ne..
herkonudafikrimvar
'And Olsun' 265 defa geçer
'Yemin' 56 defa geçer
'Apaçık' 151 defa geçer

Kaynak : http://www.kurandaara.com/

Aklıma şöyle bir soru geldi, Allah neden kendi gönderdiği ayetlere millet inansın diye yüzlerce kez valla billa, ölümü gör, anam bacım üstüne diye yemin edip durmuş?
Tövbe haşa sanki adamın birinin etrafındakileri yalanlarına inandırması için sürekli yemin etmesi gibi geliyor bana
herkonudafikrimvar
içeriğinin büyük bölümümü tevrat'dan alıntıdır. yaptığım analizlere göre içindekiler kısmını şu şekilde ayırabiliriz

1- mitolojik hikayeler anlatarak allah'tan korkutma kısmı ; nuh'un gemisi olayı, helak edilen kavimler,kuşlar taşlar ile kafirleri bombaladı, denizler yarıldı kafirler içine düştü, israfil suru üfleyince kıyamet kopacak vs
2- yer, gök ve evren hakkında bilgiler ; okyanuslarda sıcak ve soğuk suyu ikiye ayrılması, güneşin bir gün patlayacak olması, sonsuz evrenler (galaksiler) olması gibi bugünkü bilimle ispatlanan bir çok şeyin kabaca anlatımı
3- hz. muhammedin ve kabilesinin özel hayatını kolaylaştıracak ayetler. evlilik, ticaret, ganimet, övülme

yorumlarım
1- küçükken 5 arkadaş kulaktan kulağa oynardık,en baştaki hızlıca bir cümle söylerdi, bir kaç saniye içerisinde 5. kişiye gelince cümle bam başka bir şey olurdu. bunu 2000 yıl kulaktan kulağa oynanmış şekilde hesaplayıp mucizeleri öyle yorumlamak lazım. insan bazen bir şey uydurur sonra kendi de inanırya. benim de başıma gelmişti. örnek, hugo'da küfreden çocuğa inanma olayım. şimdi yıl 2014 de ben hale sakız çiğneyince ölü eti çiğnemiş gibi olur lafına, gece tırnak kesince şeytanlar gelir lafına inanabildiysem, 1500 yıl önce anlatılan bu hikayelerin topluma etkisini düşünmek lazım.

2- gök bilimcilik, yer bilimcilik binlerce yıldır insanların gayri resmi kafa yorduğu şeyler. iq'su yüksek bir filozof bir kaç gezici keşişle konuşarak, kendi yorumlarını da ekleyerek bu tarz genel sonuçlara varabilir. hz muhammed'den çok daha eski yunan filozoflarının da evren düzeni,dünya düzeni hakkında çok daha mantıklı çalışmaları tarihte mevcut. o zamanlarda zeki bir adamın bu işlere kafa yorup genel çerçevede anlatması beklenebilir bir durum. gerçekten ermiş ve farklı bir bilinç düzeyine ulaşmış, iq'su belki de einstein'dan daha yüksek birinden bahsediyoruz. bu tarz çıkarımlar yapması beklenebilir. bu tarz kaba taslak yorumlar için ayet gelmesine gerek yok.

3- iq düzeyi çok yüksek, ermiş, aşmış, farklı frekanslarla dans ediyor, insanları etkileme gücü inanılmaz, o zaman kendi maddi zevklerini de ayet adı altında araya katsa itiraz edebilecek kimse olmayacak. bundan sonuna kadar yararlandığı tahmin ediyorum.

sonuç 1 : şu ana kadar felsefe üzerine yazdığım makaleleri toplayıp kitap yapsam, 1500 yıl önce beni peygamber yapabilirlerdi.
sonuç 2 :hz muhammed'in iq'sunun, enerjisinin yüksek olduğunu kabul etmeliyiz. geçmiş en büyük filozoflardan biri. ancak günümüzde her şey gelişti. o günkü kitap nereye çekersen çek çok basit, tutarsızlıklarla ve hikayelerle dolu. hangi tasviri okursan oku, asıl anlatmak istediği diye cümleye başlasan bile maalesef 2016'da bir yayın evine götürsen basmaya değer bulunmayacak bir içeriğe sahip.

allah günah yazmasın :p bu aşamaya gelene kadar 10 yıl kıvrandım... sonunda reddettim kurtuldum

bonus:
hz muhammed'e peygamberlik geldi, bunu bize kim söyledi hz muhammed
hz muhammed'e kuran geldi, bunu bize kim söyledi yine hz muhammed
hz muhammed göğe yükseldi,bunu bize kim söyledi yine hz muhammed
hz muhammed allah ile cebrail ile tanıştı,bunu bize kim söyledi yine hz muhammed
anlatguzelmioralar
cocuklarla evlenmeyi, köleliği yasaklamayan... kadinlari dovebildigin, mirasta ve sahitlikte kadinlara erkegin yarisi kadar hak veren... inanmayanlara asagilik maymunlar diyen...
cennette tomurcuk memeli huriler mujdeleyen... evlatliginin karisiyla evlenmeyi arap toplumuna serbestlestiren...
dinden cikmanin, sevgilinin elini tutmanin, escinselligin cezasinin ölüm oldugu, sonsuz merhamet sahibi kutsal kitap.
independence
muhakkak okunmasi gerekir, ona $uphe yok ancak okunan ayetler de hadislerle desteklenmeli. aksi taktirde ayetlerden yanli$ anlamlar cikartmak, anlatilmak istenileni algilayamamak cok olasi. eger ayetler sahih hadislerle desteklenerek okunursa en azindan yanli$a du$me olasiligi ortadan kalkar.
independence
milyarlarca insan inaniyor bu kitaba, ben de o milyarlarca insan sayisina dahilim.

ama;

o kadar insan tarafindan ozumsenemeyecek kisimlari da var ki, ister istemez insan du$unuyor "bu kelam beni yaradan, iyilikleri ihsan eden rabbimin kelami olamaz" diye. $imdi diyeceksiniz ki "sorgulamak bizim haddimize mi?".

evet, bizim haddimize aslinda.

yani kim anlayamadigi bir $eye sirf ilahi bir kelam olmasi sebebi ile itikat edebilir ki?

"bizim aklimiz ermez" diyip gecerek ne hatalara burunduk, ne hatalara du$tuk bugune kadar hatirlasana. inanalim, sonuna kadar inanalim amenna ama anlayarak inanalim diyorum, bu daha iyi degil mi? cogumuz arapca anlamiyoruz, belki hatali tercumeleri tefsirleri koyuyorlar onumuze? olamaz mi?

anlamadan, birisi tarafindan bana net bir $ekilde benim de kabul edebilecegim bir $ekilde anlatilmadan kimi yerlerine itibar edemedigim kutsal kitap. aha tanimim da bu.
mehmet volkan balbay
bir yönüyle bahtsız kitap...

meşkinden yanıp tutuştuğunu iddia edenlerin hatmedip anlamadığı; nefret edenlerin ise okumadan karaladığı bahtsız bir kitap. her iki taraf da aynı seviyesizliğin kurbanı... biri arapça ibareleri tekrar ettiğinde bir şeyler başardığını sanıyor diğeri kitaba küfür ettiğinde...

taassup ehline diyorsun ki: "kardeşim okurken anlamaya çalış, anlamak ve yaşama aksettirmek için oku..." adam, yedi ceddine sövmüşsün gibi bakıyor senin suratına. sanki "inandığını anladığı zaman" dinden çıkacak.

inkar ehline diyorsun ki: "kardeşim, öyle bir kaç ayeti ele alıp saldırma; nasıl okunması gerektiğini öğren sonra tamamını oku..." adam, dine davet etmişsin gibi krize giriyor. sanki "anladığı zaman" inanmak zorunda kalacak.

bu iki sınıf kendilerini düzeltmediği sürece, bu karmaşa ve kavga hep devam edecek. çünkü her iki grup da birbirini besliyor.
mehmet volkan balbay
kur’an-ı kerim, tarih boyunca çeşitli itham ve iddiaların odağında olmuş bir kitaptır. allah tarafından gönderilmiş olduğu için "kutsal" olarak kabul edilen ve "son" kutsal kitap olduğu söylenen kur’an-ı kerim’in, çeşitli itham ve iddiaların odağında olması çok normaldir. bu iddialara karşı, tutarlı ve sağlam kanıtlara sahip cevaplar vermek ise; kur’an-ı kerim’in bağlılarının üzerine düşen bir vazifedir.

kur’an-ı kerim’i savunma ve hakkındaki itham ve iddiaları çürütme adına; itham ve iddia sahiplerini aşağılamak, onlara hakaret etmek, kur’an-ı kerim’in müntesiplerine yakışmayacak bir durumdur. bilgisi ve belgesi elinde olan, bunları en güzel tarzda ortaya koymalı ve islam’ın benliğine kattığı edep ve terbiyeden hiçbir surette ödün vermemelidir.

itham ve iddia sahipleri hakaret ediyor, aşağılıyor ya da alay ediyor olabilir. bu durum hiçbir zaman, bir müslümanın aynı yollarla cevap vermesini meşrulaştırmaz. unutulmaması gereken şudur ki; iddia ve itham sahiplerinin hakaretleri, alayları ve aşağılamaları kur’an-ı kerim’e hiçbir surette zarar vermez; ancak müslümanların, seviyelerini koruyamayarak muhataplarının ağzı ve tarzıyla iddialara ve ithamlara karşılık vermeleri, doğrudan doğruya islam’a ve dolayısıyla kur’an-ı kerim’e atfedileceğinden; kur’an-ı kerim zarar görmüş olacaktır. unutmayalım ki bir müslümanı "müslüman" yapan kur’an-ı kerim’den aldığı edep ve terbiyedir. müslümanın, diğer insanlardan farkı; kur’an-ı kerim’in nuruyla şekillenmiş olan karakteri ve kişiliğidir. bu karakteri ve kişiliği her zaman, her yerde ve her şartta ortaya koymak ise islam’ın kendi müntesiplerinden haklı bir beklentisidir.

meşhur olan, hiç ummadığı ve tanımadığı ağızlarla muhatap olmaya hazır olmalıdır. kendisi herkesi tanımayabilir ancak herkes onu tanımaktadır ve her insan kendi değerlerine göre, onun hakkında bir değerlendirme ortaya koyacaktır. buradan hareketle, kur’an-ı kerim’de meşhurdur ve kur’an-ı kerim’in müntesipleri bu şöhretin getirilerine ve götürülerine hazırlıklı olmalıdırlar. en güzel hazırlık ise; "kur’an-ı kerim" ile alakalı her konuda bilgili olmaktır. bu yönüyle, kur’an-ı kerim’i orijinal dilinde okuyabilmek, mümkünse orijinal dilini öğrenebilmek değilse sağlıklı tercümelerini devamlı okumak ve incelemek ve en önemlisi kur’an hakkındaki itham ve iddialar konusunda yeterli araştırmayı yaparak, mevcut itham ve iddiaları islam’a en çok yakışan tarzda cevaplamak olmalıdır. bunun dışında bir yol aramanın, islam’a ve kur’an-ı kerim’e bir fayda sağlamadığı ve tam tersine zarar verdiği tecrübelerle sabittir.

allah’a ve islam’a bilinçli bir şekilde savaş ilan edenlerle; allah ve islam hakkında bilinçsizce ithamlarda ve iddialarda bulunanları ayırmak konumuzun kırılma noktasını oluşturmaktadır.

kalem çekene, kılıç çekmek müslümana yakışmaz.
0 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol