kişilik

insanlarin hal ve hareketlerini onunla bagdastiran ve diger insanlarin onu tanimasina yarayan hede.

(bkz: kisiliksiz)

insani bireysel olarak butun oteki insanlardan ayiran ruhsal ve bilincsel ozelliklerin tumu.

freud’a gore id,ego ve superego dan olusur.id bilincaltimiz,superego bencilligimiz,ego da ikisini dengeleyen unsur yani bizi biz yapan seydir.

maske takmalı ve en iyi rolü oynamalıyız(ki zaten bu yapılır)oynadıkca benimser ve o oluruz,kişilikler tam da böyle olusur,tercih cok önemlidir,kişiliğin farklı olusu kavramı bir kavrama sadece yakınlıktan gelir özü itibariyle o bile cok klişedir

kişilik güçlüyse ve gelişmişse gözünüzde aslında bakmanız gereken daha da büyük bagımlılık ve baglılıktır.

bunu anlamak için büyük insanların yasantılarını inceleyiniz bir boyun egişle bir baskaldırı arasındaki tek fark sanstır evet bu bilinç altı ve sanıdır...
sonuc olarak farklı ve özlü bir sey göremiyeceksiniz bunu görememek tabi ki bir hastalık değil...

yoksa iki kişi arasındaki kişilik farkını sizler o kişiye ve kişiliğine hala baglıycakmısınız

iki fakir cocuk düşünelim aynı seyleri yasayan onaların birinin zengin diğerinin ise fakir kalmasını saglayan sey sadece zekaları mı?yapmayın!

(bkz: idealar dünyası)

kişilik, bireyin kendine özgü olan ve başkalarından ayırt ettiren uyum özellikleridir.bu özellikler,bireyin bilişsel değerlendirmelerine dayanarak iç ve dış dünyaya uyum için geliştirilmiş olduğu duyuş, düşünüş ve davranış örüntülerini içerir.

(bkz: kişilik bozukluğu)

leo buscaglianın bir kitabıdır :sunuşunda şöyle denir: loren eiseley dünyamızı şöyle bir yer olarak tanımlar; ’ öyle bir yer ki, burada bir örümcek bile sürekli yatıp uyumaya karşı çıkar ve bir yıldıza ağ kurmak gerekse bile bunu yapma yolunda ölebilir.’

örümcek gibi, aramızda umutsuz yaşamak daha akıllıca görünse bile, ağ kurma işlemini durdurmaya karşı çıkanlar vardır. elimizde var olan ipler olasılıkla çok zayıf ve duyarlı olmalarına karşın iyimserlik, merak, heyecan, sevgi ve yıldızlara dek yolculuğun içten hevesiyle örülmüş olacaklardır. hedefimiz için mücadele etmeye değer. çünkü, bu durumda hedef aldığımız yıldız herkes için insanlıkla doludur. ben güçlü biçimde tek umudumuzun her yaşayan şeyde bütün gücümüzle yapacağımız sezinleme gerçekleştirmede olduğunu duyumsuyorum. kişilik adını verdiğimiz elinizdeki benzersiz çalışmanın savaşımı bu yoldadır ve tek amacı da budur.

seni sen yapan ne varsa o dur,seni herkesten farklı yapmaz(milyarlarca insanın yasadıgını dusunursek bugnune kadar) karakterden farklıdır.

oturması zaman alan bir kavramdır. fakat ne hikmettir ki bazı insanlar, hayatının her döneminde zaten oturmuş olduğunu düşünür kişiliğinin. bundandır ki, gelişime ve değişime açık olma olgusuna şiddetle direnirler. kişiliğe yapılan eleştiriye tahammül edemez, bunu ağır bir hakeret olarak alırlar.

herkeste bulunmayanmeziyettir.

(bkz: borderline)

(bkz: 4 temel kişilik)

okuduğum kitapların birinde kişilik üzerine yazılmış olan kısa bir öyküye rastladım.bunu burada paylaşmak istiyorum;
dersi boş olan bir sınıf bulunmaktadır ve bu sınıf,tabi ders boş olduğu için yaramazlıklar yapıyor,kahkahalar atarak gülüyor,ordan burdan laflar söylüyorlar...hoca bu gürültüye dayanamayıp sınıfa gelir fakat öğrenciler hocayı takmaz bile.daha sonra hoca;tebeşiri eline alır ve büyük bir ’bir’ sayısını yazar;bu kişiliktir,hayatınız boyunca kaybetmeyeceğiniz kişiliğinizdir.ardından bir ’sıfır’ yanına katar;bu da güvendir,güvenilir olmalısınız,güvenilir olmak kişilikli insanın daha da yükselmesini sağlar der.daha sonra sıfır sıfırlarla devam eden uzun bir sayı oluşur ortaya ve son olarak hoca;ilk olarak yazdığı ’1’sayısını siler.işte der;eğer kişiliğiniz yoksa gerisi boştur diyerekten kişiliğin önemini vurgular,tabi sınıf da mesajı alır ve sessizliğe bürünür orada..

insanın hayatta kazanması gereken en önemli özelliktir.kişiliksiz insan;yaşamının nasıl olduğunu,neden bu hayata geldiğini,nasıl biri olduğunu...ve bir çok özelliğini bilmeyen dengesiz insanlardır.

herkesin üç kişiliği vardır ; ortaya çıkardığı , sahip olduğu , sahip olduğunu sandığı.
(bkz: alphonse karr)

her türlü etkenden bağımsız olarak "kişi" olma durumu. karakterin temeli,özü.