kanat güner

gerzekparatoneri
eroin ve uyusturucu gercegini tum ciplakligiyla ortaya koymus, bir bagimli iken yasadigi olaylarin hepsini bir kitapta toplamis fakat icinde bulundugu uyusturucu batagindan kurtulmayi basaramamis yine eroin vesilesi ile intihar etmis yazar.
ilseyim
ortaokulda "eroin güncesi" adlı kitabını okuduğum kız. insanları eroine karşı uyarmak için yazmıştı gerçi ama sanki kime o kitabı tavsiye etsem de okusa hepsi de eroini çok merak ettiklerini, mutlaka denemek istediklerini söylemiştir.
goetica
eroin guncesi isimli bir kitap yazan eroin bağımlısıdır.mu$’da doğup büyüyen cerrahpa$a tıp fakultesini kazanıp istanbul’a yerle$mesi ile eroinle tanı$an,yanlı$ bir evlilik yapan gun geçtikçe dibe vuran ve en sonunda da 4 nisan 1998’de beyoğlu sineması’nın tuvaletinde altın vuru$ yaparak ölen hatun ki$idir.

"küçükken aslında bir prenses olacağımı dü$ündükleri için bu saçma sapan $eyleri bana ya$attıklarını hayal ederdim..değilmi$..hala kimse gelip beni sarayına götürmedi..
hayal kurmak çama$ır suyu içmek kadar zor.."
muque
eroin’den değil intihar ederek ölmüş kişidir.bir dergide yayınlanan yazısı şu şekildedir;

otoriteden, faşistlerden, polisten , zabıtadan korkmayız; sadece ve sadece kendi beyin hücrelerimizden korkarız.
gri hücrelerimizi zaptetmek, sakinleştirmek için uğraşırız.
havalandırmalı yerleri sevmeyiz.
üç öğün yemek yemeyiz.
40 cc su yeter bize, çok sık yıkanmayız, ama kokmayız da.
kedi köpek besler , onlara da kafa yaptırırız.
dans ederken birbirimizi ezeriz.
güzel söveriz , terminolojimiz geniştir.
sigara dumanını içimize kadar çekeriz.
aklımız bel altına kaymayacak kadar yukarda takılır.
acı eşiğimiz yüksektir.
şişe bira içer, etiketini yırtarız.
meslek odamız, sendikamız, grev hakkımız yoktur.
tırnaklarımız ve saçlarımız uzun ve kirlidir.
yazın bile uzun kollu giyeriz.
nöbetci eczaneleri muhakkak biliriz.
cocukları, delileri, tinercileri, dilencileri, cingeneleri severiz.
tekel’e cok şey borçluyuz , ama tekel bize daha çok şey borçlu.
wc’ye giren arkadaşımızı bir daha göremeyebiliriz.
sevgi denildiğinde kitleniriz.
’size söylüyorum, biz ölmeyiz’ diye şarkılar söyleriz.
insana ait olan hiçbir şey bize yabancı değil, hele ölüm hiç deiğil.
günaydın, tünaydın, hanfendi, beyfendi, rica etsem gibi kelimeleri yaşamayız.
öbür taraf varsa, orda muhteşem konserler olmalı, morrison, hendrix cobain bizi bekliyor.
ayık ya da değil, yaratıcıyız ama cesedimizle bile baş edemeyeceksiniz.
vergi ödemez, oy vermez, fiş almayız; çünkü hiçbir torbacı yazar kasa kullanmaz.
kısacası milyonlarcası ölmüş gri hücrelerimizle bile sizden çok daha farklıyız.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol