ne kadar kallessin ah dunyam
tutmuş sana asik olmusum
ama olsun
aldat beni
aldat aldat aldat
olene kadar.....
seklindeki sozleri ile insanin icindeki sadomazoist hayvani kamcilayan sarki.
istanbul
(bkz: aşk)
dünyayı gezen bir ecnebi zatın söylediği gibi dünyanın en güzel şehri
yağmur yerine araba yağan şehirdir. her yağmurda bu trafiğin başka bi anlamı yoktur.
orhan pamukun, geçen yıl dönem ödevim olan bir kitabının adı. içinde eski ressamların çok güzel resimleri de bulunur.
özlediğim şehir.
(bkz: istanbul tip merkezi)
istanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı
önce hafiften bir rüzgar esiyor;
yavaş yavaş sallanıyor
yapraklar, ağaçlarda;
uzaklarda, çok uzaklarda,
sucuların hiç durmayan çıngırakları
istanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı.
istanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı;
kuşlar geçiyor, derken;
yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
ağlar çekiliyor dalyanlarda;
bir kadının suya değiyor ayakları;
istanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı.
istanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı;
serin serin kapalıçarşı
cıvıl cıvıl mahmutpaşa
güvercin dolu avlular
çekiç sesleri geliyor doklardan
güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
istanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı.
istanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı;
başımda eski alemlerin sarhoşluğu
loş kayıkhaneleriyle bir yalı;
dinmiş lodosların uğultusu içinde
istanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı.
istanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı;
bir yosma geçiyor kaldırımdan;
küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
birşey düşüyor elinden yere;
bir gül olmalı;
istanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı.
istanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı;
bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;
dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;
beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
kalbinin vuruşundan anlıyorum;
istanbulu dinliyorum.
orhan veli
önce hafiften bir rüzgar esiyor;
yavaş yavaş sallanıyor
yapraklar, ağaçlarda;
uzaklarda, çok uzaklarda,
sucuların hiç durmayan çıngırakları
istanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı.
istanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı;
kuşlar geçiyor, derken;
yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık.
ağlar çekiliyor dalyanlarda;
bir kadının suya değiyor ayakları;
istanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı.
istanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı;
serin serin kapalıçarşı
cıvıl cıvıl mahmutpaşa
güvercin dolu avlular
çekiç sesleri geliyor doklardan
güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
istanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı.
istanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı;
başımda eski alemlerin sarhoşluğu
loş kayıkhaneleriyle bir yalı;
dinmiş lodosların uğultusu içinde
istanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı.
istanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı;
bir yosma geçiyor kaldırımdan;
küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
birşey düşüyor elinden yere;
bir gül olmalı;
istanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı.
istanbulu dinliyorum, gözlerim kapalı;
bir kuş çırpınıyor eteklerinde;
alnın sıcak mı, değil mi, biliyorum;
dudakların ıslak mı, değil mi, biliyorum;
beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
kalbinin vuruşundan anlıyorum;
istanbulu dinliyorum.
orhan veli
adına yazılan şiirlerin, şarkıların bile büyüsü farklıdır. acı bile istanbul da farklı bir anlam kazanır.
bir ezginin günlüğü şarkısıdır,çeyrek albümünde mirkelam da gayet başarılı seslendirmiştir
istanbul istanbul dedim sana geldim
istanbul istanbul geldim de ne buldum
anam ayırmazdı benden gözünü
söylemişti dinlemedim sözünü
yıllardır unuttum artık yüzünü
beni ne dertlere saldın istanbul
beni ne dertlere saldın istanbul
bir ateş buldum, yandım yakıldım
esti geçti rüzgarına kapıldım
bir o yana, bir bu yana yıkıldım
hayallerim vardı çaldın istanbul
ne ümitle geldim, ama ne buldum
hani taş toprağın altın istanbul
istanbul istanbul dedim de geldim
bu koca şehirde ben yalnız kaldım
bir o yana, bir bu yana yıkıldım
hayallerim vardı çaldın istanbul
ne ümitle geldim, ama ne buldum
hani taş toprağın altın istanbul
istanbul istanbul diye özendim
beyaz mermerlere yattım uzandım
çalış çalış üç-beş kuruş kazandım
onu da elimden aldın istanbul"
çalış çalış üç-beş kuruş kazandım
beni ne dertlere saldın istanbul
bir o yana, bir bu yana yıkıldım
hayallerim vardı çaldın istanbul
ne ümitle geldim, ama ne buldum
hani taş toprağın altın istanbul
istanbul istanbul dedim sana geldim
istanbul istanbul geldim de ne buldum
anam ayırmazdı benden gözünü
söylemişti dinlemedim sözünü
yıllardır unuttum artık yüzünü
beni ne dertlere saldın istanbul
beni ne dertlere saldın istanbul
bir ateş buldum, yandım yakıldım
esti geçti rüzgarına kapıldım
bir o yana, bir bu yana yıkıldım
hayallerim vardı çaldın istanbul
ne ümitle geldim, ama ne buldum
hani taş toprağın altın istanbul
istanbul istanbul dedim de geldim
bu koca şehirde ben yalnız kaldım
bir o yana, bir bu yana yıkıldım
hayallerim vardı çaldın istanbul
ne ümitle geldim, ama ne buldum
hani taş toprağın altın istanbul
istanbul istanbul diye özendim
beyaz mermerlere yattım uzandım
çalış çalış üç-beş kuruş kazandım
onu da elimden aldın istanbul"
çalış çalış üç-beş kuruş kazandım
beni ne dertlere saldın istanbul
bir o yana, bir bu yana yıkıldım
hayallerim vardı çaldın istanbul
ne ümitle geldim, ama ne buldum
hani taş toprağın altın istanbul
ellerime konan minik noktacıklar yüzünden beni çoçukça bir sevince boğan sevgili şehir.
2008 in ilk karını gören şehir.
izmirli biri olarak her ayak bastığımda daha bir kendine bağlayan, cazibesinden kurtulamadığım şehir.
an itibariyle üzerine hayvan gibi kar yağan şehir. kar tutsa daha bir sevindirecektir, olsun buna da şükür.
an itibari ile karın aşırı yağdığı ve okulların tatil olmasını beklediğim şehir.
florya civarlarında kar yağışının havlu attığı şehir.
muhtesem bogazıyla insanlara huzur veren , kalabalık ortamıyla insanları depresyona sokan hz.muhammed (s.a.v)in hadis-i şerifine mazhar olan ve 1453 yılında fatih sultan mehmet hanın fethettiği 2010 yılında avrupa kültür baskenti olan muhtesem sehir.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?