hokkabaz

yeni comezimiz.

ho$geldi.

"yoğunlaştı"

ne sihir ne keramet, el çabukluğu marifettir bunlarda.

cuma ak$ami atv’de yayinlanacakmi$.

"cem yilmaz varsa yariliriz gulmekten" du$uncesi ile oturmayin koltuklariniza, hotorotrof olursunuz, o koltuklar bu du$unceye sahip insanlara kaciyormu$ film bitince, boyle i$ittim.

bu filmi izleyecekseniz gulmek icin degil, gercekten kaliteli, kimi zaman goz ya$artan, kimi zaman tebessum ettiren ama kahkaha attirmayan, kimi zaman iclendiren bir film izlemek icin oturun o koltuklara.cem yilmaz bu filmde "komedyenim evet ama ayni zamanda iyi bir oyuncuyum da" imajini gercekten cok iyi vermi$tir.hele hele mazhar alanson’un oyunculugu herhalde filmi izledigi zaman kendisini bile $a$irtmi$tir, kaldi ki $a$irtmayacak gibi de degil.

ozlem tekin’in o altinlari alip kacacagi baris bir siritkanlikla belli ediyordu kendisini acikcasi.tek kusuru da buydu sanirim filmin.bu film turk sinemasina olan inanci da tazelemi$tir sanirim.

bir $ekilde izleyin bu filmi.hicbir yolunuz da yoksa google videodan izleyin, ben oyle yaptim buyuk keyif aldim.

cem yılmaz’ın yanında ki arkadaşa,yoldaşa her neyse ona maradona demesinin sebebini çok güzel bağladığı film.en çok orayı beğenmişimdir.

-----------------------------------------------spoiler-----------------------------------------------
-sen niye maradona diyosun peki bu arkadaşa ?
+ o benim on numara arkadaşım da o yüsden.
-----------------------------------------------spoiler----------------------------------------------

cem yılmaz deyince altına edene kadar gülmek istiyor insanlar, normal. ama bu film gora gibi skeç bir film değil. gerçek, her şey gerçek. ufak ve çok farklı bir dünyada, az kişiyle, az mekanla çekilmiş bir film. yine okkalı geyik malzemeleri veriyor bizlere, yine çok güldürüyor. ağlatabiliyor aynı zamanda. babam ve oğlum filmi en ağlatan film diye ünlendi. ben o filme kendimi o kadar verememiştim. beni ağlatmadı. ama cem yılmaz filmin sonunda bunu çok güzel başarıyor. çok sevdiriyor iskender karakterini ve öldürüyor neredeyse. mazhar alanson’u da film boyunca söylediklerinden vazgeçiriyor ve "babalık" duygusunu çok güzel koyuyor ortaya. adeta iş ağlatmaksa ben de yapabilirim der gibi. son dönem türk filmleri arasında bariz en iyisi bu sebeplerden bence.

cem yılmaz bu işi iyi beceriyor bence güldürmek ve yanında duygusallık.gerçkten çoksempatik bi film izlenmesi gerekenlerden buda.

senaryo kalitesi sıfır olan film. izlemeniz size 2 saat kaybedecektir.

an itibari ile atv’de gösterilen filmdir.

yaşlı kadını hipnoz ederken kadının o anda ölmesiyle beni yarmış olan filmdir.ölmedi,ölmedi ne ölmesi yoğunlaştı,yoğunlaştı.

el çabukluğu ile birtakım şaşırtıcı olaylar yapmayı meslek edinen kimse.

gora’dan iyi her şey çok güzel olacak’tan vasat film.. bazı sahnelerde özlem tekinin oyunculuk denemeleri çok sırıtmış ama mazhar alansonun performansı hatrına görmezden gelinebilir.. ayrıca filmin başlarında canavar gösterilen abinin filmin sonunda melek çıkması da komik olmuş.. seyirciyi şaşırtma yolunda her şey mübahtır diye düşünülmüş sanıyorum..

cem yılmaz yaptıysa iyidir’in antitezi olan film.

bekleneni veremeyen cem yılmaz filmi...

filmin ana hikayesi bir yol hikayesi: uzerine fazla konsulacak bir sey yok; eger konusmak siteyen olursa her sey cok guzel olacak ile igili yazıları okuyabilir.

filmin yan hikayesi kaybetme olgusu gormememe metaforu ile desteklenmis; bir kaybeden oalrak cem yılmaz performansını merak edenler gora yı izleyebilir ayda yine her sey cok guzel oalcagı.

yani neresinden bakarsak bakalım onumuzde yeniden ısıtılmıs bir yemekten otesi yok, alıslımıs konu basarı garantisi veren oyuncular, ve ne hikmetse tum bu yasanmsılık duygusunu icine sindirebilen bir izleyici kitlesi.

şöyle de bir afişi varmış:

http://img281.imageshack.us/img281/1830/hokkabazfilmafisied4.jpg

mazhar alansonun cuk diye rolune oturdugu,cem yılmazın epey kilolu oldugu,tam gulecekken huzunlendıren,aglayacakken gulduren kısacası insana duygu karmasasi yasatan guzel bir film.

(bkz: sihirbaz)

son sahnesini beğendiğim izleti (filim).