her şeyi bırakıp çekip gitmek

wereyda
hayatın hayat olmaktan çıkıp salak saçma bir $ey olduğu, yani sandalın su almaya ba$ladığı zamanlarda aklıma dü$en yegane aktivite. kendimi ve daha doğrusu bu skindrikle$tirilmi$ ruhumu ve fotoğraf makinemi alıp, kanalizasyon kokulu ağızlardan, meymenetsiz yüzlerden, gözbebeklerinin içine baka baka yalan söylebilmeyi ba$aran artist kılıklı pu$tlardan, sonsuz bir güveni yıkmayı ba$aran kemirgenlerden, iki bacaklı eklembacaklılardan, bakan ama görmeyen; konu$an ama asla söylemeyen, dokunan ama asla değmeyen, çalan ama asla bağı$lamayan soysuzluklardan sıyrılmayı dü$leyip, ayaklarımı ve sigaramı da alıp ba$ımı gitmek istediğim zamanlarda, ta$tan bir kalbin etrafında tapınmak için toplanmı$ iptidai sürüngenlerin ağırla$mı$ gözkapaklarını kaldırıp onlara bilincime hükmeden nefretimin metala$mı$ hali olan gölya$larımı göstermek istiyorum.. beni ben yapan her $eyden; ailemden, dostlarımdan ve babaannemin yorgun dut ağacından, müzikten ve o büyük a$ktan, edebiyattan dahi sıyrılmak istiyorum bazen. yanıma biraz ıssızlık, biraz ölü his, biraz da ay alarak firara ko$mak istiyorum.

$imdi bana deli diyorlar; deliler bile..

akhillius
güzellikleri, aşkı, "dostluğu", gülmeyi, hoş sohbetler etmeyi, gezmeyi, tozmayı, saymayı sevmeyi bilmeyi bilmemeyi istemeyi isteyebilmeyi çalmayı gönül vermeyi... hayatını bir kenara atıp gitmek yani.

hüzün verir. acı ceker insan.unutup gitmek koyar acı acı. arkaya bakmaya korkar insan gene güzellikleri görüp aldanacağını sanır. gitmek sorun değildir aslında en çok koyanı kalıp savaşmaktır her kötülüğe karşı. alın teri dökmek lazımdır hayatı daha güzel hala getirmek için. vermemek lazım kimsenin eline kendini üzecek bir malzeme.

bir tarafı koysak bile bir köşeye öteki taraf ağır basıp çekip gitmeyi daha zor hale getirecektir. kimileri vazgeçirmeye çalışacaktır seni bu çekip gitmenden fakat sen korkularınla yüzleşmenin ağır olacağını düşündüğünden korkarca kaçar gidersin her şeyden. ama düşüncelerinin esiri olursun her zaman için. onlar seni asla bırakmaz çok uzaklara çekip gitsen bilem. hep seninledir hep senledir. zaman geçtikçe ağır gelmeye başlar bu çekip gitmeler. umursamaz gibi takılırsın fakat içinde kocaman bir fırtına kopmaktadır görmek istemezsin. acı vermektedir çünkü sana bunlar. içine akmalar çok yoğunlaşır acıdan öte olmaya başlar. öyle biran gelirki tak eder artık bu çekip gitmen ve geri dönersin.

hah! işte o zaman kaybettiklerin, kaçırdıkların seni daha çok üzecektir ama başa gelen çekilir deyip daha yenilerini kurmaya çalışırsın kendince. o zaman son bir düşünce düşer aklına " eee ben gittim, e şimdi geldim, hiçbir şey eskisi gibi değil... her şeyi tekrardan oluşturcam şimdi. yeniden dostluk yeniden muhabbet yeniden geyik... tüh ya keşke gitmeseydimde kendimi soyutlayıp yenilerini olduğum yerde yapsaydım".
isyankarmuhabir
guzel yurdumun ege ve akdenız bolgelerındekı sahıl koylerınden bırınde, rumdan kalma eski bir tas ev olacak, sahılede yakın olacak tabii, evın onunde bırde ahsap sandal olacak, kah, gun agarırken cıkacaksın tekneyle caparıye, kah gun batımına yakın atacaksın aglarını, denız o gun ne verırse onunla yetıneceksın bahar ve yaz ve bazı kıs aksamlarıda kırmızı sarap, bıraz peynır belkı uc bes kıyıntı ama mutlaka bıraz muzık olacak, iste boyle bir yere kacmak saklanmak ıster gonlum

realist edit: bu tıp bır eylemde bulunmak yurek ıster herseyı bırakıp gıtmek, ancak fılmlerde olur. bızım gıbı bu hayatın ıcerısınde tıkılıp kalmıs ve sahte algılar ve ıhtıyaclar yaratan kısıler degıl hersyı bırakıp gıtmeyı tatıle bıle 15 gunden fazla gıdemezler, yasadıgımız duzen bıze bazı roller vermıs ve bu rollerı degıstırmek ’’ yemez’’.
spongebob
ümitsizliğe kapılmış ve hayattan beklentisi kalmayanların yaptığı eylem. bazen öyle anlar olurki hiç bir şey istediğiniz gibi gitmez. herşey güzelken bir anda bozulmaya başlar sevdicek terk eder sizi. sonra arkadaşlarınız bir hiç uğruna satarlar sizi. ailenizle aranız bozuktur. ve işte o an düşünürsünüz ’’her şeyi bırakıp çekip gitmeyi’’. zor bir karar olsada geride kalıcak olanlar olsada yapmak istersiniz. onur akin çok güzel söylemiştir ;

denizine küsmüş bir martı gibi
dalgalar üstüme üstüme geliyor
ahh pınar gözlüm
suç ortağım
bu yarayı taşıyamam
sen gidersen yaşayamam

bu senin yaptığın korsan bir eylem
’’her şeyi dağınık bırakıp aniden çekip gitmek’’

ne bir selam kalır geride ne de gitme diyebilecek bir yakın. sadece kırgınlıklar, biraz göz yaşı ve vedalar.


neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol