(bkz: hayat kırıklığı)
hayal kırıklığı
öldürür.
hepimizin içinde vardır aslında bazı çocukluk..elimizde kovalar kumdan kaleler yaparız sahilerde bazen haylaz bi çocuk gelir yıkar yaptığımız kaleleri bazen ummadığımız bi dalga.umutlarımız beslediği herşeyin bittiği nokta;hayal kırıklığı
(bkz: can kırıkları)
aşkın ta kendisi
(bkz: hayat kırıklığı)
önce dudak burkulması,sonra geçer ümidi ama netice itibaryle vasat bir durum.
her gece sarılıp uyuduğun sevgilinin aslında sana hiç sarılmadığını anlamaktır.
yıllar önce ekilen bir tohumun kötü bir oduncu tarafından kesilip atılmasıdır bir hiç uğruna.
onu görmek uğruna çıktığın bir yolculuğun sonunda ölüm haberini almaktır.
çok sevdiğin bardağının yıkarken elinden düşüp kırılmasıdır.
güne, aç bir sabahla uyandığında dolabın kapağını açar açmaz küflü yeşil bir peynir görmektir sarı bir tabakta.
artık hayal kuramadığını farketmektir, avucunda sımsıkı tuttuklarının eline batmasıdır.
yaralanmak ve umarsızlaşıp yara dağıtmaktır dokunduklarına...
yıllar önce ekilen bir tohumun kötü bir oduncu tarafından kesilip atılmasıdır bir hiç uğruna.
onu görmek uğruna çıktığın bir yolculuğun sonunda ölüm haberini almaktır.
çok sevdiğin bardağının yıkarken elinden düşüp kırılmasıdır.
güne, aç bir sabahla uyandığında dolabın kapağını açar açmaz küflü yeşil bir peynir görmektir sarı bir tabakta.
artık hayal kuramadığını farketmektir, avucunda sımsıkı tuttuklarının eline batmasıdır.
yaralanmak ve umarsızlaşıp yara dağıtmaktır dokunduklarına...
cesaretinizi toplayıp platonik olarak aşık oldugunuz insana duygularınızı itiraf edeceginiz gün aslında hayatınızda olmayan hayatınızdan çıkıp gitmesidir.
büyük bir umutla beklersiniz umutlarınız ümitlere dönüşür geldigi gün yapacagınız konuşmanın metnini tekrarlar durursunuz .
ve anlarsınız, kendinize kötü bir kabusla uyandıgınız sabah şöyle dersiniz ümit etmek çaresizliktir ve çaresizsin ,üzgünüm çok ugraştın ama olmadı işte....
ve sonrasında büyük bir hayal kırıklıgı....
büyük bir umutla beklersiniz umutlarınız ümitlere dönüşür geldigi gün yapacagınız konuşmanın metnini tekrarlar durursunuz .
ve anlarsınız, kendinize kötü bir kabusla uyandıgınız sabah şöyle dersiniz ümit etmek çaresizliktir ve çaresizsin ,üzgünüm çok ugraştın ama olmadı işte....
ve sonrasında büyük bir hayal kırıklıgı....
olduğunu sandıklarınızın birer sanrıdan ibaret olmasıyla, hayallerin sadece kurgudan ibaret kalmasıyla, hayatınıza girip de parçanız olmuş her kahramanınızın birer birer görevlerini yerine getirmeden eyvallah ne halin varsa gör demesiyle, giderken yerlerinde sadece koca delikler bırakmalarıyla oluşan bir bitkisel hayat halidir. yada kırıklığın şiddetine göre near dying experience.
en kötüsü filmin de senaryonun da aynı, oyuncuların farklı olduğu kırıklıklar.her seferinde aynı hayale başka insanlar girip çıkıyor ve hepsinin sonu da kırıklık oluyorsa artık biz o bireye kırgın falan da demiyoruz zaten.kaşar diyoruz en yağlısından.
en kötüsü filmin de senaryonun da aynı, oyuncuların farklı olduğu kırıklıklar.her seferinde aynı hayale başka insanlar girip çıkıyor ve hepsinin sonu da kırıklık oluyorsa artık biz o bireye kırgın falan da demiyoruz zaten.kaşar diyoruz en yağlısından.
uzun uzun yollardan gelip de anne bireyin yapmış olduğu leziz peynirli börekten kalan son dilimi yemek için mutfağa koşup, dolabın kapağını açıp da ilgili dilimin sizden daha atik davranan başka bir aile üyesi tarafından yendiği anlaşıldığı an oluşan duygudur hayal kırıklığı. böyle dizlerinizde derman kalmaz, yere düşecek gibi olursunuz, dudaklarınız titremeye başlar, "neden" diye sorarsınız, akabinde bikaç damla gözyaşı gelir yerleşir gözlerinize, hüzünlenirsiniz. sonrasında buzdolabının köşesinde duran ve kısa bir zaman aralığında gözgöze geldiğiniz tiramisunun varlığı sizi kendinize getirir, "vay a.k. şansa bak" dersiniz. eski neşenize ve huzurunuza kavuşursunuz aceleyle.
sevdiğiniz insana bir öykü yazdığınızı söylemişsinizdir. o da sizden öyküyü yollamanızı istemiştir. siz bir an önce bilgisayara geçmeye çalışırsınız öyküyü. çünkü onunla ilgilidir öykü. o okuyunca alacağınız tepkiyi merak edersiniz. öyküyü yazar, kaydedersiniz, bir de bakarsınız ki sevdiğiniz insan beklemeye tenezzül etmemiş, internetten çıkmıştır. işte o anda yaşadığınız duygudur hayal kırıklığı.
iki arkadaş yolda yürürken önden iki kızın size bakıp gülüşmesiyle başlayan olaylar zinciridir hayal kırıklığı.
15 yaşın verdiği heyecan ve artık tükürsen ağızdan fışkıracak hormonların etkisiyle saçmalayıp göt olmaktır hayal kırıklığı.
kızları km.lerce takip edip tam konuşmaya yeltenecekken kaybetmektir.ayrıca tam kaybettiğinizi sandığınızda aslında sürüsünü korumaya hevesli bıçkın erkeklerle dolu mahallede olduğunuzu fark etmektir hayal kırıklığı.
sadece umutların ve hayallerin kırıldığı bir nokta değil, aynı zamanda kafalarda yamulan demir borulardır, diş kırıklarıdır, kaburga kırıklarıdır hayal kırıklıkları.
15 yaşın verdiği heyecan ve artık tükürsen ağızdan fışkıracak hormonların etkisiyle saçmalayıp göt olmaktır hayal kırıklığı.
kızları km.lerce takip edip tam konuşmaya yeltenecekken kaybetmektir.ayrıca tam kaybettiğinizi sandığınızda aslında sürüsünü korumaya hevesli bıçkın erkeklerle dolu mahallede olduğunuzu fark etmektir hayal kırıklığı.
sadece umutların ve hayallerin kırıldığı bir nokta değil, aynı zamanda kafalarda yamulan demir borulardır, diş kırıklarıdır, kaburga kırıklarıdır hayal kırıklıkları.
ne zaman ki çok önemli bir mesaj beklersiniz, ki bu aile bireylerinin herhangi birinden olur, doğum yapan teyze kızının cocuğunun cinsiyeti hakkında bilgi almak adına olsun, trip yapmış sevgiliye gönderilmiş mesajın karşılığı olsun, yemeksepeti com a sms aracılığı ile ulaştığınızda size dönmesini beklediğiniz an olsun, tüm bunların yerine gsm operatöründen gelen ve "sevgili abonemiz..." girişiyle başlayan bir mesaj sonrası yaşadığınız durumdur hayal kırıklığı, "vay a.k. ben senin" şeklinde söylemlerde bulunmanızı sağlar. ayıptır.
hayal kurmanın verdiği mutluluğun tam tersi. hayal kurmak ne kadar mutluluk verirse, hayal kırıklığı da bir o kadar acı verir.
(bkz: hayal kırıklıgına ugramak)
fiziksel acıdan sonraki en güçlü duygudur. dı$arıdan hiç bir $ey görünmez ama içerisi büyük bir yıkım ta$ır; etler lime limedir, kan gözya$ı görevi görür kalbinizin içini erite erite akar...
(bkz: üstüm ba$ım dü$kırığı)
bugun dolu dolu yasadigim duygu, meger bir an degil bir surecmis ki hala daha yasamaktayim, sanki zaman yavaslamis akmakta zorlaniyor, bu arada gozumden envai cesit kare geciyor. ve fonda calan muzigi sakin sorma!! yerdeyim sozluk, hakem sayiyor ben de duyuyorum ama s.ksen kalkamam..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?