çok afedersiniz öncelikle;
bi.. neyse.
kusura bakma da fazıl say sen kimsin ki bu millete bu yaftayı yapıştırıyorsun dediğim sanatçı. milli mücadele yıllarında avrupadan medet uman mandacılığı savunan tipleri aklıma getiren sanatçı. cemil ipekçi nin bile dediği gibi nişantaşı taifesini bu milletin özü sanan adam. bu ünü şöhreti de sırf nişantaşılılar değil, bu türk halkı verdi sana. terbiyesizliğin alemi yok.
ha ülkeni beğenmeyebilirsin ama sen kimsin ki türk halkını kötü betimleyebiliyorsun elin gavur memleketlerinin karşısında.
gidersen gidsersin bu ülke sen gittin diye bir şey kaybetmez. topu topu bir kişi eksiliriz. madem ülkeni bu kadar sevmiyorsun.
ne mücadelesi ne savaşması...
fazıl say
ilk açıklamalarının başka yönlere çekilmesi üzere en son yaptığı yazılı açıklamada şunları belirtmiştir:
"bütün bunlara karşılık bu iktidar, bana ve müzik sanatına şimdiye kadar dostça davranmadı. ‘metin altıok ağıtı’ adlı oratoryom dolayısıyla, iktidarın ilk kültür bakanı, çeşitli yöntemler kullanarak eserin sansür edilmesini sağladı. bu olayı, hiç unutamıyorum.
müzik sanatını küçümsemenin başta gelen örneklerinden biri, milli eğitim bakanlığı’nın önceki yıl okullarda müzik ve resim derslerinin kaldırılması girişiminde bulunmasıdır. bizim milli eğitim sistemimizden sanat eğitimi dışlanamaz. başka bir olumsuz örnek ise türkiye’nin bugün on bin müzik öğretmeni açığı bulunduğu halde, lisans öğrenimini tamamlayan genç müzikçilerimizin öğretmen olmasını önlemek için engeller icat edilmesidir. bunlar, basının ve halkın gözünden kaçmış olabilir ama, müzik benim mesleğim; benim gözümden kaçmadı. ‘sanatçı, alnında ışığı ilk hissedendir’ özdeyişini, ‘sanatçı, karanlığın tehlikesini ilk hissedendir’ anlamında da düşünebiliriz"
"bütün bunlara karşılık bu iktidar, bana ve müzik sanatına şimdiye kadar dostça davranmadı. ‘metin altıok ağıtı’ adlı oratoryom dolayısıyla, iktidarın ilk kültür bakanı, çeşitli yöntemler kullanarak eserin sansür edilmesini sağladı. bu olayı, hiç unutamıyorum.
müzik sanatını küçümsemenin başta gelen örneklerinden biri, milli eğitim bakanlığı’nın önceki yıl okullarda müzik ve resim derslerinin kaldırılması girişiminde bulunmasıdır. bizim milli eğitim sistemimizden sanat eğitimi dışlanamaz. başka bir olumsuz örnek ise türkiye’nin bugün on bin müzik öğretmeni açığı bulunduğu halde, lisans öğrenimini tamamlayan genç müzikçilerimizin öğretmen olmasını önlemek için engeller icat edilmesidir. bunlar, basının ve halkın gözünden kaçmış olabilir ama, müzik benim mesleğim; benim gözümden kaçmadı. ‘sanatçı, alnında ışığı ilk hissedendir’ özdeyişini, ‘sanatçı, karanlığın tehlikesini ilk hissedendir’ anlamında da düşünebiliriz"
şimdiye kadar birileri kazandı diye başka birileri ülkelerini terk etmediyse, zat-ı şahaneleri de terk etmemeli ve bundan daha elim ve daha vahim olmak üzere bu düşüncesizliğini kamuoyu ile paylaşmamalı idi, diye düşünüyorum.malum, ota boka tahrik olup, provakasyonlara malzeme olan bol miktarda eğitimsiz, problemli vatandaşımız var.
bir aydınımız bile demokrasiyi içselleştirememiş, kendisinden farklı olana hoşgörüyle bakamıyorsa ülkem adına üzülürüm sadece.
bir aydınımız bile demokrasiyi içselleştirememiş, kendisinden farklı olana hoşgörüyle bakamıyorsa ülkem adına üzülürüm sadece.
isteyen gider isteyen kalır da sarı çizmeli mehmet ağa bu açıklamayı yapsaydı acaba bu kadar konuşulurmuydu
ya fazıl say zaten hayatının büyük bir kısmını yurt dışında geçirmiş bir insan.bence önceki gidişlerinden tek farkı her seferinde bu açıklamayı yapmış olmamasıdır.tepki verilmeli mi o bile şüpheli bence... zaten bu ülkede bazı dönemlerde yeterince parası olanlar hep sıkıntılı dönemlerde yırtmayı başarmışlardır işler düzelincede sevgili vatanım diyerek geri gelmişlerdir yani bence tutan yoksa gidebilir bi sakınca yoktur.
<bkzgüle güle fazıl say seni çok özleyeceğiz yemin ederim.amin.>
ya fazıl say zaten hayatının büyük bir kısmını yurt dışında geçirmiş bir insan.bence önceki gidişlerinden tek farkı her seferinde bu açıklamayı yapmış olmamasıdır.tepki verilmeli mi o bile şüpheli bence... zaten bu ülkede bazı dönemlerde yeterince parası olanlar hep sıkıntılı dönemlerde yırtmayı başarmışlardır işler düzelincede sevgili vatanım diyerek geri gelmişlerdir yani bence tutan yoksa gidebilir bi sakınca yoktur.
<bkzgüle güle fazıl say seni çok özleyeceğiz yemin ederim.amin.>
doğaçlamalarında da çok başarılı performaslar sergileyen sanatçı.
çagdaş modern ve gerçek bir atatürkçü olan piyanistimiz.yurt dışına yerleşme konusunda bayağı polemik olmuş. belki bu haber aydınlatır herkesi. ne demek istediğini daha iyi anlarsınız böylece .
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=241775
http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=241775
#726507
beynı şey edilesi varlık...
eğer eğri bi yer varsa düzeltsin kaçmak çaremi...
gelde deme
(bkz: ananıda al git)
beynı şey edilesi varlık...
eğer eğri bi yer varsa düzeltsin kaçmak çaremi...
gelde deme
(bkz: ananıda al git)
bu adamın son yorumlarıyla ilgili aklıma bazı şeyler takıldı. bu konuşmalarını da sözlüğe ilk taşıyan ve ilk eleştiren de benim onu da belirtmek isterim. fakat eleştirinin de bazı kıstasları vardır.
herkes "siktirsin gitsin mına kodugum. ya sev ya terk et." gibi saçma sapan eleştirilere kalkışmış bakıyorum da. yahu hiç kimse mi bu adamın dediklerine kulak vermez. bu adam neden böyle bir şey demiş, ne onu bunu deme noktasına getirmiş, kimse mi bi arayıp soruşturmaz.
onu bu sözleri söylemeye getiren en önemli olaylardan birisini aşağıda id’sini vereceğim entryde bulabilirsiniz. adam çıktı açık açık dedi ki "bu ülke karanlığa gidiyor, bu adamlar anasını ağlatıyorlar ülkenin. ülkemden kopma noktasına geldim" diyor da bütün suçlu kendisi oluyor, ona bunları düşündürenler, ülkesinin zaferleri için besteler yazmış bir sanatçıyı küstürenlerin hiçbir suçu olmuyor.
#728101
ama aslında haklısınız. fazıl say gibiler gitsin, tuncay özkan gibi postal siliciler çok güzel işler yaparlar bu ülkede.
ayrıca bu adamın beynine laf edenler ilk önce kendi beyinleriyle neler üretmişler onu bir irdelesinler. öyle kolay değil efendiler düşünen, çalışan, üreten beyine laf etmek.
edit: en sağlam kaynaktan aldığım haberlere göre şöyle de bir durum var bu adamla ilgili. şimdi bu insanı eleştiren ve ortada sanatçıyız diye gezen neredeyse bütün insanların çifte pasaportu varmış. fakat bu abimiz inatla sadece türk pasaportunu kullanıyormuş ve değiştirmeye de hiç niyeti yokmuş. hani ayda yılda bir yurtdışına giden insanların eleştirdiği, yılda ortalama 140 konser veren adam bu yurtdışında. üstelik düşünüldüğü gibi hiç de kolay geçmiyormuş vize alma işlemleri. yani şapkayı artık elinize mi alırsınız düşünürken naparsınız bilemiyorum.
herkes "siktirsin gitsin mına kodugum. ya sev ya terk et." gibi saçma sapan eleştirilere kalkışmış bakıyorum da. yahu hiç kimse mi bu adamın dediklerine kulak vermez. bu adam neden böyle bir şey demiş, ne onu bunu deme noktasına getirmiş, kimse mi bi arayıp soruşturmaz.
onu bu sözleri söylemeye getiren en önemli olaylardan birisini aşağıda id’sini vereceğim entryde bulabilirsiniz. adam çıktı açık açık dedi ki "bu ülke karanlığa gidiyor, bu adamlar anasını ağlatıyorlar ülkenin. ülkemden kopma noktasına geldim" diyor da bütün suçlu kendisi oluyor, ona bunları düşündürenler, ülkesinin zaferleri için besteler yazmış bir sanatçıyı küstürenlerin hiçbir suçu olmuyor.
#728101
ama aslında haklısınız. fazıl say gibiler gitsin, tuncay özkan gibi postal siliciler çok güzel işler yaparlar bu ülkede.
ayrıca bu adamın beynine laf edenler ilk önce kendi beyinleriyle neler üretmişler onu bir irdelesinler. öyle kolay değil efendiler düşünen, çalışan, üreten beyine laf etmek.
edit: en sağlam kaynaktan aldığım haberlere göre şöyle de bir durum var bu adamla ilgili. şimdi bu insanı eleştiren ve ortada sanatçıyız diye gezen neredeyse bütün insanların çifte pasaportu varmış. fakat bu abimiz inatla sadece türk pasaportunu kullanıyormuş ve değiştirmeye de hiç niyeti yokmuş. hani ayda yılda bir yurtdışına giden insanların eleştirdiği, yılda ortalama 140 konser veren adam bu yurtdışında. üstelik düşünüldüğü gibi hiç de kolay geçmiyormuş vize alma işlemleri. yani şapkayı artık elinize mi alırsınız düşünürken naparsınız bilemiyorum.
“en çok da gelecek kuşaklar için kaygılanıyoruz. eğer, günün birinde karanlık güçler cumhuriyetimize ve ulusal değerlere hayat hakkı tanımazsa, onlara teslim olacak değiliz" demiş sanatçıya tepki bu olmuş; "kusura bakma da fazıl say sen kimsin ki bu millete bu yaftayı yapıştırıyorsun dediğim sanatçı." gibi aşağılık tanımlara da dur demek yine birilerinin boynunun borcudur.
ki adam kötü bir şey demiyor kaba ve aşağılık o tabiri caiz zihniyetinizle anlaşılması babında şöyle diyor "sizler ananızı sikilmekten kurtaran bir adamın geleceğe bıraktığı mirasa ihanet ettiniz". evet aynen böyle diyor tüm türkiye’ye.
ki adam kötü bir şey demiyor kaba ve aşağılık o tabiri caiz zihniyetinizle anlaşılması babında şöyle diyor "sizler ananızı sikilmekten kurtaran bir adamın geleceğe bıraktığı mirasa ihanet ettiniz". evet aynen böyle diyor tüm türkiye’ye.
(bkz: ne dedin sen)
-bu ülkenin sanatçısı bu ülkeyi terk etmez...
-bu ülkenin sanatçısı burda doğar burda ölür...
(bkz: bütün olay bundan ibaret)
-bu ülkenin sanatçısı burda doğar burda ölür...
(bkz: bütün olay bundan ibaret)
mücadele gücü olan insanlar haksızlığa uğradıklarında haklarını almak için mücadele edeler.kişiliği oluşmamış silik karakterler ise ben gidiyorum derler, kimileri de hiçbir sıkıntı yaşamadığı halde ilgi çekmek için ben gidecem der.gidene kal demek zavallılıktır.yine de şanslı sayılır fazıl say kimse ona bu şartları beğenmiyorsan git demedi.ama bu ülkede bir sivil toplum kuruluşunun başkanı kürtler bu ülkeden memnun değillerse barzani babalarına gitsin diyebilmiştir.cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişi çıkıp türbanlılar arabistana gitsin diyebilmiştir.acaba fazıl say’a kim ne demiştir.
fazıl bey oturup kimin nasıl dışlandığı konusunda bir kere daha düşünsün.
fazıl bey oturup kimin nasıl dışlandığı konusunda bir kere daha düşünsün.
abbas güçlü ile genç bakış programına telefonla katılıp akp milletvekili osman yağmurdereli’ye göbeğini kaşıyan adam benzetmesi yapan,çok iyi , çok bilgili, çok kültürlü ve yine o nisbette saygısız olan sanatçı(!)
:http://tinyurl.com/2mgoaj
:http://tinyurl.com/2mgoaj
cok gec oldu ama.. olsun.
elimizde bi adam va, sanatci, guzel piyanocaliyo belki de elimizdekilerin en iyisi hatta. bu adam bi gun bir roportaj veriyor ve gitmek istedigini soyluyor. normalde her seyden ayri dusundugumuzde gayet normal degil mi? bir insan ulkesinin yonetiminden, halkindan, bayragindan hatta isminden memnun olmayabilir, dunyanin baska bir yerine goc edebilir. bu dogal bir ozgurluktur, hatta kendilerinin secmedigi bir millete olumune baglanan, dusunmeden seven dusunmeden yasayan zihniyetlere gore bir nebze akillica sayilabilir bu davranis. ama biraz ayrintiya iniyosunuz, yine ayni sey!
ulan be adam birincisi madem gidiyosun banane? biri sana gidiyo musun diye mi sordu ki sen beni kiskirtiyosun? napalim? kampanyalar mi duzenleyelim, stadlarda taraftariz biz cekeriz cefa, fazil abi bizi birakma diye mi bagiralim? niye kasiniyosun durduk yere? ikincisi ulan nasi bi argumandir o? yetenekle zeka arasinda hic bir korelasyon yoktur diye biriyle iddiaya girmis gibisin. simdi sen ki her yerde ozgurluk diye bi yerlerini yirtan bi insansin, nasi bi zihniyetsin ki basi kapali bakan eslerini kaldirmiyo senin bunyen?.. cumhuriyetin kuruldugu gunden bu yana salak yerine konuluyosunuz, sizin partiniz sizin siyasetcileriniz hep muhalefet farkinda misin? neden diye sordun mu hic? napiyorum ulan ben dedin mi? hayir.. niye? o kadar bagnazsiniz ki, o kadar daracik bir dunyada yasiyosunuz ki bi kez olsun buyuk resmi gormediniz. gitsin fazil say, umrumda diil.. kalsin, yine umrumda diil. ama hic kimsenin, sanatci dahi olsa bu tarz dingil yorumlar yapmaya hakki yok. oraya kadar gelmissin, sana mikrofon uzatilmis, tek sey isteniyo senden dusun, oyle konus.
bu boyle bir teranedir iste, adam piyano caliyo ben ona aptal saptal yorumlari yuzunden ileti yaziyorum, gazeteler haftalarca bu adami yaziyo, halkin bi cogu zaten adamin adini fenerbahce ile duydu, bakiyolar gazeteye "lan bu adam kim?" diyorlar, dur bakiim bu adama piyanist diyolar nikah masasi ni caldi mi diye eserlerini dinliyor. sonra noluyo, fazil abim kazaniyo, halk soyuluyo.. kim suclu diye ariyoruz.. ben de giderim ulan, ben de giderim.
dip not: karsi ciktigin fikre saygi gostermeden, onlari gerizekali yerine koyarak yapilan muhalefet, her daim muhalefet olarak kalmaya devam edicek bu ulkede. elli yil sonra da onlari goruceksiniz.
elimizde bi adam va, sanatci, guzel piyanocaliyo belki de elimizdekilerin en iyisi hatta. bu adam bi gun bir roportaj veriyor ve gitmek istedigini soyluyor. normalde her seyden ayri dusundugumuzde gayet normal degil mi? bir insan ulkesinin yonetiminden, halkindan, bayragindan hatta isminden memnun olmayabilir, dunyanin baska bir yerine goc edebilir. bu dogal bir ozgurluktur, hatta kendilerinin secmedigi bir millete olumune baglanan, dusunmeden seven dusunmeden yasayan zihniyetlere gore bir nebze akillica sayilabilir bu davranis. ama biraz ayrintiya iniyosunuz, yine ayni sey!
ulan be adam birincisi madem gidiyosun banane? biri sana gidiyo musun diye mi sordu ki sen beni kiskirtiyosun? napalim? kampanyalar mi duzenleyelim, stadlarda taraftariz biz cekeriz cefa, fazil abi bizi birakma diye mi bagiralim? niye kasiniyosun durduk yere? ikincisi ulan nasi bi argumandir o? yetenekle zeka arasinda hic bir korelasyon yoktur diye biriyle iddiaya girmis gibisin. simdi sen ki her yerde ozgurluk diye bi yerlerini yirtan bi insansin, nasi bi zihniyetsin ki basi kapali bakan eslerini kaldirmiyo senin bunyen?.. cumhuriyetin kuruldugu gunden bu yana salak yerine konuluyosunuz, sizin partiniz sizin siyasetcileriniz hep muhalefet farkinda misin? neden diye sordun mu hic? napiyorum ulan ben dedin mi? hayir.. niye? o kadar bagnazsiniz ki, o kadar daracik bir dunyada yasiyosunuz ki bi kez olsun buyuk resmi gormediniz. gitsin fazil say, umrumda diil.. kalsin, yine umrumda diil. ama hic kimsenin, sanatci dahi olsa bu tarz dingil yorumlar yapmaya hakki yok. oraya kadar gelmissin, sana mikrofon uzatilmis, tek sey isteniyo senden dusun, oyle konus.
bu boyle bir teranedir iste, adam piyano caliyo ben ona aptal saptal yorumlari yuzunden ileti yaziyorum, gazeteler haftalarca bu adami yaziyo, halkin bi cogu zaten adamin adini fenerbahce ile duydu, bakiyolar gazeteye "lan bu adam kim?" diyorlar, dur bakiim bu adama piyanist diyolar nikah masasi ni caldi mi diye eserlerini dinliyor. sonra noluyo, fazil abim kazaniyo, halk soyuluyo.. kim suclu diye ariyoruz.. ben de giderim ulan, ben de giderim.
dip not: karsi ciktigin fikre saygi gostermeden, onlari gerizekali yerine koyarak yapilan muhalefet, her daim muhalefet olarak kalmaya devam edicek bu ulkede. elli yil sonra da onlari goruceksiniz.
youtube daki videolari kufurlesmeler yuzunden kapatilan kisi. daha da onemlisi fazil say in siteye girip videodaki hitlere bakarak mutlu oldugunu soylemis ve videolarin kapatilmasindan dolayi cok uzuldugunu ve kizdigini belirtmistir.
hiç hayatında gideceğim bu ülkeden demedin mi?
faili bir türlü bulunamayan cinayetlere, aydınlarının cayır cayır yakılmasına ağlamadın mı? ağlarken bu insanlar benim insanım olabilir mi diye sormadın mı kendine?
en basiti bu yüzyılda hala okuma yazma bilmeyen insanın olduğunda ve bu insanlar cehaletten zerre utanmadığında, bir kitap bile okumadım hayatımda hiç eksiklik hissetmedim dediğinde milletinin vekilleri, bu ülkede genç olmaktan hiçbir şeyi değiştirememekten dolayı kalbin acımadı mı?
mafyanın ve tarikatların hukuktan daha değerli oluşu hala canını yakmıyor mu? yıllarca kadınını okutmaya uğraşıp ardından onu bir bez parçası ile sembole çevirmeye çalışanlara tepkin yok mu? sınırlarını korumak için bile izin almaya giden başbakanına bakıp hala alkışlayabiliyorsan aslında denilmek istenen hiçbirşeyi anlayamamışsın demektir. daha iyi bir türkiye hayal edenlerin cümlesidir bu terk cümlesi ama gitmez hiçbir yere gerçekten vatanını seven.zaten gerçekten vatanını sevdiğinden verir bu tepkiyi. dünyanın her yerinde yaşabilecek olan fazıl sayda gitmez. gideceği, para kazanacağı yer olmadığından değil bu ülkede iki üç kişi neler oluyor diye etrafına baksın ister bu cümleyi söylerken. gerçek bir sanatçının yapması gerektiği gibi muhalliftir fazıl say. türkiye vatan hainleriyle kaçakçılarla gurur duyar. yeteneği olmayan teşirci kadınlara, karısını dövüp yere tüküren türkücülere sanatçı der. insanları geriye götüren bütün düşünceleri yayan, kadınları vurduran ekranlarda gerle gerile konuşan mafya kılıklı sanatçılarını omuzunda taşır. ama sıra fazıl saya gelince tek kabahati kültürlü olmaktır.türkiye herkesle gurur duyar. bir fazıl sayı bu güne kadar bu kadar konuşmamış ve bir türlü gurur duyamamıştır.
faili bir türlü bulunamayan cinayetlere, aydınlarının cayır cayır yakılmasına ağlamadın mı? ağlarken bu insanlar benim insanım olabilir mi diye sormadın mı kendine?
en basiti bu yüzyılda hala okuma yazma bilmeyen insanın olduğunda ve bu insanlar cehaletten zerre utanmadığında, bir kitap bile okumadım hayatımda hiç eksiklik hissetmedim dediğinde milletinin vekilleri, bu ülkede genç olmaktan hiçbir şeyi değiştirememekten dolayı kalbin acımadı mı?
mafyanın ve tarikatların hukuktan daha değerli oluşu hala canını yakmıyor mu? yıllarca kadınını okutmaya uğraşıp ardından onu bir bez parçası ile sembole çevirmeye çalışanlara tepkin yok mu? sınırlarını korumak için bile izin almaya giden başbakanına bakıp hala alkışlayabiliyorsan aslında denilmek istenen hiçbirşeyi anlayamamışsın demektir. daha iyi bir türkiye hayal edenlerin cümlesidir bu terk cümlesi ama gitmez hiçbir yere gerçekten vatanını seven.zaten gerçekten vatanını sevdiğinden verir bu tepkiyi. dünyanın her yerinde yaşabilecek olan fazıl sayda gitmez. gideceği, para kazanacağı yer olmadığından değil bu ülkede iki üç kişi neler oluyor diye etrafına baksın ister bu cümleyi söylerken. gerçek bir sanatçının yapması gerektiği gibi muhalliftir fazıl say. türkiye vatan hainleriyle kaçakçılarla gurur duyar. yeteneği olmayan teşirci kadınlara, karısını dövüp yere tüküren türkücülere sanatçı der. insanları geriye götüren bütün düşünceleri yayan, kadınları vurduran ekranlarda gerle gerile konuşan mafya kılıklı sanatçılarını omuzunda taşır. ama sıra fazıl saya gelince tek kabahati kültürlü olmaktır.türkiye herkesle gurur duyar. bir fazıl sayı bu güne kadar bu kadar konuşmamış ve bir türlü gurur duyamamıştır.
piyano çaldıgında kendini kaybeden takip ettigim kadarıyla kafası piyano çalmaktan başka hiçbirşeye çalışmayan...
türkiye den bazı şeyleri bahane edip kaçmayı planlayan kişi...
türkiye den bazı şeyleri bahane edip kaçmayı planlayan kişi...
bir tv programında osman yagmurdereliyle tartışan ve bir zamanlar hande ataiziyle birlite olan piyano çalan adam.
bir insanı hiç tanımadan ismini sadece magazin programlarından duyup dile getirdiği düşüncelerini eleştirmek tam bir komedidir.iş okadar ayağa düsmüstür ki müslüm gürses bile çıkıp yorum yapmıstır.ne zaman ki fazıl say ı tanıyanların sayısı ajdar ı tanıyanların sayısına yaklaşır belki o zaman diner bu acı.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?