genclik fotografini ilk gordugumde eminim ki prada reklamlarinda oynatirlar bu herifi de dedigim ama sonradan kim oldugunu cakozladigim dogmak icin cok gec davrandigimi anladigim,yasli halinin de karizmatik oldugunu dusundugum eski tas.
david gilmour
(bkz: comfortably numb">[gbkz]comfortably numb)
(bkz: hey you">[gbkz]hey you)
(bkz: shine on you crazy diamond">[gbkz]shine on you crazy diamond)
duygulu sololar atan pink floyd gitaristi.bir pink floyd elemanini ovmeye gerek duymuyorum.
(bkz: hey you">[gbkz]hey you)
(bkz: shine on you crazy diamond">[gbkz]shine on you crazy diamond)
duygulu sololar atan pink floyd gitaristi.bir pink floyd elemanini ovmeye gerek duymuyorum.
6 mart 1946 da cambridge de dogmustur.
pink floyd un gitaristligini ve vokalligini yapmis olan ustun insan...
gitar ustadi ve pink floyd un yegane elemanidir.
(bkz: pink floyd)
syd barretin yerine gruba geldiginde herkezin kafasinda "acaba onun yerini doldurabilrimi" sorusunu akillara getirmistir.fakat zamanla sydden daha iyi bir gitarist oldugunu herkeze gostermistir.
2. babam olarak gördüğüm yüce kişilik.fender stratocaster kullanır.
6 martta 60 yaşına basan ve doğum gününde yeni albümü on an islandı çıkaran adam.
o ne kadar güzel bir hello is there anybody in there deyiştir yarabbim? diye sorular sormama sebep olmuş aşmış şahıs.
bence dünyanın gelmiş geçmiş en büyük gitaristlerinden birisidir. inanılmaz anlamlı sololar atar, insanı uçurur. bence dünyanın gelmiş geçmiş en büyük grubu olan pink floydun üyelerinden birisidir. ne kadar konuşsam da kelimelerle anlatılmaz, onu anlamak için dinlemek gerekir. muhteşem sololarına örnek vermek gerekirse;
(bkz: comfortably numb)
(bkz: comfortably numb)
fender bu müthiş insana seri no su 1 olan bir gitar üretmiştir gilmour da sonuna kadar haketmiştir.
pink floydun efsane gitaristi
"hello is there anybody in there?" diyen roger waters'tır. parçanın verse kısımlarında waters, psikoterapistin sözlerini söyler. nakarattaki "there is no pain..." ile başlayan kısmın vokalleri david gilmour'un. o da pink'in sözlerini söyler. (pink gerçekten konuşmaz. sözler onun aklından geçenlerdir.) parça buhranının en yakıcı aşamasında olan pink'in kendini odaya kapatıp uyuşuk ve sessiz şekilde kalarak sahneye çıkmayı reddettiği bölümü anlatır. organizatörler ise onu toplayıp sahneye çıkacak hale getirmesi için psikiyatrist yollarlar. ilacı basar adam ve der ki "that'll keep you going through the show. come on it's time to go!" buradaki show kelimesinin hem konseri hem de hayatı ifade ettiğini söylemek de gerek tabii...
david gilmour'un melodi dolu gitar soloları ile büyüdüm. time favorimdir. pompeii konserindeki echoes, dogs'un orta bölümünde sazını ele alıp bir daha da bırakmayışı... comfortably numb'da artık dinleyicinin ciğerini sökme noktasına gelecek kadar acı verici melodiler... daha shine on'dan bahsedemedik... saymakla bitmiyor...
gilmour'u sesler konusunda muhteşem buluyorum. hem gitarının sesi hem de kendi sesi, sözler konusunda ise pink floyd'un çizgisini çok düşürdüğüne inanıyorum. waters ile harika bir ikiliydiler: sözler waters'ta ve müziksel derinlik gilmour'daydı. beraber çalınca ortaya pink floyd çıkıyordu. ayrı düşmeleri rock müzik tarihinin en büyük bahtsızlıklarındandır.
david gilmour'un melodi dolu gitar soloları ile büyüdüm. time favorimdir. pompeii konserindeki echoes, dogs'un orta bölümünde sazını ele alıp bir daha da bırakmayışı... comfortably numb'da artık dinleyicinin ciğerini sökme noktasına gelecek kadar acı verici melodiler... daha shine on'dan bahsedemedik... saymakla bitmiyor...
gilmour'u sesler konusunda muhteşem buluyorum. hem gitarının sesi hem de kendi sesi, sözler konusunda ise pink floyd'un çizgisini çok düşürdüğüne inanıyorum. waters ile harika bir ikiliydiler: sözler waters'ta ve müziksel derinlik gilmour'daydı. beraber çalınca ortaya pink floyd çıkıyordu. ayrı düşmeleri rock müzik tarihinin en büyük bahtsızlıklarındandır.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?