darbe

nedendir bilinmez bazı kişilerin özel bir ilgisi vardır darbeye karşı. ama bir ülkenin başına gelebilecek en kötü şeydir.umarım bu seçim sonuçlarından sonra da herkesin düşündüğü olmaz.

yolda yuruyen her 2 kisiden birinin sectigi hukumetin oldugu bir ulkede darbe yapilmasi o halka yapilan bir saygisizliktir en basinda,o zaman neden secim yapiyoruz diye sormazlarmi adama,o zaman her 5 yilda bir toplansin genelkurmay sunu seciyoruz desin kimse gerilmesin ulke bosuna karismasin,gotunden darbe uydurma sanirim bugunlerin modasi olmustur,darbe olurmu olmazmi diye kafa yormaktansa elimizden giden solumuzu elimizden giden sol degerlerimizi nasil bir araya toplariz nasil demokratik bir secimde tepkimizi koyar ve birlesiriz onu dusunmek lazimdir,kimse gotunden darbe uydurmasin.

ülkenin satılmasına göz yumabilen kişilerin karşı çıktığı her ne kadar ülkeyi 10 yıl geriye atsada teroristlerin elinden ülkeyi kurtarabilecek bir kavramdır ama nedendir bilinmez rahatına düşkün olan bazı kimselerce bu kavram sadece birilerinin götünden çıkan bir kavramdır.

iki tür darbe vardır zaralı ve zararsız darbe şu an için ülkenin başına gelebilecek darbe yararlı bir darbedir. halkın akp yi seçmesinin en etkili olgusu akpnin ekonomiyi düzeltmesidir. ki nasıl düzeltmiştir ülkeyi satarak ve kim ne derse desin zamlanan ürünleri enflasyondan çıkararak yani millet kendini düşünmüştür türkiye içindeki polyanacılık oyunu devam etmektedir. asıl sorun ak parti değildir türkiye cumhuriyetinin meclisi tbmm nin içinde apaçık durumda ülkenin birliğine ve tekliğine karşı bölücü 22 tane milletvekilinin bulunmasıdır talabani’nin deyişine görede ak partinin içindekilerde cabası. darbe ne kadar kötü bir şeydir herkez bilir. ama gerçektende götünün keyfine düşkün bazı kişiler için götten çıkma bir kavramdır. öyle yada böyle benim ülkemi bölmeye çalışanların benim toprağımı almaya çalışanların sonu yine toprak olacaktır bu gerek askerle olur gerek başka bişeyle. şimdi bu götten atmaksa ne mutlu götten atana..

(bkz: müberra ne o tanklar dışarıda kutlama mı var)

(bkz: dabbe)

bu kelimeyi nerde görsem aklıma ilk gelen şey kenan evrendir.
ne alakaysa!

bedevi kokulu leş kargalarından kurtulmanın yollarından sadece biri...

mor ve ötesi’nin siyasi içerikli, güzel şarkılarından biri.

tonton ressam bır amcanın hedıyesı, 80 ve sonrası kusagın, converse, levis ve dıger kultur emperyalızmıne aıt metalarca kusatılmasının sebebı. netekim,ulkemızın ıcınde bulundugu tam bagımlı durum ’’asmayalımda besleyelım mı’’ dıyenlere ıthaf olunur

ordunun yumruğudur.

evlerden irak ozellikle son iki gunde ismi fazlaca telaffuz edilir oldu bu hareketin.ergenekon operasyonu ile alakali fazlaca anilmaya ba$landi kendisi.umarim rivayetten ote $eyler degildir bu konu$ulanlar.hatta umarim degil, hep birlikte umalim.

ekonomi, ab-abd gibi çerez konular bir yana; yabancı yatırımın alıp yürüdüğü, uluslararası tahkimin kabul edildiği bu şartlarda, konjonktürün müsade etmediği olaydır. yoksa çoktan görürdük.
ayrıca, hakkındaki düşüncelerin açıkça yazılamadığı olaydır.

(bkz: büzük)

militarizm ve demokrasi arasında geçit kurmak.

hayır, denedim. çıplak gözle ve normal bir beyinle görülemiyor bu geçit!!

herhangi bir nesneye yapısında değişiklik olacak şekilde tepki göstermeye denir.

bir tahtaya vurursunuz tahta kırılır veya çatlar,

bir cama vurursunuz tuz buz olur

bir demire vurursunuz demir eğilir

bir insana vurursunuz vurduğunuz yere göre ya vucudunda morarma oluşur ya da kalbi kırılır

bir topluma vurursunuz artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır:

insanlar özgürlük için sokağa çıkmak isteyecekler ama yargısız infazsız tutuklanacaklar ve ailelerinin bile bilmedikleri bir yerde işkenceye altında ya ölecekler ya da sakat kalacaklar,

televizyonların bütün yayın sistemi değişecek ve sadece birilerinin verdikleri emirler doğrultusunda yayın yapılacak

eğer başıma bir şey gelmez ise atatürkü sevmiyorum denilemiyecek kazara diyen olursa da dili kesilip önden bir yerlerine sokulacak

sol jargondan kelimeler yasaklanıp kendini solcu zanneden bazı yalaka kesimden (ordu göreve) diyenlerin ele başları yolsuzluklara paravan olacak; gerçek sol kesim ise yine öksüz çocuklar gibi dayak yiyip bir köşeye sindirilecek

basın özgürlüğü, ifade özgürlüğü gibi terimler daha doğrusu içinden özgürlük geçen herşey yasaklanacak yüreklerimizdeki özgürlük sevdası bile,

halka şirin gözükmek için yine darbeciler tarafından bu ülkenin başına bela edilen yapay sorunlar (imam hatipler, baş örtüsü gibi) bir anda çözüme kavuşturulacak,

bilgi sözlük gibi sözlükler kapatılacak insanlar istediği yerde istediği şeyleri yazamayacak

ve darbeciler çekip gitmediği sürece bu ülkede güneş bir daha asla gerçekten doğmayacak.

(bkz: darbe gunlukleri)

zannediyorum günaydın, karnım acıktı, lan akşam olsa da eve gitsem, amma sıcak yaptı ha bu yaz gibi günlük, klişe olmuş bir kelime, çok kullanılan bir cümlenin basit bir parçası gibi durmaktadır artık. hani bu kadar ele ayağa düşmesi de pek bir garip doğrusu.

bizim hakkında rahatça atıp tutabildiğimiz, geyiğini yapabildiğimiz eylemdir. birilerinin işkence gördüğü, asıldığı gerçektir. masal değildir!
süleyman demirel’in deyimiyle: şuyuu vukuundan beterdir.

yakinda dinen kullanilmasi haram olucak bir kelime.

ülkenin kaderini etkileyen, dış dünyayla ülkenin tamamen bağlarını koparmaya yönelik eylemdir.

ne boktan bir $ey oldugunu anlamak icin cok gerilere bakmaya gerek yok. $u gunlerde honduras’a bakmaniz yeterli. malum dun orada da darbe yapildi, ordu yonetime el koydu.