(bkz: lost highway)
bon jovi
1984 çıkışlı bon jovi albümünün adı olduğunu söylemekte de fayda var. zira yabana atılmayacak kadar lezzetli bir albümdür bu.
1.runaway
2.roulette
3.she don t know me
4.shot through the heart
5.love lies
6.breakout
7.burning for love
8.come back
9.get ready
1.runaway
2.roulette
3.she don t know me
4.shot through the heart
5.love lies
6.breakout
7.burning for love
8.come back
9.get ready
80 ve 90larda rock piyasasını kasıp kavurmus ve 80lerden bugüne kadar gelebilmiş nadir gruplardan biridir bon jovi.runaway,living on a prayer,always,its my life,you give love a bad name genelde en bilindik sarkılarıdır.kendileri 2004 yılı itibariyle yüz milyonluk album satısına sahiptir.hatta bildiğim kadarıyla 2007de bu rakam 120 milyonu aşmıstır.uzun lafın kısası kendisi başarı ve rekorlarla günümüze gelmiş en tas grıplardandır.işallah rock müziğin babaları bu yaz ülkemizide şereflendirecek..
ayrıca benim gözümde jon bon jovi gelmiş gecmiş en buyuk rockstardır..sapına kadar rockn roll
ayrıca benim gözümde jon bon jovi gelmiş gecmiş en buyuk rockstardır..sapına kadar rockn roll
bon joviyi her dinlediğimde okuduğum bir kitap aklıma gelir.burçak çerezcioğlunun hayatını anlatan kitap,mavi saçlı kız.beni hayatımda hüngür hüngür ağlatabilmeyi başarmış bir kitap.lösemili bir kızın yaşam öyküsü,bon jovi de burçak çerezcioğlunun hayran olduğu rock grubu.o yüzden bon jovi hastası olmama rağmen çok fazla dinleyemem...
yorumladığı my funny valentine adlı şarkı dinlenmelidir.
ergenliğimin grubu. az bağırmadım içimden anne babama its my life diye. dönem sonlarında okula kasedini götürür, sınıfta dinlerdik arkadaşlarla. ortaokul kafasıyla çok çekici geliyordu bu adamlar bana. melodilerinde hep bir isyan, hep bir tepki vardı. dediklerinin çoğunu anlayamıyordum o zamanlar ama tahmin edebiliyordum. tahminlerimin ne olduğunu hatırlamadığım için doğru olup olmadıkları hakkında bir şey söyleyemeyeceğim. bir de always vardı tabii. avazı çıktığı kadar bağırıp yeah i will love you baby always diyordu uzun sarı saçlı adam. bu, ortaokul ingilizcesiyle bile anlayabileceğim bir cümleydi. o yaşlarda ingilizce şarkıların bir kısmını anlamak o şarkıya hayran olmak için yetiyordu.
3 hafta sonra istanbul a geleceklermiş. onları görmek, canlı canlı dinlemek çok etkileyici olabilir; hayal kırıklığı da yaratabilir ama. dedim ya ergenliğimin grubuydu onlar. o yıllardan sonra da pek dinlemedim aslında. muhtemelen olduklarından çok daha abartılı görüyordum onları. bu imajın bozulmasından korkuyorum.
(bkz: 8 temmuz 2011 türk telekom arena bon jovi konseri)
3 hafta sonra istanbul a geleceklermiş. onları görmek, canlı canlı dinlemek çok etkileyici olabilir; hayal kırıklığı da yaratabilir ama. dedim ya ergenliğimin grubuydu onlar. o yıllardan sonra da pek dinlemedim aslında. muhtemelen olduklarından çok daha abartılı görüyordum onları. bu imajın bozulmasından korkuyorum.
(bkz: 8 temmuz 2011 türk telekom arena bon jovi konseri)
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?