bilgi sözlük

40 /
independence
"sene 2004.aylardan ekim, gunlerden bugun" giri$li ve "ya $imdi? sene 2007 ve yine aylardan ekim ve yine gunlerden bugun" sonuclu, giri$ ve sonuc arasinda birbirinden bagimsiz 1500 kelime barindiran bir kompozisyon yazardim ya, neyse yormayayim seni.

sen evet.

$u anda bu yazilari okuyan ki$i.

sana diyorum.

yahu evet sen.

bakinma sagina soluna $ap$al $ap$al.sana diyorum dedim ya.

sana yaziyorum bunlari.sadece sana.diger okuyanlar ilgilendirmiyor beni.benim icin $u anda sen varsin.biliyorum bu satirlari onlarca, yuzlerce belki de binlerce ki$i daha okuayacak.ama $u anda onemli olan sensin benim icin.cunku okuduklarinla hislerime ortak olacaksin, bir nevi duygu karde$i olacagiz seninle."sigigit ya bana ne olm senin duygularindan" diyorsan sen kalk yerine ba$kasi otursun, o ortak olsun duygularima.ama muhakkak birisi olmali kar$imda.

unutma bilgi sozluk senin icin yapildi, sen yazasin diye, sen okuyasin diye.benim icin yapilmi$ olsa neden halka acayim ki? kendim yazar kendim okur kendi kendime seri eksi oy veren ibnelik yapar sonra kendimin kendimden haberim yokmu$casina kendimi kendime $ikayet ederdim.

ama hayir.

bilgi sozluk senin icin yapildi.sen yaz, sen oku, sen okut, sen payla$, sen ogren, sen ogret diye yapildi.ve tum bunlari sen yaptin.sen yaptin ki 4 seneyi geride biraktik.sen yaptin ki sapasaglam ayaktayiz ve durmaksizin ilerliyoruz.sen yaptin ki bunca tanindi bilgi sozluk, bana kalsa ohooo, coktan kepenkleri cekmi$tik.sen tuttun sozlugu ayakta, tum yazilanlar sana yazildi, tum yazilarini onlara sen yazdin.senin varligin sozlugun varligina hayat verdi, senin parmaklarindi sozluge yazilanlari naki$ gibi i$leyen, gozlerindi yazilanlari okuyan ve dudaklarindi, evet dudaklarindi okuduklarina tebessum eden ve yanaklarindi kimi zaman okuduklarin sebebi ile islanan, gozya$larina yol olan.gulmekten karnina agrilar girdi bilgi sozluk’te, inkar etme.ote yandan cok sinirlendin hatta sinirden elin ayagin titredi degil mi? hepsini biliyorum ben bunlarin, cunku goruyorum seni sen seni gordugumu bilmesende.sozluge olan tutkunu hissediyorum, sevgini biliyorum, verdigin degeri en ince detayina kadar tahmin ediyorum.

cok seviyorsun sozlugu hadi kabul et.

ben de cok seviyorum.

$u anda bu yaziyi okuyan senden ba$kalari da cok seviyorlar onu da biliyorum, cok egleniyorlar burada, cok ogreniyorlar, cok ogretiyorlar.biliyor musun pek cogu a$ik oluyor burada ve ne yazik ki a$k adi altinda ya$anan kimi yanli$ isimlendirilmi$ $eyleri cabucak tuketip sonra da birbirlerinden nefret ediyorlar.

komik degil mi?

hatta hicbir $ey ya$amadan, birbirlerinin isimlerini bilmeden, dudaginda biyik var mi yanaginda sakal var mi bilmeden birbirlerinden nefret ediyorlar ya da olesiye dost oluyorlar.sadece yazdiklari bagliyor onlari birbirlerine, biri birisinin yazisini begeniyorsa kendisini de begeniyor bilincsizce, ya da biri bir digerinin yazisindan ho$lanmiyorsa kendisinden de tiksiniyor.

bu da komik degil mi?

ilginc insanlarin degil mi? smiley yapmak yasak olmasaydi vallahi yapasim gelmi$ti $imdi.

neyse.

$imdilik yeter bu kadar.bu kadar uzun yazmazdim da dogum gunu ya bugun sozlugun, yani benim icin senin dogum gunun ya bugun, o yuzden bunca yazdim.

2008 de yine bu ba$likta bulu$alim olmaz mi?

ayrilma bir yere.olme, zor biliyorum ama vurulma sakin, sag saglim goreyim seni 11 ekim 2008 de burada.

hadi sozluksel ayrilalim senle.

opt t$k bye
artemisia
(dikkat, aşağıdaki entry’de yazar sözlüğü canlı bir organizma sanmakta ve onunla konuşmaktadır, 12 yaşından küçüklerin ruh ve akıl sağlığı için okumamaları tavsiye olunur)

bugün 4 yaşına girmişsin, heyt bea daha ilk açıldığın günleri bilirim. o zamanlar daha bir avuç yazardık, çoğumuz şaşkın, hayatımızda ne sözlük duymuşuz ne entry girmişiz, 2; bilemedin 3 forumda, uyduruk internet sitelerinde yazar(?) olup "en sevdiğim reçel böğürtlen ama bugün üstüme döktüm, ayşe de güldü:)))" yazıp gelmişiz... bilen abilerden ablalardan(ki bazen akıllı küçüklerden) ayar yiye yiye öğrenmişiz, sözlük nedir, nasıl yazılmalıdır diye ve bugünlere gelmişiz; bazen öyle entryler girmişiz ki gülmekten sandalyeden düşürmüşüz milleti, bazen hiç tanımadığımız, adını, yaşını, cismini bilmediğimiz birine acımızı ortak etmişiz yazdığımız 3 satırlık yazıyla. ilk açıldığın günleri bilirim dedim de yemedin di mi, yemezsin tabi, şunun şurasında daha 10 aydır birlikteyiz ama sözlük alemlerinde çokça vakit harcayan biri olarak diyebilirim ki pek farklısın sevgili sözlüğüm. soğuk ekran karşısında ve oturduğum yerden pek çok duygu yaşattın bana, çok acayip bir şey bu, eğlendim hem de nasıl, çok güldüm, bazen ağladım bile. bazen kıskandım hatta benden ifade yeteneği yüksek zeka ürünü yazıların sahiplerini, kimi zaman sinirlendim bir kendini bilmeze, en sevdiğim renge tukaka diyor diye, merak ettim çoğu zaman nickleri, ardında nasıl bir kalp var da bu denli içime işleyerek yazabiliyor diye... ama hep keyifle okudum seni. o yüzden ki iyi ki varmışsın, olmuşsun, yapılmışsın, bir gün bu satırlara sevgili değil sevgilim sözlük yazabilecek miyim, aşkıma karşılık verecek misin diye saç baş dağıtma olaylarına girmeden entryimi noktalar, virüssüz, hatasız, sorunsuz, en azından bu kalitenle nice yıllar dilerim.

(bu entry yazılırken hiç bir sözlük çalışanına zarar verilmemiştir zira yazarımızın kendisi zararsız bir delidir)
goetica
4 ay sonra 2 senemi dolduracağım günlerimi gecelerimi verdiğim yer, ev. dı$ardan görülenler bamba$ka. her sözlükte aynı olan gri bir theme, basit bir logo, kafasına esince çalı$mayan bir ara butonu, firefox’da yamulup yumulması falan olan bir sözlük klonu.

etrafa baktığınızda bir sürü sözlük görebilirsiniz. o sözlük, bu sözlük, $u sözlük, ot sözlük, bok sözlük. gidip orada yazabilirsiniz de, çoğunun yazar alımları açık. üstelik o sözlüklerde ne çöp ne de ara butonu bozuk değil, firefox’a uyumlu falan, yeme de yanında yat yani.

ama onlar sadece bir sözlük.

buraya bir de içerden bakalım, evet bozuk bir ara butonumuz var, ama biz burda çok eğleniyoruz. çok $ey öğrendim burda. en ba$ta sabırlı olmayı öğrendim mesela.çok dost tanıdım, bir sürü karde$im oldu.

evim burası. independence dedem, angelus desen kuzenim, passive çocuğum, muque hala kızı falan.

doğum gununmu$ bugun bilgi sözlük, 4. ya$ınmı$. 5’i görebilir miyim bilemem, kısmet. ama iyi ki doğmu$sun. iyi ki birinin pe$ine takılıp gelmi$im buraya.

nice yıllara.
ibibikler oter otmez ordayim
nice nice yıllara diyerek doğum gününü kutluyorum sevgili sözlük.
dilerim sol frame çağlayan olur da, hergün milyonlarca entry akar şakır şakır..
yine dilerim bilgiç sevgililer evlenir de, minik minik bilgiç yavruları dolanır bacaklarımızda.
artemisia
bilg sözlük neydi ne oldu, farklı bir bakış açısıyla sözlüğün büyümesi:

artemisia: sevgili independence bugün bilgi sözlük’ün doğum günü bize bu konuda neler diyeceksin?(böyle bir başlangıcı yoktu, biraz daha doğal bir seyiri vardı ama kısaltmak zorunda kaldım)
independence:nerden nereye geldi $u sozluk, bunlari du$undugumde hep hayret ediyorum, cok ilginc ya ve durmuyor da, devam ediyor ilerlemesine ustelik katlanarak, vay be, ya ben $oyle hesap ediyorum, sozlugu ilk actigimda hosta para vermiodum, sabit disk diye bi yer sponsordu bana, yetiyordu, bi kac ay sonra yetmemeye basladi, remoteoach’e gectim, superdi, çok hizliydi, bi sene orda kaldik, bi sene sonra o da yetmez oldu, natroya gectik, bi sene de orda takildik, bu da yetmez oldu; ee sikerim dedim dedicated kiraladim, o da natroda bariniodu, i$ik hizi ile cali$iodu, tamam lan bu sefer artik dedim, e ama artik o da yetmemeye ba$ladi..
art: eee? nolcak?
indy: eee si o kadar iste, kurtlar vadisi izleyim madem.

(eh sonu da biraz şey oldu ama orjinal hali budur, kimseyi kandırmayalım, bu adam böyle işte nostalji yaparken anında gerçeklere dönebiliyor)

nick nicki nickince
çocukluğunu bilirim ben bunun. ellerime doğdu desem yeridir. daha bu öteki sözlüklere pipisini gösterirdi, burda sabahlara kadar iki üç kişi entry kasardık. kimse kalmadı tabi o günlerden, gelenler oldu, gidenleri aratanlar, candan kandan olanlar oldu. koskocaman bir aile oldu.

koskoca iki buçuk sene, bu sözlükte yaşandı, bu sözlükle bir oldu. şimdi koskocaman adam olmuş, yakında okuma yazmayı da sökücek. işte o zaman kovacak beni direkt, "lan ipne sen neler yazmışsın bana, güvenmişim boşuna" diyecek. olsun, büyüsün.

yine de iyi ki doğdun be yavru!
feraset
aslında sevdiğim bir radyo programcısının övgü ile söz etmesinden sonra tanıştığım akabinde bazı sözcükleri aradığım ve bu sıralar aklımı fazlasıyla kurcalayan hazel kelimesine yanıt alamamam karşısında hayal kırıklığına uğradığım ancak diğer aradıklarıma cevap vermesi sonucu belki bende bazı sorulara cevap verebilirim diye aklımdan geçirip hadi üye olayım dediğim site herşey yirmi dakika içinde gelişti bakalım devamı nasıl şekillenecek
armour
(yasal uyarı: duygu içerikli entry)


iyi ki doğdundan öte iyiki doğmuşum sende dediğim sözlük. meğer bir armour varmış bende benden içeri de haberim yokmuş.

en ihtiyacım olanların bir bir ortadan yok olduğu bir zamanda tanıdım seni. tamam büyük yakaların vardı, gösterişliydin de ama en önemlisi görünmez olduğum ve onun üstüne bir de tam kör olmayı planladığım bir anda, sana yansıdım kendimi gördüm ben. hiç bilemediğim yanlarımı benden çıkarıp hediye ettin bana.

tamam belki bir sevgili bulamadın hala ama (lan allahsız sözlük demek istemiyorum şimdi dogum gününde) sen aracı olmasan hayatımda karşılaşmamın belkide imkansız olduğu kişiler tanıdım sevincimizi kederimizi paylaştık...sayende...

sevgimi de öfkemi de senin içinde biriktirir oldum, içim rahattı artık. çünkü biliyordum sen nasılsa bunları öğütüp yüzümü güldüren yanım oluyordun hep öyle ya da böyle.

kızsam da küssem de; en nevrotik yanım, kullanamadığım smileyim, uzaktaki sevgilim, özlediğim oluyordun.

iyi ki doğdundan öte iyi ki doğdum sende be sözlük. bir armour var sende senden içeri... ve umarım daha nice doğum günlerimizi birlikte kutlarız karşılıklı.
orhanunall
ben bilgi sözlüğün son derece kaliteli olduğunu düşünüyorum ve şans verilirse burada yazabileceğime dair sonsuz bir inanç beslemekteyim.kandime ve sözlüğe güveniyorum.
essegin nicki
öncelikle;

(bkz: ayşen gruda)

böyle değerli, türk sinemasına bunca emeği geçmiş bir oyuncu hakkında böyle şeyler yazılmış. yazık lan bu sözlüğe.

bi de diğer sözlüklere bakın ne yazmışlar.
sarsilider
bilgi sözlük hayatımın felsefesi yasantımın egosu tarıhın efsanesı. neyse abartmamak lazım bılgısozluk duyulması gorulmesı sevılmesı gereken mekandır... severım.
sepulturk


geçen hafta içinde 4. yaşını kutlayan fakat köpekler gibi hasta olduğumdan hakkında iki satır dahi bir şey yazamadığım sözlüğüm.

yaklaşık iki sene önce içimdeki yazma aşkının arık tavan yaptığı sıralarda google ile sevişirken buldum sözlüğü. ilk etapta beyaz ve iğrenç bir arka fonla karşılaştım bu ne lan öeah dedim ve kapatmaya yeltenirken sol frame’de bir başlık dikkatimi çekti, sonra bir başkası, sonra bir başkası. "ananı ananı süpermiş lan" diye sevinç haykırışları attım odamda, oda arkadaşım uyandı geldi "anayı karıştırma lan" dedi. hemen eksi oy verdim oda arkadaşıma. öyle hızlı bağlamıştı sözlük beni kendisine. daha sonra eski entryleri okuyarak kafamı duvarlara vurdum ben neden daha önce sözlüğe üye olmamışım diye. bunları düşünürken hala üye olmamıştım, aklıma başıma toplayıp üye oldum.

çok heyecanlıydım, aynı sözlüğün ilk açıldığında hyecanlı olduğu gibi. sürekli bir şeyler yazıyordum. bazen yazdıkça saçmalayıp houston’umu yeşil yeşil görüyordum. sonra derdimi insan gibi anlatınca insan gibi cevap veren üyelerin olduğunu anlayıp daha da bir seviyordum sözlüğümü. istisnalar vardı tabi, hala da var.

daha sonraları ise içimdeki sözlük aşkı bambaşka mod is on konumuna geçip hatalı entryleri sahiplerine söylüyordum "sanane lan dürrük" diyen de çıkıyordu "sağolasın" diyenler de. hatta sevişmek iste.... öhöm.

sanırım bu durumlarım indy kişisinin kulağına gitmiş olacak ki "gammaz yapıyom seni itiraz istemem" dedi. "gammazlar sözlükten hatun kaldırabiliyo mu abi" dedim, "yok sadece asılamalarına izin var" dedi. "peki" diyip kabul ettim. artık sözlüğümün daha da içindeydim. gammazlığımı beğenmiş olacaklar ki bir gün indy gelip "mod yaptım ha seni akıllı ol. ilk fırsatta bir ocakbaşını yerim" dedi. "mod olunca sözlükten hatun kaldırılıyo mu" dedim, şimdi burada yazamaycağım bir şeyler söyledi.

bugünlerde ise sözlük dördüncü yaşını kutluyor ben ise bu dört yaşın son ikisinde bulunduğum için tarifi zor bir mutluluk yaşıyorum. bu sözlük daha nice 4 seneleri hakeden bir sözlüktür.

öpt tşk bye
angelus
geçen hafta içinde 4. yaşını kutlayan fakat köpekler gibi hasta olduğumdan değil de tamamı ile keyfi nedenlerden ötürü pc./internet bağlantısı olmayan bir bölgede olduğumdan hakkında iki satır dahi bir şey yazamadığım sözlüğüm.

indy bireyinin sözlüğü kurmasının akabinde geçen 1. aynın sonunda, kendimi boşlukta hissettiğim bir vakit “lan bi ıspanaklı börek olsa da yesem a.k.” diye dolanırken gördüğüm, ve sırf ismine hasta olduğum için üye olduğum, o vakitler 3 ile 5 kişilik bir online yazar kotamız olduğu için sol framaye bakıp bir türlü "ananı ananı süpermiş lan" diye sevinç haykırışları atmaya fırsat bulamadığım, ilk günler olması sebebi ile aklıma ne geliyorsa başlık/entry olarak içerisine naklettiğim, -ki bunlara yaptığımız halı saha maçının skorundan tutunda bi gece yarısı can sıkıntısından bir kilo tel kadayıfının tel sayısını sayıp çıkan sonucu yazmam da dahildir- bir zaman geçirdikten sonra indy kişisinin gelip “sevgili angelus, sizi gammaz olarak görmek istiyoruz sözlükte uygun mudur acaba?” şeklindeki sorusuna “lan olm zaten kaç kişiyiz şurada, kimi kime gammazlayacam allasen, biraz hümanist ol a.k, hem benim gözüm yüksekte, cumhurbaşkanı olmayı planlıyorum” şeklindeki ani ve beklenmedik çıkışım neticesinde hatasını anlayan indy nin “o zaman muhterem angelus cumhurbaşkanı olana kadar mod. olmayı kabul buyurmaz mısnız?” şeklindeki diğer bir önerisine karşılık “vallahi güzelim bak benim şartlarım bunlar bunlar, yerine getirilirse düşünebilirim, ha bi de kulisimde bir şişe dom perignon olursa bu düşünme safhasını daha kısa tutabilirim” demem sonucu mod.luk macerama başladığım, o günden bu güne 4. senemi de doldurduğum tuhaf bir oluşumdur vapurlar filan. evet.
melankomik
[subjektifliğin dibine vurmuş bir entrydir bu]

bundan iki yıl önce güneşli bir sonbahar sabahı başladı benim sözlük maceram da. o sabah çayıma şeker atmayı unutmamdan anlamalıydım zaten tuhaf şeylerin olacağını.

yeni çalışmaya başladığım, ismini verip reklam yapmak istemediğim yazılım şirketinde o kod senin bu programcık benim kafa patlatıyordum ama bazı günler bomboş geçiyordu. bütün gün bilgisayar başında olduğumdan zaman geçirecek bir şeyler aramaya başladım internette. ekşi sözlüğü çok uzun zamandır okumuşluğum, 1’i başarılı 5 yazarlık girişimi yapmışlığım vardı. (tabi ortaokula falan gidiyoduk o zamanlar) ulan neyse dedim onlarca sözlük var artık, üye olayım bari birine. hemen heyecanla private sözlüğü açtım. ama yazar alımları kapanmış. itüyü açtım bi umut diyerek. o da kapanmış. sonra sözlük yazıp google’da arattım son çare olarak. karşıma bilgi sözlük çıktı ilk sıralarda bi yerde. hemen üye oldum. daha on entryi tamamlamadan yazar yapıldığımı farkettim. işte o an başladı bilgi sözlükle aramızdaki yakınlaşma. tabi o sıralar mal gibi şeyler yazıyordum. şimdi gördükçe, fırsatım oldukça siliyorum o zamanlar yazdıklarımı. sonra baktım millet beni gerçekten sevmeye başlamış. biraz da şaklaban yerine konuluyordum ama olsun. sonra houston denen şeyi farkettim. houstondan msn alınabileceğini öğrenmemle birlikte yeni bir devir açıldı benim için. o andan itibaren tek gayem sözlükten ka..eööö ne diyodum ben. evet kaynaşmaya başladık. bizi seven de oldu nefret eden de. kimsenin emeğine saygısızlık etmedik. haksızlık yapmadık. suçsuz yere suçlamadık. yeri geldi bazı paranoyakların kurbanı olup eksi yağmuruna tutulduk. neyse efendim.. ve benim en çok dikkatimi çeken şey sözlükte bir çok hatalı entrye rastlamam; o zamanlar moderasyonun da gerçekten yetersiz kalması nedeniyle çoğunun düzeltilmemesiydi. içten içe sinir oluyordum o entrylere. (sözlüğü neden sevdiğimi anlayamamama bir örnektir bu da mesela) elimden geldiğince moderatörlere bildirmeye çalışıyordum ama yorulmuştum. bi gün jediye, abicim hatalı entryleri ispitlemekten houstoum bozuldu, gammaz ya da moderatör olmak istediğimden ama, şunları rahat bildirmek için gammaz olayım bari, bi meşgalem olur canım sıkılmaz, dedim. cevab veremedi. sabah baktım gammaz olmuşum. yeri geldi espri yaptık, dalga geçtik, en duygusal anlarımızda dostumuz oldu, şiirlerimizi yazdık, yeri geldi içine sıçtık, yardım etmek istedik. şimdi o bahsettiğim sözlüklerin hepsinde accountum var allaha bin şükür. geçen gün saydım, 16 ayrı sözlükte üyeliğim varmış. ama onların hiçbirinin bana burası kadar çekici gelmemesinin nedenini ise gerçekten bilmiyorum. iyisiyle kötüsüyle 4 yıl geçmiş aradan. daha nice 4 yıllar görecektir bu sözlük. ve hakkında yapılan eleştiriler de hep böyle tatlı, kibar, saçma, karışık, duygusal olacaktır. bir de terazi burcuymuş zaten. kibar, yardımsever, duygusal, sosyal, ama biraz dengesiz sadece.

kız olsam verirdim sana sözlük. gidip facebook’la ilgilenmek lazım şimdi de biraz.
40 /

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol