[subjektifliğin dibine vurmuş bir entrydir bu]
bundan iki yıl önce güneşli bir sonbahar sabahı başladı benim sözlük maceram da. o sabah çayıma şeker atmayı unutmamdan anlamalıydım zaten tuhaf şeylerin olacağını.
yeni çalışmaya başladığım, ismini verip reklam yapmak istemediğim yazılım şirketinde o kod senin bu programcık benim kafa patlatıyordum ama bazı günler bomboş geçiyordu. bütün gün bilgisayar başında olduğumdan zaman geçirecek bir şeyler aramaya başladım internette. ekşi sözlüğü çok uzun zamandır okumuşluğum, 1’i başarılı 5 yazarlık girişimi yapmışlığım vardı. (tabi ortaokula falan gidiyoduk o zamanlar) ulan neyse dedim onlarca sözlük var artık, üye olayım bari birine. hemen heyecanla private sözlüğü açtım. ama yazar alımları kapanmış. itüyü açtım bi umut diyerek. o da kapanmış. sonra sözlük yazıp google’da arattım son çare olarak. karşıma bilgi sözlük çıktı ilk sıralarda bi yerde. hemen üye oldum. daha on entryi tamamlamadan yazar yapıldığımı farkettim. işte o an başladı bilgi sözlükle aramızdaki yakınlaşma. tabi o sıralar mal gibi şeyler yazıyordum. şimdi gördükçe, fırsatım oldukça siliyorum o zamanlar yazdıklarımı. sonra baktım millet beni gerçekten sevmeye başlamış. biraz da şaklaban yerine konuluyordum ama olsun. sonra houston denen şeyi farkettim. houstondan msn alınabileceğini öğrenmemle birlikte yeni bir devir açıldı benim için. o andan itibaren tek gayem sözlükten ka..eööö ne diyodum ben. evet kaynaşmaya başladık. bizi seven de oldu nefret eden de. kimsenin emeğine saygısızlık etmedik. haksızlık yapmadık. suçsuz yere suçlamadık. yeri geldi bazı paranoyakların kurbanı olup eksi yağmuruna tutulduk. neyse efendim.. ve benim en çok dikkatimi çeken şey sözlükte bir çok hatalı entrye rastlamam; o zamanlar moderasyonun da gerçekten yetersiz kalması nedeniyle çoğunun düzeltilmemesiydi. içten içe sinir oluyordum o entrylere. (sözlüğü neden sevdiğimi anlayamamama bir örnektir bu da mesela) elimden geldiğince moderatörlere bildirmeye çalışıyordum ama yorulmuştum. bi gün jediye, abicim hatalı entryleri ispitlemekten houstoum bozuldu, gammaz ya da moderatör olmak istediğimden ama, şunları rahat bildirmek için gammaz olayım bari, bi meşgalem olur canım sıkılmaz, dedim. cevab veremedi. sabah baktım gammaz olmuşum. yeri geldi espri yaptık, dalga geçtik, en duygusal anlarımızda dostumuz oldu, şiirlerimizi yazdık, yeri geldi içine sıçtık, yardım etmek istedik. şimdi o bahsettiğim sözlüklerin hepsinde accountum var allaha bin şükür. geçen gün saydım, 16 ayrı sözlükte üyeliğim varmış. ama onların hiçbirinin bana burası kadar çekici gelmemesinin nedenini ise gerçekten bilmiyorum. iyisiyle kötüsüyle 4 yıl geçmiş aradan. daha nice 4 yıllar görecektir bu sözlük. ve hakkında yapılan eleştiriler de hep böyle tatlı, kibar, saçma, karışık, duygusal olacaktır. bir de terazi burcuymuş zaten. kibar, yardımsever, duygusal, sosyal, ama biraz dengesiz sadece.
kız olsam verirdim sana sözlük. gidip facebookla ilgilenmek lazım şimdi de biraz.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?