ağzınızı yakan bir bal gibidir, kokusu yüreğinizde ılık rüzgarlar estirir, bi de gaz yapar hazmedemezseniz..
aşk
siyah ile beyaz arasındaki milyonlarca tonun içinde gizlidir.
(bkz: aşk her şeydir)
(bkz: aşk hiç bir şeydir)
(bkz: aşk her şeydir)
(bkz: aşk hiç bir şeydir)
yavaş yavaş ölmek, her seferinde dirilmek, her seferinde onu daha çok sevmektir..
kavga edip telefonu hışımla kapattıktan 15 dakika sonra onu deliler gibi özlemek. her barışmadan sonra onu daha çok sevmektir..
"artık kaybedecek bir şeyim var" diye korkmaktır..
o’nu bir nefeste içine çekmeye çalışmaktır.
evet ben çok denedim olmadı. ama gerçekten içime çekebilecekmişim gibi geliyor..
evet ben çok denedim olmadı. ama gerçekten içime çekebilecekmişim gibi geliyor..
hakkında ne kadar çok entry girilirse girilsin, öldü diye korkmamaktır. aşk, sonsuz bir güvendir..
aşık olmadan önce prospektüsü okuyun ve çocukların ulaşamayacağı yerlerde muhafaza edin.
yaşadıklarıma rağmen hala anlamlandıramadığım ama güzel hisler yaşadığım günleri özlememe sebebiyet veren şey.
a.ş.k...
buradan bakıldığında sadece 3 harf diyebileceğimiz bir olgudur.
iç organlarımız birbirine çarpar yaşarken...bir çift gözün parıltısı için vazgeçilir sanırsın dünyalardan!ölmeli derler aşk için,ancak o zaman "bağlılık" haklılık kazanır derler.kimilerinin sabah kahvaltısı ile öğle yemeği arasında diyebileceğimiz kadar sıklıkla ve çeşitlilikle başına gelir,kimilerini 1 kere bulur,kimilerine asla uğramaz!...tek taraflı olamayacak kadar ağır bir yüktür aşk.
pencere önüne çiçek koymak kadar,yolda tanımadığımız teyzelere yardım etme isteğimiz kadar,nerede küçük bir çocuk görsek yaşadığımız yanağını sıkıp "ne tatlısııın" deme isteğimiz kadar,eşek kadar olsak da annenin koynuna senede bir de olsa girip uyuma arzumuz kadar bir şeydir işte aşk...karşı konulamaz varlığı dünya üzerindeki eşinize ulaşana kadar acı verir bu duygunun...
insanları 2ye ayırır; şanslı olanlar, şanssız olanlar!
bedeni ikiye ayırır; beyin ve kalp...
bakışı ikiye ayırır; ona bakmak, dünyaya bakmak...
yaşadığınızda dünyadaki herşeyin üstünden gelebileceğinizi size hissettirecek kadar şakacı bir duygudur...bir yanılsamadır.bir yalandır, yazı$tır!
buradan bakıldığında sadece 3 harf diyebileceğimiz bir olgudur.
iç organlarımız birbirine çarpar yaşarken...bir çift gözün parıltısı için vazgeçilir sanırsın dünyalardan!ölmeli derler aşk için,ancak o zaman "bağlılık" haklılık kazanır derler.kimilerinin sabah kahvaltısı ile öğle yemeği arasında diyebileceğimiz kadar sıklıkla ve çeşitlilikle başına gelir,kimilerini 1 kere bulur,kimilerine asla uğramaz!...tek taraflı olamayacak kadar ağır bir yüktür aşk.
pencere önüne çiçek koymak kadar,yolda tanımadığımız teyzelere yardım etme isteğimiz kadar,nerede küçük bir çocuk görsek yaşadığımız yanağını sıkıp "ne tatlısııın" deme isteğimiz kadar,eşek kadar olsak da annenin koynuna senede bir de olsa girip uyuma arzumuz kadar bir şeydir işte aşk...karşı konulamaz varlığı dünya üzerindeki eşinize ulaşana kadar acı verir bu duygunun...
insanları 2ye ayırır; şanslı olanlar, şanssız olanlar!
bedeni ikiye ayırır; beyin ve kalp...
bakışı ikiye ayırır; ona bakmak, dünyaya bakmak...
yaşadığınızda dünyadaki herşeyin üstünden gelebileceğinizi size hissettirecek kadar şakacı bir duygudur...bir yanılsamadır.bir yalandır, yazı$tır!
orkun uçar ın hain üçlemesinin yayınlanacak olan son kitabı.
sonsuzluk.
(bkz: organ yangını)
:
’’aşk karşındakini bulunmaz hint kumaşı sanmanla hıyarın teki olduğunu anlaman arasında geçen zamandır.’’
’’aşk karşındakini bulunmaz hint kumaşı sanmanla hıyarın teki olduğunu anlaman arasında geçen zamandır.’’
hayatımda gordugum,duydugum,hıssettıgım ve bır daha hıssetmek ısteyecegım en son seydır...
kalbe saplanan hançerdir.
#396801
bazen cok,bazen yok..
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?