pencere

deathless
günaydın gözünaydın, benden aldın sende kaldım
dün bunaldım zor uyandım görmeyince zor dayandım
(kız) günaydın gözünaydın, benden aldın sende kaldım
dün bunaldım zor uyandım görmeyince zor dayandım

baktım olmaz seyre daldım anılardan bir tomardım
çok yoruldum çok daraldım penceremden gir içeri
üzgün oldum düzgün oldum bir yüzümle yüzgöz oldum
bir ses oldum, bir söz oldum söyleyince sensiz oldum
söz / müzik : ogun sanlısoy
firambogaz
bir oktay rifat şiiri...

sarı bir zambak açtı
karanlığın bahçesinde pencerem
geceyi odamdan geçirmek için
bir ağaç cama vuruyor

üşüdün mü dışarda narin ağaç
yoksa hırsızlardan mı korkuyorsun
nafile çoktan bağladılar ellerimi
kırk haramiler

ve gafil köpeğim kapımda habersiz
bir tavşan kovalıyor rüyasında
bulutlar şimdi insanların koynunda
sabahleyin savuşurlar bacadan
melankomik
uzun bir uykunun ardından sabaha kadar havasız kalan bir odanın içinden dışarı doğru açılan pencerenin ardından duyulan kuş sesleri kadar kendini hiçbir şey rahatlatamaz gibi geliyor insana o an.. bir de ahşap olanları vardır, köy kokan..
hapitut b
çocukluğumda resim derslerinde bi dikdörtgen çizip üstten 2 ye ayırdığım akabindede dikey olarak 2 ye ayırdığım çizgiler yumağı
wereyda
önce sır çocukları, sonra da tramvay ile gönlümdeki yerini stabil kılmı$ enfes sanatçı fırat tanı$’ın uluslararası hollywood öğrenci film festivali’nde en iyi yabancı film ödülünü alan ve öz babasıyla oynadığı 15 dk’lık enfes bir kısa film.

hapisten çıkmı$ i$siz oğul ve zengin baba arasındaki ileti$imsizliğin i$lendiği filmin final sahnesindeki
$eytan uçurtmasına dikkat der, iyi seyirler dilerim:

http://www.turkla.com/pencere.php?movie=windowhigh.wmv
sarkilarbircigligasiginmaksasimdi
kalbimin çok derin bir yerinde
bir pencerem var
penceremde annem var
hep yolum gözler

"annemin derdi benim
benim derdim sen"

bir pencere yolum gözle
beni özle
tatlı bir sözle
ölürüm..

kalbimin çok derin bir yerinde
bir uçurtmam var
uçmuyor
kuyruğunda senin derdin var

annemin derdi benim
benim derdim sen

bir pencere yolum gözle
beni özle
tatlı bir sözle
ölürüm
servet kocakaya
cokoprens
yalnız kaldıysan. kalkıp pencerenden bir bak. güneş açmış mı? yağmur düşmüş mü?...
gelir hep aklıma pencere deyince. sonra bir senesini pencereyi aramakla geçiren kırık arkadaşlar. kuşlar böcekler. evet
seddad bin ad
farsça kökenlidir bu kelime. bi iranlıya pencereyi gösterip "bu ne?" diye sorarsanız, pencere cevabını alırsınız. garip ama gerçek.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol