yedi yıl geçti.
sormanın zamanıdır...
cumhurbaşkanı ahmet necdet sezerin çocuklarının ismini bilen var mı?
efendim? duyamadım...
**
mesela, " sezerin kızı ebru" diye başlayan bir cümle kursam, kaçınız itiraz edebilir, ebru değil de, betül diye?
veya " oğlu tarık" desem...
var mı doğrusunu bilen?
çalışıyorlar mutlaka...
ne iş yapıyorlar?
babaları cumhurbaşkanı yahu...
vipe girerken gören?
genişletelim soruyu...
hayali ihracat yapan yeğeni var mı?
devlet kredisiyle banka alan kuzeni?
kayınço?
"sen benim kim olduğumu biliyor musun" diye fors yapan müteahhit kanka?
var mı?
peki, aile fotoğrafı?
bıraktık işadamlarını...
gelin? damat?
nerede bu insanların magazin dergilerindeki şatafatlı pozları, televizyondaki görüntüleri, gazetelerdeki röportajları?
elalemin yatında gören?
verdimse, ben verdim... duyan?
telefon açsa neyse... kimseye mektup yazdı mı, " hamili kart yakinimdir" diye?
uzatmayayım...
bizden biriydi.
yedi yıl geçti... hâlâ bizden biri.
sadece bu mütevazı tablo bile, sezerin ne kadar başarılı bir cumhurbaşkanı olduğunun kanıtıdır.
"ideolojik" olarak karşı çıkanları, anlarım... "siyaseten" eleştirenlerin haklı olduğu taraflar vardır, normal.
ama...
kırmızı ışıkta durduğu için, yalaka gazetecileri limuzinine bindirmediği için, köşkün mutfağından ithal peyniri çıkardığı için, israf sevmediği için, akrabalarını zengin etmediği için, ayıp denilen kavramın farkında olduğu için, beyaz saraya gidip akıl sormadığı için
"vizyonsuz" deniyorsa...
hâlâ bu kadar saldırılıyorsa...
memleketteki utanmazların, ne kadar cesur, arsız ve cüretkâr olduğunun da kanıtıdır.
ahmet necdet sezer
yüreksizler için kolay hedefti...
ismet
inönü...
arkasında partisi vardı.
ordusu da.
kapı gibi!
celal
bayar...
partisi vardı.
cemal
gürsel...
ordusu vardı.
cevdet sunay...
genelkurmay başkanı.
fahri korutürk...
kuvvet komutanı.
kenan evren...
ordusu vardı.
turgut özal...
partisi vardı.
süleyman demirel...
partisi vardı.
abdullah gül...
partisi var.
*
peki ya sezer?
*
ne onu oraya getiren "or" rütbesi vardı omuzlarında, ne de saldırıya uğradığı zaman ortalığı ayağa kaldıracak, savunacak partisi.
*
bana sorarsanız, bi araba laf yazılıyor ama, ahmet necdet sezer’in en önemli özelliği buydu...
cumhuriyet tarihinde, arkasında ordusu veya partisi olmayan ilk ve tek cumhurbaşkanı.
*
o nedenle, kurucu mustafa kemal’den sonra, en zor görevi kim yaptı derseniz... o yaptı.
*
mümkün müydü evren’e höt zöt yapmak? hálá yargılamaya tırsıyorlar... kim getirdi cevdet sunay’ı oraya? meclis mi sanıyorsunuz? sıkar mıydı, herhangi bir gazete çıksın da, demirel’e manşetten sinkaf etsin? dyp iktidarı yıkmaz mıydı gök kubbeyi, o gazetenin başına? özal’a bindirmeye kalkanlar, haşat edilmedi mi? bakın gül’e... iki kelime itiraz edeni memleketten kovmuyor mu partisi?
*
hiçbiri yalnız değildi çünkü... sezer hariç.
*
kolay hedefti.
*
tek başına geldi.
tek başına gidiyor.
savunmasız görüp kıyasıya çullananlara karşı "neyi korumaya çalıştığını" ise, gazeteler yazmadı, tarih dede yazacak... eminim.
ismet
inönü...
arkasında partisi vardı.
ordusu da.
kapı gibi!
celal
bayar...
partisi vardı.
cemal
gürsel...
ordusu vardı.
cevdet sunay...
genelkurmay başkanı.
fahri korutürk...
kuvvet komutanı.
kenan evren...
ordusu vardı.
turgut özal...
partisi vardı.
süleyman demirel...
partisi vardı.
abdullah gül...
partisi var.
*
peki ya sezer?
*
ne onu oraya getiren "or" rütbesi vardı omuzlarında, ne de saldırıya uğradığı zaman ortalığı ayağa kaldıracak, savunacak partisi.
*
bana sorarsanız, bi araba laf yazılıyor ama, ahmet necdet sezer’in en önemli özelliği buydu...
cumhuriyet tarihinde, arkasında ordusu veya partisi olmayan ilk ve tek cumhurbaşkanı.
*
o nedenle, kurucu mustafa kemal’den sonra, en zor görevi kim yaptı derseniz... o yaptı.
*
mümkün müydü evren’e höt zöt yapmak? hálá yargılamaya tırsıyorlar... kim getirdi cevdet sunay’ı oraya? meclis mi sanıyorsunuz? sıkar mıydı, herhangi bir gazete çıksın da, demirel’e manşetten sinkaf etsin? dyp iktidarı yıkmaz mıydı gök kubbeyi, o gazetenin başına? özal’a bindirmeye kalkanlar, haşat edilmedi mi? bakın gül’e... iki kelime itiraz edeni memleketten kovmuyor mu partisi?
*
hiçbiri yalnız değildi çünkü... sezer hariç.
*
kolay hedefti.
*
tek başına geldi.
tek başına gidiyor.
savunmasız görüp kıyasıya çullananlara karşı "neyi korumaya çalıştığını" ise, gazeteler yazmadı, tarih dede yazacak... eminim.
ba$kalari gibi yangindan mal kacirirmi$casina makamini terk eden bir devlet adami olmadi, cumhurba$kanligi suresince kendisine hediye edilen(uzerinde kendi resmi olan portreleri dahil) her $eyi cumhurba$kanligi demi$ba$ listesine kaydettirdi ve sergilenmesini sagladi.kirmizi i$iklarda durdu, ali$veri$ini markette siraya girerek kendisi yapti, inanmasi cok guc gelse de coplerini bile kendisi doktu.hukuka aykiri oldugunu du$undugu her $eyi kim ne der diye du$unmeksizin ya veto etti ya da anayasa mahkemesine ta$idi, kimsenin diledigi gibi top ko$turmasina meydan vermedi, en cokta recep tattip erdoganin ba$ina bela oldu.
tum bu vasiflari ile cok ama cok ozlenecek ornek bir cumhurba$kani oldu.onumuzdeki 7 sene boyunca bu hatiralarla avunmaktan ba$ka bir caremiz kalmadi artik.
tum bu vasiflari ile cok ama cok ozlenecek ornek bir cumhurba$kani oldu.onumuzdeki 7 sene boyunca bu hatiralarla avunmaktan ba$ka bir caremiz kalmadi artik.
recep tayyip erdoğan ın almanyadan abdullah gül adında bir oğlum gelecek köşkü boşalt dediği güzel insan.
yaşasın!
artık bizim de önüne gelen kanunları okuyup gerektiğinde birilerinin kafasına bir şeyler atabilen bir devlet adamamız var.
ben çoban sülünün bir şeyleri veto ettiğini hatırlamıyorum umarım hatırlayanlar vardır.
cumhurbaşkanımızın halkın arasına karışmadığı gibi şikayetler duymaktayım. bence bu durumda yanlış bir şey yoktur çünkü cumhurbaşkanının görevi peşine üç beş yalaka köpek takıp gezmek falan da değildir.
aslında bu takım şikayetlerin duyulması türkiyede halkın siyasetten ve siyasetçiden ne anladığı konusunda bilgi vermektedir.
halkımız cumhurbaşkanını seçim zamanı oy kapabilmek için halkın kıçını yalayan, iktidara gelince "halk" kelimesinin anlamını unutan insanlarla (tartışılır!) karıştırmaktadır.
bunun en temel nedeni halkın uzun süre başbakanlık koltuğunda gördüğü kişileri bir süre sonra da çankayada görmeye alışmasıdır. tatmin olamayanlara özal ve demirel örenklerini gösterebilirim.
cumhuriyete ve onun en temel dayanağı olan laikliğe olan bağlılığını çankaya köşkünde yapılan resepsiyonlara kimin karısı olduğuna bakmaksızın başörtülü eşleri davet etmeyerek çoktan göstermiştir ahmet bey.
(inançlara ve inançların gereklerine saygım sonsuz ama bunu siyasi araç olarak kullananlara saygım mutfakta dolaşan hamam böceklerine gösterdiğimden daha az.)
artık bizim de önüne gelen kanunları okuyup gerektiğinde birilerinin kafasına bir şeyler atabilen bir devlet adamamız var.
ben çoban sülünün bir şeyleri veto ettiğini hatırlamıyorum umarım hatırlayanlar vardır.
cumhurbaşkanımızın halkın arasına karışmadığı gibi şikayetler duymaktayım. bence bu durumda yanlış bir şey yoktur çünkü cumhurbaşkanının görevi peşine üç beş yalaka köpek takıp gezmek falan da değildir.
aslında bu takım şikayetlerin duyulması türkiyede halkın siyasetten ve siyasetçiden ne anladığı konusunda bilgi vermektedir.
halkımız cumhurbaşkanını seçim zamanı oy kapabilmek için halkın kıçını yalayan, iktidara gelince "halk" kelimesinin anlamını unutan insanlarla (tartışılır!) karıştırmaktadır.
bunun en temel nedeni halkın uzun süre başbakanlık koltuğunda gördüğü kişileri bir süre sonra da çankayada görmeye alışmasıdır. tatmin olamayanlara özal ve demirel örenklerini gösterebilirim.
cumhuriyete ve onun en temel dayanağı olan laikliğe olan bağlılığını çankaya köşkünde yapılan resepsiyonlara kimin karısı olduğuna bakmaksızın başörtülü eşleri davet etmeyerek çoktan göstermiştir ahmet bey.
(inançlara ve inançların gereklerine saygım sonsuz ama bunu siyasi araç olarak kullananlara saygım mutfakta dolaşan hamam böceklerine gösterdiğimden daha az.)
bugün resmen veda edeceğimiz cumhurbaşkanımız.. laik, demokratik bir hukuk devleti olan türkiye cumhuriyetine yakışandı. aydın, kararlı, ve güvenilirdi. 7 sene boyunca en azından gurur duyabildiğim bir cumhurbaşkanım vardı. biz onu tüm o mütevazi tavırları ve gerçek bir hanımefendi olan eşiyle çok sevdik. gelen gideni aratır derler ya, geldiğinde gideni hiç aramamıştım ama gelecek olanla giden şimdi çok aranacak. üstelik pek çokları hala olacakları farkında değil, tüm bu farkındasızlıklarımızla bugün türkiye için bambaşka bir başlangıç olacak. sayın sezer zaten bize fazlaydı, huzurlu bir emeklilik geçirir umarım..
cumhurbaşkanlığı döneminde savunduğu atatürk ilke ve inkilaplarını ve yobaz,örümcek beyinli,akıl fakiri insanlarla mücadele etmeye devam edeceğine inandığım büyük devlet adamıdır.
türkiye cumhuriyeti ve atatürk ilkeleri yaptığı onurlu mücadeleyi asla unutmayacaktır.
türkiye cumhuriyeti ve atatürk ilkeleri yaptığı onurlu mücadeleyi asla unutmayacaktır.
devletin başında olmanın verdiği sorumluluğu en sade,en anlaşılır ve en gerçekçi formda bize yansıtan ahmet necdet sezer,bu ülkenin ulu önder ve milli şeften sonra gördüğü en dirayetli ve namuslu bir devlet adamıdır.
onun bıraktığı boşluk tabii ki doldurulamaz ama bilinmelidir ki maalesef bu ülkede insan olmanın bedeli her zaman ödüllendirilemiyor.
10.cumhurbaşkanımız olan bu insan,büyük bir lider ve bağımsız duruşuyla da örnek alınması gereken bir hukukçudur.
bir daha böylesi bir kişilik bu topraklara denk gelir mi;işte onu bilemem...
onun bıraktığı boşluk tabii ki doldurulamaz ama bilinmelidir ki maalesef bu ülkede insan olmanın bedeli her zaman ödüllendirilemiyor.
10.cumhurbaşkanımız olan bu insan,büyük bir lider ve bağımsız duruşuyla da örnek alınması gereken bir hukukçudur.
bir daha böylesi bir kişilik bu topraklara denk gelir mi;işte onu bilemem...
saat.
halı.
kilim.
kalem seti.
gümüş tepsi.
takı.
şifoniyer.
kaftan.
vazo.
madalyon.
heykel.
biblo.
tablo.
hepsini bırakmış ahmet necdet sezer... kendisine verilen 1243 parça hediyenin, 1243’ünü de bırakmış...
götürmemiş.
*
bu benim cumhurbaşkanım olamaz...
*
zaten, kırmızı ışıkta durmasından belliydi... kimse durmuyor ki, o niye duruyor?
isveç mi burası?
*
bakıyorum gazetelere... 94 parça gümüş, 22 vazo, 9 takı, 27 hatıra para, 4 tabanca, 83 parça değerli süs eşyası, 55 tablo, 86 porselen, 7 madalyon, 4 saat... insanın içi gidiyor!
al, götür di mi...
bırakmış, gidiyor.
*
üstelik, liste eksik...
kendisine tahsis edilen "kafana göre harca" denilen ödeneği de harcamadı.
hediyeleri bıraktığı gibi...
papelleri de bıraktı.
46 trilyon liracık!
ye, yemedi... gez, gezmedi.
o zaman bırak biz yiyelim...
ona da izin vermedi.
"yetim hakkıdır" dedi, görevi boyunca tasarruf ettiği 46 trilyonu, maliye’ye iade etti...
kemal abi’ye.
*
çocukları hálá memur... first lady desen... bi atıl kutoğlu’nu bile tanımıyor... belediyeler, bizim paramızla simitçilere cemil ipekçi’den köstüm hazırlattı; o hálá kendi cebinden giyiniyor.
*
aşçıyı, garsonu azalttı. "suyla çalışmıyor bunlar" dedi, 14 makam aracını geri verdi. okluk’taki yazlık köşke hiç gitmedi. oğlunu evlendirdi, elektrik parasına kadar cebinden ödedi. eşi düştü, bileğini kırdı; hastaneye sivil araçla götürdü, röntgen için kuyruğa girdi, sıra bekledi. annesi vefat etti, gene sivil plakayla gitti; flap flap flap, fors yapmadı... resmi yemekler hariç, kimseye davet vermedi. mutfakta yerli ürün kullandırttı.
şatafattan uzak durdu.
*
yeminini tuttu...
hukuku üstün kıldı.
e haliyle...
sevilmedi. sevilmez.
halı.
kilim.
kalem seti.
gümüş tepsi.
takı.
şifoniyer.
kaftan.
vazo.
madalyon.
heykel.
biblo.
tablo.
hepsini bırakmış ahmet necdet sezer... kendisine verilen 1243 parça hediyenin, 1243’ünü de bırakmış...
götürmemiş.
*
bu benim cumhurbaşkanım olamaz...
*
zaten, kırmızı ışıkta durmasından belliydi... kimse durmuyor ki, o niye duruyor?
isveç mi burası?
*
bakıyorum gazetelere... 94 parça gümüş, 22 vazo, 9 takı, 27 hatıra para, 4 tabanca, 83 parça değerli süs eşyası, 55 tablo, 86 porselen, 7 madalyon, 4 saat... insanın içi gidiyor!
al, götür di mi...
bırakmış, gidiyor.
*
üstelik, liste eksik...
kendisine tahsis edilen "kafana göre harca" denilen ödeneği de harcamadı.
hediyeleri bıraktığı gibi...
papelleri de bıraktı.
46 trilyon liracık!
ye, yemedi... gez, gezmedi.
o zaman bırak biz yiyelim...
ona da izin vermedi.
"yetim hakkıdır" dedi, görevi boyunca tasarruf ettiği 46 trilyonu, maliye’ye iade etti...
kemal abi’ye.
*
çocukları hálá memur... first lady desen... bi atıl kutoğlu’nu bile tanımıyor... belediyeler, bizim paramızla simitçilere cemil ipekçi’den köstüm hazırlattı; o hálá kendi cebinden giyiniyor.
*
aşçıyı, garsonu azalttı. "suyla çalışmıyor bunlar" dedi, 14 makam aracını geri verdi. okluk’taki yazlık köşke hiç gitmedi. oğlunu evlendirdi, elektrik parasına kadar cebinden ödedi. eşi düştü, bileğini kırdı; hastaneye sivil araçla götürdü, röntgen için kuyruğa girdi, sıra bekledi. annesi vefat etti, gene sivil plakayla gitti; flap flap flap, fors yapmadı... resmi yemekler hariç, kimseye davet vermedi. mutfakta yerli ürün kullandırttı.
şatafattan uzak durdu.
*
yeminini tuttu...
hukuku üstün kıldı.
e haliyle...
sevilmedi. sevilmez.
kendisini fazlasıyla arayacağımız cumhuriyet tarihinin en dürüst, işine sadık ve hakkında hiçbir şey söylenemeyen yegane devlet adamlarından bir tanesidir. görevini başarıyla gerçekleştirmiştir, demokrasinin işlemisini sağlayan bir tanpon görevi vardı adeta, mecliste çoğunluğu elde tutanların her istediğini yapmasını son derece güzel frenlemekteydi, kendisinden sonra ülkemizde demokrasiden bahsedilemeyecktir.
son derece durust ve hukuki birisi. bazilari hala 2001 krizinin bu sahsin attigi anayasadan kaynaklandigi sanacak kadar saf ve aptal olsa da ahmet necdet sezer hem durustluguyle hem de halktan birisi olmasiyla gercekten sevilmektedir.
gectigi her yerde trafigin icine eden, onlarca araba konvoyla yollari tikayan sayin rte ve cemaat arkadaslari ahmet necdet sezerin arabasinin ankarada kirmizi isikta beklerken ki goruntusunu defalarca izlemesi gerekir.
gectigi her yerde trafigin icine eden, onlarca araba konvoyla yollari tikayan sayin rte ve cemaat arkadaslari ahmet necdet sezerin arabasinin ankarada kirmizi isikta beklerken ki goruntusunu defalarca izlemesi gerekir.
ahmeti necdetin mevzuyu sezebilecegi konusunda uyarma cumlesi.
13 eylul 1941de afyonda dogdu. 1958 yilinda afyon lisesini, 1962de ankara universitesi hukuk fakultesini bitirdi. ayni yil ankara hâkim adayi olarak goreve basladi. askerligini kara harp okulunda yedek subay olarak yapti. sirasiyla, dicle ve yerkoy hâkimlikleri ve yargitay tetkik hâkimligi gorevlerinde bulundu. medeni hukuk alaninda 1977-1978de ankara hukuk fakultesinde yuksek lisans (master) ogrenimi yapti. 7 mart 1983de yargitay uyeligine secildi. yargitay 2. hukuk dairesi uyesi iken yargitay genel kurulunca belirlenen uc aday arasindan cumhurbaskaninca 27 eylul 1988 gununde anayasa mahkemesi asil uyeligine, anayasa mahkemesi kurulunca da 6 ocak 1998de anayasa mahkemesi baskanligina secildi.
5 mayis 2000 gununde, turkiye buyuk millet meclisi tarafindan turkiyenin onuncu cumhurbaskani olarak secildi ve 16 mayis 2000 gununde gorevine basladi.
1964 yilinda semra hanimla evlenen cumhurbaskani ahmet necdet sezer uc cocuk babasidir.
ataturk ve inonuden sonra bu en cok yakisan insandir. meclise en cok yasa iade eden cumhurbaskanidir. laik cumhuriyetimizi seriatcilardan koruyan bir kahramandir. arada sirada anayasa firlatir.
5 mayis 2000 gununde, turkiye buyuk millet meclisi tarafindan turkiyenin onuncu cumhurbaskani olarak secildi ve 16 mayis 2000 gununde gorevine basladi.
1964 yilinda semra hanimla evlenen cumhurbaskani ahmet necdet sezer uc cocuk babasidir.
ataturk ve inonuden sonra bu en cok yakisan insandir. meclise en cok yasa iade eden cumhurbaskanidir. laik cumhuriyetimizi seriatcilardan koruyan bir kahramandir. arada sirada anayasa firlatir.
anayasa eski baskani oldugu icin cumhuriyetin ve atatürkcülügün yilmaz koruyucularindan olan, halktan kopuk olmayan, halkin gözünde dürüstlügüyle, hukuka saygisiyla sevilen ve sayilan cumhurbaskani. dinci takiminin sevmedigi ve adeta nefret ettigidir. kendisinin de zaten pek de haz aldigi söylenemez onlardan. akp iktidari, ne üdügü belli olmayan - sirf dinci oldugundan - kendi adamlarini getirmek icin sürekli vekaleten atama yaparke nayar üstüne ayar yer.
iktidarin adami olmaz. sabirlidir ve kararlarini iyi gerekcelendirir. rahmetli ecevit zamaninda bile hukuksuzluklarindan bakanlarin önüne anayasayi firlattigi bilinir.
esi ekranlarda pek gözükmez esasinda. mülayimdirlar. eski cumhurbaslarindan naksibendi özal’in sülalesinin, prenslerinin ortalikta cirit atmis oldugu bir makami isgal eden bu devlet adaminin cocuklarinin isimleri bile adam akilli bilinmez.
ne yazik ki boaltacagi koltuga rte veya onun gibi minarelerden süngü yapmaya calisan birisi oturursa türkiye’yi calkantili bir dönem beklemektedir.
iktidarin adami olmaz. sabirlidir ve kararlarini iyi gerekcelendirir. rahmetli ecevit zamaninda bile hukuksuzluklarindan bakanlarin önüne anayasayi firlattigi bilinir.
esi ekranlarda pek gözükmez esasinda. mülayimdirlar. eski cumhurbaslarindan naksibendi özal’in sülalesinin, prenslerinin ortalikta cirit atmis oldugu bir makami isgal eden bu devlet adaminin cocuklarinin isimleri bile adam akilli bilinmez.
ne yazik ki boaltacagi koltuga rte veya onun gibi minarelerden süngü yapmaya calisan birisi oturursa türkiye’yi calkantili bir dönem beklemektedir.
durumun vehametini gördüğünden dolayı bir gün olsun yüzünün güldüğünü görmediğimiz cumhurbaskanımız.
cumhuriyet tarihinde,büyük önder atatürk ve ismet inönüden sonra gurur duyduğum üçüncü devlet büyüğüm.böylesine sömürülmüş ve sömürülmekte olan bir ülkede, hala atatürk ilke ve inkilaplarına bağlı insanlar olduğunun en büyük kanıtıdır sayın cumhurbaşkanımız ahmet necdet sezer.
gorevinin bitmesine 1 yil 3 ay kalmis turkiye cumhuriyetinin 10.cumhurbaskani.cumhurbaskanligindan sonra cayyolunda aldigi villaya yerlesecek,mutevazi ve mevzuatci,yabanci dil bilmeyen zaten dis iliskilerle de fazla ilgilenmeyen ancak durust ve vatanperver bir insan
hukukcu kimligi zaman zaman politik esnekligine engel olan, yine de su anda gitse daha iyi alternatifini bulamadigim kisilik.
gitmeden bu seneki cankaya butcesinden arttırdıgı 17 milyon ytlyi de abdullah gule bırakacaktır. sanırım bu ay biter o para.
cumhurbaskanlıgı suresince kosk giderlerinden 47 milyon ytl arttırabilmis ve bunu da hazineye bagıslamıs, ellinin uzerinde danısmanı uce dusurmus, 5 araclık konvoyu 2 araca dusurmus, koskte yapılan oglunun dugun masraflarını elektrik, suya varıncaya kadar kendi cebinden odemis, kırmızı ısıkta durmus, hastanede sıraya girmiş ayrıcalıklarla yasamamıs cumhurbaskanımız.
cumhurbaskanlıgı suresince belki de tek hatası bir ramazan ayında yaptıgı 5 dakikalık konusmada su içmesidir.cogunlugunun musluman olup, oruc tuttugu bir ulkede ayrıntılara bu kadar onem veren bir cumhurbaskanının buna da dikkat etmesi iyi olurdu.
cumhurbaskanlıgı suresince belki de tek hatası bir ramazan ayında yaptıgı 5 dakikalık konusmada su içmesidir.cogunlugunun musluman olup, oruc tuttugu bir ulkede ayrıntılara bu kadar onem veren bir cumhurbaskanının buna da dikkat etmesi iyi olurdu.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?