yüksek topuklar

imgoindeeperunderground
daha derinlemesine yorumu da dayanamadim yazdim..

"hayatim icimden gecen cumleler icinde gecti"
bu cumleyi murathan’in hayatinin ve kitabinin icinden alarak baslasam cok kotu olmaz herhalde.
hayatim murathan’in kitaplarinin icinden cumleler alarak gecti desem de yeridir. o kelimeleri ben de olsam oyle dizerdim diyerek bir yere varilamayacagini anladigimda ortaokula gidiyordum sanirim. herkesin dusunup yazabilecegi seyleri o oyle yazdigi icin o yaziyor ve biz okuyoruz, bunu da kabullendim ama benim bu kitapta kabullenemedigim seyler var. bir erkegin kadin gozunden dunyaya ve kadinlara bu kadar net bakabiliyor olmasi cok rahatsiz edici mesela. ya da kadinlarin "ancak bir kadin gorebilir" sandigi duygularin bir erkek tarafindan boylece aciga konuyor olmasi. neyseki erkekler cok fazla murathan mungan okumuyor da kurtariyoruz diye dusunmemek elde degil.
bir kadinin agzindan yazilan ve diger kadinlar hakkinda cok keskin yorumlar iceren bu kitapta en az bir kere en cok bir omur boyu dusunulmus seylere rastliyor insan. anneler, esler, en yakin arkadaslar, uzaktan izlenen ve hakkinda dedikodu yapilanlar, yoldan gecerken goze takilanlar, baskalarinin anlattiklarindan tanidigimiz kadinlar var. kadinlar ve kadinlar.. sevenler, kiskananlar, kazik atanlar, cocuk boylari ve buyuyunce ne olacagi daha 3 yasinda belli olanlar.
kitabin iki tane kahramani var; biri hikayeyi anlatan nermin digeri de hikayeyi anlatmasina sebep olan kiz cocugu:tugde.
kiz cocugu ama anlatilmasinda fayda olan kiz cocuklarindan. bazi kiz cocuklarinin daha dogumundan itibaren kendisiyle beraber getirdigi hirs, kiskanclik, erkekleri elinde oynatma yetenegi ve istegi, yine aslinda "kadin" denip gecilebilecek her sey var onda.
nasil oldugu anlasilmasa da ic gudusel olarak cocukken her erkekleri etrafina pervane eden, kendinden guzel kiz cocuklariyla oynamayan ve oynatmayan, erkeklere dair sahiplenme ve guclu olma gibi hisleri cok kucukten kavrayip bunlar yoluyla kullanmaya baslayan ve basaran bir tur. bu gercekten bir tur cunku boyle olmayan ve hayati boyunca boyle davranamayanlar oldugu gibi, bir omur boyu aslinda zayifmis gibi gorunmeyi ve bu vesile ile butun istediklerini yaptirmayi basaran kadinlar oldugu gibi bir de bunu icine sindiremeyen tur var.
iliskiler ve kadin erkek karmasasini anlamak icin belki de en guzeli cocuklari izlemek zaten. cunku, sanildiklari kadar "saf" olmasalarda en azindan "acik"lar, henuz ne yaptiklarinin tam olarak farkinda olamamaktan olsa gerek saklama geregini tam olarak duymuyorlar.
tugde uzerinden anlatilan kadin tiplemesi de tam olarak bu gizli guce sahip kadinlar zaten. dogustan "kadin" olan kadinlar. ve nermin yalniz yasayan, kendi ayaklari uzerinde duran, hayati boyunca bir sekilde kazik yemis, sevgilileri olmus ve iliskileri cesitli sebeplerle bitmis, medeni durumundan zaman zaman sikayetci zaman zaman cok memnun bir kadin. memnun olmasinin sebebi bir kilo sut icin inek besleyemez hale gelmis olmasi bana kalirsa. ama yine de eve geldiginde bir ses duymayi, birisine sarilip uyumayi ozluyor, her kadin gibi..
siginmak ya da siginilmak degilde beraber yuruyecek bir yol arkadasi ariyor. bu sirada tugde’ye bakmak zorunda kaliyor bir kac gun ve dunyanin kac bucak kadinin da aslen nasil bir sey oldugunu bir kere daha cok yakindan izleme firsati buluyor.
biraz abartili bir ornek de olsa tugde uzerinden genelleme yapilabilecek kadar genis bir kitleyi anlatiyor.
bu arada elbette sadece tugde ve nermin yok, nermin’in gozunden gorulen envayi cesit kadin var ve oyle dogru tespitler yapilmis ki bu kadinlar icin, daha evvel de soyledigim gibi, bunun ancak bir kadin bilebilir diyorsunuz. (yaniliyorsunuz...)
mesela anne olmus kadinlar icin super tespitler var. belli bir yasa gelmis ama hala evlenmemis ya da cocuk yapmayi istemeyen her kadinin (mesela benim) rastladigimiz baskilarindan bahsediyor bir yerlerde. iki tur baskiya maruz kaliyoruz;
1. anne olunca anlarsin: simdi dunyadan haberin yok ama anne oldugun zaman dunyanin tum sirlarina vakif olacaksin ve sen anne olana kadar benim seninle konusup cenemi yorduguma deymez, sen once bu mertebeye bir gel bakalim kadinlari. bu yoruma ragmen konusmaya devam ederler. hani en azindan "anne olunca anlarsin" diyip sussalar, ve bekleseler anne olursak anlamamizi.. ama olmaz, icleri rahat etmiyor ve konusmaya devam ediyorlar cunku kendi hayatlarinda yaptiklarini dusundukleri bu cok onemli seyi sadece kendilerinin gormesi ve anlamasi yetmiyor. butun dunyanin onlari takdir etmesi ve anlamasi gerekiyor..
2. israrci kadin tipi: sen ne kadar evlenmek ya da cocuk sahibi olmak istemedigini soylesen de buna asla saygi gostermeyen ve asla inanmayan kadindir.genellikle bu durum sonunda cirkinlesir ve senin beceriksiz ya da kendine guvenmeyen bir insan olmana kadar gelir. durum hic boyle olmamasina ragmen ve sanki yaptiklari sey icin cok calismalari gerekiyormus gibi, sen beceriksiz onlarda basari sahibi olurlar. onlara gore evlenmeyen ve dogurmayan kadin tam olarak bir kadin degildir, ayni zamanda potansiyel tehlikedir ama bunu mumkunse saklarlar. bekarlara karsi bir komun gibidirler ve gerek olmadikca bekar arkadaslari ile gorusmezler. gerek olmasi durumu ise ancak kendi hallerinden sikildiklarinda olur. bu monoton hayattan sikildiklarinda bekar arkadaslarini ararlar ve hayatlarina bir renk katmasini beklerler.
bunlar benim yorumlarim ama mesela murathan’in soyle bir yorumu var:
"isin kotusu toplum da zaten bu kadinlarin dogurup buyuttukleri cocuklardan olustugu icin, ne kadar boktan anneler olduklari hic bir zaman anlasilmaz. sonrakiler de en az kendileri kadar boktan cocuklar yetistirmeyi surdururler."
daha binlerce super tespit ile beraber benim icin en vurucu cumlesini de buraya yaziyorum ve gerisini heveslenip okuyacaklarin sabrina birakiyorum:
"gercek sadistler, mazohistler oyle istiyor diye onlari kirbaclamazlar, uzak uzak muzik dinlerler"
bence, guler kazmaci’nin kendi kitabina yani arizali erkeklere yaptigi, "bu kitabi okumayan kadinlari taniyorum demesin" yakistirmasi kesinlikle yuksek topuklar icin yapilmali. her kitabin icerisinde karsilastigimiz kadin erkek mevzulari, kenarindan kosesinden de olsa en derinine de olsa ask iliskileri ya da kendi basina kadina dair tespitler hic bu kadar dogru, bu kadar acik, bu kadar net olmamisti. ancak bir kadinin gorebilecegi ama belki de gorse de soylemekten cekinecegi her sey..
keske kadinlar da erkekleri bu kadar iyi taniyabilse ve boyle bir kitap yazabilse dedim ben..
imgoindeeperunderground
murathan mungan’in yazdigi gercekten harika bir roman. harika olmasi ya da bana harika gelmesinin sebebi bir erkek tarafindan her ne kadar kendisi kadinsi duygulara sahip de olsa, kadinlar hakkinda bizden fazla gozlem yapabilmis ve yazabilmis olmasidir. kitap icerisinde bizlerin de aslinda hep bildigi ama belki uzerine dusunmedigi "kadinsi" denebilecek durum ve kadin cesidi hakkinda muhtesem gozlem ve yorumlar bulunmakta. son derece hizli ve keyifli okunuyor en azindan klasik bir murathan okuyucusu icin sasirtici olmayan bir dil kullanmis yine. altini cizecek bir suru yer oldu benim icin.. pek cok murathan kitabi gibi bu da tavsiye kitaplarindan bir tanesi..
imgoindeeperunderground
uzerinde yurumesi maharet isteyen topuklardir, bunlarla hic yuruyemeyen kadinlar ve bunlarsiz yuruyemeyen kadinlar vardir. boy uzatir, gogusleri dik gosterir, kalcayi toplar ve kadinlara (uzerinde yuruyebilenlere) bir kendine guvenli kadin havasi verir..
kabaktatlisi
kadını,kıskanclıgı,hırsı ve kadınlar aslında ne ister’i en anlasılır dille anlatmıstır burada murathan mungan.eger bir erkek aslında sevgilisinin,esinin,ne demek istedigini merak ediyorsa bu romanı muhakkak bir kez okumalıdır.
yokoylebisevgili

--------------------spoiler----------------

"benim evlenmeyi düşüneceğim adamlar ya evli ya da birbirleriyle yaşıyorlar."

--------------------spoiler----------------

demiş, bitirmiş kitap. özellikle, ders/lab gibi kalabalık ortamlarda okunmaması gerekiyor, söylemedi demeyin.

neden bekliyorsun?


bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?

üye ol