yaşanan yerde boş saha, çimenlik, çayır, bayır gibi top oynamaya elverişli yerler yoksa, top oynanabilecek en güzel yer yoldur. hem yolda oynaması daha zevklidir. her araba geçtiğinde maç bir süre durur. şöyle olaylar gelişebilir.
- goooooooooooooooooolllllll
- ne golü lan araba geçiyodu biz durduk. gol değil.
bir de yol kenarında bahçe, çukur, evlerin arası gibi şeyler daima mevcuttur. bu sebepten topun oyun alanında sürekli kalması mümkün olmayabilir. top sürekli bir yerlere kaçar. topu kaçıran gidip almak zorundadır.
- sen attın olm git al
- hadi lan en son sana çarptı almıyorum.
bu muhabbetler çok olduğundan herkes rahatca dinlenir. çünkü topu alma inadı çok uzun sürebilir. ve genelde o anda topla alakası olmayan bir zavallı gider ve topu getiri.
yoldan geçenleri de unutmamak lazım. sürekli birileri gelip geçiyorsa durursunuz. millete top çarpar kaçarsınız.
bahçeye kaçan toplar bahçe sahibi tarafından kesilme tehlikesi geçiriyordur.
ve en önemlisi kaleler. onlar bizim can alıcı noktalarımız. hiç bir kale maç sonuna kadar yaşamını sürdürememiştir. kale diye taş koyarız. gelip geçen arabalar taşları ezer her defasında. taşlar darma duman olur. ve şunlar çıkar;
- goooooollllll
- direk lan. az önce kale orda değildi araba oynattı.
- düzeltseydiniz gol.
yolda oynanan maçlar genelde bu tarz kavgalarla sonuçlanır.
demekki neymiş
yolda top oynanmazmış.
yolda top oynamak
eğer yol yokuşsa, hangi takımın yolun yukarısındaki kaleyi alacağı konusunda tartışmalar doğurabilen, her golde söz düellolarının yaşandığı, "adamın oynadı" ve bilimum yaran kuralın olduğu eylem. ama küçükken yapılabilecek eğlenceli işlerden biridir, o ayrı.
küçükken ayağım alçıdayken bile vazgeçemediğim şeydi. sonrasında azar işitirdim tabi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?