ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
onu istanbul diye toprağa kondurmuşlar.
içimde tüten birşey; hava, renk, eda, iklim;
o benim, zaman, mekan aşıp geçmiş sevgilim.
çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
ay ve güneş ezelden iki istanbulludur.
denizle toprak, yalnız onda ermiş visale,
ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale.
istanbul benim canım;
vatanım da vatanım...
istanbul,
istanbul...
yazarların yaşadığı şehirler
ya basta viva zapatista: meksikanın chipas bölgesinden olması gerekirken bildiğimiz ankaradan.
istanbul bir ruhtur içime üflenen
ne ben ondan geçerim ne o benden
reggae
ne ben ondan geçerim ne o benden
reggae
(bkz: taşı toprağı altın olan yer)
ankara-konya-iskenderun
istanbul - edirne
istanbul, ankara... yine istanbul, yine ankara... ve yine istanbul ve yine ankara...böyle gider bu...
bursa ve ankara.
antalya
kırklareliydi artık kocaeli.
izmir
is-yan-bol
izmit
edirne
izmit-adapazarı arasında mekik dokumak(bkz.mekik)
istanbul/cihangir semtine aşıktırlar.
denizli.
(bkz: kayseri)
istanbul
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?