genelde ciltler halinde satıldığı için mesleki kitap değilse bulması zor olandır.
çok yerinde bir karardır. futbolunu tartışacak değilim ama barcelona gibi üst düzey bir takımda top koşturuyorken kalkıp uçakta gazeteciye saldıracak kadar profesyonellikten uzaksan zaten milli takımda işin yok demektir. barcelona'dan göndermezlerse kendini şanslı saysın arda turan.
hep iyi bir münakaşa yarışma konusu olacağını düşündüğüm, kendi hayatımda da olabildiğince uygulamaya çalıştığım güzide behzat ç repliği.
yarın teslim etmem gereken klinik görüşme ödevinin sonuna gelmiş olmamdır.
über hoşgörü dini mensuplarının klasik zırvalarından birisidir.
sen nefsine hakim olmaya çalışmak için tutmuyor musun orucunu? sanki normal olan bilmem kaç derecede 18 saat aç susuz kalmakmış gibi bir de yiyip içene karışıyor sakallıya bak. ulan geriye kalan 11 ay sokakta ağzını şapırtada şapırtada yemek yerken garibanlar aklına gelmiyor da akşam pideyi çorbaya mı doğrasam diye düşünen adamlara mı saygısızlık oluyor?
öyle asıp kesmeyeceksin, o işler hiç belli olmaz. o çektiğin tespihi münasip bir tarafına iliştirirler orucun bozulur, hastanede serumla iftar yaptırırlar adama.
sen nefsine hakim olmaya çalışmak için tutmuyor musun orucunu? sanki normal olan bilmem kaç derecede 18 saat aç susuz kalmakmış gibi bir de yiyip içene karışıyor sakallıya bak. ulan geriye kalan 11 ay sokakta ağzını şapırtada şapırtada yemek yerken garibanlar aklına gelmiyor da akşam pideyi çorbaya mı doğrasam diye düşünen adamlara mı saygısızlık oluyor?
öyle asıp kesmeyeceksin, o işler hiç belli olmaz. o çektiğin tespihi münasip bir tarafına iliştirirler orucun bozulur, hastanede serumla iftar yaptırırlar adama.
geçen sene içinde bulunduğum şubedir. bu arkadaşlar da kendi içinde ikiye ayrılır; limon pazarına doğru sola sapanlar ve olgunlara doğru düz devam edenler. olası bir toplantıda ezgi kafe'de benim için de bir salep içilmesi tarafımdan rica olunur.
ancak ve ancak daha önce behzat ç izlemeyenlerin garipseyeceği davranış.
o "ah be amirim" illa çıkacak ağızdan bir kere de olsa.
o "ah be amirim" illa çıkacak ağızdan bir kere de olsa.
özlediğimiz şeyin giden kişi değil geçen zaman olduğunu bilmeyen yazar beyanatı. elbet o da anlayacaktır ki geçen her saniye, gidenin attığı her adım onu sevdiğimiz halinden, aklımızdaki imgesinden biraz daha uzaklaştırmaktadır. çocukluğunun geçtiği sokaklara yıllar sonra tekrar dönmek gibidir aslında. kaldırım taşları aynıdır; olsa olsa bakkal el değiştirmiş, salıncaklar yenilenmiştir. ama sen tekrar o eski çocuk olamadığın sürece bir anlamı yoktur, istesen de içinden geçen ince bir sızıdan, geçmişi hatırlamanın verdiği hüzünden öteye gitmez. aynı giden gibi, o da döndüğünde senin sevdiğin, senin özlediğin kişi olmayacaktır.
ama bunu bizzat tecrübe etmeden anlamaz gönül, tecrübene edene kadar da acıtır.
ama bunu bizzat tecrübe etmeden anlamaz gönül, tecrübene edene kadar da acıtır.
bazı ülkeler için bugün de geçerli olan, global etkileri düşünüldüğünde ilginç bir önerme. endüstriyel üretim doğal olan her şeyi mahvetme eğilimi gösteriyor, zaten çevremde gözlemlediğim kadarıyla da vejeteryan sayısı artmakta. kurbanda karpuz keseriz artık ne yapalım.
muhalefet radikal islamcılarla anladıkları dilden konuşmadığı sürece devam edecek sorgulamadır.
ülkedeki sistem tamamen ele geçirilmeden, bütün muhalifler susturulmadan, hukuksuz yapılacak işler halledilmeden bitmeyecek olan ohal uzatma bahanelerinden yalnızca biridir.
konu bir şey tartışmaya geldiğinde profesör kesilen sözde yazarların ciddi ciddi boy, kilo ve diğer fiziksel özelliklerini yazdıkları, tam 290 sayfa entry barındıran ekşi sözlük başlığı. evrimin erkek cinsi üzerinde nasıl işlediğinden tutun da ülkenin sosyokültürel yapısına kadar çıkarımlar yapılabilir; o kadar vahimdir. tabi ben gülmek için giriyorum o ayrı. buyrun: https://eksisozluk.com/eksi-sozluk-fuck-buddy-araniyor-ilanlari--1876300
an itibariye yurt dışından hissetmediğimdir.
bir beşiktaşlı olarak efsane başkanın ismini içermediği sürece umrumda olmayacak değişimdir. olması gereken için (bkz: vodafone süleyman seba stadyumu)
sean paul'suz versiyonunun çok daha güzel olduğunu düşündüğüm şarkıdır. ayrıca klibi biraz ürkütücüdür bana göre, o dans eden kara yüzlü çiift içime korkular salıyor sözlük.
tutmamaya devam edin. konyalı bilim adamlarının iddia ettiğinin aksine gayet sağlıksız bir eylemdir. ayrıca saygısızlık olacak diye de açlıktan falan ölmenize hiç gerek yok, sokakta sevgilinizle sarılırken gördüğünüz miktarda saygıyı göstermekte özgürsünüz.
(bkz: jan olbracht rzemieslniczy kord whiskey barrel aged)
sizi cennetinde bira volkanları olan dine inanmaya ikna edecek kadar güzeldir, polonya sınırları içerisinde bulunabilir.
sizi cennetinde bira volkanları olan dine inanmaya ikna edecek kadar güzeldir, polonya sınırları içerisinde bulunabilir.
neresinden tutacağımı bilmiyorum.
ekşi sözlükten ayrılan yazarların daha da güzelleştireceğine inandığım platform. ben de hoş buldum. hadi bakalım.
lisedeyken arkadaşlarımızla sahur yapmaya gittiğimiz bir fırın vardı, sıcak poğaça çıkarırlardı.
ne yapıyosunuz oğlum gece gece, elin memleketinde nereden bulucam ben şimdi.
ne yapıyosunuz oğlum gece gece, elin memleketinde nereden bulucam ben şimdi.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?