zerdust boabdil

iran’daki tüm monarşi karşıtlarını(bu grubun içinde liberaller, sosyalistler, dinciler ve milliyetçiler vardır) arkasına alıp iran’ı kaosa, iç savaşa, toplu idamlara, ardından da ülkesini ırak ile şii-sunni savaşına sokup milyonlarca kişinin ölümüne neden olan, liberallerin gözünde ben sizi emperyalizmden kurtarıcam ayağına halkın gözünde bir nevi gandhi olmuştur ama ardından ne bok olduğu anlaşılmıştır ama artık çok geç olmuştur. islam cumhuriyeti kurulmuş, şeriat gelmiş ve genç nesil irak savaşında şehit düşmüştür. 1.5 milyon iran’lı da califrnia ve kanada’ya göçmüştür.

2011 nevruz bayramında istanbul’da muhteşem bir konser verip gönüllere taht kurmuştur. dönemin şah’ı muhammed reza shah tarafından tahran’daki niyavar sarayına davet edilmiş ve veliaht reza shah’ın doğum gününde şarkı söylemiştir. muhteşem bir sesi ve çok zarif bir duruşu vardır. ayrıca ülkesini terk etmek zorunda kalan iran’lılar ve rejim karşıtları tarafından umudun ve özgürlüğün simgesi olarak görülüyor. man hamoon iranam diye muhteşem bir şarkısı da mevcuttur. aslen azeri kökenlidir.

m.ö. 1500-1000 yılları arasında yaşamış olan peygamber zartosht (zerdüşt) tarafından kurulan ve kutsal kitabının adı "avesta" olan dünyanın ilk tek tanrılı dinidir. islam’ın pers topraklarında yayılması sonucu sasani imparatorluğu ve devlet dini olan zerdüştlük de düştü. ancak bu din hemen silinip gitmedi. mobad’lar zerdüşt geleneklerinin koruyucuları ve geliştiricileri olarak onu korudular. hatta 800 yılları civarı pehlevi ((eski farsça demek) ayrıca pehlevi hanedanını kuran reza khan da tarihi kökenlerinden etkilenip bu adı yeni hanedan ismi olarak seçmiştir ve 1979 islam devrimine kadar da iran bu hanedanla yönetilmiştir) yazıtlarında bütünlük sağlanmasıyla, zerdüştlükte bir rönesans olayı görülür. ancak zerdüştlerin sayısı zamanla azaldı ve günümüzde sadece 170.000 kadar insan zerdüşt dinine mensup(benim de katılmamla beraber 170.001 olabilir şu sıralar.) bunlar da bugünkü iran’ın doğusu ve hindistan’ın kuzeybatısında yaşıyolar. hindistan’dakilere ise parsi (freddie mercury de parsiydi mesela ve gerçek adı farokh bulsara’idi) ve inançlarına da parsizm deniliyor. ne yazık ki gün geçtikçe onların da sayıları azalıyor. buna rağmen bu kadim iran dininin etkisinin tamamen yok olması söz konusu değil. iran toprakları üzerinde oluşan islam düşüncesi, birçok yönüyle eski düşüncenin etkisinde kalmıştır. görünüşte iran’da islam’ın tam bir biçimde hüküm sürdüğü sanılsa bile, derviş alemleri ve şiiler’deki imam ayinleri, eski iran dinlerin canlılıklarını halen ne kadar koruduklarının canlı bir örneğidir. ayrıca nevruz bayramı zerdüştlerin yeni yılı olup ve ateşin üzerinden atlama da bir ateşe değer verme dini olan zerdüştlüğün doğu kültürlerindeki etkisinin bir başka kanıtıdır.

nahshi-jihan’a inip yerel insanlarla tavla oynayıp, nargile içmek, çarşılarına inip halka karışmak kendinizi 1001 gece masallarında olmanızı hissetirebiliyor. ayrıca iran’ın en güzel şehirlerinden biri. devrim öncesinde çarşılar arasında mini etekle dolaşan kızların yerini kara çarşaflı kadınların aldığı da rivayet değil gerçektir.

çoğu kişinin düşündüğü gibi bok yoluna gitmemiştir aksine hayatı istediği gibi doya doya yaşamış efsane olmuştur. hiç bir zaman da ölmeyecektir.

tito’nun 4 mayıs 1980 yılında öldüğü, şirin köprüleri, dar sokakları ayrıca pahalılığıyla dikkat çeken bir ex yugoslavya şehri.

tiryakisi olduğum, üç sezonunu da üç kere üst üste izlediğim, uzakdoğu ve hint kültürlerini birleştiren animevari müthiş bir amerikan çizgi dizisi.
üçüncü sezonun sonuna doğru, iroh’un zuko’ya sarılması ile beni benden alıp, gözlerimi yaşartmıştır.

hayatımın en güzel aylarını geçirdiğim, ikinci bir aile edindiğim, insanları, kültürü, tarihi, devasa piramitleri, aynı zamanda hep karayip denizine hemde pasifik okyanusuna kıyısı olan şirin kasabalarıyla ve festivalleriyle orta amerika’nın en güzel ve en yaşanılası, tiryakisi olduğum ülkesi.

tam 18 yıl önce içinde aydınlarımızın diri diri yakıldığı önce otel, sonra kebapçı sonra da seçim malzemesi olarak kullanılan lanetimsi yerin adı.