minnie riperton un çiçek böcek sesleriyle başlayan pıtırcık ama güzel şarkısı.özellikle aralarda attığı çığlık pek bi güzeldir.
loving you
is easy because you’re beautiful....
making love with you
is all i want to do....
loving you
is more than just a dream come true....
and everything that i do
is out of loving you....
no one else can make me feel
the colors that you bring....
stay with me while we grow old....
and we will live each day in spring time....
because loving you....
has made my life so beautiful....
and every day of my life
is filled with loving you....
loving you....
i see your soul come shining through....
and everytime that we....
oh i’m more in love with you....
bi çiftin yanında ki 3. tekil şahısın artık yeter ulan şeklinde zıvanadan çıkma cümlesidir.
ankaragücü taraftarı 3 büyüklerden biriyle maçı olduğunda bu konuya şu tezahurat ile dem vurmuşlardır kendi içlerinde:
(bkz: burası ankara bu ibneler yalaka)
(bkz: burası ankara bu ibneler yalaka)
zamanında deli bi ün yakalamış ama nedense bu ara kime sorsam o ne lan tepkisini aldığım pek bi güzel bush şarkısı.
ne kadar kötü bişey gibi gözükse de aslında içkiye verdiği para yüzünden maddi yönden göçen bünyeler için gıpta edilebilecek bi durumdur.
son yaptığı radyo yayınında,55 şarkı istememe rağmen sadece 1 tanesini çalmış,ama diğerlerini de elimde olsa kesin çalardım izlenimi verdiği için isyanın eşiğinde ki bünyemi dizginlemiş bilgiçtir.isteklerim olmasa da şahane şarkılar çalmıştır o ayrı.
dışarı çıkacam enerjik olayım,coşayım,koşayım isteği doğrultusunda son 8 saat içinde aşağı yukarı 10 fincan filtre kahve içmem üzerine ve dışarı çıkma olayının afedersiniz ama götüme girmesi üzerine şu an oturduğum yerde beni benden almış,kanıma girmiş,alaksız haraketler yaptırıp sürekli kıpır kıpır olmamı sağlamış lanet hede.uyku olayına hiç girmiyorum bile,sanırım en az 4 gün uyumam ben.
özellikle bugun gibi sanki herkesin anlaşmış gibi entry girmediği,sözlükte en ufak bi haraketlenme olmadığı zamanlar olduğunu düşündüğüm hede.
edit:lan belki birinin kanına dokunur coşagelir de yazar böyle deli gibi dedim ama gel gör ki halen ses seda yok.
edit:lan belki birinin kanına dokunur coşagelir de yazar böyle deli gibi dedim ama gel gör ki halen ses seda yok.
janis joplin sever bi kişilik olduğunu nickiyle bize ispatlamış hoşgelmiş yeni yazar.
vahşi çıktığımı görünce noluyoruz lan dediğim genelleme.
aşil tendonunun kesilme sahnesidir beni benden alan.
ankara 2. el kitap alış-verişinin en kral mekanı.akay ın altında konuşlanmıştır.
bombok geçirilmiş bi senenin ardından deli bi hırsla yapılabilme olasılığı olan eylemdir.ama genellikle bu da tipik öğrenci geyikleri gibi sözde kalır.sakince düşünülüp yapılabilecek alternatif olan eylem ise:
(bkz: kitapları satmak)
(bkz: kitapları satmak)
kendimin de içinde bulunduğu bi grup üniversite/lise farketmez öğrencilerin bitmeyen bitmeyecek ve çok nadir de olsa gerçekleşmeyecek ebedi geyiğidir.bu insanlar asker bitince komutan,işten ayrılınca patron döverler.
galina serebryakova nın karl marx ve onun hayatı baz alınarak o dönemin toplumsal siyasi olaylarını incelediği kitaplar serisi.5 cilttir.
geyikleri,muhabbetleri ve özellikle ege nin rock müzik kültüryle kendini çok sevdirmiş ama son 1 yıldır adam gibi radyo dinleyemediğim için sürüp sürmemekte olduğunu tam olarak kestiremediğim şahane program.
ankara da 103.1 frekansından yayın yapan radyo hacettepe ile beraber ankara il sınırı içinde tek dinlenebilcek radyo istasyonu.
(bkz: modern sabahlar)
(bkz: modern sabahlar)
çok bunalınca,daralınca,günlerini salak gibi sadece içki içerek geçirdiğini görünce bünyenin gösterdiği doğal reflex.
neden bekliyorsun?
bu sözlük, duygu ve düşüncelerini özgürce paylaştığın bir platform, hislerini tercüme eden özgür bilgi kaynağıdır.
katkıda bulunmak istemez misin?