zekirbelli

tam bir "yakalama" insanı,öyle güzel zerk eder ki bu yakalayışı her daim takipçisi olursun ben gibi.

evladın olsa sevmezsin öylesine bir parça.patalojik vaka.

aşırtma yollu işgüzarca başkası üzerinden laf dokundurmak,yapanı makbul değildir.

madagasgar dinlemesi şahane.

bambaşka bir şehirde yepyeni bir hayat örgüsü kurarsın,hasretleşmek nasıl bir hismiş yakın markaj görürsün.istanbulu sevmek daha bir manidardır artık hatta bu hasret yar gibi gözlerini yaşartır bi kadeh sonrası.seni karşılayan bu tanımadığın şehir kısa sürede herşeyin olur bakkalı çakkalı müdavimliğine yol açan mekanları taşı toprağı havası meşhur yemekleri tanıdığın herkezle birlikte sanki orda başlamıştır hayatının miadı.ama bir yanın hep eğreti kalır tamamen teslim olamazsın istesende,bilirsinki geri dönüş mutlaka yakındır,hem o şehrin insanısındır hemde her gün yabancısı.vedalaşma anı geldiğinde sonkez gezersin geçmekten vazgeçemediğin yolları bu kez daha ağır adımlarla.dönüyor olmanın coşkunluğuyla hınzırca satarsın 6 yılını geçirdiğin vefakar ve bir dolu anının vesilesini.sonra ait olduğun yerde ummadığın anlarda efkarı yakalar uzak diyarın gitsem dersin zaman hafızandaki fotoğrafları silmeden.

eğitimin içeriği gereği özgür görüş açınıza eğer sizde uygun hamur varsa inanılmaz derinlik kazandırır,özellikle sanata yakın mesafe duruşa yol açan birikime de sahiptir aynı zamanda.tamamı kişinin buna müsaitliğinden geçer ama membası güzel bir fakültedir.

yüzünü dökme küçük kızdaki küçük kız yüzünü döküyor pek mızmız

çok başarısız gençlik furyası filmlerinden biri.oyuncuların fena olmamasına rağmen sonuna gelmek nasib olmadı.

günahıyla sevabıyla başka semtte yaşayamam dediğim,istanbulun göbeği kıvamlı heryere en yakın yer özelliği de cabası.seviyoruz.

"çatalı olmayan adam" başlığıyla can barslana konu olmuş kıç çentiği.

ardarda dinleme potansiyeli taşıyamayışından ötürü araya alınıp devam edilecek genç yetenek.

özellikle love song cover’ı on numara olan yetenek.

tabutta röveşata gibi nefis bir filmde dinlemekte ayrı bir keyif dedirten birol yayla şenol filiz’in nefis biraradalığı.

her balık çeşidi gibi karadenizde yemenin tadının bambaşka olduğu bir balık çeşididir,bir oturuşta bir kg yiyenler görülmüştür.

bulmacada bir yak bir de nan olmazsa olmazdır.nan arapça ekmek demektir.

sağdan devirip soldan okşayan bir parçadır,bi yandan hareketli müziğiyle ritm tutturur bi yandan sözleriyle yamultur o biçim.

doğu anadoluda zekirbelli derler bu bardağa.

öyleki kendi evinde ne konuştuğunu ne izlediğini duyman mümkün olmaz bu safkan ibne komşu yüzünden,kendini sürekli sakinleştirir du du geçecek şimdi der ama saatlerce dinlediği müziğin ekosunu beynine beynine sokuşturursun, o kolonları itinayla monte etmek için vahşi bir istek duyarsın akabinde,lakin elden ne gelir adı üstünde ibnedir.

herkezin genelde bir zara indirgediği oysa derininde bir insanla bütün olabilme arzusunun açığa çıkmayışıyla izahı mümkün zara anlam yüklemekten değil insana anlam yükleyememekten kaynaklı olmaması halinin tüü kaka yorumlarını ilkel bulduğum kavram,karışık.

taksimde meyhane kültürünü hakkıyla yerine getiren genellikle yazar ve tiyatrocuların ehli-keyf biçimde hep bir arada sohbetleştiği,fasıl dinlerken elli yaş yaşlandığını hissedecek kadar hüzün taksimi geçişlerine denk geldiğin,sıklıkla mühim kimselerin panel niteliğinde ama içiçe sohbet kıvamında anılarını dinleyebileceğin kalender meyhane.